"moon piece"

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Yemeklerimizi alıp düzgün bir yer aradık. Lanet olası oradaydı. Tam karşımızda. Tek boş yerin karşısında. O masaya oturup sırtımı ona döndüm. Artık umrumuzda bile olmayacaktı. Kendi yoluma bakacaktım.

"Derse giriyoruz dimi?" Lütfen Taehyun bu kadar inek olduğunu belli etme. Gerçi sonuçları ile gayet belli ediyordu aslında ama neyse. "Evet girecez." Tek başımıza olsak tam şu anda mutluluk dansı yapacağına yemin edebilirim.

"Yeonjun." Bu ses tam arkamdan gelmişti. Onun sesiydi. O lanet ses. "Gyu bana herşeyi anlattı. Onu ben zorladım. Hiçbir suçu olmadığını bil-" Gelip bir de açıklama mı yapıyordu cidden Tanrı aşkına yoluna bak Choi Soobin.

"Açıklama yapma Soobin her şeyin sorumlusun sensin bunu herkes biliyor merak etme şimdi yemeğimi yemeye devam edecem o sesini duymadan."

Önüme dönüp yemeğimi yemeye çalıştım ama tıkanmıştım yine. Yine bir kaç lokma. Kendimi biraz zorladım ama olmadı. Biraz düşündüm. Niye her şeyi bilme zahmeti-

"Hey Junju yemek." Tüh bücür ajana yakalandık. "Doydum ben hem kilo alacam sonra." "Ne güzel işte göbüşcüğüne vurarız." İtiraf edeyim Taehyun espiri yeteneği var mı yok mu bilmiyorum ama evet bu iyiydi. Bu konu ile atışmaya başladık. Kafam dağılmıştı iyi gelmişti.

•

Gençler yemeği bitirip derse gitmişlerdi. Göz açayıp kapanana kadar son ders gelmişti bile. Ve zil sesi. Yine bir okul günü bitmişti. Sınavların başlamasına 2 gün vardı. Genç çok eksikti. Ne zaman tam olmuştu ki. Anlaşılan buluşmayı ertelemeye karar vereceklerdi.

Gençler okuldan çıkarken müdür yardımcısı onları durdurdu. Odasına geçtiler. Gençler tedirgindi. Yanlış bir şey mi yapmışlardı acaba? Müdür yardımcısı gerginliğe bir son verircesine konuşmasına başladı.

"Her yıl Kore geneli yarışmalar yapılıyor biliyorsunuz. Geçen öğretmenler ile konuştuk ve belki şansınızı denersiniz diye düşündük."

Gençlerin sevinci gözlerinden belli oluyordu. Bunu mutlaka kutlayacaklardı. Müdür yardımcısına katılacaklarını bildirdiler ve yarışmaya kayıt yaptırdılar. Onay süreci vardı ama eminlerdi kabul edileceklerdi.

Tam 3 ayları vardı. Güzel bir plan yapmaları gerekti. Eminlerdi üstesinden geleceklerdi. Birinci olmasalar bile dereceye gireceklerdi. Bundan eminlerdi.

Genç arkadaşlarından ayrılıp evine doğru gitti. Kendine minik atıştırmalıklardan aldı ve birde çikolatalı süt. Kim sevmez ki çikolatalı sütü öyle değil mi?

Genç hiç vakit kaybetmeden eve gitti. Bugün günlerden *Спрячься* son ses açıp ilk sınavına çalışmaya başladı.

Sıkılana kadar çalıştı. Kararlıydı iyi notlar alacaktı. İyi bir besteci olacaktı. Herkes gibi onunda hedefleri vardı. Tüm hedeflerini gerçekleştirmeden ölmek istemiyordu.

Yeni bir şeyler geldi gencin aklına yazdı aklındakileri kağıtlara. Keşke düşünceleri kadar hızlı yazabilseydi. Yeni bir şaheser çıktı o kağıtlarda.

"I'm a loser I'm a loser

Ayy, oh, yeah, yeah

회색빛 차를 타고

달아나고 있어

빌어먹을 세상 너머 (ah, ah)

네 손을 잡은 내 손

상처뿐이지만

It doesn't matter when I'm with you

이길 수 없던 fighting, bleeding, losing 이젠 지쳤어

가질 수 없다면 I fuckin' keep it low

Crying, crying, crying 이젠 집어쳐

Love you, love you, love you

No matter what I do

I say "run"

미친 듯 크게 웃어줘

눈물은 이제 good bye, time to say

"Run" 절대 뒤돌아보지 마

두 손엔 hunnit bands

I'm a loser

I'm a loser (oh, oh), I'm a loser (oh, oh)

Lover with a dollar sign

Is a loser

I'm a lover (oh, oh), I'm a lover (oh, oh)

Lover with a dollar sign

Is a loser

전쟁 같은 life

지기만 했었던 나

넌 내 구원이었어

No doubt, no doubt, no doubt

벼랑 끝에서

너의 빛이 나를 이끌어

Making me a winner

So right, so right, so right

밑바닥에서 crawling, fighting, bleeding 이젠 지쳤어

거절하겠다면 I fuckin' take it all

Crying, crying, crying 이젠 집어쳐

Love you, love you, love you

No matter what I do..."

•

Sınav haftası herşey böyle gidiyordu. Gencin size anlatacak olayları yerine günlük yaşantısını yaşıyordu. Uyuyor kalkıyor ve çalışıyordu. Genç sonunda uyandı. Bir ders sonra son sınavına girecekti. Sonunda kurtuluyordu. Adam bu hafta boyunca karşısına çok az çıkmıştı belki de hiç. Bilemezdik bunu.

Ve zil sesi. Şimdi son kez kritik saatlere girecekti. 'Sakin ol Yeon hepsi güzel geçti ve güzel sonuçlar alacaksın. Çok çalıştın.' ve sınav kağıdı önüne geldi. Son sınav kağıdı.

Hepsi gibi bu sınavda sorunsuz geçmişti. Arkadaşları ile klasik sınav sonrası muhanbeti yapıyordu. "Yine ilk üçte olacağım göreceksiniz." "Şunu söyleyebilirim ki Tae ilk beşteyim." "Zeki Junju ya."

Gençler günlük rutin haline getirdikleri çalışmalarına başkadı en son yazdığı besteyi arkadaşlarına gösterdi. İyi iş çıkarmıştı. Taehyun ve Beomgyu ile eklemeler yapıp besteyi bitirdiler. Part dağılımı ile pratik yapmaya başladılar.

Pratiklerini bölen kapının tıklanmasıydı. Gençlerden biri gel konutunu verdikten sonra odada bir adet Choi Soobin girmişti.

"Biliyorum biliyorum beni pek sevmiyorsunuz farkındayım ama koridorda bunu buldum."

Bu Yeonjun'un yazdığı bir besteydi. Düşürmüş müydü? Nasıl fark etmemişti oysa başlamadan önce birçok kez kontrol etmişti herşeyi.

Genç gidip kağıt parçasını elinden aldı. "Bu bizim bestemiz." Arkalardan bir ses geldi. "Teşekkürler Soob." Bu Gyu'dan başkası değildi.

Adam odadan çıkmıştı. Genç elindeki besteye baktı. Baştan sona göz gezdirdi. Herşey yerindeydi aksine fazlalık vardı. "Ekleme yapmış."

Bu gencin ilk bestesiydi. Aşık olduğu kişiye itifaten yazdığı ilk bestesi. İlk aşk konulu bestesi ve aynı zamanda son bestesiydi. Ay parçasına yaptığı ilk ve son beste.

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Kısa oldu biliyorum ama bölümleri ayırdım kayma olmasını istemiyorum ve asıl olaylarım var o yüzden bu bölüm çok sallamasyon aynı şeyleri anlatmak istemiyorum ama fic çok dramlı yapacak bir şey yok fic kısa olacak 15 bölüm olacak

Bahsedilen Спрячься Rusça bir şar

kı Rusça şarkılara çok taktığım için genel olarak Rusça şadkılara ağırlık veriyorum