Eve geldiğim de saat 20:00 di ve hemen telefonumu koştum. Buğrayı o telaşın içinde unutmuştum. Resmen ona 2 gündür cevap veremiyordum. Acaba beni merak etmişmiydi ? Telefonu hemen açtığımda bir sürü mesajla karşılaşmıştım. Beni düşünüyordu ve korkmuştu. Bu süre zarfı içinde annemin beni 50 den fazla aradığını gördüm. Allahtan Aysel Ablayla konuşmuşlardı biz hastaneye gelirken. Yoksa anında çıkıp gelirdi. Annem bana çok düşkündü benim ona olduğum gibi. Eve geldikten sonra üstümü değiştirip eczaneye gittim ve doktorumun yazdığı ilaçları aldım. Zor bela ilaçları içmiştim çünkü tatları oldukça berbattı. Bir tanesi uyku yapmış olmalıydı ki içtikten 15 dakika sonra uykuya teslim olmuştum. Sabah üst üste basılan kapı ziliyle uyanmıştım. Bana kim gelecekti ki Aysel Abla aramadan asla gelmezdi. Kargolarımdan birinin geldiğini düşündüm ama yanılmıştım. Gelen oydu gelen Buğraydı. Ama beni nasıl bulmuştu ? Hoşlandığım, aşık olduğum adam beni bu halimle görüyordu. Hemde yıllar sonra. Karşısına asla bu tiple çıkmak istemezdim.

-Buğra

Selam ufaklık almayacak mısın beni içeriye ?

-Azra

E-evet gel lütfen.

O an sanki büyülenmiştim. Buğra çok değişmişti. O her zaman yakışıklıydı ama bunca yıl sonra daha da yakışıklı olmuştu. 1.85 boyu uzun buzz cut kesimli hafif sarı saçları ve kahverengiyle karışık yeşil gözleri beni benden almıştı. Kokusu buram buram geliyordu ve o koku o kadar tanıdıktı ki. Parfümünü değiştirmemişti. Bu kokuyu ne zaman alsam içim hep huzurla dolardı.

-Buğra

Seni bulmak ne kadar da zordu ufaklık valla çok uğraştım. Seni bulabilmek için neden mesajlarıma cevap vermedin ?

-Azra 

Şey önce şarjım bitmişti. Sonra hastaneden daha dün çıktım derken bir türlü cevap veremedim.

Buğra anlattıklarımdan sonra endişelenmiş olmalıydı ki...

-Buğra

Ne ne oldu ? İyi misin birşeyin var mı ? bak ağrın sızın varsa gidelim tamam mı ?

Diyerek bana sürekli iyi olup olmadığımı soruyordu. Ben iyiyim desem de beni dinlemiyordu. Her an her dakika devam ediyordu sormaya

Ama beni neden önemsiyordu ? Belki de kardeşi gibi gördüğü içindir. Ben yanlış anlamlara çekiyorumdur diye diye mırıldandım kendi kendime. Güzelce kahvaltı yaptıktan sonra Buğra benden ona şehiri gezdirmemi istemişti. O kadar güzel bakıyordu ki hayır demek mümkün bile değildi.