Aşağıdaki yıldızımızı parlatirsaniz çok çok sevineceğim

🌼🌼🌼

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

HASRET'İN AĞZINDAN:

Deniz beyle ayrıldığım da şaşkınlığı mi üzerimden atamamistim ama benden cevap bekleyen Gülce'yi görünce onunla bahçeye çıktık üstü kapalı anlattım.Bu arada Yusuf da oradaydı ona sevgili değiliz diye dün anlatacaktik ama ulaşamadığımız için hala sevgiliyiz sanıyordu ve yüzüme o kadar değişik bakıyordu ki hüzün mü sinir mi anlayamadım.

Gülce'ye her şeyi olduğu gibi anlattım Yusuf'un sert bakışları altında.Gulce duyduklarina inanamadi.

- Ay valla bı anno mendebur adamla gerçekten sevgilisinde ben adama gıcık gittiğim için bana söyleyemedin sandım

- Gulceee ne mendebur ya hu

- Aman aman sakın korumaya kalkma adamla ne zaman karşılaşsak bı tarafimi kiriyo küfürler çabası

-Deniz bey mi küfür netti hiç inandırıcı değil gayet nazik kibar bir adamdır o

- Yaaa ne demezsin biz aynı Deniz beyden mi bahsediyoruz acaba

-Gulceee...

- Tamam tamam aman bişey demedim müdürcüğe der Hasret bu Yusuf bizi öldürecek gibi bakiyo.

-Bakmasana Gülce adama

- Ne yapayım Hasret yaa. Hem anası niye gelmiş bunun

-Bilmiyirum Gülce vardır bir işi

Derken ders zili çaldı Gülce ye bende kalması için dil döktüm. Kabul etti ama beni bir ders boyunca beklemesi gerekiyordu onu öğretmenler odasında bırakıp ben derse girdim.

Dersten çıktığımızda Yusuf la aynı anda kapıda karşılaştık biran önce olanları anlatmam gerekiyordu ama bu teneffüs olmaz çünkü Gülce yi eve bırakmam gerekiyor. O yüzden öğretmenler odasına gittim.Gulce yoktu telefonumu elime aldım tam arayacaktır nöbetçi öğrenci Deniz Bey'in beni odasına çağırdığını söyledi. Yusuf nöbetçi öğrenciyi duyunca iice sinirlendi.Neyse dedim anlatınca anlar.

Deniz Bey'in odasına gittiğim de Gülce de oradaydı. Deniz bey öğretmenler odasına uğradığı sırada Gulceyle karşılaşmış odasında beklemeyi teklif etmis beni beklerken biseyler içip sohbet etmişler.Ben gittiğim de Gülce Deniz Bey'in odasındaki kahve makinasinda üçümüze türk kahvesi yapmış beni bekliyorlardı.Birlikte kahve içip sohbet etmiştik ama bu sefer de Gülce yi gene eve goturemedim. Deniz bey dilerse ben goturebilirim deyince evin anahtarını Gülce'ye verip ben derse geçtim.

Öğle arası, arabami dün Deniz bey evimin önüne bıraktığı için şuan arabam yoktu. Deniz bey birlikte gitmeyi teklif etti. Birlikte mahalleye gittik. Gülce yemek hazırlamıştı beraber yemek yedik. Balkona çıkmıştık ki Deniz beyi kapida gördük.

- Hocam hayırdır erkencisiniz.

+ Hayır hocam yemeğin üstüne biseyler iceyim dedim içecek bişey kalmamış öğle arası markete gidip geleyim dedim.

- Biz de kahve icecektik buyurmaz misiniz hocam.

-Zahmet olmasın

- Estağfurullah hocam buyrun

Deniz bey de gelince bu sefer benim yaptığım kahveyi içip herkes kendi arabasıyla okula geçti.Okul da tenefusler de Yusuf la konuşmak bir türlü nasip olmadi.Okul çıkışı da Yasemin geldiği için Yusufla konuşamadım direk eve geçtim.

O gece Gülce bende kaldı ben isrra etmeme rağmen sabah otobüsle kendisi gitmek istedi ilçeye.Ben okula gidince Gülce otobüsle pastanesine geçti.

Okuldu seminerdi derken bir kaç gün çok hızlı gecti. Cuma günü Deniz bey pazar günü için okul pikniği planladığını gelmek isteyenlerin veli izin kağıdı imzalayıp akşama kadar getirmesini istedi.Bende sınıfım için poğaça kek tatlı biseyler yaptım Gülce'ye uğrayıp pasta ve bı kaç kurabiye aldım.Gulceyi de pikniğe davet ettim ama İzmir e malzeme almaya gideceği için gelmedi.

Pazar sabahı bı heyecanla uyandım yaptıklarımı geceden hazırlamıştım hemen arabama yerleştirdim.servisle gidecektik göl kenarında olacaktı piknik. Okulda öğrencileri servislere yerleştirdik öğretmenler olarak dileyen arabasıyla gelecekti benim esyam çok olduğu için aktarmak istemedim Deniz beyi arabama ben davet ettim.Yasemin ve Yusuf ta Yusuf'un arabasıyla geldiler.

Öğretmenler olarak hepimiz bı sofraya öğrenciler de dilediği gibi oturdu. Ben yaptıklarından tüm okula dağıttım. İkramlar yenilmiş biraz sohbet edilmiş ve göl etrafında geziye cikilmisti. Derken bu bağırış geldi öğrencilerden birine birşey oldu korkusuyla hepimiz gole koştuk. Allah tan çocuklardan birine bişey olmamıştı sadece kavga eden iki çocuk birbirinin ayakkabılarını göle fırlattığı için feryat figan kopuyordu. Önce çocukları sakinlestirdik. Yusuf'un sınıfından iki öğrenciydi kavga edenler. Yusuf çocukların ayakkabılarini almak için dizlerini sıvayıp göle girdi ayakkabının birini aldı ama diğeri baya ileriye gitmişti gölün dibi berrak olmadığı için ilerleyemedi.Murat ile Deniz bey uzun sırık tarzı birşeyler aramaya başladı.Deniz bey hatırı sayılır bi sırık bulup Yusuf a uzattı. Yusuf ayakkabıyı alıp bize doğru fırlattığı sıra dengesini kaybetti tam suya düşecekti ki Deniz bey sırıktan tutup hızla Yusuf u çekti Yusuf gölün kenarına düşerken Deniz bey gole düştü. Yusuf'un paçaları islanmisti sadece ama Deniz bey sirilsiklamdi. Murat beyle Yusuf hemen Deniz beyi kaldırdılar. Deniz Bey'in şen kahkahasiyla tüm okul gülme krizine girdi. Yusuf arabasına maç falan oynarsak belki diye eşofman koymuş o hemen üzerini degistirdi ama Deniz bey e bir kıyafet bulamadık sorun olmadığını söyleyip biraz daha kaldık ama Deniz bey ıslandigi icin çocukların sorumluluğunu müdür yardımcısı olan şule hanıma bırakıp biz erken ayrıldık.

- Hocam ben indirim arabayi siz biran once eve geçip üzerinize degisin

- iki dakika da indirelim hocam bir sürü eşya iki dakikada hasta olmam ya .

-Hocam uzeriniz buz gibi oldu lütfen geçin.

Zorla ikna ettiğim Deniz bey evine geçti bende eşyaları eve indirip duş aldim.Biraz kitap okuyup uyudum.

Sabah okula gectigim de Deniz Bey'in henüz gelmediğini fark ettim diğer tenefuste Şule hanıma sorduğum da hasta olduğu için gelmeyeceğini öğrendim. Belli ki dün ıslanması ona hastalığa maal olmuştu. Öğle arası sıcak bir çorba yapıp ziline bastım biraz bekledim acmayinca telefonla aradım .Bir kaç kez çaldıktan sonrası açtı.Bitk8n bir sesle

-Alo Hocam

+Hocam kapidayiz evde değil misiniz

-Siz miydiniz hocam evdeyim ama kapıyı açacak halim yoktu kalkmadim bekleyin acayim, dedi camın yanında ki koltuktan aşağı bakarak.

+ Hocam siz anahtarı atın camdan isterseniz

-Ahh çok iyi olur hocam.

Anahtarı alıp eve girdim. Kpaiyi tıklayıp odaya girdiğimde Deniz bey boylu boyunca yatıyordu.Hemen çorbayı kaseye koyup Deniz Bey'in önüne bıraktıp ıhlamur kaynatmak için mutfağa geçtim.Corbayi yemiş olacağını düşünerek içeriye girmiştim ki yiyemeden uyuduğunu gördüm.Seslendim ama canım istemiyor dedi. İzin verirse yedirebilecegimi söyleyip yedirim. Arkasından da ballı ıhlamur içerdim öğle arası bitmek üzereydi.Ben tam çıkacakken Murat hoca aradı. Telefonu uzattım konuştular hasta olduğundan bahsetti Yusuf beyden yardım alıp işinizi halledebilirsiniz deyip kapattı.Yanina suyunu vs. koyup evin anahtarini da alıp okula geçtim.

Tenefuslerde aradığımda her ne kadar iyiyim desede sesi gitgide halsizlesiyodu.Okul çıkışı hemen eve geçtim gelirken aldığım tavuğu haslamaya birakip duş aldim. Pişen tavugumdan hemen bı çorba ve yemek yaptım ateş olcerimi de alıp Deniz bey e geçtim eve girmeden bı kaç kez zile bastım ama ses gelmedi. Gelmeden öncede geleceğimi bildiren bir mesaj attığım için müsait olmama ihtimalini göz ardı edip anahtarla içeriye girdim ses verdim ama gene ses yoktu.Oturma odasına girdiğimde Deniz Bey'in uyuduğunu gördüm ama yüzü kıpkırmızıydi uyumaktan ziyade kendinden geçmiş gibiydi. Dokundum cayır cayır yanıyordu.Seslendim falan ama nafile ateşini olctugum de 41 perde çıkınca telaş ettim.Hemen mutfaktan ılık su getirim alnına soğuk kompres yaptım.Biraz bu şekilde kendine getirebilirsem banyoya goturebilirim. Üzerini çıkardım koltuk altlarına da havlu koydum 20 dk kadar sonra soğuk suyun etkisiyle titremeye basladi.O sırada telefonu çaldı.Arayan Sultanım diye birisiydi. Açmadım ısrarla arayınca en son açtım.

-Alo. Oğlum sonunda actin

+Alo

- Oğlum ? Siz kimsiniz oğlum nerde birşey mi oldu.

+Ahh hayır hayır ben Deniz bey'in arkadasiyim. O kadar telaslanacak bir durumu yok ama şuan biraz ateşi var dün okul pikniğinde suya düşmüştü usuttu sanırım.

- Peki neden telefonu kendisi açmadı

+Sizi telaslandirmak istemem efendim ama Deniz bey'in ateşi şuan çok yüksek kendinde bile değil ateşi düşsün diye biraz soğuk uygulama yaptım ama daha da titremeye başladı olmadı ambulans cagiracagim

-Ahh kızım sağolasın Deniz hastalandığında ateşi çok yükselir sana zahmet suyuna sirke kativer o daha hızlı düşürüyor.

+ Katacaktım ama aceleyle bulamadığım için katamadim evden getireyim o zaman. Başka yapabilecegim birşey var mı.

Ben sorunca bı kaç ipucu verip tekrar arayacağını ve açmama, hemen yola çıkacağını birşey olduğunda aramami söyledi.

Biraz daha uğraştıktan sonra hafif kendine geldi.Kaldirmaya çalıştım ama nafile.Biraz daha kendine gelmesini bekledim ama o kadar da çok korktum ki aynı zamanda sormayın.

-Hocam hadi biraz ayaklanin duş alırsanız ateşiniz çok çabuk dusermis lütfen.

Bir kaç miriltidan başka ses çıkmıyordu.Zorla elini omzuma atıp banyoya taşıdım tabureye oturtup duvara yasladim.Dus başlığını açtığımda direk ben ıslandım.Ama şuan önemi yoktu adam belki de havele gecirecekti.Soguk uygulama yaparken üstünü çıkarmıştım zaten alt pijamalarıni cikarmadan hemen ılık suyu açtım 10 dk kadar suyun altında tutunca kendine gelmeye başladı.

-Hocam iyi misiniz biraz

+İyiyim hocam ama çok üşüyorum.Lutfen kapatın suyu

-Olut mu Deniz bey su o kadar soğuk bile değil ateşiniz çok olduğu için size öyle geliyor az daha dayanın lütfen

Dişleri titreyerek konuşuyordu biraz daha suyun altında durunca kendine gelmeye başladı.Annesi 15 dk içinde kendine gelmezse ambulansı arayabileceğimi söylemişti ki kendine gelmeye başladı. Bornozunu verdim zorla ayağa kaldırdım bornozunu giyince esofmanini alttan çıkarıp destek vererek banyodan çıktım. Ama benimde üzerimden sular akıyordu. Üzerini çıkaramazdim.Banyo dolabında gördüğüm pembe bornozu üzerime geçirdim hemen. Deniz beyi banyonun karşısında ki pufa oturtmustum ki telefonu çaldı .

-Hocam arayan annenizdir ben hemen açayım meraklanmasin sonra gelip sizi içeriye goturum siz beni bekleyin deyip içeriye geçtim.

O sırada kapı çaldı. Deniz bey biraz sonra kapıyı açtı erkek sesleri geliyordu annesi Deniz Bey'in sesini duymak isteyince kapıya gittim üzerinizde ki bornozlarin absurtlugunden habersiz. Telefon deyip telefonu uzatmistim ki kapıda Murat hocayla Yusuf u gördüm.

Murat Bey: Yanlış zamanda mi geldik hocam...

✨✨✨💫💫💫💐💐💐