Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@nurkedisi03

Ben Mihra.Mihra Uyanık

Hayatının baharında okula gitmek için yataktan kendini sökmeye çalışan bir Mihra ama tek yapabildiğim şu tavanı izlemek.Annemin içerden ısrarla seslenişiyle esneyerek yataktan kalktım.Ama benim çok uykum varrr.Zeynep sağolsun tüm gece mesaj atıp uyutmadığı için sabaha kadar Özge de bende onun pis salak aptal gıcık nankör….ama eski sevgilisini dinlemiş ve uykusuzluktan ölmüştük.En son mesajlar gelmeyince uyuduğunu fark edip hemen uyumuştuk ama 2 saatlik uykuylaydık şuan. Gene de halimize şükrediyoruz ısrarla parka gelin dedi gitmesine giderdik gece gündüz fark etmez bahsettiği park mahallemizin ortasında gece gündüz 7 den 70 e herkesin olduğu hatta hiç boş kalmayan bir yer ama problem ben uyumak istiyordum.

Yeşilyurt mahallesinde kocaamannn bir aileyiz biz.Akrabalarımızdan daha yakın dostlarımız var.Her dakika birlikte olduğumuz her an bir lokal yada gün havasında geçen bir yaşantımız var.Yıllar içinde yavaş yavaş yerleşilmiş ve zamanla temizliği,güvenilirliği ve derin dostluk bağlarıyla gelenin kopamadığı şenşakrak bir mahalle olmuş.Ben kendimi bildim bileli buradayım ve diğer dostlarımda fakat anne babalarımız bu mahallede dost olmuş ve iyi ki de olmuşlar.

Ahh Zeynep ahh yaktın beni.

-MİHRAAA,GEÇ KALACAKSIN KALK ARTIK.GETİRTME BENİ ORAYA

-GEL SEMRA SULTAN GEL

-Birde dalga geçiyor KIZ KALKTIN MADEM GELSENE SOFRAYA,VALLA SEN EVDE KALIRSIN Bİ GÜN KALKTA ŞU MASAYI SEN HAZIRLA.

Annemin söylemleriyle asla kendime haksızlık ettiremediğim için bileğimdeki tokamla kumral saçlarımı bağlayarak salona fırladım.

-Aşk olsun anne hiç yapmıyomuşum gibi davranıyosun

-Ha şöyle iki satir çağırıyom gelmiyon iş yapmazsın deyince nasılda geldin.

Gözlerimi kısıp anneme baktım hain kadın gene benim kırmızı çizgimden vurmuştu.Gidip yanaklarını sıkıp sen görürsün anlamında kafamı salladım

-Demek öyle Semra sultan bu Pazar da sen hazırla madem deyip koşarak lavaboya geçtim.

Annem pazarları kahvaltı hazırlamaktan nefffret eder.Oh olsundu beni kandırmak neymiş görsün.Tabi ki kıyamayıp gene yardım edeceğim ama 1 hafta erken kalkacağı için üzüledursun o benim yumuşak yüreği mi de inadımı da çok iyi bilir .

Lavabodan geldiğimde Sarp ve Ömer Asaf abim çoktan kahvaltıyı yarılamıştı ya hu bu erkekler nasıl bu kadar hızlı yiyordu.

Ömer Asaf abimi şap diye öpünce;

-Kızım şöyle öpme gıcık gidiyorum yaa

-Ama ben böyle seviyorum.

-Beni böyle öpme güzelim ne olur.

-Valla sana tek duam var ‘Allah’ım sen konuyu biliyorsun aminnn,deyip ellerimi yüzüme sürdüm.

-Ne duası ettin kız.

-Sana bi hatun diledi abi.

-E bu iyi bir şey de niye böyle sırıtıyo.

-Seni gelip gidip şap diye öpecek bir hatun diledi çünkü.

-Kız tövbe de ben sevmem şapur şupur ayyy

-Tabi tabi sen bi evlen de ben seni o zaman görecem Ömer efendi bu kadın niye beni öpmedi diye gezecen ortalıkta.

-Yok devenin bale pabucu anne

-Valla bence de annem haklı

-Saçmalayın gençler hadi kahvaltınızı edin yoksa hepinizi ben öpecem anne en çokta seni

-Öp çocuğum öp şimdilik bizle idare edecen artık

Abimden öpücüğü mü alıp evden çıktım.Zeynep ve Özge ile bugün blok dersimiz vardı.Zeynep benle aynı sınıfta Hemşirelik ,Özge bizle aynı sınıf ama Ebelik okuyordu ve bugün ortak dersimiz vardı.

-ZEYNEPPPPP,ÖZGEEEE

Özgelerin evi tam bizim karşımız ,Zeyneplerin evi ise onun yanıydı.Bizim yan tarafımızda da Sevda teyzemlerin dairesi vardı.Bizim sokağımız karşılıklı ön taraf apartman arka taraf bahçe bazılarında havuz yada oyun alanı tarzında çift yönlü tek yollu Arnavut taşlı bir sokaktı.

-Geliyorum be çemkirme,Neden hep erkenden dikiliyorsun sen kapıya ,diye söylendi Zeynep uykulu uykulu.

-Ne erkeni be çabuk gel 5 dakikan var Zeynep çıldırtma beni.

-KIIZZ ÖZGEEEE

Özge’den hala ses çıkmayınca yerden elime 3-5 tane minik çakıl taşı alıp cama atmaya başladım.Bir taraftan ‘ÖZGEEE,ÖZGEEE,ÖZGEE’ diye bağırıyor bir taraftan taş atıyordum.Hala ses gelmeyince iyice sinirlendim yerden daha büyük bir taş aldım havalar hala sıcak olduğu için pencersi açık uyuyordu taşı ordan içeriye atacaktım.Çakıl taşından az hallice bir taştı iyice gerindim’Ya Allah Bismillah’deyip camdan atmamla içerden önce bir inilti sonra küfür sonrada ‘NE OLUYO ULAN’ sesleri.

Camdan Bora abi kafasını tutarak etrafa sinirle bakıyordu ve iki saniye geçmeden benle gözgöze gelip gözlerinden alev saçarak bağırdı.

-Ne istiyorsun sen gene MİHRİİİ

-Ben Özge için şey etmiştim Bora abi

-Kızım sen kalın kafalı mısın Özge’nin odası yanda artık burası benim camım hergün aynı sahneyi mi yaşayacaz biz.

-Aman abi ne bileyim yılların alışkanlığı işte.

-MİHRİİİİ çıldırtma beni bir olur iki olur bu ne bi daha olursa seni yaktım

-Aman be… diye çemkirecektim ki yanağına süzülen kanı görünce kala kaldım

-Bora abi kan

-Kan mı ne kanı lann kafamı yarmadığın kalmıştı bir aferin Mihrii, ÖZGEEEEEEE

Resmen çığlık atarak içeriye geçti o sırada Serdar amca kapıdan çıkınca acelem var kızım sen gir deyip gitti.Koşarak yukarıya çıktım çantamı hole fırlatıp sesi takip ettim Bora abi lavaboda aynadan alnına bakıyor bir taraftan Özge’yi çağırıyordu ama Özge salağı hala uyuyordu dünya yıkılsa duymaz kendileri kesin kulaklıkla uyudu salak.Ortalıkta Ayşe teyze de yoktu şimdiye çoktan çığlık çığlığa atmıştı kendini yere biraz kan tutuyorda kendilerini.Ürkekçe yaklaştım Bora abi ye.

-Bora abi ben bir bakayım mı

Sinirle alev topu gözlerini bana dikti ve eliyle git işareti yaptı.

-Sen bana dokunma Mihri git şurdan.

Tabi ki onu dinlemeyecektim.

-Benim adım Mihra Mihri değil.

-Gerçekten şuan bunu mu tartışalım Mihra

-Yok tartışmayalım da…

-ÖZGEEEEEE…

-Ne bağırıyon be kulağımın dibinde top atsan uyanmaz o kulaklıkla uyumuştur.Gel inat etme bakayım

-Sen bana dokunma git Özge yi kaldır.

-Bora abi iki saat uyanmaz o şimdi gel inat etme bakayım

-Hayır dedim ,ÖZGEEE

-Bana kalın diyene bak asıl sensin kalın kafalı duymaz diyorum anlamıyo musun

Yanımdan geçmeye çalıştı ama ben kapıdan çekilmedim ısrarla bağırıyordu manyak

-ÖZGEEE

-Ayy GEÇ OTUR ŞURAYA KAFA BEYİN KOYMADIN.

Parmağımı tehditkar şekilde sallayıp ‘SUS ,artık SUS’ diye yükseldim.Ama adamı lavaboda nereye oturtacaktım.Hay benim aklıma.Oda saf saf susunca gel deyip elinden tutup salona götürdüm.Oda itiraz etmedi salona geçip koltuğa oturtup alnına bakmaya başladım.Sol kaşının üstünde yarım santim kadar açıklık vardı bir iki dikişlik açılmıştı.

-Bekle burada sakın kıpırdama ve böğürme,diye parmağımla tehdit edip içeriye geçtim.İlk yardım çantasının yerini biliyordum onu alıp Özge’nin odasına girdim tamda tahmin ettiğim gibi kulaklıkla uyumuştu benim mal arkadaşım.Kulaklığı çıkarıp başucunda ki suyu tepesine döküp dik dik bakmaya başladım.Çığlık kıyamet uyanan Özge ‘ne oluyor be manyak’ diye uyanınca.

-Günaydın hanımefendi 10 dakikan var hazırlanman için valla saçını başını yolarım kalkkk,deyip dolabından dikiş setini alıp salona geçtim.Bora abi beni uslu uslu bekliyordu.Dikiş setini görünce gözleri büyüdü.

-Hayır hayır asla diktirmem sana.

-Sana soran olmadı sus

-Hayır dedim diktirmem sen delersin kafamı, beynime kadar dikersin.

-Bak Bora abi iki seçeneğin var ya ben dikeceğim ya Özge,Özge şuan ayılamadığına göre başka seçeneğin yok.

-Ben hastaneye gideyim en iyisi

-Gitmeyeceğini ikimizde biliyoruz kafanda kırık yok merak etme röntgene falanda gerek yok.

-Nerden belli kırık olmadığı belki çatladı çok acıyo

-Valla ben demin gördüm senin kafa baya kalın kırılmasının imkanı yok dedim uyuşturucuyu enjektöre çekerken.

-Haaa çok komik zeki seni iyi dik ama çabuk ol malum kafam toplandıktan sonra gitmem gereken bir işim var

-Tamam kıpırdama iki dikişlik işi var,deyip dikkatle uyuşturdum bölgeyi.Ne kadar güzeldi Bora abinin gözleri yeşil.Hiç bu kadar yakından görmemiştim.Özge’nin ela gözlerine inat yemyeşildi.Bora abide tıpkı abim gibi mühendisti ama üniversiteyi başka şehirde okumuştu ve uzak olduğu için senede bir iki kez ancak geliyor yazları da yaz okulu staj derken neredeyse 5 yıldır adam akıllı muhabbetimiz yoktu.Mahallede 15-20 kadar yaşları yakın gençlerdik biz.Karanfil millet bahçesinde kocaman bir kamelyamız vardı.İçini kendimiz döşemiştik kafe gibi olmuştu giderken elimiz boş gitmez bir şeyler götürürdük.Ömer amca kaynakçı olduğu için bize demirden bir dolap yapmıştı bozulmayacak yiyeceklerimiz orda durur gelen yerdi.Birde birkaç ay önce tayini çıktığı için uzağa gidecek olan mahalle imamımız Ahmet amca buzdolabını bırakmıştı oda aktif çalışıyordu bozulacak içecekler yiyeceklerde orada duruyordu.Diyorum ya bildiğiniz kafeye çevirdik.Kim denk gelirse bir şeyler alıyor dolaplar ağzına kadar doluyordu.Ömer amca elektirik işlerinden de anladığı için Özgelerin evlerinin alt katındaki şebekeden çekmişti kabloyu faturayı her ne kadar Serdar amca kabul etmesede ay sonu mahallede bölüşüp ödüyorduk.

-Uyuştu ,dikelim artık.

-Dik bakalım

-Özür diledik işte ne bu celal yiğidim.

-Yiğidim???

-Aman lafın gelişi yaa sende her şeyi üstüne alınıyosun Bora abi

-Kızım benden başka birisi mi var tabi ben üstüme alınacam.

-Tamam Bora abi sen benim yiğidim değilsin olmazsın olamazsın merak etme.

-Nedenmiş o ben de gayet yiğidim.

-Ufff abii tamm sende yiğitsin ama benim değil

-Ahhh acıttın yavaş be

-Kızdırma beni valla kaşınla alnını birleştiririm

-Aman eline düştük sustum ama ben bunun öcünü alırım duydun mu beni

-Duydum duydum aman unutma psikopat,sona doğru içime kaçan sesimle.

-Ne dedin sen

-Duydum dedim duydum.Tamam bitti kapatalım iki güne bir pansuman yap Özge baksın kızarıklık olursa antibiyotik gerekebilir gidersin aile hekimine bir haftaya da dikişini alırız.

-Kocaman kapatma bak minicik yap alnımda

-Emredersiniz

-Ne desem yapacaksın sen deldin kafamı

-Ne işin vardı benim taşımın önünde.

-Kızım sen çıldırdın mı taş bana çarptı ben ona değil.Dünkü delmemişti ama bugün ki deldi elinde ağırmış mübarek

-Dün çok gerinmeden atmıştım ondan delmedi demek.

-Ha birde delseydi

-ABİİİ ne oldu sana

-Eben Özge eben ağabeycim biz öldük abim biz bittik gemimiz battı bir tek sen karaya çıktın merak etme,deyip yanından hızla geçti

-BİRŞEY DEĞİL SANA DA GEÇMİŞ OLSUN BORA ABİİİ,diye bağırdım arkasından gitti diye ama hızla geri gelip kafasını uzattı kapıdan

-Hem kafamı yar hem teşekkür bekle oldu canım

-Bana canım deme

-Sende yiğidim demiştin ödeştik

-Aman hakkın kalmasın hemen ödeş hemen inşallah sende benim kafamı yararak ödeşmezsin

-Yok sen kadar cani değilim ama arkanı kolla,deyip hole geri döndü

-Pis terbiyesiz

-Duyuyorum seni

-Aman duymazsan hatrım kalır.

-Mihraaaa bu ne ne oldu.Abimin kafasını sen mi yardın gerçekten.

-Sus Özge sus bak Zeynep çağırıyo aşağıdayım hiç dakikan var geldin geldin gelmedin kal bu psikoyla evde.

Aşağıya indiğimde Zeynep çoktan gelmiş bizi bekliyordu evin önündeki bankta.

-Nerdesin kuzum sen,Özge yi mi kaldırmaya gittin.

-Sorma Zeynebim sorma Özge de gelsin tekte anlatırım valla tekrar anlatamam valla bezdim,dediğim anda şap diye öptü Zeynep buda onun huyuydu beni de o alıştırmıştı şapur şupur öpmeye.

-Napıyon Zeyno yaaa valla zaten sinirliyim kendine koca bul da sen onu öp

-Ben koca istemiyom ben sadece öpmek istiyorum.

-Yaa tabi ben seni görürüm öpecek adam kalmayınca koca diye çırpınışını dediğim an,sabah ki muhabbet aklıma geldi gözlerimi belerterek açıp Zeynep’e baktım.Bian duraksadı.

-Ne var be ne oldu ne geldi aklına

-Ayyy valla çok güzel bir şey geldi aklıma hemde çoookk

-Ne geldi kız

-Boşver kankam sen boşver gel sen beni öp şapur şupur öp ses etmeyecem valla

-Eh iyi madem,deyip tekrar öptü Zeynep.

Ahh Zeynepcim bir bilsen aklımdan geçeni benim yıllardır neden aklıma gelmemişti ki bu.Biraz düşünmem lazımdı.Acelemiz yoktu sonuçta.

Özge de gelince okula gitmek için durağa yürüdük yolda olanları anlattım ikiside şaşkındı.Bora abi okuldan dönünce Özge’yle odalarını değiştirmişlerdi balkon var burada diye.Benim odamla karşılıklıydı ve ben yıllardır alışıktım orda Özge vardı ne yapayım yani.

Loading...
0%