@nurkedisi03
|
Deniz sabah uyanmış perdeleri açmış merayı izliyordu.O esnada 1.80 boylarında esmer bir adam Hasret'in kapısına gelmişti.Deniz dikkatle izlemeye başladı.Adam kapıyı çaldı sürekli evin etrafına bakınıyor evi inceliyordu Deniz şüphe uyandıran bu adama daha yakın olmak için hızla aşağıya indi uzaktan takibe devam etti.Hasret kapıya gelmişti.Hasret adamı gördü ve aniden bayıldı.Deniz hemen yanına gitti.Adam da Hasret'e yardım etmek istedi Deniz izin vermedi Hasret'i kucaklayıp bahçe takımına uzandırdı.
-Hasret bitanem ne oldu Hasret iyi misin ses ver güzelim
-Hasret kızım ne oldu yavrum.
-Siz kimsiniz ,kimsiniz de Hasret sizi görünce bayıldı.
-Ben Hasret'in babasıyım evladım.
-Babası mı,Hasret'in babası öldü.
-Ölmedi evladım ölmedi uzun mesele anlatacağım önce kızımı uyandıralım.
Deniz kalakalmıştı.Neydi bu Hasret'in yaşadığı şaka mıydı.Sürekli hayatı sarbaşa alıyordu.
-Evladım bakmada bişeyler yap.
-Kusura bakma enişte ben şoktayım.
-Enişte mi? Sen kimsin kiL?
-Ben Deniz Sevda teyzemdi.
-Sen Zehra2nın oğlu musun
-Evet
-Allah'ım neler olmuş.
Hem konuşup hem Hasret'in yüzüne ellerine su ile masaj yapıyordu Deniz.Ömer bey kızının baş ucuna geldi.Hasret'in başını dizlerine koydu saçlarını okşamaya ve ağlamaya başladı.
-Tıpkı annesi olmuş.Sevda2mın kopyası olmuş.
-Deniz,Deniz o adam nerde gördün mü.
-Sakin ol Hasret sakin.
Hasret doğrulup kalkmıştı babası arkasında kaldığı için görmüyordu panikle oun dizinden kalktığını da fark etmemişti.
-Deniz bi adam geldi kapıya babam ,babama çok benziyordu.Nerde o rüya değildi eminim çok gerçekçiydi.
-Bitanem sakin ol,burada arkanda.
Hasret arkanda diye duyunca kıpırdayamadı gördüğü adamın babası olmasını istiyordu ama döndüğünde o değilde sadece benzerlik varsa çok kırılacaktı.Korktu dönemedi.
-Deniz babam olsun lütfen,diye ağlamaya başladı.
Denizde ağlıyordu.Deniz gözlerini kapatınca Hasret sarıldı.
-Baban Hasret baban.
Hasret hemen arkasını döndü gördüğü adama baktı.Çok yaşlanmış görünüyordu çok zayıf bakımsız.Kırlaşmış saçları sakalları ama yüz ifadesi hiç değişmemişti.
-Baba,babam,deyip sarıldılar.Öpüştüler.Hasret babasının elini öptü biraz sakinleyince Hasret ne oldu ne bitti biz kimi gömdük sormaya başladı.Babası başladı anlatmaya.
-Ben sana söyleyememiştim ama Almanya'ya gitmek için hazırlık yapıyordum başvuruda yaptım o gün kaza yaptık.Yanımızdaki arkadaşlardan birinin yüzü gözü parçalanmıştı benim çantam ondaydı öleni o sanmışlar.Ben uyandığımda cenaze size çoktan verilmişti.Bizi götürecek adam meğer kaçak götürüp 1 sene sonra oturma izni alıyormuş.Şimdi gitmemiz lazım Mustafa 'yı sen sandılar onun pasoportunu da sen kullan seni götüreyim dedi.Kızım dedim şimdi gitmezsen bi daha gidemezsin verdiğin parayı da vermem dedi.Çok para vermiştim kızım elimdeki avcumdakini vermiştim.Seni öldü sanıyolar senin işlemlerini halledelim bi kaç aya gelirsin dedi.Düşündüm başka çarem yoktu hastaneden çıkarttı beni düştük yola.Gider gitmez çalışmaya başladım hemen size mektup yazdım yıllarca yazdım ama senden hiç cevap gelmedi kızım,biliyorum biliyorum hiçbiri senin eline geçmemiş,benim pasaportu da elimden aldılar ülkeden çıkamadım gidecek olursan şikayet ederiz dediler.Sonra ben gidip polise başvurdum ben ölmedim karışıklık olmuş beni bu firma getirdi çalıştırdı meğer sahtekarlarmış dedim onlarda zaten kaçakçı çetesiymiş onlar tutuklanınca banada oturum verdiler çalışmaya başladım ama oturumdan sonra 6 ay daha çalışmam gerekiyordu çalıştım.o esnada geleceğim diye sana mektuplar yazmaya devam ettim meğer kendi ayağıma sıkmışım.Mektupları sakladığı gibi ben geri gelmeyeyim diye planlarda yapmış o kişi.Kardeşiyle aynı yerde çalışıyorduk o kadar samimiydi ki hiç sezemedim.Türkiyeye gelmek için hazırlandık hava alanında bana çantasını verdi içine de benim kimliğimi falan koymuştu akıl edemedim kötülük geleceğini çok samimiydik çünkü. O bilet bulamamıştı –güya- ben bilet alayım diye havaalanın kapısına gelmeden beni bıraktı daha güvenlik şeridinden geçemeden bi hareketlik başladı hemen benim üstüm arandı o çantayı aldılar polisler arama köpekleri geldi.Çanta da bişey vardı köpekler çantayı görünce delirdiler.Çanta açıldı içinden uyuştucu bir sürü para ve benim kimliğim çıktı.Tabi apar topar tutuklandım.Benim değil dedimse de inanmadılar Ercan'ın adını verdim geldi ifade beni suçladı ben gitmiyodum Türkiye ye bu gidecekti ben havaalanına bile gelmedim dedi doğruydu kapısına bile gelmemişti.Hiçbir kamera yoktu çok zekice planlamıştı.Benim önce kullanıcı olduğumu beni uyardığını ama benim dinlemediğimi söyledi.Sonra satışlara başlamışım iyi para kazanmışım daha ne iftiralar.Tabi haklayamadım kendimi yıllarca yattım.İçerdeyken ayıktım her şeyi mektupların sana gelmediğini.Senin için çok korktum bana bu kötülüğü yapan sana ne yapmıştır diye ama elim kolum bağlıydı.Sonra af çıktı.Ama bir sen ülkeyi terk edemezdim.Türkiyeden hiç tanıdığım kalmamıştı.Zorla muhtarın numarasını buldum ama oda toy ne beni bilir ne seni zorla aradık bulduk Yaşadığını öğrendim ama kimseye bişey söylemedi sağolsun.Bir sene iki gün önce doldu ve ben sana geldişm Hasret'im.
Hasret göz yaşları içinde babasını dinledi.Ne çok şey yaşamıştı halbuki o mektuplar ona gelmiş olsa onlarla avunsa nasıl mutlu olurdu.Nasıl güçlü hissederdi kendini.
-Peki o mektuplar kime gelmişti baba,kim benim çocukluğumu babamı çalan
-Yengen kızım ,Emine yengen
-Gene mi bu kadın ya ne istiyo bu kadın bu kızdan.
-Çok mu eziyet etti kızım sana
-Yok babam üzülme sen geçti hepsi
-Çok etmiş enişte çok hala da ediyo.
-Ahh kızım ahh elimi kolumu bağladılar gelemedim,affet beni
-Babam senin suçun yok ki.
Hasret le babası sarıldılar.Deniz o sıra çay demledi okul saatine az kalmıştı.Aşağıya inip kahvaşltı hazır dedi.O sıra Yusuf geldi kapıyı çaldı.
-Kim ki bu
-Yusuf gelecekti kahvaltıya ben onu tamamen unuttum Deniz ya.
-Yusuf mu bizim Yusuf mu
-Evet babacım bizim Yusuf
Deniz kapıyı açtı onu gören Yusuf ufaktan bir bozuldu ama Hasret'e yan gözle bakmadığını bildiği için kızmadı.
-Hayırdır birader sabahtan
-Hayır Yusuf hayır gel bir misafiriniz var
-Misafir mi kim var ki
Ömer bey ayağa kalmış kapının karşısında Yusuf'u bekliyordu.Yusuf önce Hasret'e baktı sonra yanındaki adama.Olduğu yere çivilendi.
-Amca,Ömer amca,ama sen ölmemiş miydin.
-Gel evlat ölmedim bak
Yusuf ufak çaplı şokunu atlattıktan sonra amcasına sarıldı olan biten üstün körü anlatıldı.
-Ben annemin sandığında mektuplar bulmuştum ama okutmamıştı onlar senin miydi amca.Annem niye böyle bir kadın,diye ağlamaya başladı.
-Ağlama evladım bizim davamız başka size söyleyemeyiz ama Emine yengem beni hiiç sevmezdi ondan intikam almış kızımdan.
Kahvaltıdan sonra Hasret babasına evi gezdirdi babası çok mutlu oldu.Babasını evde dinlenmeye bırakıp okula gitti.Öğlen yemeğe geldiğinde babası menemen yapmıştı eskisi gibi Hasret gün boyu ara ara ağlayıp sonra gülmüştü kolay şey değildi yaşadığı.Öğlen babasından ayrılıp okula gitti.Okul çıkışı babası evde duramamış okula gelmişti.Onun ölmediği geri döndüğü hızla yayılmıştı kasabada.Tabi bunu duyan Emine hanım durur mu hemen okula geldi.Gelmişti gerçekten gelmişti.Yaşlansada hala çok yakışıklıydı.Zaten Emine hanımın Ömer ve Sevda ile derdi de buydu.Emine Ömer'i seviyordu aynı zamanda da akraba oluyorlardı.Ömer benden başkasını almaz diye düşünürken askerden gelince Kalbini Sevda'ya kaptırmıştı Ömer.Emine ne yaptıysa engel olamadı.Zorla Ömer'le birlikte olmaya iftira atmaya çalıştı ama başaramadı.O sırada Ömer'in amca oğlusu Osman'a istemişler.Annesi Emine'nin uslu durmadığını bilirmiş ama kızını durduramamış evlenince durulur sanmış eşini sıkıştırmış Osman ile evlendirmesi için.Evlendirmişte ama Emine hanım gene uslu durmamış hala Ömer'e mektuplar yazar tarlaya giderken peşine düşer öpmeye elini tutmaya çalışırmış.Sevda'nın babası da Ömer'i kabul etmeyince hızla evlenmişler.Emine bunu hiç hazmedememiş.Büyüler yaptırmış eve baskına gelmiş.Sevda ya defalarca Ömer benle sevişiyor diye iftiralar atmış.Ama Sevda Ömer'e güvenmiş onu bırakmamış.Hasret'in doğumuna az kala gene Ömer tarlaya gittikten sonra eve gelmiş.Sevda ya Ömer'imle tarlaya kadar gittik geçirdim.Sende sıpanıda al git dedi.Sevda Ömer'e güvense de kıskanıyordu.Emine'nin üzerine yürüdü arbede çıktı Emine onu bilerek merdivene doğru çekti ve itti.Sevda merdivenden düştü hafif baygınlık geçirip uyandı.Uyandığında Emine annesini alıp gelmişti.Güya gel anne Sevda'ya bakalım doğumu az kaldı yardım edelim demişti.Geldiklerinde birde ne görsünler Sevda yerde-güya-.Hemen yardım edip kaldırdılar.Emine'nin inadına annesi çok iyi kalpliydi.Sevdanın iyi olduğunu görene kadar başını bırakmadı ama Emine'nin ona rahat vermediğini bildiği için Emine'yi eve gönderdi zorla.Onlar gittikten sonra Sevda kasıklarında ki ve ensesinde ki ağrıyla evi toparlayıp yemeğini yaptı.Akşam yemekten sonra aniden karnına giren sancı doğumun habercisiydi.Hemen ebeye haber verildi.Doğum başladı ama bir türlü olmuyordu.Çok uzun sürdü Sevda sürekli anlamadıkları şekilde baygınlık geçiriyordu.Kanaması çok fazlaydı.En sonunda bebek doğmuştu ama fazla kanama baygınlıklar derken Sevda çok kötü durumdaydı.Hasret doğduktan yarım saat kadar sonra hala kanama durdurulamamış ve Sevda ölmüştü.Aslında merdivenden düştüğünde kafasını ve ensesini merdivene vurmuştu ve beyin kanaması geçiriyordu zaten ama Allah Hasret'in yaşamasını emrettiği için doğum olana kadar yaşamıştı.Kimsede başka sebep aramamış doğumda ciddi kanamadan çöldü diye kayıtlara geçmişti ama bunun müsebbibi de gene Emine idi.
Emine hanım Ömer'i görünce hemen yanına gitti
-Hoş geldin Ömer
-Hoşbulmuştum Emine YENGE sen gelene kadar,ne o sen şaşırmadın yaşamama
-Neden şaşırayım bildiğimi biliyorsun o değilde neden mektupları kestin.
-Kızıma ulaşmayan mektupları neden yazayım
-Ben senin mektuplarınla avunuyordum bana yazmamış olsanda
-Hiç değişmedin mi yenge
-Değişmedim Ömer değişmedim.Sizi Osman'ı sevmiyorum dedim hiçbiriniz beni dinlemedi gene söylüyorum Osman'ı hala sevmiyorum.
-İster sev ister sevme ama yaptığın pislikler yeter uzak dur bizden kızımdan
-Duramam Ömer hala eskisi gibi çok yakışıklısın hiç mi değişmeyecek bu kural sen hep köyün en yakışıklısı mı olacaksın.
-Emine yenge uzak dur benden,bak çocuklar geliyo
-Gelsin ne olacak onlardan mı utancam sen kızının yaptığı orospulukları biliyon mu ki
-Ağzını topla yenge kızıma zarar vermene müsaade edemem.
Emine bağırmaya başladı:
-Senin bu kızın daha bir ay olmadan okul müdürünü kafaladı adamın koynuna girmiş Yusuf la Mahmut hoca basmış bunları yakında torununu eline verir nikahsız bebesini hiç çıkmıyorlar birbirlerini evinden.
-Kadın beni çileden çıkarma.
Herkes toplanmış ah vahla Emine'yi dinliyordu.
-Benim kızım yapmaz öyle şey.
-Valla herkes şahit değil mi kadınlar.
-Kızım belli ki yanlış anlaşılma var kimden bahsediyo bu kadın.
-Dur babam dur şimdi teyze oğlum gelecek o her şeyi açıklar.
Herkes şaşırmıştı ne teyze oğlu diye.
-Teyze oğlu kim Hasret Deniz'le sevgili olmadığınızı söylesene,doğruları söyle.
-Dur Yusuf dur şimdi gelecek teyze oğlum.
-Hasret ne teyzeoğlu saçamalama.
-Saçmalamıyor Yusuf.Merhaba ben Hasret'in teyzeoğlu Deniz,dedi Hasret'i omzundan kendine çekip başının üstünden öperken. |
0% |