-NEEE, diye çığlık atıp birbirimize bakmıştık ki en cazip karşılıklı öpüşmenin olduğuna kanaat getirdiğimizden sanırım Özge başlamıştı anlatmaya.Onu dinlerken hayretler içinde kalmıştık ama tam da Özge’den beklenen hareketlerdi bunlar.Sonra sıra bana gelmişti.Sırasıyla anlatıp asla yorum yapmamıştık.En son Zeynep te anlşattıktan sonra Özge atıldı hemen.

‘eee ben şimdi görümce mi oluyorum Sen benim gelinim mi oluyosun MİHRAAA’ dedi yerinde zıplayarak

Gözlerimi kocamn açıp’ burada enn masum olan benim lütfen ne görümcesi ne eltisi’

‘yaa ne demezsin sarılıp film izleyerk yada tekrar izleme sözü vererk mi en masum oluyosun’ demişti tam ben cevap verecekken aklına gelenle Zeynep’e dönüp’KIIZZ ZEYNOOO sende Mihra’nın mı gelini oluyosun’ ban dönüp ‘MİHRAAA sende görümce oluyosun’ ellerini birleştirip iç çekti valla çok güzel yaaa ‘ dedi

‘Ne alaka yaa biz sevgili falan değiliz Ömer Asaf abi ile’dedi safinkom.

‘abi deme kuzum lazım olur’ dedi.Kahkaha atarak.

Özge omzuma dokunarak ‘dedi Bora abi diyen Mihra’dedi göz devirip eğlenen ifadeyle.

Ben de tıpkı Özge gibi yapıp omzuna dokunup ‘dedi adamın dudağını sömüren Özge’ dedim hepimiz afallamıştık.Herkes derin bir çekip aynı anda aynı şeyi söyledi.

‘KIZLAARRR BEN NAPICAM ŞİMDİ’

Birbirimize bakıp kahkaha ile güldük.Zeynep abimi istemediği için değil utandığı için kaçıyormuş.’ya bi anlık hevesse sonra birbirimizin yüzüne nasıl bakacağız ‘diyor bi yöne hak verdik ama abimin bakışını da gördük yani.

Özge her ne kadar Levent abiyle bunun bi tiyatrodan ibaret olduğunu söylesede öpüşme anları anlatırken gözlerinden ateşler fışkırıyordu resmen ve bence çok fena oluru vardı bu işin.

Bana gelince kızlar Bora’nın bana yanık benimde boş olmadığımı savunuyor ama bilmiyorum.Evet onu görünce heyecan yappmıyo değilim ama sakarlıklarımın bedeli bence o.

Saatlerce konuşup en olumlumuz Zeyno’ya yürüyüp kızı bir tık ağlatmış olabiliriz ama bence bir iki zorlamadan sonra Zeyno ve Ömer Asaf işi tamam gibi.Şimdi evlerimizin önündeydik tam herkes eve giriyordu ki ben Zeyno ya Özge bana ‘yengeee’ diyince Zeyno bana Ben Özge ye ölümcül bakış atıp hızla eve girdik.

Akşam yemeğinden sonra Bora abinin başının altından çıktığını düşündüğüm bir beyaz perde gecemiz vardı kamelyada.Annemin kendi kamelyaları için yaptığı kısırın yarısını kapıp kızları falan beklemeden kamelyaya sürükledim abimi ki Bora abigilden önce yerimi kapıp ondan uzağa oturayım çünkü hangi tür film izleneceği söylenmedi nedense!.

Koşarak gitmiştik ama oda ne biz nasıl sona kalmış olabilirdik.Turgut abi çayı demlemiş perde hazır oylama için biz bekleniyorduk.Hep birlikte romantik komedi de karar kıldık.Ben,Özge ve Zeynep kısırları tabaklıyorduk ki Dildade geldi kamelyaya.Selam verip ben anneme telefonunu verip geliyorum diyerek uzaklaştı.Zeynep Özge’nin koluna dürtüp ‘görümcen geldi kız’ deyince ikimizde kıkırdadık.

‘Kızlar saçmalamayın ya yok öyle bir şey.’

-------------------&&&&&----------------------

Levent ‘Selam Millet’ diye son derece neşeli şekilde kamelyanın çitinden atlamıştı her zaman ki gibi.Gözleri Özge’yi arıyordu ki arkası dönük kızları görünce çarpıkça tebessüm etti.

‘oooo Aleyküm Selam avukat bey sen bu kamelyanın yolunu bilir miydin oğlum biz herhalde bu vurgun yaptı kaçtı demiştik’ dedi Turgut.

‘yok be kardom bu ara yeni müvekkiller falan derken işlerim geç bitiyordu.’ Dedi yandan Özge’ye bakarak.Hiç mi heyecanlanmamıştı bu kız kaç gündür telefondan abi-kardeş konuşuyolardı ama Levent yüzyüze tekrar görüşecekleri günü iple çekmişti.Dudağındaki morluk varla yok arasına döndüğü an damlamıştı kamelyaya.O günü aklından çıkaramıyordu.Özge onu manyağın tekinden kurtarmıştı hemde hiçbir yardım talep etmeden bu zaten başlıbaşına mükemmel ötesi bir hareketti ama öpüşmek gibi cesarette bulunması onu mest etmişti.Hele öyle tutkulu öpüşecekleri aklının ucundan bile geçmezdi.Geçmezdi geçmesine ama 3 gündür aklından bir an bile çıkmıyordu.Hala ıslaklık hissediyordu dudaklarında hala o şeftali tadı duruyordu dudaklarında.Özge’nin başını bir kez bile çevirmemesi kalbinin üstünde bir ağırlığa sebep olmuştu.Ne bekliyordu ki kız belki de pişmandı ama hiç pişman olacakmış gibi değildi o öpücük ki.Yapacak bir şey yok kız istemiyorsa kıza zorla yapışacak hali yoktu.Gerçi kız ona zorla yapışmıştı.Haksızlıktı bu Levent Özge’yi istiyordu.Belki yanlıştı ama tüm bedeniyle kalbiyle aklıyla tüm hücreleriyle istiyordu.Düşüncelerinden Ömer Asaf’ın sözleriyle çıktı.

‘Ya bırak Levent sen ölüyo olsan bile 5dakika uğrardın hayırdır lan birisi mi var yoksa’ dedi.Bir yandan da gözleri Zeynep’teydi arabasına binmeyerek her şeyin olumlu gittiğini düşündüğünde yanıldığını anlamıştı ama vazgeçmek istemiyordu ki Ömer Asaf.Yeşil gözleriyle çipil çipil heyecanlı heyecanlı baksın istiyordu.Her an şap şup öpsün istiyordu.Ahh anne ah dediğin bu kadar çabuk başıma gelemezdi.Hele şu Mihra denen nasıl bir dua etmişti de haftasına tam da istemediği gibi biri karşısına çıkmıştı da birde böyle sırılsıklam aşık olmuştu.Evet kesinlikle aşktı bu başka açıklaması olamazdı.Tüm projeleri çizerken Zeynep geliyordu birden tebessüm ederek yanına koşup şak öpüyordu ki hep sonunda ayıkıyordu hayal olduğunu ama o gerçek olsun istyordu.’ahh komşu kızı ahh’dedi.

‘Efendim kardeşim bir şey mi dedin’ dedi Bora.

‘haa yok kardeşim yok ya bir şey demedim’ dedi şaşkın ifadesiye.

Kızlar tüm muhabbetleri duyuyor aralarında fısıldaşıyor ama asla arkalarını dönmüyorlardı.Kısırı tabaklama bitmişti ki kız kardeşi Sevim kapıdan girince ondan hemen çayları koymasını istedi.Kızlarda hızla kısırları dağıttı.Dildade de gelip Levent’in koluna girdikten sonra film gecesi başlamıştı.

---------&&&--------------

Sonu güzel biten bir romantik komedi izlemişlerdi e haliyle herkes Leylaydı şuan.Turgut sistemi kapatmak için kalkmıştı ki Sevim ve Dilde de aralarında konuşuyolar diğerleri resmen uçmuştu.Bunlarla konuşmanın vakti geldi var hepsinde bir şey dedi kendi kendine.

‘eee hadi gidelim diye ayaklandı Bora.Herkes şaşırmıştı.’yok yaa daha saat erken bir şeyler yapalım ‘ dedi Sevim.Turgut’ta onu onaylamıştı.Bora oflayarak geri oturdu herkes gitsin istiyordu artık.Turgut’ta meseleyi biliyordu sırf gıcıklığına uzatıyordu. Şişe çevirmece oynama kararı almışlardı.

‘oyunu ben kurduğuma göre ilk ben başlıyorum ‘deyip şişeyi çevirdi Dildade ve şişe abisi Levent’te durunca heyecanla el çırptı.

‘söyşe bakalım abiii doğruluk mu cesaret mi’

Korkuyla bakıyordu Levent çünkü ne soracağını biliyordu Dildade’nin .’Cesaret güzelim cesaret’dedi dişlerini sıkarak

‘uff yaa ‘ deyip düşünmeye başladı.’peki hımmm o zaman sevgilin varsa bunu bize cesurca söyleyebilirsin’

Şuh bir kahkaha attı Levent zorla kendini durdurup ‘saftirik kardeşim benim cesaret dediğim ve seninde tek hakkın olduğu için boşa gitti deyip şişeyi çevirmişti ki Şişe Turgut’u gösterdi.

‘Kardeşim söyle bakalım doğruluk mu cesaret mi ‘ dedi ukalaca.

‘Lan saf saf gülme valla hepinizi öttürürüm en tuzu kurunuz benim burada ‘deyince herkes hafiften tırmıştı lan kimin başından çıkmıştı bu oyun.

‘doğruluk lan’ dedi meydan okurcasına ellerini bağdaş kurduğu yerde arkasına yaslanarak.

Biraz düşündü soracak bir şey bulamamıştı ki bir sinirle ‘pas lan pas ne soracam ben sana doğrucu Davut ‘dedi.

Turgut pis bir sırıtışla şişeyi verdi.Şişeyi ayarlamaya çalıştı Levent’e gelsin isityordu veee evet Levent’e gelmişti.Ciddiyetle sordu ‘doğruluk mu cesaret mi kardeşim ‘dedi.

‘tabi ki doğruluk Turgut sana cesaret denir mi ‘ dedi hayretle.Turgut iyice yayılan tebessümü ile Dildade’nin kulağına bir şey sordu.Ve Levent’e dönüp Dildade’nin sormak istediği soruyu sordu çünkü meraktan ölüyordu.

‘şimdi söyle bakalım kardeşim sen 3 gündür neden dudakları mor geziyorsun’ dedi sırıtarak.

Levent hızla başını Dildade’ye dönüp ‘haksızlık lan bu bu Dildade’nin sorusuydu saymıyorum cevaplamıyorum ‘ dedi sinirle.

‘Öyle bi dünya yok o sormamıştı ki o yüzden ben sorabilirim dökül.

Levent kaçamak bakışlarla kızaran Özge’ ye bakıp derin bir nefes verdi.

‘illa söyleteceksiniz müvekkilimin birisi dudak kremi getirmiş onu sürmüştüm alerji oldu ‘ dedi . Zeynep ve Mihra kahkahayla gülünce Levent gibi herkes onlara bakmıştı.Özge de gülmüştü bu yalana ama kızlar gülünce Levent anlamıştı kızların her şeyi bildiğini.Bu iyi bir şey sanırım demek ki önemsedi diye düşündü.

‘yok deve lan oğlum bilmediğin haltı ne sürüyon’ dedi Bora.

‘ne bileyim abi ya ama güzeldi aslında Şeftalili bir tadı vardı tadı hala damağımda ama korkuyorum tekrar alerji olur diye iyi de gelmişti dudaklarımda ki çatlaklara’ deyip yandan çapkın bir gülüş attı.Özge kızaran kulaklarını saklamak için saçlarını iyice önüne çekti.Özge ve Mihra’nın ooo diyen bakışlarını görmemek için onlar dışında her yere bakıyordu.

-------------------&&&&--------------

Şişe çevirme oyunu bitmiş ortalık toplanmış hep birlikte yürüyüşe çıkılmıştı.Özge hala kıpkırmızıydı.Çünkü Zeynep ve Mihra sürekli darlıyordu onu.

-Hani kurtarmak içindi

-Hani abi kardeştiniz

-Adam resmen tekrar öpüşmek istiyorum dedi kızım , nidaları onu kızdırmıştı.Leventle bu konuyu konuşmalıydı kızlarında bildiğini anlamıştı zaten.

Yürüyüş esnasında Turgut Levent’in omzundan yakalayıp geriye çekti.Biraz yavaşladılar ama yürümeye devam ettiler.

‘dökül kardeşim yorma’ dedi umursamaz şekilde karşıya bakarak.

‘Ne dökülcem Turgut saçmalama’ dedi şaşkın bir nidayla.

‘işte bunu ‘ dedi parmağını sağında ki Levent’e uzatarak. ‘ Sen köşeye sıkışmadıkça adımızla hitap etmezsin ,şu şeftalili ruj mu parlatıcısı mı nedir olan kimse ne oldu anlat bakalım.

Adımları birden duran şaşkın Levent’in koluna girip dökül gibi elini salladı.

‘ufflayıp sen nesin oğlum müneccim misin ‘ dedi Levent.

‘hadi be kardeşim bekleme yapma daha çok işi var bu Güzin abla’nın tek derdi sen değilsin mahellenin dedi Saf saf Zeynep’i izleyen Ömer Asaf’ı işaret ederk.

‘ohaa ‘ dedi Levent şaşkınlıkla. Gülümseyen Turgut ‘ hadi’ dedi.

‘özge ‘ dedi bi iç çekerek beni öptü.Bu sefer Turgut kalakaldı.’Nasıl lan bizim Özge mi,Neden ‘ dedi olabildiğince şaşkın haliyle.

Bozulmuşça cevap verdi Levent ‘neden şaşırdın beni öpemez mi neyim var lan benim ‘ demişti ki kafasına yediği şamarla sustu.

‘Şaşırmam seni öpmesine değil Özge yavrumuz neden Levent abisini öpmüş siz ne ara sevgili oldunuz lan’

‘sevgili değildik değiliz de benim aşığımdan beni kurtarmak için öptü ama ne öpüştü unutamıyorum abi’ dedi önden giden Özge’ye bakıp iç çekerk.

Sırtına bi kaç kez dostça vurdu Turgut ‘geçmiş olsun gardaşım’ deyip Levent’i bırakıp önden gidenlere yetişti.Daha öğrenmesi gereken meseleler vardı.Ömer Asaf’ın omzuna dokunup geriye çekti.Onunda koluna girip yavaşlattı.Levent yanlarından hızla geçerken Ömer Asaf’ın omzuna dokunup ‘kolay gelsin kardeşim fazla direnme direk teslim ol’ deyip omzuna destek verircesine iki kez vurup öndekilerin yanına geçti.

Turgut böbürlenerek yürürken Ömer Asaf şaşkınca ona bakıyordu.

‘Neye direnmeyeyim ben bee’ dedi etrafına bakınarak.Turgut ‘kardeşim dökül Zeyno ile hayırdır’ der demez Ömer Asaf olduğu yerde kalakalınca Turgut beklediği bir şeymiş gibi kolundan çekiştirmeye devam etti.

Ömer Asaf ta ilk şaşkınlığı attıktan sonra tüm olanları anlattı onuda öğrenir öğrenmez postaladı Turgut. En arkalarından yürüyordu.Bora ile Mihra’ya baktı önce onaylar mırıltı çıkarıp, Ömer Asaf la Zeyno ya baktı daha da memnun oldu sonra Levent ve Özge ‘ye bakıp en çılgını bunlar ha deyip ellerini cebine atıp ıslık çalarak yürümeye devam etti.Sonra birden durdu.

-Laaan! Bir ben mi sap kaldım,dedi.Sonra gülümseyip ‘nasip be Güzin abla sanada bulunur ‘deyip yürümeye devam etti.