@nurkedisi03
|
Aşağıdaki yıldızımızı parlatirsaniz çok çok sevineceğim 🌼🌼🌼 °°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°° Yusuf gittikten sonra saatlerce ağladım. Yusuf nasıl bir insan olmuştu böyle. Daha fazla düşünmeden yatağa girdim.Sabah zor zahmet yataktan kalktım. Midem bulanıyor kahvaltı yapamadım. Hazırlanıp çıktım. Erken çıkmıştım Deniz bey den önce gidebileyim diye.Ama ikimiz aynı anda kapıdan çıkınca selamlaştık. Ben okula doğru yürümeye başlamıştım ki Deniz bey seslendi.
-Hasret hanım lütfen buyrun beraber gidelim.
-Hocam zahmet olmasın size.
Olur mu anlamında dudaklarini kıvırdi Deniz hoca.Zaten hiç halim yoktu.Kabul edip arabasina doğru adimladim.Arabasının koltuğuna oturup kemeri taktigimda Deniz bey yüzümü inceliyordu.Birsey diyecek gibiydi ama vazgeçti.Tam vitesi taktı yürüyecekti ki uffleyerek arabayı tekrar boşa aldı ve kemerini çıkarıp tamamen bana döndü.
-Karismayayim diyorum ama olacak gibi değil. Yüzünüz gene bembeyaz korkutuyor bu haliniz. Hocam bı rahatsızlığınız falan mı var bilmediğimiz. Ne olur varsa saklamayın ben çok iyi sır saklarım valla kimseye bahsetmem. Böyle sizi her gördüğüm de korkmaktansa sebebini bilmek daha iyi sanırım,dedi.
Ne dediğine anlam veremeyerek tebesüm etmeye çalıştım:
-Hicbiseyim yok Deniz bey endişelenmeyin lütfen biraz halsizim yeni düzen yeni hayat derken oturmadı hala biseyler.
-İçim rahat edebilir yani o zaman.
-Elbette hocam.
-Biraz da stres sizi etkiliyor sanırım.
-Stres mi? Ahh evet etkiliyor da siz stresli olduğumu nerden çıkardınız.
-Gene kahvaltı etmediğinizi biliyorum eğer kahvaltı teklifimi kabul ederseniz size neden stresli olduğunuzu bildiğimi söylerim.Yoksa yok dedi yapmacık küsmesiyle. Ellerini birbirine bağlayıp omuz çekip dudaklarını büzmüştü.
Kahkaha attım devam etti:
-Eger teklifimi kabul etmezseniz bu sevimsiz halime okula kadar katlanmak zorunda kalacaksınız ,hihh dedi
-Aman hocam biran önce gidelim ben bu manzaraya daha fazla katlanamayacagim galiba der demez okey anlamında baş parmagini gösterip hemen kemerini taktı.
Kahvaltı yapacağımız yer göl başında gözleme eviydi. Siparişlerimizi vermiş bekliyorduk.
-Eee birşey anlatacaktiniz hocam.
-Himmm evet stres sebebini bildiğimi söylemiştim, dedi.
Olumlu anlamda baş sallayınca devam etti.
-Dün Yusuf beyi sizden cikarken gördüm saat 11 sularında aşırı sinirliydi giderken. Stresinizin sebebi bu olmalı diye düşündüm.
-Evet Yusuf bendeydi akşam sinirle ayrıldı evden ona moralim bozuk. Konuşmaya çalışıyoruz ikimizde ama birimiz kırgın birimiz öfkeli birimiz kırılgan birimiz kırıcı ve bu roller sürekli değiştiği için hiç anlaşamıyoruz her sohbetimizin sonu dikenli yol.Halbuki eskiden ben sadece Yusuf ile konusabilirdim. Onunla konuşunca mutlu olabilirdim. Ama şimdi ona ulaşmak çok zor,dedim başımı göle cevirerek.
-Gördüğüm kadarıyla birbiriniz için değerlisiniz hocam kimse kimseye boşuna öfkelenmez. Biraz daha sakinlesmeye ihtiyacınız vardır belki.Anladigim kadarıyla kavgalı ayrılmışsiniz ve Yusuf bey buna tepkili sanırım. Yusuf beyden herşeyi hissediyorum ama size bakınca boşluk var. Sizden bı enerji alamıyorum o 4 yılınız da yada gecmisinizde ne varki yansitamiyiorsunuz içinize atıyorsunuz?. Haddimi aştımsa özür dilerim hiçbirine cevap vermeyebilirsiniz ben gördüklerimi anlamaya çalışıyorum sadece.
Açıkçası şaşırmıştım.Adam herşeyi sadece dünkü sohbetle mi anlamıştı.
-Sizi sıkmak istemem uzun hikaye aslında.
-Ben sıkılmam anlatmak isterseniz.
-Anlatmaya ihtiyacım var sanırım.Babam öldükten sonra ben amcamlarda kaldım el âlemin dili sussun diye amcam zorla kabul etti beni. Yusuf ne annesine ne babasına benzer melek gibi bir insandır. Benim okula gitmeme izin vermedi yengem. Yasemin'in babası müdürdu beni idare ettiler hiçbir derse yok yazmadilar bense sadece sınavlara girip siniflari geçtim.Bu böyle yaklaşık 3 yıl devam etti. Okul çıkışları Yusuf bana ders anlatır birlikte sınava hazirlanirdik.Ama Kemal hocanın tayini ilçeye çıkınca yeni gelen müdür geçmişe dair tutanak tutmayacağını ama bundan sonra okula gelmemi istedi.Yusuf muhtar Mehmet amcayla bir burs ayarlamislar. E tabi amcam bursu görünce izin verdi yengeme de susmak düştü. Yusuf'la bizim hayalimiz köyümüze öğretmen olarak atanmakti.
Duraksadim bı yudum çay aldım
-Hayilinizi gerçekleştirmişsiniz ne güzel.
-Evet hocam ama o öyle değil iste. Biz böyle hayal etmemiştik ki biz birbirimize eskisi gibi bakıp eskisi gibi sevecektik ama şimdi birbirimize saygisizlik ediyoruz. Sebep ise benim gitmeme Yusuf'un tepki göstermesi. Ben de gitmek istemedim ama yengemle biraz atistik ve ben şimdi kaldığım eve geri döndüm adam ettim orayı onlardan ayrılınca yengem bana daha fazla eziyet edemeyeceğini anlayınca beni tehdit etti. Üniversite yi başka yerde okumamı Yusuf ile ilişiğimi kesmemi istedi. El mahkum kabul ettim cahil falandı ama istediğini basarirdi.
-Tabii Yusuf bey annesi yüzünden gittiğinizi bilmiyo ne pahasına olursa olsun onun annesinden nefret etmesini istemediniz.
-Siz kahin falan mısınız hocam,dedim şaşkınca.
-Hayir ama insanları iyi analiz ederim diyelim. Ve sizin kimseye kiyamayacaginiz aşikar.
-Ahh ben annesiyle arası bozulmasın istedim ama bu sefer de bana kırıldı belki haklıydı ama bana o kadar çok hakaret etti yüzüme bakmadi ki resmen kaçtım burdan. Yıllarca gelmedim kimsenin yarasına tuz basmaya hakkım yoktu.
-Peki 4 yıl boyunca özlemediniz mi Yusuf'u dedi imayla.
Gözlerine baktım:
-Özlemez olur muyum sürekli onu düşündüm onu o halde üzmüş olmak beni kahretti.O benim kardesimdi onu üzmüş olduğumu düşündükçe çok daha fazla özledim.
- Öyle özlemek değil hocam yaniii... kardeşçe değil.İnsan sevdiğini 4 yıl boyunca özlemez mi ?
-Nasil hocam anlayamadım?
-Belki haddim değil hocam ama Yusuf beyle sizin araniz da sadece kuzen sevgisi yok o kadar belli ki. Siz asikmissiniz ayrılmadan önce belli ikinizin de bunca alinganliginin tek bir aciklamasi var.
Duyduklarımla dona kalmıştım bizi sadece iki gündür tanıyan bu adam nasılda çözmüştü tüm şifreyi. Gözlerimden yaşlar akmaya başlayınca üzüldü. Yanıma çekti sandalyesini.
-Hocam özür dilerim sizi üzmek değildi amacım.Kirdiysam affedin dedi başını eğmiş gözlerimi görmeye calisarak.
- Yok hocam kirmadiniz sadece hazır değildim. Bir gün sizinle konuşmak isterim bu konuyu ama o gün bugün değil.
Peki anlamında kafasını salladı bı kaç dakika sonra ağlamam kesilince elimin tersiyle gözyaşlarmi sildim.Deniz bey ayaklandı.
-Daha iyiyseniz kalkalım mi okula geç kalacağız.
Aceleyle saate baktım dersin başlamasına sadece 10 dakika vardı.
-Aman Allah'ım bu saat ne kadar hızlı geçti böyle. Kusura bakmayın hocam sizinde vaktinizi aldım.
-Şşşhhh lütfen Hasret hanım hüzünlü konularda konuşmuş olsak da sizinle geçen zaman çok keyifliydi teşekkür ederim. Ama sizinle bu konuyu ayrıntısıyla konuşmak isterim. Anlatmak en iyi ilaçtır. Ben her zaman buradayım içiniz rahat olsun. Sırrınız bende, dedi sağ elinin avuç içini göğsüne vurarak.
Minnetle baş eğdim arabaya yürüdük.Hızla okula gittiğimiz de ders zili 1 dakika önce çalmıştı. Binadan birlikte girdik.Yusuf'un sınıfı tam karsimdakiydi. Oda derse girmek üzere kapisindaydi.Deniz beyle kapıdan girince gözgöze geldik.Gozlerindeki bulutları gördüm ama umursamadım. Deniz bey tüm nezaketiyle izin isteyip odasına geçti.Bende hirkami bırakıp sinifima geçtim.
Teneffüs zili çalınca sınıfın boşalmasını bekledim sınıf boşalınca kapıdan çıkıyordum ki Yusuf ta sınıfından çıkıyordu ikimizde başımızı kaldırdık gözgöze geldik ona olabildiğince sinirliydim haksızlık yaptığımı da düşünmüyordum ve söylediklerimden de pişman değildim. Tam gözlerimi çekip gidecektim o benden önce davrandı. O öğretmenler odasına geçmişti. Ben bahçeye çıkmak istedim. Biraz temiz hava almak iyi hissettirebilirdi. En köşe de ki banka oturmuştum ki bina kapisinda Yusuf belirdi. Birşey arıyor gibi etrafa baktı. Gözlerimiz kesince hemen başını çevirdi. Elini ceplerine koyup bina önünde biraz gezindi. Zil çalınca ben ayaklandim sınıfa geçmek için tam bina önünde yanyana geldik hiç konuşmadan yanyana binaya girdik ve sınıflarımıza ayrıldık. Bizi gören bahçede hosbes etmiş derse dönüyor sanirdi ama biz tek kelam dahi etmemistik.Bu böyle her tenefüs devam etti.Biz hiç konuşmadık ama hep beraber girdik sınıfa. O bunu yapmak istedi bende izin verdim sessizce.
Akşam eşyalarımı topladım binadan çıktım. Deniz bey arabasına geçiyordu elinde tuttuğu anahtarıyla arabasını gösterdi gelmez misiniz der gibi.Kaslarimi kaldırıp dudaklarımı büzdüm 'yok' anlamında. Tebessüm etti ve saygı duyduğunu gösterir gibi baş selami verip arabasına yöneldi. Bende tebessümle kapıya yöneldim ki sol tarafimda Yusuf'un sinirle bize baktığını gördüm. Çenesini kasmis ellerini yumruk yapmış burnundan soluyordu.Deniz beye bakıyordu biraz daha önüne geldim gözlerine baktım Deniz beye bakmasını kesmesini sağlayarak karşıya ardından gökyüzüne baktı sinirle:
-Ne ara gözlerinizle anlasacak seviyeye geldiniz siz dedi soru sormaktan ziyade ima eder gibi.
Hicbisey demeden yürüdüm gittim.
Eve aheste aheste yürüdüm aklım bir karış havadaydi . Eve geldigimi ancak fark etmiştim tam eve doğru dönmüştüm ki minik bir boğaz temizleme sesi duydum.Deniz beyi de görmemiştim anlaşılan yavaşça arkama döndüm mahçup bir şekilde. Döndüğümde arabasının ön kaputuna yaşlanmış ellerini diseklerinden bağlamış bana tebessüm ederken buldum.
-Gene dalginiz hocam,dedi.Ayni mevzu sanırım.
-Aynı mevzu hocam,dedim. Bende arabanın uzak ucuna yaslandım birlikte benim evime doğru gökyüzüne bakıyorduk.Dakikalarca hiç konuşmadık.Hic te rahatsız olmadım.Dakikalar sonra hafif yandan bana bakıp:
-Konusuyor muyuz susuyor muyuz dedi.
-Biraz daha susuyoruz hocam, demiştim ki Deniz beyin telefonu çaldı.İzin ister gibi telefonunu gösterdi baş salladım.
-Efendim Zehra sultan. ...... -Senin sitem eden dillerini yerim ben. ....... -İyiyim ben merak etme sen. ...... -Sultanim çok abartmiyor musun, ....... -Hayir annem hayır olmaz oda olmaz başkası da şuan olmazz.. ...... Beni üzmeye devam mi edeceksin, ...... -Yok öyle bişey kimse bana zarar veremez korkma, ..... -Annee yapma şunu bak kırmak istemiyorum sen hala ısrar ediyorsun bırakamam hayallerimi saçma sapan bir sebepten. ........ -Hayir buraya gelmeni de istemiyorum, hep aynı şeyler, ...... -Annneeeee ....... -Tamam anne çok iyi sen böyle devam et An..,Anneee.Sevda aşkımmm..
Şahit olmamam gereken bir konuşmaya şahit olduğum için ziyadesiyle huzursuzken şimdide Deniz beyin sevgilisi yada nişanlısı bilmiyorum onların konuşmasına şahit olmak istemedim izin ister gibi başımla hareket edip yürümüştüm ki Deniz bey işaret parmağıni kaldırarak fısıltı ile "bı dakika" dedi .Kalktigim yere geri döndüm kaputa yaslandim .
....... -Ahh burdayım Sevda.Gitti mi annem.Ne yapayım hep aynı şey aylardır aynı geçen yıl idare ettim koca yaz basimin etini yedi vazgecmiyorum işte niye zorluyo. Beni öyle bir çıkmaza sokuyor ki bu seferde evlendirme derdine düştü. Her önüne geleni bana yamamaya mi calisacak Allah aşkına. Söyle o hayvan herife gülüp durmasın sıra ona da gelecek. ...... -Uffff anlayamıyorum Sevda yersiz korkularını anlayamıyorum . Hadi korktu anladım evlendirip kurtarmaya çalışmak ne demek.Meslegimden vazgeçmem doğu görevim bitmeden gelmem,Doğu gorevim bitmeden hiç bir kişiyle evlenip düzenini bozmam. ....... -Oldu burdan evlenince ne değişecek görevim bitince gene düzeni bozulmayacak mi kii evlenecek kızlar kapımda kuyruk mu oldu. ......... Yaniiiii tabi öyle elimi sallasam ellisi de.....Kız konuyu değiştirme Allah'ıma çok sinirliyim. ..... Tamm sınırli değilim kizamam ona ama bana saygı duymuyor ve işler iyice çığırından çıktı.Neyse bosverelim bütün moralim gitti. Selam söyle tabi konusursa benle.
Kız kardeşiydi sanırım sevgilisi sandığım,diğer hayvan herif hakkında bilgi sahibi değilim.Ama Deniz bey öyle üzgün ki şuan.Ayni şekilde telefonu cebine koyup özür dilerim dedi ve kaputa yaslandi.Ellerini tekrar direseklerinde birleştirdi ve gökyüzüne bakmaya devam ettik.Bi kaç dakika sonra sessizliği bozan bu sefer ben oldum.
-Konusacak mıyız susmaya devam mi dedim ona doğru hic dönmeden ama gulumsedigini görebiliyordum.
-Konusmam gerekiyor sanırım ,dedi ve bana döndü hızla ve cevap verdi çünkü şurama kadar doldum 1.5 yıldır,dedi elini çenesinin altına koyarak.
-Konusalim mi o zaman.
-Olur ama burası çok uygun değil sanki hocam ne dersiniz.Bana geçsek sakıncası olmazsa. -Aslina bakarsanız biraz acıktım dünden hazırlamıştım yemeği.Bana geçsek olur mu? -Rahatsizlik vermek istemem hocam. -Lutfen ne rahatsızlığı hocam. -O zaman bana bı 15 dakika müsade eder misiniz üzerimi değiştirip gelsem. -Olur hocam bende siz gelene kadar hazırlanırim yemege geçeriz. -Peki hocam ekmek var mı alayım mı. -Aslinda 1 tane alabilirsiniz. -1 tane yeter mi 2 alsaydık sabah yersiniz kalanı.
Bı an ikimizde durduk bu neydi şimdi karı kocalar gibi ekmek muhabbeti dönüyordu oda garipsemis olacak ki duraksadı aynı anda durmayip kahkaha atmaya başladık.Biraz sakinleyince Deniz bey: -Bu gün ki karı koca kavgasi bittiyse 1 ekmekte karar kılıp hazırlanıp hemen geliyorum hocam. -Aynen öyle hocam kavga bitti yola devam yolunuzu bekliyor olacağım.
- Gözlerinizi yollarda birakmam hiç meraklanmayin Hasret hanım, deyip işaret ve orta parmağını birleştirip alnina koyarak selam verip hazır ola geçti güldü ve eve yürüdü. |
0% |