@nurgogne
|
Valeria'dan: Babam benden yardım isteyeli bir hafta olmuştu. O günden sonra olaylar çok hızlı ilerlemeye başlamıştı. Üvey babam için şikayet oluşturmuştum. Babam da evimin etrafına korumalar koydurmuştu ama üvey babam bunlardan haberdar olsa gerek ortadan kaybolmuştu. Şikayet ise bir haftadır izine rastlanmadığı ve beni rahatsız etmediği için sistemden düşmüştü. Babam kendini labratuarına kapatıyor bana da salon da çalışmamı ve araştırma yapmamı söylüyordu. Ne olursa olsun aşağıya inmemem gerektiğini söylemişti bunun için ben de laboratuvara inmiyordum. Ne ile uğraştığını bilmiyordum ama bazen o kadar kendini kaptırıyordu ki onu gün boyu göremediğim olmuştu. Araştırmanın yanı sıra babamın açıklaması üzerine ortalığın karışması büyümüştü, Obadiah bir şekilde babamı ikna etmiş olaylardan uzak durmasını sağlamıştı. Gerçi gördüğüm kadarıyla çok da uğraşmış sayılmazdı, babam ne ile uğraşıyorsa bundan başka bir şeye de vakit ayırmak istemiyor gibi duruyordu. Ben düşüncelere dalmış bir yandan da bilgisayarda kendimi aratırken etraftan ne kadar soyutlandığımı bilmiyordum öyle ki babam yanıma gelmiş yanıma eğilmiş ve elini omzuma koymuştu ama ben onu göremediğim için korkup irkilmiştim. "Ne düşünüyorsun da daldın bu kadar?" "Ben araştırıyordum Bay Stark." "Valeria bir haftadır yanımdasın, tamam seninle oturup çok zaman geçirmedim ama çalışırken nasıl olduğunu biliyorum, sorun ne?" (Derin bir nefes aldım) "Bilmiyorum Bay Stark. Üvey babam, kızınız, Obadiah, kaçırılmanız, hain yada hainler, şirketteki kaos... Nasıl halledicez hepsini? Bunları düşünmek kafamı çok karıştırıyor." "Madem kafan çok karışıyor, hadi gel biraz kafa dağıtalım." "Nasıl, hem daha işlerimi bitirmedim." "Valeria bir haftadır ikimiz de çok çalışıyoruz. Davet edilmediğim bir Stark partisi varmış, gel oraya gidelim." "Ne partisi? Bana haber verilmedi?" "Stark bağış gecesi var bu gece, sorun değil bana da davetiye gönderilmemiş ama ben bir Stark'ım oraya gitmek için davetiyeye ihtiyacım yok." "Ama ben değilim Bay Stark, yani gelmesem daha iyi." "Sen benim asistanımsın Valeria. Yanımda davete gelmenden daha doğal birşey yok." "Kıyafetim yok, eve gidip hazırlanmam vakit kaybettirir. Siz en iyisi kendimiz gidin." "O işi Jarvis hallediyor. Hadi kalk bir elini yüzünü yıka, Pepper için ayarladığım bir misafir odası var orda hazırlanırsın, yarım saate çıkıcaz." ••• Aynadan kendime son kez baktığım da beğeni ile dudağımın kenarı kıvrıldı. Elbise beklediğimden daha iyi olmuştu ve ben fazlasıyla dikkat çekici görünüyordum. Günlük hayatta daha rahat giyinmeyi sevsem de böyle yerlerde kendimi ortaya çıkartmak da hoşuma gitmiyor diyemezdim. Odadan çıkıp aşağıya inmeye başladığım da büyük camlardan dışarıyı izleyerek elindeki içkisini yudumlayan babamı gördüm. O da topuklu ayakkabılarımdan çıkan sesi duymuş olsa gerek arkasını dönerek bana baktı. Yüzünde oluşan muzur sırıtma ile ıslık çaldığın da ben kızarmaya başladığıma emindim. "Bu gece kafa dağıtmayacağım galiba." "Neden?" "Yanımda götürdüğüm küçük prenses fazla güzel olmuş da ondan, yanlış birşey yapan olursa kendimi durduramam." "Ama kıyafeti siz seçtiniz." "Ne yazık ki seçimi Jarvis'e bırakmak gibi bir hata yaptım Valeria. Ama bundan sonra bu hata tekrarlanmayacak." "Mütevazi olmak çok tercihim değil Bay Stark. Ama iltifatlarınız utandırmıyor diyemeyeceğim." "Demene gerek yok kızaran yüzünden anlayabiliyorum zaten." Babam yanıma yaklaşarak bir elimi tuttu ve beni etrafımda döndürdü. Yüzümde ki gülümseme büyürken o ciddileşti. "Seninle konuşma şeklimi yanlış anlamıyorsun dimi Valeria. Sana kur yapmadığımın farkındasın dimi?" Gülümsemem daha da büyürken babama biraz takılmaktan zarar gelmeyeceğini söyleyen şeytanımı dinlemeye karar verdim. "Ama... ama ben sanmıştım ki siz beni beğendiniz." Dudaklarımı bükerken gözlerimi büyütüp babama baktım. Aynı saniyelerde babamın da gözleri büyümüştü ama şaşkınlıktan. Galiba böyle düşüneceğimi o da tahmin etmiyordu. "Valeria.." "Zaten sizi çok az görüyorum. Bir anda siz böyle konuşmaya başlayınca ben sandım ki ilginizi çekebildim." Babam elimi bırakırken iki adım geri çekildi. Gözlerinde pişmanlık dolanırken onu yanlış anlamamdan fazlasıyla rahatsız olduğu belli oluyordu. Ağzını açıp geri kapadığın da ne diyeceğini bilemediğini anlamıştım. Bu halini görmeye daha fazla dayanamadığım için tutmaya çalıştığım kahkahamı serbest bıraktım ve gülmeye başladım. Bu hareketim babamı daha çok germiş olmalı ki garipseyerek bana baktı. "Beyenmediğim için ağlayan kadınlar görmüştüm ama kahkaha atanı ilk defa görüyorum." "Bay Stark öncelikle ben beğenilmeyecek bir kadın değilim ve bu gerçeğin fazlasıyla farkındayım." "Egoist" Babam uzatarak mırıldandığın da sırıtmam büyüdü. "Ayrıca sizinle çok fazla vakit geçirmeme gerek yok bana o gözle bakmadığınızı biliyorum. Bu sözlerinizin beni istediğinizden değil sahiplenmenizden dolayı olduğunu bilecek kadar büyüdüm ben." "Beni korkuttun! Kalbi benim kadar zayıf olan bir adam için fazla ağır bir şaka bu Bayan Brave." Yerini ezberlediğim ark reaktörünün üzerine şaşmadan iki kez vurdum. "Size benden uzun yaşama ihtimali veren ark reaktörü kalbinizin zayıf olmasına izin vermez Bay Stark." "Kıskandıysan sana da yapalım bir tane?" "Bay Stark reaktörün çoğu parçası ile ilgilendim ve güçlendirmelerini yaptım. Bir reaktör isteseydim şimdiye yapmış olurdum." Babam yürümeye başlayıp kapıyı bana açtığında onu beklemeden evden çıktım. Kapıda bekleyen parlak gri Audi bize gecenin karanlığın göz kırparken bu arabayı gerçekten de beğendiğimi farkettim. "İsteme zaten Valeria. Ne yapmana ne de kullanmana hiç gerek olmamasını tercih ederim." Kapımı açıp bana yer verdiğin de yavaşça yerime oturdum. Kapımı kapatıp kendi yerine geçtiğin de ben de kemerimi takmıştım. "Bu tercih meselesi olmaktan çıkana kadar ark reaktörünü taşımak gibi bir niyetim yok Bay Stark. Öyle bir durum yaşarsam da bunu bilecek olan ilk kişi siz olucaksınız." Babam söylediğimi çok beğenmemiş olacak ki gergince gülümseyip arabayı çalıştırdı. Aramızda çok sıkı ve yakın bir bağ olmamasına rağmen biliyordum ki benim böyle bir şeyi yaşamam yada mecbur kalmam tercihleri arasında değildi. Onun için bu konu onu rahatsız ediyordu. Arabada babamın laboratuvarında çalan müziklerden biri çalmaya başladığın da bende kafamı cama çevirip dışarıyı izlemeye başladım. O an aklıma gelen şey gözlerimi yumup derin bir nefes almama neden olurken içimde oluşan his büyümeye başladı. Babam da benim gibi bir şeylerden rahatsız olduğun da çok konuşan bir insandı, ve biz içimde ki kötü hissin yanı sıra bu gece fazla uzun konuşmuştuk. Bu geceyi sorunsuz bir şekilde atlatmayı umarak kafamdaki düşüncelerden kurtulmaya çalıştım. Bu gece bir şeylerin köklüce değişeceğini hissediyor olsam da babama bunu yansıtıp daha fazla endişelendirmek istemiyordum. Gözümü yoldan çekip babama baktığım da direksiyonda olan ellerinin haddinden daha sıkı tutunduğunu farkettiğim de düşüncemin doğruluğunu farketmiş oldum. Ne kadar yanılmayacağımı biliyor olsam da, ne yaşayacağımızı bilmememe rağmen bu gecenin sorunsuz geçeceğine kendimi ikna etmeye çalışarak tekrardan yolu izlemeye başladım.
|
0% |