@nurkedisi03
|
Aşağıdaki yıldızımızı parlatirsaniz çok çok sevineceğim 🌼🌼🌼 °°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Yusuf, Hasret okula başladığında ona bir kitap hediye etmişti. Hasret onu okuyordu kitaba öyle dalmıştı ki bahçe kapısının sesini bile duymamıştı. Daha sonra merdivenden ayak seslerini işiten Hasret korkmuştu. Ama korkulacak bir şey yoktu çünkü gelen Yusuf'tu. Ama Hasret çok şaşırdı çünkü Yusuf'un Hasretin bu evde vakit geçirmeye başladığından haberi yoktu daha doğrusu Hasret öyle sanıyordu. Ayrıca onun Yasemin'in yanında olması gerekiyordu.
-Selam Hasret ne yapıyorsun burada canım.
- Ahh! Yusuf sen miydin? Bir an için korktum. İyiyim canım oturuyorum. Hayırdır senin ne işin var burada ?
- Vay be evinde kafanı dinliyorsun ama hiç beni çağırmıyorsun aşk olsun Hasret.
Hasret hafif bir tebessüm ederek eski olmasına rağmen Hasretin süslemeleri ile çok güzel görünen sandalyeyi oturması için gösterdi.
-Hasret burası çok güzel olmuş. Neden hiç haber etmedin burayi düzenlemek çok zevkli olurdu. Beni niye mahrum ettin bu zevkten canım ya. -Bilmem, her geldiğimde bir yeri düzenledim böyle bir şey çıktı ortaya . -Çok güzel olmuş senin kadar masum tatlı ve eğlenceli olmuş. Hasret tebessüm ederek: - Senin kadar tatlı olmasa da idare ediyorum ya. Yusuf tebessüm ederek devam etti: - Çok da güzel bir kitap odan olmuş demek ben orada sıkıntıdan patlarken senin mutlu bir şekilde zaman geçirmenin sebebi buymuş. -Sıkıntıdan patlarken mi ? İnsan sevgilisinin yanında sıkılır mı hiç. - Hasret biliyorsun ben Yasemin'le severek çıkmıyorum senin hatırın için çıkıyorum ve bu çok sıkıcı emin olabilirsin. Denedim sevmeyi falan ama olmuyo hiçbir şey hissedemiyorum. -Demek severek çıkmıyorsun benim hatırım için çıkıyorsun ve sıkılıyorsun öyle mi ? -Evet tabii ki severek çıkmıyorum. -O zaman Yasemin'in sadece benim hatırım olduğu için öpmüşsündür değil mi? Kızın hayalleriyle oynamak sana yakışıyor mu Yusuf sen böyle bir insan mısın ? -Ne! Neler söylüyorsun sen Hasret. Bu ne demek hiçbir şey anlamıyorum. -Yaptıklarını söylüyorum nasıl anlamazsın. -Neler yapmışım ki ben anlatsana. -Yasemin'e ona aşık olduğunu söylemişsin onu öpmüssün sarılmışsın onun dizlerine yatmışsın başını omzuna yaslamışsın ya sarilmasini istemişsin salıncakta sallamışsın derenin orada seni seviyorum Yasemin diye bağırmışsın... -Yemin ederim ki ben bu söylediklerinin hiçbirini yapmadım.Yasemin mi söyledi sana bunları? -Evet yani yalan mı söyledi diyorsun. -Evet yalan söylemiş. -İyi de neden ? Yusuf kapıya doğru hızla yürüdü. - Yusuf nereye? -Bu yanlışlığa bir son vermeye gidiyorum. Dedi sinirle. Yasemin'in yalanları Yusuf'u çok kızdırmış adeta gözü hiçbir şey görmüyordu. Hasret öylece kala kalmıştı ama içten içe de çok sevinmişti.Demek ki Yusuf Yasemin'i sevmiyordu. Bu demek oluyordu ki hala bir şansı vardı. Yusuf yasemin'e gidip olayları kendisinden öğrenmeye çalıştı ama yine yalanlar söyleyince Yusuf duyduklarını anlattı. Artık kendisinin onunla sevgili olamayacağını söylemiş ve ayrılıp bitirmek için çırpındığı birlikteliği sonunda bitirmişti.Ama merak ettiği bir şey daha vardı neden? Neden yalan söylemişti.Bunun da cevabını almıştı . Cevap Yusuf sevindirmişti ağzı kulaklarında Hasretin yanına onun evine gitti.
Hasret olanları duyunca hiçbir şey diyemedi ama o da aynı soruyu sordu. -Neden? Neden yalan söylemiş Yusuf? Yusuf cevaba elbette sevinmişti ama utanıyordu söylemekten. -Yasemin senin benden hoşlandığını düşünüyormuş o yüzden böyle yalanlar söylemiş. Hasret sanki mahrem bir sır ortaya çıkmış gibi çok utandı ama yüzünden utandığı hiç belli olmazdı çünkü yanakları zaten hep pespembeydi. -N...Nereden çıkarmış ki bu saçma sapan şeyi. Bizim kardeş kadar yakın olduğumuzu bilmiyor mu ki bu kız amma da saçmalamış ama neyse her şey olacağına varırmış. Diye sıraladı Hasret. Hasret her zaman olduğu gibi aşkını inkar etti. Yusuf buna üzülmüştü ama eğer Yusuf ta onun sevdiğini söylerse kendini kötü hissederdi. - Haklısın her şey olacağına varırmış.Zaten ayrılmak istiyordum bu saçma sapan şeyler mânâ oldu yalan söyleyen birisiyle devam edemem zaten. Hasretler eve gelmişti. Hasret yatağında uzanmış bugün olup biten tüm olayları düşünüyordu. Zaten bugünlerde her şey yolunda gidiyordu hiçbir sorun yoktu Emine hanım bu aralar Hasret'e hiç sataşmiyordu. Sanki fırtına öncesi sessizlik ve Hasret bilmiyordu ki bu gelen fırtına Hasretin gururuna çok dokunacaktı. Bu gelen fırtına değil kasırgaydı hem de Hasreti yakıp kavuracak kadar büyük bir kasırgaydı. Yusuf akşama doğru yaptıkları konuşmada Hasretin ağzını aramıştı ama onun bu fikri saçma bulması onu kahretmişti. Artık kendini çok kötü hissediyordu bitmiş halsiz budala aptal bütün sıfatları kendine yakıştırailiyordu.
Herkes uyumuştu. Hasretin odasının kapısı açıldı ve birisi içeriye girip çantasını karıştırdı. Bir şeyler alıp koydu ve odadan çıktı... |
0% |