Yeni Üyelik
24.
Bölüm

24. Bölüm

@nurkedisi03

Gözleri öyle bir dolmuştu ki bakarken içim titredi.Ne diyecektim ben şimdi bu adama? Sarılmak ne kadar doğruydu o nişanlıyken. Sarılma desem dayanabilir miydim buna hiç bilmiyorum.

Ne diyeceğimi bilemedim.O da ne diyeceğimi bilemediğimi anlamış olacak ki tekrar sordu.

 

- Sarılabilir miyim Hasret,lütfen dedi daha da içten bir sesle. Başımı olumlu anlamda aşağı yukarı kaldırdım yavaşça bana yaklaştı o kadar narin davranıyordu ki kırmaktan korkar gibi.Eski Yusuf vardı sanki karşımda eskiden olduğu gibi yumuşacık birisi yavaşça sarıldı bana. Ama nasıl özlemişim sıcaklığını kokusunu Evet daha önce de dediğim gibi kokusu değişmiş ama sıcaklığı hala aynı bende istemsizce ona sarıldım gözlerimi kapattım başımı omzuna yasladım ve sanıyorum o da aynısını yaptı bir süre sonra gözlerimden yaşlar akmaya başladı Yusuf'un da hafiften burnunu çekmeye başladığını fark ettim . O da ağlıyordu demek ki. Şu an ne hissediyorum hiçbir fikrim yok ama o kadar mutluyum ki burası hiç bitmesin bu gece hiç bitmesin bu adam yanımdan hiç gitmesin istiyorum. Ama imkansız o başkasına ait artık bunu kabul etmem gerekiyor. Yusuf bir an duygusallıkla sanırım bana sarılmak istedi.

 

Bu kadar yeter çekilmem gerekiyor yoksa o çekilecek gibi değil. Kendimi yavaşça istemesem de geriye çekmeye çalıştım ama Yusuf bırakmadı biraz daha kendine çekti:

 

- Lütfen Hasret biraz daha böyle kalalım ne olur?

 

-Ama Yusuf,diyebildim.

 

- Şşşş lütfen, dedi lütfen biraz daha kalalım Hasret, sesi titriyordu ağladığı artık bariz belliydi. Bıraktım kendimi o ne zaman ayrılmak istiyorsa o zaman ayrılalım diye hiç ses etmedim dakikalarca öyle kaldık üşümüştüm ama açıkçası hiç te umrumda değildi ama istemsizce içime giren urpertiyle irkildim Yusuf bunu fark etti geri çekildi. Omuzlarimdan tutup gözlerime baktı:

 

- Hasret üşüdün değil mi ahh aptal kafam bunu düşünemedim özür dilerim deyip hemen ayaklandı.Ceketini çıkarıp omzuma koydu ne kadar istemesem de . Sonra tekrar yanıma oturdu başını omzuma koydu öylece izledim hiç ses çıkarmadan bir süre öyle durduktan sonra başını bana doğru çevirdi bende hafif cevirdigimde gözleri gozlerimle buluştu burunlarimiz arasında bir parmak mesafe vardı ne yapıyordu bu adam anlam veremiyorum .

 

Fısıltıyla "Üşüdün mü?" dedi ben hayır deyince " O zaman biraz dizinde yatabilir miyim?"

 

-Ama yer soğuk Yusuf.

 

- Problem değil deyip dizlerime yattı ellerim havada kaldı ne yapacağımı bilemedim

 

-Hasret saclarimla oynar mısın......

 

-...........

 

-Lütfen

 

Ne yapıyordu anlamıyorum ama şuan öyle samimi ki sesimi cikarmadan yapıyorum her dediğini.Ellerimi utana sıkıla saçlarına götürdüm oynamaya başladım küçükten beri çok severdi saçlarının oynanmasını ben onlara çok nadir giderdim ama o bize hep gelirdi. Babam bizi dizine yatirir saçlarımızı oksardi Yusuf uyuyup kalırdı hep. Keşke annemde böyle sevse derdi babamda ben ikinizinde oksarim saçını der hep oksardi. Babam öldükten sonra bı kaç kez ben saçlarını oynamistim ama yengem görüp beni dövünce bı daha cesaret edemedim hep uzak durdum.

 

Şuan öyle masum duruyor ki usul usul oynuyorum saçlarını gözlerini kapatmış kendini bana bırakmıştı. Öyle dalmışım ki Yusuf'un üşüdüğü yeni aklıma geldi.Üşüdün desem kalkmayacağını bildiğim için ben üşüdüm diyecektim.

 

- Yusuf hadi kalkalım ben üşüdüm.

 

-........

 

-Yusuf,Yusuf uyudun mu?

 

Hafifçe yanağına dokundum.

 

-Yusuf hadi uyan,ne ara uyudun sen.Yusuf...

 

Omzuna dokunup biraz sarstim yavaşça gozlerini açıp yüzünü bana doğru döndü.Gözleri ışıl ışıl parlıyordu resmen.Gulumsemeye başladı.

 

YUSUF'UN AĞZINDAN:

 

O saçlarımı oksarken kendimi yavaş yavaş uykuya teslim ettim. Onu öyle çok özledim ki ölüyorum hasretinden. Niye böyle şeyler yaptığımi sorsa verecek cevabım yok buraya gelirken Deniz le alakalı soylediklerimi konuşup sakince anlaşmakti düşüncem ama onun bakışları beni benden alıyor.Aklim uçup gitti herşeyi unuttum içimden ne geliyorsa onu söyledim Hasret'te beni terslemeyince öyle mutlu oldum ki.

 

Utana sıkıla bana seslendiğini işittim bir eli yanagimdaydi.Gozlerimi açıp yüzümü ona cevirdim.İcimden:

"Allah'ım ne olur rüya olmasın ne olur"

 

Ama rüya olamayacak kadar güzel.Biraz bakistik uzanıp bende yanağına dokundum gözlerini kapattı bı kaç saniye istemsizce:

-Teşekkür ederim Hasret beni kirmadin isteklerimi yaptın.

 

Tekrar açtı gözlerini.

 

-Rica ederim Yusuf ihtiyacın vardı demek ki. Küçükken babam oksardi ne güzel.

 

İç çekti,iç çektik ...

 

Sonra aklına gelmiş gibi elini yanağımdan çekip:

 

-Kalkalim mi Yusuf ben baya üşüdüm sende öyle.

 

-Olur, dedim ama hiç kalkmak istemiyordum o kadar üşüdüm ki şimdi fark ediyordum.

 

Yavaşça dizlerinden kalktım.Arabaya yürüdük Hasret ceketimi bana uzattı alıp giydim tam Hasret kapıyı açıp arabaya binecekti kolundan tutup çektim tekrar sarıldım.

 

-O gün diyemedim Hasret, hoşgeldin iyi ki geldin lütfen bir daha gitme,dedim önce sarilmasada sonra oda bana sarıldı .

 

Allah'ım hiç ayrilmak istemiyorum ki.

 

-Hos buldum Yusuf gitmeyi düşünmüyorum Allah'ın izniyle.

 

Sonra aynı anda çekildik.Arabaya bindik.Yol boyu hiç konusmadik. Şuan bunları nasıl yaptım onları düşünüyordum öyle utanıyorum ki kulaklarıma kadar kızardım sanırım.Hasret sormasın diye dua ediyorum, ihtiyacın varmış deyip geçirdi ama sorabilir heran derken benim sokagima geldiğimizi gördüm.Evin önüne gelmedi sokağın başında durdu.

 

-Yusuf ben seni burda bıraksam Yengem falan görmesin.

 

-Sıkıntı olmaz Hasret ama annemden korkma artık korkmak için hiçbir sebebin yok.

 

-Eskiden kalma huy diyelim.

 

-Haklisin Hasret ne diyeyim az şey yaşatmadı.

 

-Gecti artık Yusuf.....İyi geceler.

 

-İyi geceler Hasret ,dedim tam inecektim sırtımda ve boynunda eş zamanlı bir ağrı oldu.Ahh dedim istemsizce.

 

-Yusuf neyin var.

 

-Birden boynuma ve sırtıma ağrı girdi Hasret.

 

-Ahh tabii ya aldın yerden tüm soğuğu Yusuf ya söyledim sana ben.

 

-Telaş yapma Hasret bişey olmaz.

 

-Yok yok benim içim rahat etmez,deyip arabayı çalıştırdı.Hic ses etmedim döndüğünden beri en güzel anlarımız suandi. Bitsin istemiyordum.

Kendi evinin önüne gelince durdu.

 

-Hadi ,dedi.

 

İnip cevap verdim.

 

-Ne yapacağız niye geldik sana.

 

-Sicagi sıcağına müdahale edersek boynun sırtın tutulmaz Yusuf .

 

-Gerek yok Hasret,ben evde yaparım biseyler.

 

-İtiraz istemiyorum düş önüme madem ben sebep oldum icabına bakacağız.

 

-Gene kendine bı pay çıkarıyorsun illa suclayacaksin kendini bu huyun hiç degismemis.

 

Konuşmadan eve çıktık.Ev biraz daha değişmişti.Hemen sıcak havlular hazırladı krem zeytinyağı vs getirdi.

 

-Yusuf üstünü çıkarır misin havluları koyalım.

 

İtitraz etmeden üstümü çıkardım.Atletimi de çıkardıktan sonra üst kısmım ciplak kalmıştı ama cayır cayır yanıyordu ateşten heyecandan.

 

Yavaşça gelip havluları koydu bı kaç kez değiştirdi sonra krem sürmek istedi.İzin istedi tabii deyince yumuşak hareketlerle kremi sürdü ama öyle ürkekti ki çok güzel bı andı.O bana her dokunduğunda ben irkildim.Suan çok farklı olabilirdi herşey birbirimize ait olabilirdik ama hicbisey planladiğimiz gibi olmamıştı ki. Beni düşüncelerimden Hasret'in sesi çıkardı.

 

-Strec filmle kapatalım sabaha kalmaz inşallah birşeyin Yusuf,şuan iyi misin.

 

-İyiyim Hasret teşekkür ederim.

 

-Rica ederim Yusuf.

 

Üzerimi giyindigimde saat çok çok geç olmuştu.Yasemin ile annem konuştugu için Hasret le geleceğimi biliyordu ve Yasemin duymazken bana dünya tembih etmişti hemen gel diye.Simdi kesin kapıda beni bekliyordur.Ve bu boynumdaki poşetlerle görürse Hasret'in kremledigini bilirdi dünyayı bana dar ederdi.

 

-Ben kalkayim artık.

 

-Ben bırakayım seni.

 

-Yok Hasret ben giderim annem senle döneceğimi biliyordu şimdi seni görür boynumda poşetleri görür senin tedavi yöntemini hala çok iyi tanıyor. Yanlış anlar.

 

-Eee kapıda bekliyorsa poşetleri gene görür sesini duyar Yusuf.

 

-Eve gitmeyeceğim sanırım.

 

-Olur mu öyle Yusuf. Burda kalır mısın.

 

Duyduklarimla şok olmuştum kalmaz miyim hiç diyemedim tabi ki:

 

-Aslinda iyi olur ama sana yük olmak istemem.

 

-O nasıl söz Yusuf, ben hemen yatağı yapıyorum misafir odasına,deyip kalktı yatağı haizrlayinca beni çağırdı.Pijama da koymuştu bana şaşırdım evde bana göre pijama olmasına.Nasil saskinsam artık Hasret de fark etmiş olacak ki:

 

-Gecen fark ettim de eve bir misafir gelse pijama falan yok siz arabaya bakmaya gidince bı kaç tane aldım artık yoksa pembe esofmanlara kaliyo insanlar ,deyip minik bir kahkaha attı.

Kahkahası çok hoşuma gitmişti hep zarifçe gülümsedigi için kahkahası nadirdir Hasret'in.

 

-Hayirdir ne seni böyle güldüren Hasret.

 

Yok bişey dedi ama beni bir merak sarmisti çoktan.

 

-Var var Hasret bu kadar güldün söyle yaa.

 

Biraz düşünüp cevap verdi:

 

-Immm şey geçen Deniz bey yandığında eşofman aradım ama ona uygun yok kendime aldığım eşofman aklıma geldi. Yanlışlıkla büyük beden alıp iade süresini kacirdigim için iade edememiştim el mahkum onu verdim ama rengi pembeydi.Dağ gibi adam şeker pembe esofmanla oldukça sevimliydi bir görsen Yusuf,dedi.

 

Bozulsamda o geceden haberim vardı aklıma Deniz'in pembe esofmanli görüntüsü gelince kahkahami bastiramadim.

 

Biraz gülüşüp konuştuktan sonra odalarımıza geçip uyuduk.Uykumdan annemin bagirisiyla uyandim.

 

-Yusuuuufff, nerdesin oğlum gel çocuğum ne işin var burda...

 

✨💐✨

Bölüm sonuuuu..... Yildizlamayi unutmayalım lütfen 🙏🏻🌹

Loading...
0%