Sabaha kadar bir damla uyku uyuyamamıştım böyle bir gecenin devamında elbette heyecandan uyuyamayacaktım ama ben sinirden uyuyamıyordum.Neden mi?

Mihra laptopu toplarken bilgisayar çantasına yanlışlıkla telefonunu koymuş.Telefonu görünce bir sevinmedim değil ama ekranı açtığımda gördüğüm cevapsız çağrılar beni sinirlendirmişti.Ahmet denen it biz film izlerken defalarca aramıştı. 15 kadar mesaj atmıştı.Mesaj içerikleri gizli olduğu için mesajları okuyamamıştım ama çıldırmama yetmişti.Sabah daha fazla yatakta kalamayacağımı düşündüğüm için hızla duşa girip çıktım ama odadaki telefon sesiyle hızla odama girdim.Mihra’nın telefonu çalıyordu ama yetişemedim.Ardına bir mesaj sesi daha.Mesaj geldiği an sadece ilk satırı okunuyor sonra içerik gizleniyordu.Mesaj da:

Günaydın güzelim hala uyuyo mus… devamı okunmuyordu.

Telefonu yatağa fırlatıp ellerimi saçlarımdan geçirdim.

‘senin o güzelim diyen dilini koparırım lan’ dedim.Neydi bunlar sevgili mi ama değillerdi ne ara bu hale geldiler ben ne kaçırdım.Sonra tekrar gelen çağrıyla başımı telefona çevirdim arayan gene oydu.Beklemeden açtım.

-Ohh be sonunda Güzelim yaa artık bir şey oldu diye düşünmeye başlamıştım iyiden iyiyi

-Düşünme lan sen

-Mihra ,Mihra nerede siz kimsiniz

-Ben Bora

-Haaa kızların abisi, Mihra cevap vermeyince merak ettim de derse geç kalmasın diye aramıştım abi.

-Sana ne lan Mihra’dan sana mı kaldı onu uyandırmak hem ne demeye akşamdan beri 50 tane mesaj atıyosun sen.

-Abi sen Özge’nin abisi değil miydin Mihra ne alaka.

-Tam üstüne bastın çek ayağını ben Özge’nin abisi Mihra’nın daa……onunda abisiyim bi daha tek bir mesaj göreyim ümüğünü sıkarım uzak dur Mihra’dan deyip telefonu suratına kapattım.yoksa ağza alınmadık küfürler edecektim.

Hızla hazırlanıp çıktım bizimkiler kahvaltı ediyordu.Özge’ye kaş göz yapıp ‘hadi seni okula ben bırakayım’ dedim. Oda ikiletmeden kalktı.Aşağıya inip Özge’yi beklemeye başladım gözüm Mihra hanımın camındaydı ama hala uyuyordu anlaşılan tabii onu uyandıracak bir Ahmet efendi yoktu.

-Abii,hayırdır sirke satıyorsun,dedi Özge bana sarılarak.Başının üzerinden öpüp ‘yok bir şey güzelim’ demiştim ki Özge’nin de Zeynep’in de bizden kesinlikle haberdar olduğu aklıma geldi.Kesin konuşmuştur bunlar diye düşündüm.

Telefonu Özge’ye verip ‘verirsin arkadaşına dün laptopla birlikte çantaya koymuş’deyince bilmiyormuş gibi konuştu. ‘mihra’nın telefonu sende ne arıyor ki abi ‘dedi.

Ters ters bakıp göz devirdim ‘ sen onu benim külahıma anlat Özge herhaltınızı bilirsiniz sizfilmden sonra unutmuş işte’. Bana sevimli sevimli bakıyordu şapşik. Göz kırpıştırarak konuştu ‘ yaa abii nasıl geçti geceniz’ çok güzeldi ama bunu Özge’ye söyleyip kendimi daha da rezil edemezdim.

‘normal film izledik işte ‘ dediğim an Zeynep,Mahir ve Ömer asaf la Mihra aynı anda kapıdan çıkınca Özge telefonu göğüs hizasına kaldırıp bende gibisinden gösterdi Mihra’ya.Ben hiç o tarafa bakmadan arabaya doğru yürümeye başlamıştım ki yakın zamanda rutinimiz haline gelen okula bırakma faslına geçiş yapmıştım.Ömer Asaf ‘ın işi olduğu için ben bırakacaktım.Mihra her zamanki gibi ortaya oturmuştu.Dikiz aynasından bana baktığını biliyordum ama çok sinirliydim o yüzden hiç ondan tarafa bakmadım herkeste arabada ki gerginliği anlamış olacak ki çıt çıkmadan okula vardık.Kızlar inmişti ama Mihra inememiş ısrarla aynadan bana bakıyordu.Bense parmaklarımla direksiyonda ritim tutmuş inmesini bekliyordum.

‘sen bi bana baksana’ dedi arkadan omzuma dürterek.Kafamı kaldırıp aynadan ters ters baktım.

‘ne var ‘ dedim en soğuk sesimle.

‘Asıl sana ne var ne oluyo gece iyiydik geceden sabaha ne oldu gene eski huysuz Bora abi ye mi dönme kararı aldın’ sorgularca bakmaya devam etti.

‘ben mi huysuzum sensin be huysuz,ayrıca yok bir şey’

‘sen onu benim külahıma anlat bi kere hem sen niye bakmıyorsun bana yAAA’ diye sonra doğru yükselmişti.Omuzumdan çekiştirdiği için zoraki başımı arkaya çevirdim.

‘yok bir şey dedim telefonunu da aldığına göre koş hadi Ahmet bey’e’sinirle önüme döndüm.Şok içinde bana bakıyordu.

‘sen benim telefonumu mu kurcaladın Ya’

HIHH deyip hızla arkamı döndüm ‘ne haddime hanımefendi neden kurcalayayım sabaha kadar beynimi sikti telefon bildirimlerin adam öldü meraktan senin telefonuna falan bakacak değilim’ dedim.

‘terbiyesiz’ dedi kınarcasına.

‘Kusura bakma bi anda çıktı’ dedim sesimi alçaltarak.

‘ne diye o kadar aradıysa oda anlamadım zaten’

‘seni merak etmiş ne yapsın’ dedim kinayeyle.

‘ne alaka be’

‘orasını bilemiyorum hadi in GÜZELİ geliyo seninki’ diye Ahmet’in olduğu tarafı işaret ettim bir şey diyecekti ki arkamı dönüp kapısını açtım elimi buyur der gibi dışarıya döndürünce bir hırsla indi arabadan.Ben de hiç o tarafa bakmadan gazı kökleyip ayrıldım okulun önünden.

-----------&&&------------

‘ohaa e neydi lan ne yaptınız kızım siz gece çabuk anlat abim küplere binmiş.’ Dedim.

‘valla gece gayet iyiydi ama sabahına şu mal Ahmet abini çileden çıkarmış şunun dersini verme zamanı geldi.’ Deyip Ahmet le konuşmak için yürüdü.Zeynep le banka gidip Mihra’nın yargı dagıtmasını zevkle izledik.O sıra da Levent abiden gelen ‘Günaydın Fıstık’ mesjıyla gülümsedim.

-Günaydın Levent abi bugün müsaitliğin var mı ben bi ofise uğrasam.

-Var var tabi de hayırdır.

-Konuşmız gerekiyo abi

-Tamam güzelim 2 gibi bir görüşmem var yarım saatte biter buçık gibi buluşabiliriz yemek yiyelim istersen olur mu.

-Yemeğe gerek yok ofis daha rahat olur abi konuşmak için

-Ne konuşacağız ki hayırdır korkutma beni Özge

-Korkulacak bir durum değil abi gelince konuşuruz kolay gelsin.

-Sağol güzellik iyi dersler sana da.

‘Ne o Özge ağzın kulaklarında’ dedi Zeynep.

‘yok bee Levent abi ye mesaj attım gidip konuşacağım ne bu böyle aramızdaki her neyse çözelim’

‘Çözün tabi Levent abinle deee bu sefer adamı iyice morartma ama dozunda bırak’ diye kahkaha attı .Ona gözlerimi kısıp ters ters baktım.

‘bana diyene bak hele Sen o ağzını bana gülmeye değil Ömer Asaf abiyi öpmeye kullan be ‘deyince kalakaldı.

‘ohh olsun benle dalge geçene bak ‘ ikimizde birbirimize bakıp kahkaha atınca Bize yaklaşan Mihra ‘hayırdır kızçeler ne bu neşe ‘ dedi bizim gülen çehremize inat asık suratıyla.

‘amaann yandık artık abimle en kısa sürede barışın lütfen bu suratsız halleriniz çekilmiyo’

‘biz kümsüyüz ki abinle bana trip atan Bora abi Ahmet’ ede posta koymuş zaten ama derdimi anlattım sonunda’

Zeynep soluna ben sağına girip ikimiz aynı anda cevap verdik fakülteye doğru yürürken ‘hee bacım abi hee’

-------------------&&&-----------------------

Ofise gelince kapıyı tıklatıp içeri ye seslendim.

‘Selamm ben geldim Levent abi…..Kimse yok mu’ içerden ses gelmeyince biraz bekledim ama yukardan tıkırtılar gelince yukarıya seslendim ‘Levent abİİ’

‘Özge geliyorum’ yukarı merdivenlerden aşağıya iniyordu.Yanıma gelip elini uzattı ‘hoş geldin ben dışarıdan bir şeyler söyledim hadi yiyelim ben çok açım valla’ deyince ‘peki madem deyip arkasına takıldım.

Birlikte ileri geri konuşup masayı topladıktan sonra kahveler için aşağıya indik.Ben kahvemden bir yudum alıp direk konuya girmek istedim.

‘Gelelim asıl konuyaa’ dedim sonunu uzatarak.

Arkasına daha da yaslanıp ‘gelelim bakalım’dedi.

‘abi dün kamelyada konuşulanlardan olayı kızlarında bildiğini anlamışsındır ama sen öyle bir cevap verdin ki kızları susturamıyorum yaşandı bitti seni kurtardık olay bitti bu konu uzamasın olur mu’ onun cevap vermesini beklerken dudaklarımı dişliyordum.Stres mi yapmıştım ben.

‘Yaşandı bitti derken sana göre bitmiş olabilir ama ben o günden beri hala o andayım Özge’ dedi cesurca gözlerime bakarak. ‘ve ben bitsin istemiyorum aksine konu daha da dallansın budaklansın istiyorum’.

Ne diyeceğimi bilememiştim aslında beklediğimde bir şey di ama bu kadar da cesur olmamalıydı canım.

‘olur mu abi öyle şey biz aynı mahalle çocuklarıyız yabancı olsan böyle bir durum yaşanmazdı bile zaten ben seni kurtarmak için..’ demiştim ki tekli koltuktan kalkıp oturduğum ikili koltuğun yanımdaki boş kısmına oturdu ne ara bitirdiğimi bilmediğim kahve mi elimden alıp yüzüme yaklaşmaya başladı elini uzatıp dudağımın kenarında bir yere dokundu o an gözlerimi kapattım istemsiz şekilde.Gülümsediğini duydum.

‘Emin misin olumsuz olduğuna kabul et sende etkileniyorsun benden sadece telve bulaşmış onu temzilemek için dokunmuştum ama kendini direk bana bıraktın ‘ dedi yandan çapkın bir gülüşle.

Ama bu söz beni öylesine sinirlendirmişti ki.

‘ne demek kendini bıraktın ben o kadar hafif biri miyim senin gözünde ilk dakikadan öptük iki sana güvenip gözümüzü kapattık diye ortalık kızı mı sandın sen beni’ sona doğru kendime inanamadığım bir tavırla ayağa kalktım o hala koltukta oturuyordu ateş saçıyordum resmen.Oda afallamıştı hızla ayağa kalkıp ellerimden tuttu.

‘sakin olur musun Özge onu söylemek istemedim kendimi yanlış ifade ettim demek ki özür dilerim bi sakinleşir misin’ masum masum bakıyordu bana.

Elimi hızla ellerinden çekip ‘sakin falan olamam ağzından çıkanı kulağın duysun Levent abi’ dedim.

‘HAYY ABİNİ’ diye bağırıp ellerini saçlarından geçirip gitmek için kapıya yöneldiğim anda önüme geçip bana temas etmeden durdurdu.

‘çekil Levent abi konuşma burada bitti anlaştığımızı düşünüyorum tamam sen de öyle demek istemedin biz merhaba merhabadan ileri gitmyelim bundan sonra’deyip yanından geçtim tak kapıdan çıkıyordum ki bileğimden tutup beni naifçe geri çevirdi.

Yalvarır gözlerle bakıyordu ‘özür dilerim yemin ederim öyle demek istemedim sen de bana karşı boş değilsin demek istedim belki de boşsun bilmiyorum beklide ben boş olmadığını düşünmek istedim ama yemin ederim sana asla o imalarda bulunmak istemedim Özür dilerim.’

Bileğimi kurtarıp gerçekten gözlerinde gördüğüm pişmanlıkla yumuşayıp cevap verdim ‘tamam haklısın bende çok abarttım sanırım ama konuşup çözüme ulaştığımızı düşünüyorum ve fikrimde gene sabitim abi biz çok muhatap olmayalım mümkünse deyip tekrar hızla arkamı döndüm gidiyordum ‘abini sikeceğim ‘ kelimesini duymamla bu sefer daha hırçınca bileğimden çekilip kapıya yaslandırıldım.Levent abi hırsla bana bakıyordu .Sırtım kapıyla buluşur buluşmaz bir saniye düşünmeden elini enseme atıp beni hırsla öpmeye başladı ben önce afalladım sonra onu itmeye çalıştım ama 185 boyunda 80-90 kilo ağırlığında bu cüssede bir adamı itmem ne kadar mümkünse o kadar itebildim.Baktım itemiyorum sırtını yumruklamaya başladım ama o hala şehvetle öpmeye devam ediyordu ellerimi tutup iyice kendine sardı sonra dudaklarımda durup fısıldadı ‘ Kurtuluşun yok boşa çabalama prenses deyip hırsla öpmeye başladı tekrar kendimi geri çekmeye çalışsamda ucundan girmiştim artık bu girdaba çıkamıyordum yavaş yavaş mayıştım ama ısrarla karşılık vermiyordum ama alt dudağımı acıtmayacak şekilde ısıp çekip yeniden fısıldadı ‘nerde benim vahşi kadınım’ deyince ben o erkeksi sesine işte bitmiştim benim teslim olduğum yer orasıydı.Biliyordu hain benim dayanamayacağımı ve tam da onun istediği oldu hırsla kapandım dudakların buradan dönenin kaşığı kırılsındı artık yani.Ben öpünce hafif kıkırdayıp gözlerini kapatıp karşılık verdi bana hırsla öpüşüyorduk ellerim ensesinde saçlarını oynuyordu onun elleri de benim ensemde kaçacakmışım gibi beni tutuyordu.Sonra kapıdan biraz çekip sırtımla buluşturdu ellerini ve beni iyice kendine çekti.Benim ellerimde sırtına doğru kayınca dudaklarıma doğru inledi.Ne yapıyordu bu adam ben ölmek üzereyim şuan.Onun inlemesine karşın benden de bağımsız bir şekilde inleme çıkınca elleri bel çukuruma kaydı.Vücüdum artık benden bağımsız hareket ediyordu.Ellerini belime attığı gibi daha da kendine çekince ben bacağımı beline doladım bu hareketimle ağzımın içine daha da inleyip ellerini kalçalarımın altına koydu ve diğer bacağımı da beline doladı.Şuan resmen kucağındaydım.Nefes almak için dudaklarımız saniyeliğine ayrıldığında alnını alnıma dayayıp ‘kadınımm’ dedi inler gibi.En yakınımızda ki tekli koltuğa benle bir oturdu ve dudaklarımız yeniden birleşti.

Ne kadar öpüştük ne oldu zaman mekan kavramını yitirmiştim ama tek bildiğim artık dudaklarım ördeklerle yarışırdı niye böyle oluyordu ya.Daha da devam edersek işler çığırından çıkacaktı yavaşça kendimi çektim.Çok zordu ama başardımALnımı onun alnına yaslayıp gözlerim kapalı nefeslendim onunda gözleri kapalıydı.

Gülümsediğini duydum gözlerimi hafif araladığım an oda yenice gözlerini açıyordu.Gözlerini içi bile kahkaha atıyordu şuan.İlk öpüşmemizdeki gibi konuştu.’çok güzeldi,yine yeniden çok güzeldi’ dedi.Bense cevap olarak eğilip minik bir buse kondurdum dudakların.Sonra sımsıkı sarıldım.10 dakika kadar o şekilde oturduktan sonra pozisyonumuzu fark edip hızla kucağından kalktım adamı zorla tahrik ediyordum resmen.Ben birden bire kalkınca bileğimden tutup çekti şaşkınca ‘ne oldu Özge’

Kekeleyerek ve saçmalayarak konuşmaya başladım ‘Le..Levent a.. abi ben şey.’demiştim ki hızla bileğimden çekip üzerine düşürdü.Gözlerini gözlerime dikip dudaklarıma doğru konuştu ‘sikerler ama artık abini’ deyince ben kıkırdadım.

‘Gülme şöyle sonum olacaksın’ deyip tekrar dudaklarıma yapıştı.