Buğra'dan
Azra küçüklükten belli benimle olduğu için ona çok alışmıştım. Birlikte oyunlar oynardık konuşurduk. Annesi annemdi babam annemi öldürdükten sonra içimde çok büyük bir boşluk ve hasret oluşmuştu. Ama ben o hasreti Eslem Ablayla kapatmıştım. Beni hep öz ve öz oğlu gibi sevip sayardı. Babaannem sevgisini göstermeyi bilmezdi. Hissettiremezdi. Azra'nın babası annesine rahat vermediği için bizimle çalışmayı bırakmıştı. Aslında kendisine değil bize zarar gelir diye gitmek istiyordu. Ve benim Azra'm da gitmişti. Ben büyüdükten sonra babamın büyük bir meblağsı bana kalmıştı. Azragil gittikten sonra bende gitmiştim. Yurt dışında işlerimi halletmiştim. Babaannemin hastalığı buraya tekrar gelmeme vesil olmuştu. Bu topraklara adım attığımda hep Azra geliyordu aklıma. Evet küçüktük ama ben Azra'yı hep sevmiştim. Beni istemediğini biliyordum daha doğrusu istememek değil beraber büyüdüğümüz için abisi gibi görüyordu. Benim canımı çok yakıyordu. Geldiğim an bulmuştum Azra'yı ona günlerdir ulaşamamıştım kafayı yemiştim sonra arkadaşım Burak'tan yardım istemiştim oda sağolsun elinden geldiği kadar bana yardım etmişti. Özlemine dayanamadım ve Azra'nın yanına gittim. Belki bu yanlıştı ama ben onu görmek istiyordum. Kapısına kadar gitmiştim resmen zorla misafir ettim kendimi ama bana çok iyi gelmişti en azından onunla konuşunca acım diniyordu. O gün onu çırılçıplak gördüğüm an kendimi zor tutmuştum. Fiziği çok güzeldi çok seksi bir vücudu vardı. Dudaklarından milim milim öpmeyi istiyordu canım. Benim olsun istiyordum ama olmadı. Gök gürültüsünden çok korkmuştu o hali o kadar tatlıydı ki kendimi onunla evliymişim gibi hissettim. Aynı evde kocasının kucağına koşuyor gibiydi. Kollarımda masum bedeni uyuya kalmıştı o kadar güzel kokuyordu ki bu kokunun tarifi yok. İçime işlemişti adeta o masum bedeni o minicik elleri o güzel saçları beni mest etmişti. O uyurken oracıkta öpseydim nolurdu ki ? Yılların özlemini saklıyordum ona karşı içimde.