Aşağıdaki yıldızımızı parlatirsaniz çok çok sevineceğim 🌼🌼🌼 °°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°° - HASRET!!

Birbirlerine öyle dalmislardi ki Emir'i unutmuslardi. Emir'in tekrar ağlamaya başlamasıyla kendine geldiler

-Ben Emir'i tam kaldiramadim zarar vermek istemedim.

-Ta.. tamam ben alirim.Emir iyi misin?

-Evet Öğretmenim iyiyim.

-Korkma biseyin yok.Küçük bir kesi gibi görünüyor.Korkma ben burdayim.

Hep birlikte revire gittiler kanayan yeri sildiginde Hasret derin olmadığını gördü.Cocuğun ailesine haber göndermişlerdi.

Yusuf şaşkınlıkla Hasret'e bakiyordu.Kafasinda bir milyon soru vardı. Hasret kasabaya ne ara geldi? Niye Yusuf'un bundan haberi yoktu?Ne zaman geldi? Okulda ne yapiyor? Aklındaki sorulardan müdür beyin sesiyle çıktı.

-Hasret hocam, naptınız ilk günden vukuat mi var ,dedi gülerek Deniz bey.

Ne demişti Deniz bey Hasret hocam mi? Hasret buraya mi atanmisti . Yeni biri gelecekti biliyordu yeni mezunmus ama Hasret olabileceğini hiç düşünmemişti.

-Sormayin hocam okulu gezeyim derken denk geldim yoksa alakam yok dedi tebessümle.

Deniz bey de gülümsedi: -Eee Emir gene mi sen tatil de büyümedin mi sen hala mi düşüyorsun. Beden dersinde sana yürüme talimi yaptırsın Murat hoca bari yaa , hep birlikte güldüler. Yusuf hariç.

Emir'in ailesi gelince durumu anlattılar. Ailesi Emir'i daha yarım saat olmamıştı bırakalı ki geri gelip aldilar.Emir gidince Deniz bey Hasret'e yaklasti:

-Hocam iyi misiniz sizi gene solgun gördüm.Sabah daha iyiydiniz sanki?Alışmam gerekecek galiba siz hep bembeyazsiniz her olaydan etkileniyorsunuz her gördüğüm de endişeleniyorum sizin adınıza

Nasıl yani? Deniz bey her gördüğümde de mi demisti Hasret ne zamandır burdaydi.Deniz beyle ne zamandır tanisiyorlardi. Hem niye birbirlerine böyle sımsıcak gülüyorlardi. Yusuf'un içi yanmaya başlamıştı.

-Yok hocam iyiyim teşekkür ederim kan görünce bı acayip oldum.Kahvaltimi heyecandan yapamamistim da.

- Törenden sonra şu karşıda kahvaltı yapabiliriz müsadeniz olursa hocam.

-Ama hocam ders yokmu

-Hocam ilk günden öğrenciler 10 da falan ancak geliyor haber göndeririz siz çok iyi değilsiniz dün ki gibi oldunuz gene korkuyorum.

-Peki o zaman olabilir hocam.

-Tamm törenden sonra geçelim hemen hocam.Yusuf hocam sende gelir misin?

Yusuf dalmış konusmalari şaşkınlıkla dinliyordu.

-Hmmmm... Olabilir ,dedi orada Hasret le Deniz'in nasıl tanistiklarini neler olduğunu daha iyi anlarım diye düşündü.

Törenden sonra Deniz bey Hasret'e baktı.

-Hocam geçelim mi?

-Geçelim hocam.

-Yusuf hocam biz geçiyoruz

-Geldim hocam bende.

Karşıda ki gözleme ve kahvaltı evi tarzı kafeye geldiler.Hasret'i hem kan tutmuştu hem açtı hemde Yusuf ile iş arkadasiydi. Hepsi birleşince allak bullak oldu Hasret. Siparişleri vermişlerdi ki Deniz bey izin isteyip tuzlu ayran getirdi.

-Hocam biraz için gerçekten iyi değilsiniz

-İçmeye çalışayım hocam,dedi Hasret.İcince yüzünü burusturdu.

-Tuzu çok mu abartmisim hocam tansiyonunuz hemen toparlansın diye düşünmüştüm.

-Revirde tansiyon ilacimiz varsa sıkıntı değil hocam ama yoksa birde beni Hipertansiyondan acile götürmeniz gerekecek gibi duruyor,dedi.

Deniz beyin yüzü kizarmisti.

-Kusura bakmayın sizi kötü görünce abartmisim,deyip ayrani Hasret'in önünde almaya calisti. Hasret ayranın üzerine elini koydu. İçerim hocam sıkıntı değil hepsini içmeyiveririm o kadar düşünmüşsünüz, dedi

-Peki ama kendinizi zorlamayın Hasret hanım,dedi.

Yusuf şaşkınlıkla diyaloğu dinliyordu.O esnada siparisler geldi. Yemeye başladılar.

Yusuf:

-Hasret daha iyi misin

-İyiyim teşekkür ederim.Ayran iyi geldi, dedi Deniz'e tesekkur eder gibi.

-Sevindim iyi ol.Sen hep böyleydin hemen tansiyonun etkilenirdi hep.

-Evet hala aynı hemen etkileniyor.

Deniz şaşırmıştı.

-Siz tanışıyor muydunuz hocam dedi.

-Biz amca çocuğuyuz hocam dedi,Yusuf.

Biraz düşündü Deniz :

-Ahh evet ikinizin de soyadı Teksoy,Neden hiç aklıma gelmedi acaba. Ne güzel kendi kasabanizda aynı yıl öğretmenliğe başlamanız.

-Benim haberim yoktu hocam biz yıllar oldu görüşmüyoruz Yusuf'la. Ben biraz buruk ayrılmıştım kasabadan üniversite boyunca da hiç görüşmedik ve sabah bana sürpriz oldu onunla karşılaşmak.

-Ya ne güzel çok heyecanlı değil mi ama yaa,dedi Deniz şaşırarak.

-Yaa dedi Yusuf. Çok heyecanlı Hasret'i görünce şok oldum. Kendine yeni bir hayat kurmak için gitmişti buradan.Yillarca adım bile atmadı kasabaya.Ama şimdi burayi tercih etmesi şaşırttı doğrusu beni.Aslinda en baştan hayali buydu Hasret hocamın kasabaya öğretmen olarak atanmak istiyordu.Ama üniversiteye giderken bir daha gelmemek üzere gittiğini söylemişti.

-Evet hayalimdi ve ben hayallerimden hiç vazgecmedim sadece olması gerekenler vardı öyle oldu. Verdiğim sözler vardı.Onlari yerine getirdim ve hayalimin peşine geri geldim Yusuf hocam,dedi.

-Sözler demek,verdiğin baska sözlerde vardı ama onlar askıda kaldı.Demek tuttuğun sözler daha mühimdi.

-Malesef acı ama o sozler daha muhimdi.

Deniz bey hayretle yavaştan ısınan muhabbeti dinliyordu.Arada ki gerginliği fark etmişti. Belli ki iki kuzen kavgalı ayrılmış ve döndüklerinden ikisininde haberi yoktu.Deniz konuyu değiştirmek için:

-Hocam üniversite boyunca kasabaya hiç gelmemissiniz ozlemediniz mi

-Gelmedigi mi kim söyledi hocam?

-Yusuf hocam az önce öyle söyleyince ondan dedim ben

-Her yıl en az 2 kez geldim hocam.Annem ve babamı ziyarete ama görüsebilecegim kimse olmadığı için mezarlıktan geri döndüm kimseye görünmedim 4 yıl boyunca. Yusuf hocam da o yüzden gelmedim saniyordur.

-Basiniz sağolsun hocam ailenizin vefaat ettiğini bilmiyordum.

-Annem benim doğumum da ölmüş,babamda şaibeli bir trafik kazasında öldü.Yillarca Yusuf hocamlar aile oldu bana sonra da üniversite çıkınca kimseye yük olmak istemedim Yusuf hocamin emeği çoktur üstümde,dedi Hasret şaşkın şaşkın bakan Yusuf'a bakarak.

-Nasil yani sen 4 yılda en az 8 kez buraya geldin ve ben bunu ne duydum ne gördüm öyle mi? Üzerinde o kadar hakkım vardı madem niye bir kere bile bana haber vermedin?

-Dedim ya hocam kimseye yük olmak istemedim.Son geldiğimde sözün varmış.Seni uzaktan görmüştüm ama senin acelen olduğu için yanına uğramadım.Mehmet amcayla konuşup geri döndüm.O zaman diyememistim Hayırlı olsun Hocam.

Yusuf utançla başını eğdi.

-Sagol ,dedi

Deniz hoca:

Aaa bende duymuştum hocam tebrik ederim

-Sagolun hocam.

- Sözlunuz de mi öğretmen?

Hasret ve Yusuf aynı anda : Evet ,dediler.

-Aaa tanıyor musunuz Hasret hanım sözlüsunu gerçi siz akrabasiniz tanımanız normal.

-Akrabaliktan değil hocam kendisi ortak arkadaşımız Yasemin,hayali öğretmen olmaktı geçende babasıyla karşılaştık Yusuf la sozlenecekler dedi,ondan duymuştum .Sınıf öğretmeni olmak istiyordu ama rehberlik öğretmeni olmuş sevindim.

- Maşallah buraya gelmemissiniz hocam ama haberdarsiniz.

-Evet Yusuf hocam,Kemal hocayla karşılaşmasam haberim olmazdı ama ondan haberim oldu.

-İsmi Yasemin mi dediniz?Rehberlik öğretmeni?

-Evet hocam ne oldu ki,dedi Yusuf.

-Hocam bizim okula ilçeden rehberlik öğretmeni görevlendirildi yarım zamanlı 1 seneligine adı Yasemin de tesadüf mü acaba diyecektim. Yazı daha bu sabah geldi.Soyadi....

- Akın, dedi Hasret.

-Evet hocam Akın.

-Evet o benim sözlüm görevlendirme gelecek diyordu ama bana burdan bahsetmemisti.

-Yazı bana sabah gelmiş hocam belki Yasemin hocama da sabah gitmiştir bişey diyemeyeceğim.

-Olabilir belki de ,dedi.

Kahvaltıları bittikten sonra okula doğru yürüdüler. İlk ders tüm okul serbestti.2. ders için Deniz bey Hasret'ten müsaade isteyip odasına geçti.Hasret te diğer arkadaşlarla tanışıp Yusuf'a baş selamı verdikten sonra sınıfına yürüdü.Arkasindan Yusuf'un geldiğini fark etti ama durmadı.

Hasret'in kolundan tutup nazikçe çevirdi:

-Hasret,dedi.

Hasret kolundaki ele bakarak efendim dedi.

Yusuf hemen elini çekti.

-Ne zaman geldin sen?

- Dün öğleden sonra.

-Peki Deniz beyle ne ara tanıştınız.

- Eve gidiş yolunda.

-Şeytan tüyü var adam da ne ara bu kadar samimi oldunuz.

- Yusuf lütfen üslubunu düzelt. Bikac olay yaşandı oda bana yardım etti o sıra tanıştık.Ben derse geçiyorum İyi dersler hocam.

Yusuf tekrar Hasret'in kolunu tutmuştu ki :

-Yusuf, dedi Yasemin...