@nurkedisi03
|
Aşağıdaki yıldızımızı parlatirsaniz çok çok sevineceğim🌼🌼🌼 °°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°° Yusuf okula gitmek için Hasret'in odasının kapısını çaldı. Ama cevap alamayınca Hasret'in dünkü tartışma sebebiyle gitmiş olabileceğini düşündü.Odanın kapısının önünde durakladı. Ama nasıldı sanki orada duran bir ceset de, ruhu bu korkunç filmi uzaktan izliyor bedeni acılar çekiyordu. Gömleği ile aynı renk olmuş tüm bedeni solmuştu. Kapının koluna uzandı yavaşça kapıyı açtı. Onu odada görebilmek için geri kalan ömrünü ona feda etmeye hazırdı. Alnından boşalan terler gözyaşlarına karışmış, sırtı ise yaz yağmuruna yakalanmış gibiydi. Bir tarafı odaya hızla dalmak istiyordu ama ya acı haber ise diye kipirdayamiyordu. Diğer tarafı ise gerçekten odaya son sürat dalmak istiyordu bu acıları korkuları bir an önce dindirmek Hasreti odada görmek için. Artık heyecan korku acı hat safhaya gelmişti cesaretini toplayıp sağ elini kalbine koydu "Ne olur gitmemiş ol gülüm !" dedi. O cesaretle gözlerini açtı.Hasret yer yatağında o kadar muhteşem olmayan bir yatak takımının içinde adeta bir prenses gibi duruyordu. Uyurken ki tatlı tebessümü bembeyaz teni simsiyah saçları Yusuf'u ona bir kere daha aşık etmişti. Yusuf Hasreti görünce dayanamadı. Kapının önüne yığıldı ve ağlamaya başladı. "Varsın! İşte buradasın, gitmemişsin, beni bırakmamışsın, dünyalar benim oldu Hasret'im eğer gitmiş olsaydın, beni bıraksaydın ben de yaşayamazdım sensiz, Hasretim!" dedi ."Gitseydin ben sana hasret kalırdım Hasret'im" bunları Hasret'e haykırmak istiyordu ama hasreti kaçırmaktan korkuyor isteğini kalbine görmüyordu. - İşte buradasın gülüm, deniz gözlüm, Hasret'im , dedi. Bunlar gözlerinden delicesine yaşlar akarken yüreğinde kopan fırtınaların sesiydi. Yusuf bunları söylerken kalbi parçalanıyordu sanki. - Keşke gerçek hayatta da söyleyebilseydim bunları. Hasret yani başındaydı ama o kapının yanında durmayı tercih etti. Hasret'in yanında olmayı delice arzu ediyor fakat ona ne de kendisine zarar vermek istemiyordu. Çünkü biliyordu ki orada Hasrete bir kere sarılırsa anca ölüm ayırabilir. Hasret tüm gece gitmeyi düşünmüş hatta karar vermişti. Ama son anda Yusuf'un yesil gözleriyle ona bakıp tebessüm etmesi gözünün önüne gelmişti. Burada kalmayı tercih etmiş aşk acısı çekmektense yengesini zalimliğine katlanmaya karar vermişti. Yusuf kapı eşiğinde hayatı boyunca hiç ağlamadı kadar ağlamış kalbi ilk kez bu kadar yanmıştı. Yusuf'un hıçkırıkları ile Hasret uyanmaya başlamıştı. Yusuf hemen gözyaşlarını sildi. Hemen odadan dışarıya çıktı elini yüzünü yıkadı ve kendisini odasına attı. Hasret uyandı hemen kapıya doğru baktı ama hiçbir şey yoktu. Hasret hayal kırıklığına uğradı. Yusuf'un sesini duyduğunu düşünmüştü buna çok sevinmişti ama maalesef yanlış duymuştu daha doğrusu o öyle sanıyordu. Yusuf'u odasında görebilseydi koşarak ona sarılacaktı ama olmamıştı ona göre ömrü boyunca da olmayacaktı. Yusuf çoktan uyanmış olmasına rağmen yatağına girmiş Hasretin onu çağırmasını bekliyordu. Yusuf başını yastığa koyarken acaba orada kalmalı mıydım diye düşündü. Öyle yapsaydı belki olaylar çok farklı olacaktı Hasret'e ilanı aşk edebilecekti. -Yok yok iyi yaptım odadan çıkarak ,bunları söylüyordu çünkü Hasret onu kardeşi olarak görüyordu. Onun için Yusuf ile arası bozulabilirdi. Hasret giyinip Yusuf'un kapısına gitti. -Daha Yusuf uyanmamış bile nasıl gelsin senin odana Hasret ? ,dedi kendi kendine. Yusuf da Hasretin böyle düşünmesinin istiyordu kapıyı çalıp içeriye girdi ve Yusuf'a seslendi. -Yusuf kalk hadi okula geç kalacağız,dedi olacaklardan habersiz... |
0% |