Bir alkış tufanı kopmuştu.Yusuf kapıdan girince.Hasret Yusuf'u görünce şok geçirdi.Çieçekle çikolatayı bile elinden alamadı.

-Alsana kızım çocuk kapıda kaldı.

-Çok beğendin herhalde oğlanı Hasret abla,dedi Tayfun.

Hasret kendine gelip kenara geçti.Resmen evdeki herkes ona kumpas kurmuştu en başta babası.Hepsine kötü kız bakışı atıp içeriye geçtiler sıra kahvelere gelince anneanne dışında herkese tuzlu kahve yapmıştı Hasret her içen kahve yanlışlıkla bana geldi sanıp ses çıkaramazken Yusuf 'Yandımmm' deyince Yusuf'un kahvesinin tuzlu ve acılı diğerlerininde tuzlu olduğunu anladılar.Anneanne siz hak ettiniz dedi.Herke el mahkum kahveleri içti.Sıra isteme merasimine gelmişti.

-Ömer bey sebebi ziyaretimiz belli.Biricik kızımız kıymetlimiz gözümüzün nuru Hasret kızımızı,biricik oğlumuz değerli Yusuf'umuza istiyoruz.

-Ben verdim gitti Ayhan bey ama kızımın pek gönlü yok gibi bir ona soralım.Kızım var mı gönlün Yusuf'ta vereyim mi seni

-Ehh madem sen öyle uygun gördün baba gönlüm yok ama ben gene de evleneyim onla

Kahkaha fırtınasından sonra.

-Gördüğünüz gibi kızım çokta istekli değil vermem kızımı ben size bizde verilecek kız yok ne zaman ben onu seviyorum istiyorum dedi ona veririm ben kızımı

-Baba yaa

-Duyamadım kızım ne dedin

-Hadi Hasret'im söyle kızım gönlün var mı bu delikanlıda,utanma

-Var anneannem var.

-Tamam Ömer'im uzatma ver bu kızın gönlü var ya hu.

-Ben veremem anneannesi,sen vereceksin kızını.

-Ehh iş bana kaldıysa verdim gitti.

Alkışlardan sonra eller öpüldü.Yusuf'la Hasret'te birbirini tebrik ettiği sırada özgür:

-Enişte senin sesine ne oldu sabah dipi gibiydin.

-Hasretle konuşurken inandırıcı olsun diye fazla bağırmışım.

Herkes kahkahaya boğulmuştu.Yusuf Hasret'le bir türlü ilerleyemedikleri için amcasına da farklı yansımasın istediği için amcasını karşısına alıp olup biteni anlatmıştı.Ömer bey sevinse de Emine'den çekindi.Yusuf'ta zaten annesi Hasret'i kabul etmez diye amcasıyla konuşmuştu.Annesine hiçbir şey söylememişti Yusuf.Biliyordu oldurmayacağını.Ömer bey Yusuf'u çok severdi zaten geldiğinden beri birbirlerine nasıl baktığını da görüyordu.Deniz de bunlar birbirine açılamıyor deyince Ömer beyde madem direk isteme olsun demişti.Yusuf afallasada kabul etti.Biran öncede evlenmek isterdi zaten.Hemen İzmir'dekilere haber verilmişti.Sonrası malum isteme olmuştu.Tüm gece Gülce deniz'e bakmıştı ama tüm gece Deniz 'de Gülce'den kaçmış gözgöze geldiklerinde sinirle bakıp başını çevirmişti.Sinir oluyordu Özgür la bu laubali hallerine.Herkes eve gitmek için çıkmıştı.Gülce arabaya binerken Deniz'i bekledi ama Deniz onun yanına bile gelmemişti.Gülce konuşmadan gitmek istemiyordu.Arabanın yanında bekledi Deniz kapıdan çıksın diye.Kızları eve göndermişti.Biraz bekledikten sonra Deniz de evine gitmek için çıkmıştı.Gülce'nin gitmediğini görünce şaşırdı ama tepki vermeden eve doğru yürüdü.

-Deniz

-Efendim Gülce sen gitmemiş miydin

-Gitmedim seni bekledim

-Beni mi ? Neden ?

-Konuşmak için

-Konuşacak bişey yok,deyip arkasını dönmüştü ki Gülce kolundan tuttu.

-Var Deniz konuşalım.

Deniz Gülce'nin kendini tutan eline bakıp,konuşalım ,dedi.

-Neden yüzüme bile bakmıyorsun.

-Çünkü size kızgınım oldu mu

-Oldu,neden kızgınsın

-Şaka mısın Gülce ben Özgürle öyle laubali olmayın dedikçe siz abartıyorsunuz.

-Neden ne zararı var ki

-İstemiyorum anlasana istemiyorum.

-Neden ya neden

-Kıskanıyorum çünkü tamam mı ben kardeşimi kıskanıyorum,deyip arkasını dönüp eve gtti.Gülce donup kalmıştı.Çok hoşuna gitmişti.Deniz'in onu kıskanması.Arabasına binip evine gitti.

Sabah herkes İzmir'e dönmüştü nişan için Yusuf önce her şeyi annesine anlatacaktı sonra Emine hanım yatışınca tarih belirlenecekti.Herkes Gittikten sonra Deniz Hasret'e bir arkadaşımın düğünü var hazırlan da birlikte gidelim arkasından yemek yeriz şık bir bayan istiyorum dedi.

Hasret hazırlandı.İp askılı siyah diz altı bir elbise giymişti.Maşa yaptıktan sonra saçlarını dağınık topuz yapmış şefaf siyah taşlı topuklu ayakkabısı sade makyajı ve istemede anneannesinin hediye ettiği inci takı setini takmıştı.Deniz Hasret'i görünce:

-Sen neden benim teyze kızımsın bu Yusuf'u kıskanıyorum haa.Çok Güzel olmuşsun bitanem.

Beraber ilçeye gittiler.Tepeye doğru bir yere gittiler arabadan indiklerinde:

-Düğün için çok sessiz ve karanlık bir ortam değil mi Deniz.

-Gel seen çok güzel bir düğün.

Hasret'in elinden tutup loş karanlıkta bira yürüdüler ve durdular.Deniz Hasret'in elini bıraktı.Hasret nereye demeye kalmadan aniden ışıklandırmalar yandı konfetiler patladı Yusuf diz çökmüş elinde yüzük kutusu karşısında duruyordu.

-Benimle bir ömre var mısın Hasret'im.

Deniz ıslık çalıyor Gülce alkışlıyordu.Hasret şok içindeydi.Mutluluktan ağlamaya başladı.

-Evet de evetttttt

Gülce'ye kulak verse de Yusuf'tan gözünü alamıyordu.

-Evet diye bağırdı.

Yusuf yüzüğü takıp alnındna öptü Hasret'i sonra kucağına alıp döndürmeye başladı. Dans müziği başladığında Deniz Gülce'nin yanına gidip elinden tuttu Gülce şaşırdı ses çıkarma diye parmağını dudağına götürdü Deniz.Onlar dansa başlayınca onları yalnız bırakmak için Gülce'yi götürüyordu Deniz.Arabaya kadar hiç itiraz etmedi.Arabaya geldiklerinde Gülce ellerine baktı tam çekeceği sırada.

-Dans edelim mi ,dedi Deniz

Gülce başıyla onay verince gözlerini hiç ayırmadan dans ettiler.Müzik bitince Deniz Gülce'yi arabaya bindirdi.Yol boyunca hiç komnuşmadılar.Biraz gidince arabadan indiler.Deniz yolda bir markete uğrayıp soğuk içeçekler almıiştı.Kapağını açıp Gülce'ye verdi arabaya yaslandılar.Gökyüzü ve manzarı izliyorlardı.Hasret'in şaşkınlığını mutluluğunu konuştular.Parmakları kaportada birbirine deyince Deniz elinde ki içeçeği bırakıp Gülce'nin elini tuttu.Gülce'nin elinde ki içeçeği de arabaya koyup iki elini de tuttu.

-Gülce ben artık içimde tutmak istemiyorum geç oldu kendime itiraf etmem ama sonunda oldu yeter artık söylemek istiyorum.Ben seni seviyorum,seni heran görmek istiyorum seni her şeyden herkesten kıskanıyorum.Benden başkasına bakma hele ki gülme istiyorum.Benim gülen yüzüm olur musun yüzümü güldürür müsün.

Gülce hiç böyle bir şey beklemiyordu dün ona o kadar sinirliyken beklemiyordu en azından trip falan atar sanıyordu.Ne yapacağını bilemedi .Ellerini çekti birden.

-Deniz arabam pastanede beni oaray bırakır mısın.

-Gülce cevap vermeyecek misin evet yada hayır bir cevap vermeyecek misin.

-Deniz bak biz senle atışıyoruz falan sohbet muhabbetimizde var ama bi bak bize biz olur muyuz sürekli didişiyoruz hem bu çok ani oldu kusura bakma.

Deniz'in gözleri dolmuştu.Hemen evet demesede zaman bırakalım falan demesini bekliyordu en kötü.Olumsuz cevap paramparça etmişti Deniz'i.

-Peki Gülce kusura bakma ben sende bana karşı boş değilsin sanmıştım.Ama haklısın sen bana hiç umut vermemiştin ben kendi kendime gelin güveyoldum. Iııııı Her neyse söylediklerim rahatsız etti seni özür dilerim tanıştığımızdan beri defalarca haddini bil demiştin ben gene haddimi bilemedim.tekrar özür dilerim seni bırakayım ben.

Yol boyu hiç konuşmadılar.Deniz çok kırılmıştı.Gülce de onu sevsin istiyordu.Sevecekmiş gibi duruyordu ama neden böyle olmuştu.Gülce pastanenin önüne gelince teşekkür edip indi.Tam gidiyordu geri döndü camı tıklattı Deniz camı indirdi.

-Teşekkür ederim güzel geceydi.

-Zorlamayalım Gülce güzel bir gece falan değildi bizim için kızgın değilim sana anlıyorum arkadaşlığımız bozulsun da istemiyorsun Hasret var ortak noktamız merak etme bozulmaz için rahat olsun.

-Öyle değil Deniz gerçekten güzeldi.

-Neyse Gülce hadi sen arabana bin de rahatça gideyim.

Gülce başıyla onaylayıp arabasına bindi.Deniz son sürat Gülce'nin yanından geçip gitti.Gülce korkmuştu.Kendisiyle muhakemeye girdi.Düşündü bu adamı görünce neden heyecanlanıyordu.Oda sürekli Deniz le konuşmak istiyordu ama arkadaşlığı hoşuna gidiyo sanmıştı.Deniz'den hoşlandığını düşünmüştü bir ara ama değildi emindi.

Yusuf la Hasret çok güzel bir gece geçirmişti.Gülce arabasını alıp eve geçmişti.Deniz yolda hızla giderken yan yoldan dikkatsiz birisi de önüne çıkınca çarpmamak adına hızla direksiyonu çevirince hakimiyetini kaybedip kaza yaptı.Hastaneye kaldırıldı.Küçük birkaç çiziği omzunda kas ezilmesi vardı.En son Gülce ile görüşmüştü telefonda evlilik teklifi planları için.O yüzden onu hastaneye getiren Gülce'ye haber verdi.Gülce apar topar hastaneye geldi.Deniz kendine gelmişti.Burnu kırık olduğu için şişmiş htta morarmıştı bile.

-Sen naptığını sanıyosun neden öyle hızlı gidersin ki ya bişey olsaydı sana şu haline bak.

-Ne varmış halimde bi kaç çizik var diye karizmamdan bişey eksilmedi.

-Hay karizmana şu haline bak.

O sıra da içeriye hemşire girdi.

-Hanfendi biraz sessiz olur musunuz burası bir hastane hem hastamız zaten çok yorgun.

-Evet hanfendi kulak bırakmadınız.

Gülce gözlerini kocaman açmış hayretle Deniz'e bakıyoru.Sen bittin der gibi parmağını salladı.Hemşirenin pansumanı yapıp yaraları kapatmasını bekledi.Ama kız resmen Deniz'in içine düşecekti.Koridorda görmüştü bu hemşireyi çok yakışıklı adam diyordu.Demek ki Deniz'den bahsediyordu.

Hem pansuman yapıyor hem Deniz'e yaşını işini falan soruyodu.Gülce iyiden iyiye kıskanmıştı.Deniz de kadına baya gülüyordu çünkü.Hemşire çıkınca Gülce Deniz'in omzunu dürttü.

-Ahhh napıyosun Gülce bu omzum yaralı.

-Ayy pardon unuttum omzunu ama pişman değilim kızın içine girseydin bide.Kız gitti hala sırıtıyon.

-Ne alaka saçmalama

-Ayran gönüllü ne olacak sen daha saat önce bana ilanı aşk etmiyo muydun kaza yaptın kafan mı gitti ne hemen kıza sulanıyon:

-Sen beni reddetmedin mi Gülce ne yapayım yas mı tutayım.Önüme bakmam lazım

-Bence de önüne bak sen kıza değil önüne,bak geliyo gene.

-Buyrun Tuğçe hanım.

-Deniz bey antibiyotiğinizi yapacağım

-Tabi buyurun.Ben ne zaman çıkarım

-Sıkıldınız mı ne bu acele

-Yok sıkılmadım ortam güzel de yarın mesai var malum birde araba alınacak falan.

-Sabah çıkarır doktor bey sabah kadar sizi müşahade de tutmamız lazım.Kardeşiniz geldiğide iyi olmuş tüm gece boyunca uyumamanız gerekiyor uyusanız bile yarım saatte uyandırmak lazım.Diğer hastalarla ilgilenirken sizi aksatmak istemeyiz.

-Ben kardeşi değilim

-Öylemi kusura bakmayın ben öyle sandım

-Evet canım öyle kardeşi değil arkadaşıyım

-Hımm o zaman biz uyursanız sizi uyandırır Deniz bey.

-Ne münasebet ben buradayım ben uyutmam onu.

-Arkadaşıyım deyince gidecekinşiz sandım hanfedi.

-Yok Tuğçe hanımcım gitmeyeceğim sabaha kadar buradayım siz meraklanmayın ben Deniz'i uyutmam.

-Peki bir şey olursa haber verirsini,deyip odadan çıktı.

-Dövseydin kızı,KARDEŞİM.

-Deniz gülmeyi kes.Kumanda nerde televizyonu açalım da uyuma.

Deniz Gülce'nin de kendini sevdiğini hissediyordu ama öyle tepki verince korkmuştu.Bu gece güzel geçecekti.Gülce'nin sabaha aşkını itiraf ettirecek planları vardı Deniz'in.