Yeni Üyelik
9.
Bölüm

8. Bölüm

@nurgogne

Eve gelip kendimi yatağa attım. Bugün fazla hızlı ve yoğun geçmişti. Afganistan'a gitme çabam ve başarısızlığım, Obadiah'ın yaptıkları, babamın yakınlığı ve endişesi, ark reaktörü ve beraber çalışmamız, yaşananlar gözümün önünde canlanırken bugün için üzülsem mi sevinsem mi yoksa kendimi mi suçlasam bilemiyordum.

"Sence yanlış mı yapıyorum Thomas?"

"Ne konuda Valeria?"

"Babam konusunda Thomas. Daha ilk günden kontrolümü kaybettim ve ona kapıldım."

"Bunda yanlış birşey yok ki Valeria. O senin baban ilgisi ve endişesi seni yumuşatabilir."

"Herşey normal olsa doğru ama biliyorsun ki biz hiç baba- kız olmadık Thomas. Sanki anneme ve ona verdiğim söze ihanet ediyor muşum gibi hissediyorum."

"Valeria annene olan sevgini yargılamıyorum, beni aktifleştirmeden öncesi için de birşey diyemem ama erişimimi açtıktan sonra sizinle çok zaman geçirdim ve şu kadarını söyleyebilirim ki annen seni üvey babana yada başkasına karşı babanın bugün yaptığının yarısını bile yapmadı."

"Babam beni kabul etmediğin de beni suçladı. Yeterli olmadığıma inandı bazen beni sever ve güzel şeyler söylerdi ama evet beni hiçbir zaman savunmadı. Özellikle de üvey babam olucak o adama karşı ama ondan korkuyordu Thomas bunu sende biliyorsun."

"Benim anlamadığım bir diğer konu da onun gibi bir ajanın üvey babandan korkması. Tamam Ajan Romanoff kadar kıdemli değildi ama arkasında Dayın teyzen ve amcan varken bu kadar korkması normal miydi sence?"

"Dayımlar bu konuyu ya bilmiyordu yada bir şekilde annem karışmalarına izin vermiyordu Thomas. Gerçi dayımın bilmediği pek birşey olduğunu da sanmıyorum ama haklısın normal değildi?"

"Gene de bu yaşadıkların için anneni haklı çıkartmaz Valeria. Sana intikam alma demiyorum yada senelerce babasız kaldığını göz ardı et de demiyorum ama Bay Stark gerçeği bilmeden seni bu kadar önemsiyorken bunu da göz ardı etmemelisin bence."

"Ya gerçeği öğrendiğin de tüm bu büyü bozulur ve beni gene istemezse? Bu ihtimali de göz ardı edemem dimi?"

"Öyle bir ihtimal de var ama bu ihtimalin yüksekliğini bize zaman gösterecek o zamana kadar bunun tadını çıkart Valeria. İntikam uğruna babanın sevgisinden kendini mahrum bırakma."

"Galiba haklısın Thomas, zaman bize herşeyi gösterecek şimdilik anın tadını çıkartmalıyım."

"Bunu yaparken haini bulmayı da unutmamalısın tabi."

"Bir de o konu var tabi, bunu yarın babam ile konuşacağım. Şimdi uyumalıyım en geç 10'da yanımda ol dedi babam."

"Ben seni uyandırırım iyi geceler Valeria."

"İyi geceler Thomas."

•••••••••

(Yüksek sesle alarm çalıyor)

"Ne oluyor Thomas?"

"Uyanmalısın Valeria saat 09.46"

"Ne?"

Bağırmam ile alarm susarken hızla dolandığım örtüden kurtularak kalkmaya uğraştım. Ama aceleci davrandığım için bu yaptığım yataktan düşmeme neden oldu. Acıyla inlediğim de bunun nedeni düşmem değil kafamı yatağın yanındaki komidine vurmamdan kaynaklanıyordu.

Elim alnıma giderken parmağıma değen ıslaklık ile ufak bir küfür savurdum. Hızla yerimden kalktığım da banyoya ilerledim.

Banyoda işlerimi halledip üstümü giyinmeye başladım. Alnıma da ufak bir yara bandı yapıştırmayı ihmal etmemiştim. Köşeye çarptığım için alnımda ufak da olsa bir yara vardı.

Gözün duvarda ki saati bulurken çoktan geç kaldığımı fark ettim. Kapıya hızlıca gidip ayakkabımı giydiğim de kapıyı açtım. Üstümdeki boşluğu fark ettiğim de çantamı ve telefonumu odada unuttuğumu hatırlayarak hızla içeri döndüm.

Eşyalarımı alırken kapının kapanma sesini duyduğum da ceyran yaptığını düşünerek önemsemedim ve odadan çıkarak alt kata indim. Oturma odasının önünden geçerken koltukta oturan tanıdık simayı görmem ile olduğum yere çivilendim.

"Nasılsın kızım?"

"Beni nasıl buldun Hektor?"

"Aaa ne kadar ayıp insan babasına adıyla hitap eder mi?"

"Sen benim babam değilsin!"

"Öz olmasam da annen benimle evlendi ve sen senelerce benim yanımda kaldın Valeria yani baban sayılırım dimi?"

"Ne istiyorsun benden?"

"Baba- kız güzel bir hayat yaşayalım istiyorum. Geçen yılları telafi etmek istiyorum."

Kolumda ki saate gözüm kayarken saatin 10.36 olduğunu görünce sabırsızca iç çektim.

"Benimle dalga geçme Hektor. İşim var ve ben yeterince geç kaldım ne istiyorsan açık açık söyle."

"Artık eskisi gibi bir kaç kuruş ile benden kurtulamazsın Valeria. Duydum ki babanın şirketinde işe başlamışsın paraya para demezsin artık."

"Sana vericek 5 kuruş param yok. Şimdi ya dışarı çık yada ben polis çağırayım."

"Artık eskisi kadar kolay kurtulamazsın benden Valeria, onun için işleri zorlaştırma ve bana para ver."

"Tekrar etmekten hoşlanmıyorum Hektor çık evimden!"

Bağırdığım da yüzünde olan gülümseme gitti ve bana öfke ile bakmaya başladı. Yerinden kalkıp üstüme yürüdüğün de duruşumu bozmadım. Ondan korkacak değildim. Kendimi korumayı biliyordum ve ondan da kendimi koruyabilirdim.

Ancak yanıldığımı 10 dakika sonra boynumu kilite aldığın da farketmiştim. Annemin neden korktuğunu hala tam anlamasam da gücünü yetiremediğine artık emindim. Hektor sandığımdan farklı bir adamdı.

Ben kurtulmak için çabaladığım sırada vitrinin üzerinde olan vazolara çarptığımız için bir kaçı yere düşerek kırıldı. Camın önünden hızla geçen sulietin kim olduğunu anlayamadan kapı sertçe vurulmaya başladı.

Kapıda ki her kim ise pek sakin olmadığı açıktı ama benim kapımı böyle çalacak da kimse yoktu.

"Kim bu?"

"Bilmiyorum."

"Kapıya gidiyoruz ve sen hiçbirşey belli etmeden onu yolluyorsun yoksa sonuçlarına karışmam Valeria."

Kafamı onaylarcasına salladığım da boğazımı sıkmaya başladı.

"Duyamadım Valeria."

"Tamam!"

"Güzel, hadi aç kapıyı."

Beni kapıya doğru ittirirken kendi de kapının arkasına geçti. Derin bir nefes alarak saçlarımı hızla elimle düzelttim ve kapıyı açtım. Kapıda görmeyi beklediğim en son kişi vardı.

"Saat 10'dan önce gelmiş olman gerekiyordu Valeria!"

Gözleri öfkeyle parlayan babam bana bakmak yerine evin içine doğru bakmaya başladığın da gördüğüm sulietin ona ait olduğunu anlamam zor olmadı.

"Uyuya kalmışım Bay Stark ben de çıkmak üzereydim."

"Neyse madem buraya kadar geldim bana bir kahve ikram edersin dimi?"

Babam cevap vermeme izin vermeden içeri girdiğin de bir kaç saniye arkasından baktım.

Kapıyı kapatırken Hektor'un delici bakışlarını görmüştüm. Kolumu canımı acıtacak kadar sıkı bir şekilde kavradı.

"Birşey belli etme ve yolla onu."

"İşe gitmeliyiz tek gitmeyecektir. İçerinin halinden bir sorun olduğundan şüphelenebilir."

"O zaman al onu ve git, seninle akşam görüşücez Valeria. Ters birşey yapmaya kalkma illa ki elime geçersin unutma."

"Tamam bırak beni anlayacak."

"Valeria, hemen kahveye mi başladın? Önce bir yanıma gelseydin, buranın hali ne böyle?"

"Ben kahveyi koyarım sen git ve onu birşey olmadığına ikna et."

"Geliyorum Bay Stark."

Hektor beni bıraktığın da hızla içeri geçtim.

"Noldu burda?"

"Gece bir ses duyduğumu sandım karanlıkta geldiğim için görmedim ve vazolara çarptım."

"Babam inanmış gibi kafasını salladığın da eliyle koltuğu işaret etti.

"Kahve olana kadar otursana kaldın orda ayakta."

Yanına oturduğum da telefonu çıkartarak birşeyler yaptı.

"Valeria, Pepper bana sabah bunları attı. Bir de sen bak bakalım mantıklı mı?"

Başta neden bana okutmak istediğini anlamadığım şeyi okumak için telefonu elime aldığım da boş bir sayfaya babamın birşey yazdığını gördüm. Tahmin ettiğim gibi babam herşeyin farkındaydı.

-Hala evde mi?-

Dönüp babama baktığım da güven vermek istercesine gülümsedi.

"Ee ne diyorsun?"

"Düzenleme yapılmalı bir saniye Bay Stark."

-Evet, mutfakta.-

"Doğru mu gidiyorum Bay Stark?"

Babam telefonu alarak yazdığımı okudu. Derin bir nefes aldığın da gerginliğini hissedebiliyordum.

-Sizi gördüm Valeria. Ben eve girdikten sonra konuştuklarınızı da duydum. Kim o?-

"Evet Valeria. Kontrol et ve eksikleri düzelt lütfen."

-Üvey babam. Nasıl olduysa burda olduğumu bulmuş. Evden çıkarken çantamı unuttuğum için kapıyı açık bırakıp üst kata çıkmıştım. O sırada eve girmiş olmalı.-

Telefonu babama verirken babamın bana baktığını farkettim. Saçımı geriye aldığın da sertçe yutkundu.

"Dün seni çok çalıştırdım Valeria. Dinlenebildin mi? İyi misin?"

Hafifçe gülümsedim. Benim için endişelenmesi beni mutlu ediyordu.

"İyiyim Bay Stark. Ayrıca sizinle çalışmaktan memnunum beni o kadar da çok yormadınız."

Kahve makinesi bittiği için öterken yerimden kalktım ve babama gülümsedim.

"Kahveler oldu ben getireyim."

"Ben de geleyim mutfakta içelim?"

"Yok, yok siz oturun ben hemen getiriyorum."

Babam itiraz etmek için ağzını açtığın da kafamı hızla olumsuzca salladım. Babam sıkıntıyla omuzlarını düşürürken bu sefer ben ona güven verircesine gülümsedim.

"Gene sakarlık yapmanı istemem Valeria. Baksana odanın haline kendine zarar verirsen bana kim yardım edicek?"

Cümlenin altında yatan anlamı bildiğim için gülümsemem büyüdü.

"Siz burdasınız ya bana birşey olmaz Bay Stark. Sonuçta mutfak ile buranın arası kaç adım. Endişelenmeyin dikkatli olurum."

"Sen öyle diyorsan burda bekliyorum ben"

"Kahveyi hemen getiriyorum."

Mutfağa girdiğim de başta Hektor'u göremesem de iki adım attıktan sonra kapı yavaşça aralanırken o da kapının arkasından çıktı. Yanıma gelerek kolumdan tuttu ve fısıldayarak konuşmaya başladı.

"Güzel idare ediyorsun, ben şimdi çıkıcam ama en kısa sürede görüşücez Valeria. Bu konu burda kalmayacak."

"Tamam bırak şimdi beni Bay Stark anlamadan kahveleri götürmeliyim."

"Ona gerçeği söylemedin dimi? O zaman neden etrafında böyle pervane oluyor. Daha dün kurtulmadı mı bu adam ne bu yakınlık?"

"Kapa çeneni seni duyabilir!"

Tam o an yarısı buzlu cam olan mutfak kapısında ki gölgeyi gördüm. Hektor'un sırtı kapıya dönük olduğu için o bunu fark etmemişti. Sertçe yutkunurken işlerin şimdi tamamen karıştığını anladım. Babam bizi duymuştu.

"Korkma ufaklık benim seninle işim bitene kadar Stark gerçeği öğrenmeyecek."

"Bana ufaklık deme ve git burdan."

"Şimdi gidiyorum ama sen istediğin için değil, Stark'ın gerçeği öğrenmesine daha zamanı olduğu için. O zamana kadar sende ona birşey söylemesen iyi olur. Ufaklık."

İğrenç bir şekilde sırıtarak mutfağın bahçeye bakan kapısından çıktığın da derin bir nefes aldım. Kapıya yönelip gittiğinden emin olduktan sonra sıkıntıyla olduğum yere çöktüm.

Babam Hektor'un dediklerini duymuştu ben şimdi ona ne diyecektim? Korku ve panik vücudumu ele geçirirken babam içeri girdi.

"Beni fark ettiğini biliyorum Valeria. Onun için direk sorucam benden sakladığın gerçek ne?"

"Birşey saklamıyorum Bay Stark."

"Valeria ben öğrenirsem sonuçları iyi olmaz onun için bana gerçeği söyle."

"Ben size anlatabilirim Bay Stark."

"Thomas?"

"Üzgünüm Valeria, ama sen söylemezsen ben söylerim sen tehlikedeyken susup bekleyemem."

"Anlat Thomas."

"Bay Stark evdeki adamın adı Hektor Brave. Bayan Brave'in eşi ve Valeria'nın da üvey babası, Valeria onun yanımda büyüdü. Bu adamın amacı sizden para koparmak ve bunun için de Valeria'yı kullanmak istiyor. Annesinin ölümünden sonra Valeria onunla olan bağlarını kopardı ama o Valeria'nın peşini bırakmadı. Şimdi de sizin yanınızda çalıştığını öğrenmiş ve Valeria'yı sizden para çalması konusunda tehdit ediyor."

"Üvey de olsa bir baba nasıl böyle birşey yapabilir. Sonuçta sen onun yanında büyümüşsün hem seni böyle pis bir şeye bulaştırıp hem de nasıl sana zarar verebilir anlamıyorum."

"Bay Stark çocuklarını kabul etmeyip kapı dışında bırakan babalar var onun yanında bu bence hiçbir şey."

Babam duraksarken ben derin bir nefes aldım. Beni reddedişini hatırlamış olmalıydı.

"Gerçeği öğrendiniz beni artık etrafınızda istemezseniz sizi anlarım Bay Stark."

"Hepimizin hataları var Valeria. Benim de senelerdir telafi etmeye çalışıp başaramadığım bir hatam var ama bu senin hatan değil onun için hayır seni uzaklaştırmayacağım."

"Sizin telafi edemediğiniz ne hatanız olabilir ki?"

"Yıllar önce kabul etmediğim bir gerçeğin yükünü taşıyorum. O gerçeği kabul ettiğim de onu elde etmek için çok çabaladım ama başarısız oldum. Bugün bile onu bulabilmiş değilim."

"Belki beraber ulaşırız o gerçeğe ben size yardım ederim. Gözlerinize bakılırsa sizin için çok önemli birşey."

"Evet ve ben bunu çok geç anladım. Anladıktan sonra onu bulamayarak cezamı çekmeye başladım ve senelerdir süren bu ceza beni gün geçtikçe daha çok yıpratıyor. Bakma öyle hayatımı yaşayıp gülüp eğlendiğime. İnsan içinde öyle olmak zorundayım adımdan dolayı. Acıyı çeken Tony Stark değil, Anthony. Ve bu ceza onu yiyip bitirdi. İnsanların göreceği tek şey pervasız, sorumsuz ve hareketleri ölçüsüz olan Tony Stark."

"Ama bana Anthony'i gösteriyorsunuz. Dünden beri defalarca kez ben yanımda onu gördüm. Tony Stark'ı ve saydığınız özellikleri ise yanımızda başkaları varken gösterdiniz bana."

Eli tekrar saçıma giderken alnımda olan yaranın etrafında dolandı babamın parmakları. Derin bir iç çektiğin de gözleri önce boynuma sonra da Hektor'un sıkmaktan morarttığı bileğim de gezindi.

"Beni senin yanında savunmasız yapan birşeyler var Valeria. Yanlış anlama beni bu erkeklik iç güdüsü değil sana o gözle bakmıyorum ama benim de anlayamadığım bir şekilde sen yanımdayken kayıp parçamın tamamlandığını hissediyorum."

"Size çok benziyorum ondan böyle hissetmeniz normal Bay Stark."

"Bana benzemesini istediğim senin yaşında bir kız var Valeria. Seneler önce değerini anlayamayıp kaybettiğim gerçek o. Ona ulaşmak bulmak için yapmadığım şey kalmadı ve şimdi kalbim seni onun yerine koyuyor galiba. Amacım seni yanımda tutup iyi davranarak vicdanımı rahatlatmak değil. Ama ümidimi kaybetmek üzereyim. Afganistan'da geçirdiğim 3 ay boyunca onu düşünmeden tek bir anım geçmedi. Onun için hayatta kalıp ordan çıktım ben. Valeria seneler önce değerini bilemeyip kaybettiğim bir kızım var. Onu bulmama yardım eder misin?"

 

 

 

 

Loading...
0%