Buğranın sesi bebek odasından geliyordu. Bir tane kız bebeğin yanında durmuş öylece bebeği izliyordu. Bir eli belindeydi belinden bıçaklamıştı kendisini. Buğra bebek mi istiyordu ? Hemen yanına gidip sarıldım. Onu kaybetmekten çok korkuyordum.

-Azra

Buğra sen napıyorsun ya ?

-Buğra

Napmışım ? Neden buraya geldin ?

-Azra 

Neden kendine zarar veriyorsun neden bunları yapıyorsun ya sana birşey olsaydı ben nasıl dayanacaktım? Neden beni hiç düşünmüyorsun ?

Hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Onu seviyordum ve kaybetmek istemiyordum.

-Buğra

Umrundamıydı Azra benim ne halde olduğum ? Senin umrunda mıydı ? Ölüp gitseydim bile umrunda olmazdı. Deli gibi aşığım ya sana deli gibi neden görmüyorsun duymuyorsun ?

Sana deli gibi aşığım Azra bu sözler durmadan aklımdan geçiyordu ben yanlış mı duyuyordum ? Bana aşık mıydı ? Ya da belki ilaçların etkisinden böyle söylüyordu. Buğranın pansuman saati gelmişti. Konuşmamız orada yarım kalmıştı. Daha sonra buğranın yakın arkadaşı Burak geldi. Buğrayı aldı ve kendi evine götürdü. Ne yani benimle kalmayacak mıydı ? Daha sonra bende kendi evime geçtim. Güzel bir duş aldıktan sonra yemek hazırlamaya başladım. Yemeğimi yerken birden telefonum çaldı. Bilinmeyen bir numaraydı.

-Bilinmeyen Numara

Azra hanım merhabalar. Ehliyet kursundan arıyorum sizi yarın eğitimleriniz başlayacak. Lütfen verdiğimiz saatte eğitim yerinde olun.

Ben bu olayların arasında ehliyete yazıldığımı bile unutmuştum. Arabaları çok seviyordum. Bu yüzden hemen ehliyetimi almak istiyordum. Yemeğimi yedikten sonra bulaşıkları makineye dizdim. Odama çıktım ve yatağıma uzandım. Buğrayı merak etmiştim. Acaba nasıldı ? Buğrayı aradığımda telefonu Burak açmıştı.

-Burak

Efendim ?

-Azra

Şey Burak merhaba Azra ben buğdayı merak etmiştim de nasıl acaba ? Neden telefonu o açmadı ?

-Burak

Buğra iyi Azra uyuyor. Merak etme ben iyi bakıyorum görüşürüz.

Buğra bana trip mi atıyordu ? İyi de ben napmıştım ki ? Bu düşüncelerin arasında uyuya kalmıştım.