Yeni Üyelik
19.
Bölüm

19. Bölüm

@nurkedisi03

Aşağıdaki yıldızımızı parlatirsaniz çok çok sevineceğim

🌼🌼🌼

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Hazırlanıp çorbanın altını yakmıştım ki kapı çaldı.İstese girip gelebilir kapi kilidi aktif değildi ve aralık bırakmıştım.Ama öyle nezaketli bir adamdı ki asla öyle birşey yapmazdı. Gidip karşıladım.Oda ne abartsaydin Deniz hocam abartsaydin diye geçirdim içimden. 1 tane ekmegi gözüme sokarcasina gözüme doğru tutuyordu.Diger elinde baklava kutusu vardı.Öbür poşette bı kaç tane içecek hatta 4 çeşit falan sanırım.Hızini alamamış olacak ki bir kutu daha vardı pastane poşetinin içinde.

 

-Hocam hayır olsun inşallah kitlik mi varmış.

 

-Aman hocam ne kıtlığı,bişey almadım ki sadece içeceklerde kararsız kaldım.

 

Bir taraftan elindeki poşetlerde almaya çalışıyordum ama izin vermeden konuşmaya devam etti.

- Ben asitli kola severim meyvelisini sevmem,siz asitli icermisiniz bilemedim o yüzden bı tane de meyve suyu aldım,sonra belki tuzlu bişey içmek istersiniz diye ayran aldım ...

-Peki süt niye hocam.

 

-İmmmm şey o sizin için değil eve tekrar uğramak istemedim eve geçerken alacağım onu, sütlaç yapmak için almıştım.

 

-Ooo maharetliyiz desenize,şöyle masaya bırakın ,bırakmadınız ki yardım edeyim

 

-Aman hocam ağır değil, ayrıca annem sağolsun sutlacima kimse su dokemez,dedi göğsünü kabartarak.

 

-Ne güzel,dedim kocaman bir tebessüm ile.

Dun benim sütlaç yaptığım aklıma geldiği için haykirmamak için zor tuttum kendimi. Kendinden o kadar emin ki neyse sutlaclar dolaptaydi göstermem olur biter diye düşündüm.Ucunda rezil olmak vardı.

 

Yemekler isinmisti,balkonda yeme kararı aldık hatta yerde yeme kararı aldık ben tabaklara koyuyordum Deniz dışarıya götürüyordu. Meyveli olmayan asitli içecekte karar kılmış sofraya oturmuştuk.

Yemeğimizi yedik sofrayı kaldırdık.Deniz artan yemekleri dolaba koymak için dolaba hamle yapmıştı ki aklıma sutlaclar geldi.

-Bi dakika durun hocam dedim telaşla.

-Tamm hocam özür dilerim ben izinsiz dokunmamaliydim, dedi ürkek bı şekilde.

-Yok hocam yanlış anladınız olur mu öyle şey de seyyy immm seyyy dolabım biraz daginikta o yüzden şey ettim.

-Hasret hanım onun için mi telaş ettiniz gerçekten.

-Aynen dedim elinden tabağı almaya çalışarak ama vermedi.

-Kusura bakmayın o zaman benim için problem yok deyip dolabı açtı.Ve tabakları gördü.Tabaklar çünkü babamın dediğine göre bende annem gibi sutlacta ölçüyü hep kaçırıyor kaseler dolusu sütlaç yapıyordum ve dolabın 3 rafı da doluydu. Adamın sutlaclari görmemesinin imkanı yoktu. Bian duraksadı.

-Hocam tabağı koyabilmek için bı kaç kase sütlacı çıkarsam olur mu?

Gözlerimi kaçırarak olur dedim.Hafif tebessüm etti.2 tanesini çıkarıp tabağı koydu kapağı kapatıp bana döndü.

-Ee hocam o kadar sütlaç yapmissiniz bana ikram etmeyecek miydiniz aşk olsun.

-Yani edecektim de seyy seyyy unutmuşum,deyiverdim.

-Iıı ı ,dedi , unutmadiniz az önce dolabı açtığınızda bana kaçamak bakış attiginizi gördüm.İcime bir kuşku düşmüştü ama sütlaç aklıma gelmemişti doğrusu.

-Olan oldu artık hocam arkanızdan tatlı kaşığı alin da gecelim isterseniz balkona.

 

Kasiklari aldı tebessüm ederek arkamdan balkona geldi.Hemen bı kaşık alıp ağzına attı bian duraksadı eyvah dedim kesin aromasını begenmedi.

-immmm , damla sakızı enn sevdiğim.Hocam elinize sağlık ne kadar güzel olmuş.

-Gercekten mi.

-Evet niye şaşırdınız ki hocam.

-Seyyyy...immmmm

-Hocam söyleyin isterseniz artık.

-Uffff tamam söyleyeceğim. Oyle emin söylediniz ki sütlacı güzel yaptığınızı bende yaptım diyemedim begenmezseniz diye,dedim.Birden kahkaha atmaya başladı.O guldukce ben bozuluyordum.Suratimi asınca gülmesini güçlükle durdurup.

-Özür dilerim hocam tutamadım kendimi,dedi ve zorlanarak devam etti, hiç aklıma gelmezdi böyle dusuneceginiz o kadar lezzetli olmuş ki şüpheye dusmeniz bile hata,dedi sona doğru netleşen sesiyle.

-Aman ne bileyim hocam bı an gaflete düştüm sanırım.Aslinda hiç şüphe duymam sutlacimdan tarifim nettir ama sizin sutlaciniza olan öz güveniniz beni afalatti sanırım.

 

-Birsey sorabilir miyim?

 

-Tabi buyrun.

 

-Damla sakızı? Neden koydunuz içine.

 

-Ben hep öyle yaparım annemin tarifidir. Babam vermişti tarif defterini,hep o şekilde yapardık bende aynı devam ettiriyorum. Begenmediniz mi?

 

-Hayir aksineee....Annemde her daim damla sakızlı yapar o yüzden çok şaşırdım.

 

-Gercekten mi ?

 

-Evet ve hatta bende damla sakızlı yapacaktım ama gerek kalmadı.

 

-Neden ki

 

-E siz bir mahalleye yeterlik yapmışsınız bana da 1 kase daha nasip olur sanirim e oda bana yeter.

 

-Ahh evet yaa tabii veririm.Benim elimin ayarı yok sütlaç ta hocam aslında tarifim net ama hep konu komşuya veririm diye fazla yapayım diyorum gördüğünüz üzere sonuç milyonlarca sütlaç. Çouklara dağıtırım artik dedim ama bizim mahallede pek çocuk yok okula da guturemedim kaldı öyle.Yarin mahallede birilerine vereyim de kalanları ne yapacağız bilmem.

 

-Ben seve seve yerim ama 3 gün yesek bitmez hocam sabah ben yardım etsem götürsek okula sinifiniza dagitsaniz olur mu.

 

-Ahh gerçekten harika olur hocam ya.Tesekkur ederim.

 

-Ne demek hocam bu lezzet çöp mu olsun ama bir kase daha hakkımı isterim.

 

-Elbette hocam.E sizin sütlaç yapma işi iptal o zaman.

 

-Aynen öyle Hasret hanım, dedi gülüştük.

 

Sütlaç tabaklarını kaldırıp birlikte çay doldurduk ve tekrar balkona geçtik. Birer yudum alıp gökyüzüne bakmaya başladık.Basimi yana çevirip Deniz beye baktım.Deniz'in gözleri ay ışığı ve balkonun ledleriyle parıl parıl parlıyordu. Belirgin elmacık kemikleri kaslı çene kemiği yeni çıkmaya başlamış siyah sakallariyla çok yakışıklıydı.Ellerimi dirseklerimde birleştirip dizlerimin üstüne koydum başımı da üstüne yerlestirdim. Basini hareket ettirmeden gözleriyle bana baktı.Ona baktığımı görünce oda dizlerine koyduğu dirseklerine başını yerleştirip bana bakmaya başladı. Tebessüm ettim:

 

-Vakti geldi sanırım anlatmak ister misiniz.

 

-Evet vakti geldi anlatabilirim.Annem,dedi pozisyonumuzu değiştirmeden konuşuyorduk.

 

-Annemle kirginiz.....Bir buçuk yıldır.Atandigim günden beri sürekli aynı. Buraya gelmemi istemiyordu bende hayallerimden vazgeçmek istemiyordum. Küstü ağladı trip yaptı olmadı vazgeciremedi,sonra ters taktik uyguladı sürekli aradı sürekli dön dön dedi durdu gene olmadı bu sefer de.... Evlendirmeye çalışıyor.Saniyo ki evlenince karım burdan gitmeye beni ikna edecek.Ben kimsenin günahına girmek istemiyorum. Belki evlenince severim severiz ama bu bir oyun değil ki sevzsem ne olacak aşk evliliği istediğimi düşünüyor belki aşık olurum ama o zaman da pat diye evlenmem ki alışma süreci denen bişey var kii evlenmem birşeyi değiştirmeyecek.4 yıl doğu görevimi bitirmeden hiçbir yere gidemem zaten.Gerekirse bırak diyor ben hayallarimden niye vazgeçeyim hemde annemin boş korkularindan dolayı.

 

-Anneniz neden korkuyor ki?

 

-Çok yakın bı akrabamiz yıllar önce bu ilçede birisiyle tanışıp evlenmiş ailesi kabul etmemiş annemlerle gorusememis sonra akrabamız ölmüş.Sonra duyduk ki eşi de ölmüş.Ama eşinin kardesleri çok kötü insanlarmis ve beni tanirlarsa bana zarar vermesinden korkuyor annem.

 

-İlkte çok saçma bir sebep gibi geliyor ama anne olarak düşündüğüm de kaygıları hiçte yersiz değil insan evladını gözünden sakınır.

 

-Tamam sakınmasın demiyorum ama bu kadar bunaltmaya ne gerek var ki bu bir şüphe sadece baktık gerçekten biseyler olmaya başladı o zaman düşünürüz ama şuan o kardeşler yaşıyor mu vs hicbirsey hakkında bilgimiz yok ki beni nerden taniyacaklar.

 

-Orasi da doğru da iste ana yüreği hocam.

 

-Orasi öyle hocam da iyice paranoya ya bagladi çok bunaltiyo kırmak istemiyorum ama hayır deyince bile küsüyor 45 inden sonra huy değiştirdi benim pamuk annem gitti aklında bin tilki dolaşan kadın geldi. Mesela bugün 1 kez hayır dedim laf çarptı telefonu Sevdaya verdi çekti gitti.

 

-Sevda... Kardeşinizin adı Sevda mı?

 

-Evet Sevda ne oldu ki?

 

-Annem,annemin adı da Sevda'ydı.

 

-Ne güzel tevefuk.

 

-Aynen öyle seviniyorum her Sevda ismini duyduğum da.

 

-Annenizden bir hatıra gibi .

 

-Evet tıpkı öyle,biraz sustuk hala başımız dizlerimizde birbirimize bakiyorduk.Sanki ilk bu hali karşımızdaki bozsun istermis gibiydik ikimizde.Devam ettim:

-Peki o hayvan herif kim,dedim gülerek.

 

Kahkaha atıp; O hayvan herifde kardeşim olur kendileri,dedi.

 

Bende kahkaha atmıştım.Kiz kardeşini güzel seviyordu ve içi titriyordu,erkek kardesini de sevdiği belliydi ama nasıl anlasiyorlar pek kestiremedim.

 

-Sizi kızdırıyor sanırım?

 

-Valla o biraz mazoşist acıdan hoşlanıyo kemiklerini kırmam için dünyanın sacmaligini yapiyo , bazen bizim evlatlık olduğunu falan düşünüyorum ama kerata fena benziyor bana çok yakışıklı, dedi böbürlenerek.

 

Tebessüm ettim.

 

-Bitti mi ,dedim anlatacaklarini kast ederek.

 

-Bilmem.

 

-Anlatacak misiniz.

 

-Bitti galiba

 

-Eminseniz problem değil.

 

-Eminim.

 

Birbirimize bakmaya devam ediyorduk ki telefonuma gelen mesajla irkildik ki git gel yapmayalim diye yanımıza aldiginiz çaydanlık devrilip Deniz beyin baldirina dökülmüştü. Acıyla tiz bir ses çıkardı. Hemen kalktım esofmanini alttan yukarıya doğru sıyırdım ayağı kıpkırmızı olmuştu.Hemen dolaba koştum buz ve su getirdim suyu hemen eşofmanin ıslak kismina döktüm ve ardından buzu yanan yere koydum öyle korkmuştum ki.

-Hocam çok özür dilerim çok iyi misiniz.

 

-İyiyim hocam iyiyim korkmayın dedi gözlerini sıkarak belli ki cani cok yanıyordu.

 

-Aciyo işte hocam aciyo bu böyle olmayacak hastaneye gidelim hadi kalkın kalkın.Sorun su ki zaten ayaktaydik.Elinden tutup eve doğru çektim arkamdan geldi ama salona girince durdu beni kendine çekti.Neredeyse carpisacaktik.

 

-------------------------------&--------------------------------------

 

Kimse yorum yapmadığı için aklımda belirdikce yazıyorum sonuna karar verdim gibi bakalım neler olacak.Sessiz sessiz okusanız da sizleri çok seviyorum....

Loading...
0%