Yeni Üyelik
11.
Bölüm

11. Bölüm

@nurkedisi03

Teknik bir ariza nedeniyle bölüm 1 gun gecikti hepinizden özür diliyorum bir gunde iki bölüm yayinlayacagim derken 2 gunde 1 bolum yayinlayamaz oldum . Yıl 2024 ama 18 saat elektirik kesintisi 😮‍💨

Hadi baslayalim bu bölüm efsooo gencler yorum yapin yaaa ona gore sekillendirelim kurguyu oyle daha eglenceli oluyor. Sizleri seviyoreeee

Birdeee en sevdigini cift kim

Bora & Mihra

Ömer Asaf & Zeynep

Levent & Özge

Daha devamida gelecek kimle kim olsun yada ???

-----&&&&----

İçeriye girdiğimizde yemek hazırdı.Hep birlikte yemek yedik yarın Mahinur teyze yani Levent abi ve Dildade’nin annesi gün yapacaktı oraya gidecektik.Kamelya günleri yatmiyormuş gibi bir da altın günü başlatmışlardı. Annem günden bahsetti.Sarp okulda çıkan kavgadan abim biraz sessizdi düşünmüyordu anlaşılan.Babam mahalleye yeni taşınan komşularımızdan bahsetti.Hatta annem kek yapacakmış bi kaç saat sonra yardıma diye gidecekmişiz aynı zamanda tanışacakmışız.Güzel aktiviteydi Zeyno da kamelyaya gelmeyecekti zaten . Elimde kahve kulağımda kulaklık balkonumdan pis gıcık Bora abin camını dikizliyordum.Işığı yanıyordu ama benim balkona çıktığımı gördüğü için perdeyi çekmişti.Manyak mıdır nedir bu neyi tribi valla sinir oldum.Bu Özge psikopatından neden hala ses yoktu ne yaptı bu Levent abiyi yedimi ne yaptı.Valla Özge bu belli olmaz.Bizim üçlü kız grubumuzun delisi Özge. Masum sessiz ama konuştumu hepimizi geçeni Zeynep.Hırçın asi dediğim dedik aynı zamanda olumlu ortamların en uysalı da bendim.Hala ısrarla perdesi açılmayan camdaydı gözüm ne oluyordu be neden gözümü ayıramıyordum ben o camdan.Ufflayarak gözümü kapattım. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama omzuma ilan minik sert şeyle uyandım.Uyuya kalmıştım anlaşılan ve birisi taş atıyodu.

‘LAANN ne oluyo’ diye ayağa kalktım aynı zamanda kulaklığı çıkarark aşağıya baktım kimse yoktu ama kafamı kaldırınca bir eli belinde karşı balkonda sinirle bakan Bora abiyi gördüm.

‘ne var be sen mi attı o taşı’ dedim arkamı dönüp yere düşen taşı aradım bulup elime aldım geri döndüm.

‘Ben attım tabi ‘ dedi bir sinirle.

‘Neden attın acaba Bora abi bizi bi aydınlatırmısın hak etiysem söyle yani’ dedim ellerimi belime koyarak.

‘Tam 10 dakikadır sesleniyorum şu kulaklık denen meret yüzünden duymuyorsun üşüteceksin boynun tutulacak diye çağırıyorum ama duyan yok ki.’

‘Aman be telefon diye bir şey icat edildi,taş devri senin devrin di abi biz yakın çağdayız’ dedim ukalaca telefonu sallayarak.

‘Malum bende numaran olmadığı için hani ben dışında herkeste var numaran ama bende yok ya o yüzden olabilir mi’ dedi tek kaşı havada.

‘Nasıl yok numaram sen benim anonimim değil miydin nasıl yok’ dedim öne doğru atılarak.

‘O benim şirket hattımda anonimlik bitti sildim ‘ dedi umursamazca.

‘İstesen elli kere bulurdun zor değil di ayrıca ben kime vermişim numaramı be’

‘Ben dışında herkese’ dedi omuz silkerek.

‘hah bak şuna yaa sen iyice yollu belledin beni valla delirtme beni delerim kafanı’ dedim bana attığı taşı göstererk.

‘Ahmet denen itle sabaha kadar mesajlaşılabiliyo ama bize numara bile verilmiyor. Hayretle baktım hakikaten numarası bende yoktu.Burdan yürü kızım.

‘İstesen sende bana verebilirdin ama sneinde bende numaran yok ‘ dedim

‘istedin de vermedim mi be’ dedi yükselerek bende aynı cevabı verdi.

‘Eee sende istedin de vermedim mi’ dedim.İstese anonimken kaydedebilirdi ama zarif bir düşünce benden beklemişti demek ki.

‘Ne yapayım Mihra Ahmet’ten bilmem başkasından bana vaktin kalmaz diye düşündüm’ dedi birden gelen sinirle taşı fırlattım direk alnına gelmişti.Muhtemelen delindi ama ohh olsundu.

‘Ahmet Ahmet Ahmet beynimi yedin be ‘ dedim

‘AHHH NE YAPTIN KIZIM YAA’ dedi eli alnında.

‘BANA KIZIM DEMEE’ diye cırladım.

Eline bakıyordu kan vardı kafasında bu sefer soğuk kanlıydım taş çok büyük değildi en fazla biraz kanar geçerdi.Annem içerden seslenince ona dönüp ‘ben gidiyorum git kafanı pansuman et bu taşları da nerden topladın neden evinde taş var bilmiyorum ama temiz bi yerden topladıysan bir şey olmaz’ deyip onun konuşmasına fırsat vermeden içeriye girdim. Bu adam benim ayarlarımı bozuyordu ya hu az önce bir insan yavrusunun kafasını delmiştim ama umrumda değildi.Ayşe teyze görmesin yeterdi.

Annem kek yapmıştı evlerinde hazırlıkları yoktur diye çayda demlemiş piknik sepetine bardak şeker örtü bi kaç tabak hazırlamış abime vermişti.Keki bana vermiş Ekrem beyin koluna girmiş önden yola düşmüştü.Aşağı inince balkona baktım ama Bora abi içeriye girmişti.Abimden telefonunu istedim bir şeye bakacağım diye Bora abinin numarasını kendime atıp abimden sildim lazım olacak gibiydi.

Zeyneplerin evin dibine taşınmışlardı.Adam spor hocasıydı 3 oğlu vardı.Yusuf abi 28 yaşında profesyonel boksördü.Beyaz tenli siyah saçlı gaaayet kaslı 195 boy 100 kilo dalyan gibi yakışıklı mı yakışıklı bir abimizdi.Onur abi 26 yaşında beden eğitimi öğretmeniymiş özel bir okulda. Beyaz tenli siyah saçlı 185 boy 100 kilo oda kaslı mı kaslı yakışıklı mı yakışıklı aynı zaman da profesyonel olmasa da oda boksla uğraşıyormuş. Veee Olcayy 24 yaşında esmer 190 boy 110 kilo kaslı mı kaslı bir arkadaşımızdı abi demeyelim lazım falan olabilirdi malum yeşil mi yeşil gözleri gülünce kocaman olan ama sürekli orda duran çukurları vardı arkadaşımızın. Kendisi profesyonel güreşçiymiş aynı zamanda şuan yüzme kursu hocalığı yapıyormuş.

Burası gökyüzü olmuştu sağım solum meteorla dolmuştu. Mahallenin kas sayısı kilosu bildiğin galon galon artmıştı yani.Tamam Sadık bey amca en sporcu baba sensin tamam gördük şaheserleri çıraklık kalfalık ustalık derken eserlerin birbirinden mükemmel ama bi dur yani ama durmamış adam 4 numaraları var birde. 190 boy 80 kilo fit mi fit bir vücut kumral saç yeşil göz beyaz tenle güzeller güzeli bir bakanın felç olup tekrar bakmaya yeltenemeyeceği güzellikte bir kızı vardı.Banu.

Bende diyorum milletteki bu çirkinlik ne diye meğer tüm malzemeleri burada kullanmışlar ya hu.

İşin şakası hepsi çok iyi insanlardı.Pınar teyze de boksörmüş Sadık amcayla müsabakalarda tanışmışlar Sadık amca baya baya dayaklar yemiş ama sonrası güzel olmuş.Gözlerimi dört meteorda gezdirdim baya baya güzel olmuştu ya.Millet bahçesinin yanındaki yeni faaliyete giren gençlik merkezinde görev alacaklarmış Olcay ve Banu o yüzden taşınmışlar iyi de yapmışlar.

Annemler sohbete dalmıştı ama aklım Bora abi de kalmıştı.Özge salağı da daha eve gelmemiş kim bilir ne halt yiyorlar Levent abi ile idare edin ben kütüphaneydim sağlam dedikodu var yazmış gruba sabırla bekliyoruz.Mesaj atmanın vakti gelmişti.

Ben: Nasıl oldun başın iyi mi?

BORACIK: hayırdır merak mı ettin taşı attığında merak etmen gerek miyor muydu?

Ben: hani numaram yoktu sende, ayrıca o an sinirliydim.

BORACIK: yoktu Mihra ama kimseden mesaj beklemiyordum ayrıca kafamın yarıldığını bilen tek insansın ya ordan bilmiş olabilir miyim

Ben: mümkün tabi, ayyy gerçekten delindi mi.

BORACIK: çok değil biraz kanadı durdu iyiyim merak etme, de senin bu kafamla alıp veremediğin ne kızım bedenimin üstünde dursun istemiyorsan çıkarıp eline vereyim taksit taksit alma canını tekte hallet.

Ben: komik insan seni ne alıp veremediğim olsun be taşı atıp elime koz veren sensin üşenmedin indin aşağıya taş mı topladın hem çok minik toplamısın ben olsam daha büyük toplardım.

BORACIK:o taşı sen topladın zaten malum bir ara odamı taşa tutuyordun hapaz hapaz taş atıyordun ya o taşlar.Ayrıca en miniğini seçtim bi tarafına bir şey olur diye.

Ben: ayy sağol yaa düşüncveli şey seni ya kafama denk gelseydi ya senden önce benim kafam delinseydi.

BORACIK:ben askerliğimi komando olarak yaptım Mihra merak etme nereye attığımı bilirim ama sende komando gibisin mübarek nasıl her seferinde aynı yerden denk getiriyon.

Ben: hadi yaa gene mi aynı yer

BORACIK:Evet yaa gene aynı yer.Neyse acımıyoda zaten geçti sağol sorduğun için.Siz nereye gittiniz eliniz dolu dolu.

Ben: ne sen sor ne ben söyleyeyim Bora abi bizim mahalleye meteorlar düşümüş ya onlara bakmaya geldik valla hepsi taş gibi sapasağlam

BORACIK:ne diyosun Mihra gene anlamıyorum.

Ben: diyorum ki yeni komşularımızla tanışmaya geldik.Tanıştık Yusuf,Onur,Olcay ,Banu hepsi birer meteor.

BORACIK:Ne demek o be

Ben:valla sende kıtlık var anladım bu kafayla bu yaşa iyi gelmişsin sen abi hepsi birbirinden taş gibiler işte.Az sonra kamelyaya geçecez gelirsen tanışırsın.

BORACIK:ağzının sularını sil de adamlar gülmesin bari

Ben:komik mi görsen seninde ağzının suyu akar.

BORACIK:akmaz benim ben her gördüğüme vurulmıuyorum.

Ben: bak gene aynı şeyi yapıyorsun şimdi atamıyom ama gelince atacam kafana taşı gör sen

BORACIK:aman çok korktum.

‘Abii ‘ dedim fısıltıyla ‘ ben kamelyay geçiyorum sizde işiniz bitince gelin’ abimler yan tarafta ki dolabı monte etme kararı almışlardı biz Boracıkla mesajlaşırken.

‘tamam abicim Banu yu da al biz biterse size katılırı.

‘Tamam abiş’ deyip yanağına sulu bir öpücük bıraktım.

‘Banu kamelyaya geçiyorum bana takılsana’

‘Olurr bana iş yok sanırım’ dedi annesine bakarak.

‘yok kuzum geçin siz’ annesine öpücük bırakıp kalktı birlikte kapıya yönelmiştik ki Onur abisi bizi yolcu etmek için kapıya geldi.Biz ayakkabılarımızı giyerken tanıştığına memnun olduğunu falan belirtti.Bende diyip yerden kalkmıştım mı karşımda yılışıkça bana gülüyordu fısıltı ile çok güzelsin dedi bende gölüm elimi kalbime koydum doluyum teşekkürler deyip göz kırptım.

Ellerini çarpıp tüh beee nasıl geç kaldım dedi.İkimizde gülünce bu sefer samimiyetle teşekkür edip boşa düşersen haber et dedi.Tabii dedim kocaman bir kahkahayla.Sıcak sevimli bir çocuktu ama biraz yılışıktı sanırım yaptığı şaka komikti ama ilk günden de yapılmazdı ki.Bora nın dediği gibi çok mu ağız yüz eğmiştim acaba ki bu sulu şakayı yapmıştı.Biz evden çıkıp kamelyaya gidiyorduk ki arkdana Bora abi seslendi.

‘MİHRAA’ arkamı döndüm ‘bende geliyorum’ yanımıza gelip Banu ya baktı tabii ki her görenin ilkte verdiği tepkiyi vermişti.190 kız mı olur lan.Yanlız bunlar Bora abiyle boyboyaydı olamazdı ama .Arkamda olduğu için kulağıma fısıldadı ‘gerçekten meteormusss’ dedi yanımdan elini uzatırken.

‘ben Bora Sizde yeni komşularımızsınız sanırım’ dedi naifçe kızın elini öperek.AYy haspam bana taş at kıza öpücük.Samimiyetle gülümsedi Banu.

‘Ben de Banu,tanıştığıma memnun oldum Bora’ dedi.Bora mı kız abi dicen abi.Ayyy ne oluyo yaa.

Yürümeye devam ettik Turgut abi çaycıyı yakıyordu yere çömmüş.Bizim sesimizi duyunca ayağa kalktı oo gençlerrr gelebildiniz demişti ki Banuyu görünce dili tutuldu herhalde gözlerini belertip Banu’ ya bakıyordu tamam abi kız çok güzelde hepniz mi abazasınız ya bi birkaç saniye bekleyin bari dakika değil bak saniye.Ama bu beğenme bakışı değildi Banu da ona bön bön bakıyordu vardı bir şey çıkar.

‘seeenn ‘ dedi Turgut abi ‘Ne işin var burada yarım kalan işini mi bitirmeye geldin.’ Dedi elini sol yanağına atarak.Biz yokmuşuz gibi konuşuyolardı.

‘Ne alaka be turtacık biz arkadaşlarla geldik.’ Dedi bizi göstererek biz bir ona bir ona bakıyorduk.Turtacık ne be

‘kızım demesene turtacık murtacık’ dedi tinsinircesine yüzünü buruşturarak ne oluyordu Allah aşkına.

‘neden demeyeyim istediğimi derdim turta adamsın sen ‘ ikiside birbirinin üzerine yürüyordu biz arkada kalmıştık Bora abi ye yandan seslendim arkamda kalmıştı sırtım onun göğsüne değiyordu fark etmeden sokulmuştuk iyice. ‘ne oluyo bee’ dedim tedirgince

Gülme sesini işittim ‘ olan belli bizim Turgut yakındır turtacık olacak,tühh bee Turgut reise kaptırmışız meteoru’ der demez dirseğimi karnına geçirince öne doğru eğildi çenesi omzumdaydı ‘ ahhh napıyosun kızım valla elin de çok ağır’ dedi acıyla.

Başımı yana çevirdiğimde yanağı resmen dudağıma değmişti.Bozuntuya vermeden devam ettim ‘kaşınma bence Bora abi’ dedi tabii sende herhangi bir tatlıya dönüşmek istemiyorsan’ konuşurken dudaklarım yanağına değiyordu.Kendimi yavaşça çektim ama lanet olsun neydi bu koku.Beni esir alıyodu hareketlerimi yavaşlatıyordu.Oda başını hiç çevirmeden gözlerime baktı yandan.Bizim bu duruşumuzu yükselen sesler bozdu.Resmen kavga ediyolardi.

‘kes sesini saçma sapan konuşma anladık bu mahallenin ağası sensin ama bana sökmez turtacık’ dedi diklenerek Banu.

O daha da üstüne giderek ‘ anladığına sevindim ayağıma dolanma mümkünse ve bu bana bu şekilde son seslenişin olsun küçük hanım’.Biz Bora ile gülüp aynı anda ‘küçük mü’ dedi.ikiside başını sinirle bize çevirince sustuk anlamında dudaklarımıza fermuar çektik ne oluyorsa biraz ortalık alev alacak gibiydi.

‘Küçük olmadığımı gösterdiğimi hatırlıyorum’ dedi elini Turgut abinin yüzüne doğru uzatıp çenesinden kavrayıp sol yanağını elinin tersiyle okşadı Banu.Turgut abi ise hiç kıpırdamadan gözlerine bakıyordu.Şuan 190 lık iki insan azmanının kavgasını izliyorduk.

‘owww acıdı mı kuyamam öpeyim de geçsin’ ded Banu ve yanağına yaklaştı .Ohaa öpecek miydi gerçekten Turgut abi ise dut yemiş bülbüle dönmüştü.Banu yaklaştı yaklaştı ama durdu Turgut abinin kaçmasını bekledi ama kaçmayınca şaşırdı aniden başını geriye çekip yüzüne baktı ‘ eee ama kaçman gerekiyodu şuan’ dedi kaşlarını çatark.

Yüzüne kocaman yayılan tebessümü ile konuştu Turgut abi ‘ yiğidi öldür hakkını yeme güzel kadınsın öpsen fena olmaz yani sonuçta hatanı telafi edeceksin’ deyince sinirle elindeki çenesini itip sen kaşındın oğlum deyip yumruğu çakması bir oldu.Ben çığlık atarken Bora ‘Ohaaa hatuna bak’ dedi ve karnına dirseği yedi.

Loading...
0%