Buğra'dan

Azrayla ayrılmak çok zordu. Zaten onu daha yeni bulmuştum. Neydi bu kadar acil olan bir türlü anlamıyordum. Uçağa binmeden önce lavaboya girmiştim. Ellerimi yıkamak için musluğu açmıştım. Ve yanıma bir tane adam gelmişti. Benimle ayak üstü sohbet etmeye çalışmıştı. Biraz sohbet ettikten sonra uçağa binmiştim. Elimi pantolonumun cebine atmıştım.Telefonumu uçak moduna alacaktım. Ama bir terslik vardı telefonum cebimde değildi. Çalınmıştı. Nerede çalınacaktı ki ? Küfürler saydırdıktan sonra aklıma lavaboda ki adam geldi bana yakındı ve kaşla göz arası telefonumu çalmıştı. Telefonum önemli değildi. Azra önemliydi. Ona nasıl ulaşacaktım ? Uçağa da binmiştim elimden gelen hiçbirşey yoktu. Mecburen uçaktan inip firmaya geçtiğim de alacaktım. Uçuşumdan saatler geçtikten sonra uçaktan inmiştim tam havaalanından çıkarken önümde siyah bir araba durmuştu. Buğra bey lütfen buyrun. Arabaya bindim ve avukat konuşmaya başladı.

-Avukat

Buğra bey babanızın bir mafya Lideri olduğunu biliyor muydunuz ?

Bunları söyledikten sonra beynimden vurulmuşa döndüm. Babam bir mafya lideri miydi ? Ama bu nasıl olurdu. Bu zamana kadar duymam imkansızdı.

-Avukat

Babanız kafasına sıkmadan önce tüm mal varlığını size bıraktı. Bende kendisinin adamıydım. Ve işleri artık sizin devir almanız için ayrı bir dilekçede bulunmuştu.

Babam mafyalık işlerini bana bırakmıştı. Bunu nasıl yapacaktım. Bunu yapsam Azra ne olacaktı. Beni hiç böyle bilmiyordu. Ya babaannem o neden bana hiçbirşey söylememişti. Avukattan ayrıldıktan sonra şirketime geri döndüm. Bu olay beni sağlam sarsmıştı. Şirkete gittiğimde asistanım telefonu almış masama bırakmıştı. Hemen Azrayı aradım.

-Buğra

Güzelim benim buğra nasılsın ?

-Azra

Buğra sen nerdesin ? Sana ulaşmak için ne kadar çaba sarf ettim biliyor musun ? Sana birşey oldu diye çok korktum.

Azra benim için endişelenmişti. Haklıydı. Azrayla 1 saate yakın konuştuktan sonra buradaki işlerimi halletmiştim. Ona süpriz yapmak istedim ve bilet aldım. Sevdiğim kadına tekrar kavuşacaktım.