Yeni Üyelik
19.
Bölüm

Bazı Yaralar Asla İyileşmez

@nurrunatt

 

17.08.2020

10:45

 

Gözüm telefonun üzerinde. Bir hafta bitti. Hatta iki gün de geçti. Ama şeriften bir haber yok. Onu arayan olmak istemiyorum. Çok meraklı ve korkuyormuş gibi görünmemeliyim. Aksi takdirde yalnızca bir takipten fazlası olduğunu anlayabilir.

Bir hafta boyunca hiç not almadım. O kişiye dair tek bir iz bile yok. Kendimi zorlayıp her şeyi düşündüm. Öylesine koşuya çıkmış bir vatandaş olabilirdi. Pis düşünceli biri olduğu için ormanda tek başına koşan bir kadın görünce üstüne atladı. Yani herhangi bir tecavüzcüydü. Ki burası Amerika’ydı. Bu gibi vakalar çok yaşanıyordu.

Fakat… yolda birden karşısına çıkmış bir kadın, spontane gelişmiş bir olay için fazla planlı duruyordu. Beni bayıltmıştı. Eğer, Sapık yanında eterle geziyorsa problem yoktu ama buna ihtimal vermek zordu. Ayrıca notu da açıklayamıyordum.

Birden fazla kişi olduğu ihtimalini de düşünmüştüm. Sapık herhangi biriydi ve beni bayılttıktan sonra bedenimi ele geçirmişti. O gittikten sonra esas takipçim gelmiş cebime not bırakmıştı. Ki böyle düşündüğümde olaylar sarpa sarıyor, bağlantıları yakalayamıyordum.

Bir başka ihtimal ise o kişinin bana tecavüz etmemiş olmasıydı. Yalnızca bunu düşündürmek için hazırlanmış bir komplo olabilirdi. Benden nefret ediyorsa bu gayet mümkündü. Zaten insanların benden nefret etmesi için onlarla münakaşaya girmeme gerek de yoktu. Ayrıca bu ihtimal, beni bayıltan kişinin cinsiyeti hakkında belirsizliğe düşürüyordu. Eğer tecavüze uğramadıysam bu pekâlâ bir kadın da olabilirdi.

Elbette bunları yalnızca ben düşünmüştüm ve kimseyle de paylaşamamıştım. Ash’in olan bitenden zaten haberi yoktu. Her şey normalmiş gibi davranmaya çalışsam da bir hafta boyunca benimle ne zaman seks yapmak istese ondan kaçmıştım. Neyse ki o da birkaç gece toplantı ve görüşmelerinden dolayı eve geç gelmişti.

Ama bu uzun sürmeyecekti. Ash, eninde sonunda benimle sevişmek isteyecekti. En büyük hakkı ve elbette doğal olarak. İşte o zaman ona olanları anlatacağım. Gittiği yere kadar gitmek zorunda. Ash, özellikle seksten kaçtığımı fark edip sormaya başladığında anlatmak daha doğru gibi geliyor. Böylece bu, sanki benim suçummuş gibi davranamaz. Yaşadığım olayın üzerimdeki etkisini daha iyi anlayabilir ve aramız bozulmaz.

Ah, Tanrı aşkına! Ne diyorum ben?

Eğer bu başıma geldi diye arası benimle bozulacaksa siktir olup gidebilir.

Ona aşığım ve çok seviyorum. Fakat aşkın, gururumun önüne geçmesine izin vermem.

Ona anlatmıyorum, çünkü bunu istemiyorum. Çünkü böyle bir şeyi yaşadığım için gururum incindi, ruhum yara aldı. Ve bazı yaralar asla iyileşmez.

Zigon sehpanın üzerinde duran telefonum sonunda çalıyor. Üzerindeki numara şerife ait. Tahmin ettiğim şeyleri söylemek için beni arıyor.

“Merhaba, Oph.” Sesi düz. Sıkıntılı ve sinirli. Böyle olacağını biliyordum. Dokuz gündür birinin beni takip ettiğine dair bir ize rastlamadık. Not yok. Sanki her şeyi kafamdan uydurmuşum gibi bir hafta önce silgiyle silinmiş.

“Merhaba, Clive.”

“Buraya gelebilir misin? Seninle konuşmak istiyorum.” Ne söyleyeceğini biliyorum. Bunu pekâlâ telefondan da yapabilir. Ama madem öyle istedi, gidelim bakalım.

“Elbette. Birazdan çıkıyorum.”

“Görüşürüz.”

Şerifle telefonu kapattıktan sonra ayak bileğime kadar inen yazlık elbisemin altına bir sandalet geçiriyor ve evden çıkıyorum. Clive’in sivil gözlemcileri evimin etrafında dolanıyor. Bu mahallede oturan kişiler gibi öylece yürüyüş yapıyor, köpeklerini gezdiriyor, telefonlarıyla oynuyorlar.

Arabama binip harekete geçtikten sonra elli metre gerideki araba da hareket ediyor. Bu, beni takip eden polislerden biri. Her gün farklı bir arabayla geliyor. Böylece beni izlediği anlaşılmayacak. Ki anlaşılmıyor da. Etrafta dolanan polisler ya da beni takip eden arabayı kimse fark etmiyor.

Bahçedeyken birkaç kez Becca’yla karşılaştım. Eğer mahallede bir tuhaflık sezseydi bana mutlaka söylerdi. Çünkü burada insanlar dedikoduyu sever.

Loading...
0%