Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm

@nvuusa

(Minho'dan)

 

Amirler bu sefer gerçekten çok sinirliydi. Belki görevimden bile alınacaktım. Benim emrim ile hareket ettiler, benim emrim ile kaçtılar ve benim planım ile adamlarımız vuruldu. Çoğu şuan hastanedeydi ve çoğunluk olay yerinde hayatını kaybetmişti.

 

"Bu nasıl oluyor Minho adam elini kolunu salla sallaya gitti. Bize bir daha bir koz verme şansı zirilyonda bir!"

"Haklısınız efendim ama aksini yapsam daha fazla adamımı kaybedecektim. Arkamızdan vurdular." Haklıydım ve o da haklıydı. Yapacak birşey yoktu ve bu daha fazla sinir bozuyordu.

 

"Bir sonraki operasyonda yoksun." Buna şükür işimden olabilirdim sonuçta. Odadan çıkıp kendi odama gittim. Odada Felix ve Seungmin vardı "Ne dediler?" "Bir sonraki operasyonda yokum." Buda tek tabanca olduklarını gösteriyordu.

 

"Merak etmeyin en azından görevden alınmadım." Gidip evde bulduğumuz DNA örneklerine ve el konulan eşyslara baktık. Daha dikkatli bakmak için başka bir ekip evde titiz çalışma yapacaktı.

 

Tüm DNA örneklerine baktık herkesin bir listesi oluştu. Kim girip çıkmış, kameralar, silahlar, para ve uyuşturucu. Sabıkan daha da kabarıyor Chan ve bu daha bir başlangıç.

 

 

(Changbin'den)

 

Zaman kaybetmeden eve geçtik. Etrafı güzelce gözetleyip kimsenin olmadığından emin olduk. Önce köstebekleri kaldırdığımız yere baktık. Burayı fark etmediler yada daha sonraya bıraktılar. "Jisung burayı hallet."

 

Çoğu silahı ve Hyunjin'in sorumluluğunda olan uyuşturuculara el koymuşlardı. Patronun odasındaki belgeleri de toparlayıp telefonları imha ettik. Mayınlar biz çıktıktan bir saat sonra aktif olacak şekilde ayarladık.

"Hızlıca gidelim ne zaman gelecekleri belli olmaz."

 

Son kez evi baştan aşağı kontrol ettim. Eksik bir şey olmasını istemezdik.

 

"Changbin birileri geliyor hızlı." Gelsinler gelsinler ne demişler gelecekleri varsa görecekleride vardır.

 

"Jisung burdan gidelim adamlara söyle." Arkadan gitmek mantıklıydı. Yakındalarsa bizi çok rahat görebilirlerdi. "Hey Changbin sence kamerayı buraya koysam nasıl olur?'

"Acele et harika fikir."

 

Jis hızlıca kamerayı güzel bir açı ile yerleştirip kaydı başlattığından emin olunca hızlıca evden çıktık.

"Kaydı görünce çok sevinecekler."

Ve geri sayım başladı. Yetkililer çoktan içeriye geçmişti. "Biraz bekle."

 

Ekiplerin bir kaçı yukarı kata harekete geçti. Kalanlar aşağıda bodrum kattaki odada fotoğraf çekimi yapıyordu. Bizde bunları evdeki kameralardan zevk alarak izliyorduk. "3... 2... Şimdi."

 

Saniyeler içerisinde evde, içerisindekilerde havaya uçtu. "Kamerayı al Jis." Arabadan çıktığı gibi koşarak yerleştirdiğimiz kamerayı kapıp geldi. "Hadi gidelim."

 

Çok geçmeden siren seslerini de duymuştuk ama biz çoktan oradan uzaklaşmıştık bile.

 

"Chan bak sana ne getirdik." Bilgisayarı da getirip hemen flaşı taktık ve başlattık. Zevk ile hepimiz izliyorduk.

 

 

(Chan'dan)

 

Adanlarım görevini sorunsuz bir şekilde yerine getirip dönmüşlerdi. Geldikleri gibi bilgisayarı açıp bir video izletmişlerdi. Bizim evi çekmişlerdi. Yetkililer içeri giriyordu ve bir kaç saniye sonra ev havaya uçuyordu.

 

"Bu mükemmel bir görüntü. Şimdi bakalım Lee ne yapacak." İçeride bir köstebeğimiz vardı. Bilgi düştükçe bize bildirecek ve ona göre adım atacaktık.

 

"Bir kaç gün ortalıkta görünmeyelim sonra kendimizi gösteririz." Tam da karşılarına çıkacaktım evet bu ne kadar tehlikeli olsada zevkli olan tarafı da buydu. Biraz da cesaretli olmak gerekirdi. Öyle değil mi?

 

"Yapılacak görüşmeleri ileri bir tarihe çekin gereksiz olanları uzatın." Daha sıkı müttefiklerimizin olması gerekiyordu. Bunun için çok dikkatli adım atacaktık.

 

 

(Minho'dan)

 

Her şeyi bir şekilde daha da karıştırıyordu. Evi havaya uçurmak ne demek ya. "Açın kasedi." Adamlar içeri gidiyordu bir kaç dakika sonra ise ev havaya uçuyordu. "Bu adamlar manyak."

 

Evet öyleydi tam bir manyaklardı. Çoğu uyuşturucu ve ağır silahları ele geçirmiştik. Hepsi temizdi bir iz bile yoktu. Adamlar fazla profesyoneldi ama açık vereceklerdi illaki.

 

 

(Chan'dan)

 

Bundan sonra yapılacakları çok dikkatli bir şekilde gözden geçirme vakti gelmişti. Önce aldıkları malları geri alacaktım sonra ise daha büyük bir bedel ödeyeceklerdi. Çok fazla kayıp vereceklerdi. Umrumda mıydı? Tabi ki hayır. Daha sonra ise yurt dışına gidip oradaki işlerimi bitirecektim.

 

"Jeongin yeni listeyi attı. Bir sonraki adamımız Kim Yoon diye bir iş adamı." Uyuşturucu ile çok fazla bağlantıları var bize de birçok kez zarar elde etti. Alışverişlerde çok fazla sıkıntı yaratıyor adam tam bir baş belası ve adamın sevmeyenleri de baya kabarıktı yani bizimle bir ilgisi kurulamayacağı için çok rahat halledecektik.

 

"Önceliğimiz alınan malları geri almak bunun için sorunsuz bir plan yapmamız gerek bu adamı ikinci plana alacağımızı Jeongin'e bildir."

 

"Adamı biraz daha detaylı araştırdım. Sosyal medya hesaplarını taradım şuan Kore'de bir iki yıla yakın seyahat etmemiş Barselona'ya iki haftalık bir gezisi olacakmış yalnızca."

"O zamana kadar işimiz biter adamı da döndüğünde hallederiz iyi iş Zoe."

 

"Peki malları nasıl alacağız?" İşte bu zor bir kısımdı nasıl daha kolay erişim sağlayabileceğimiz bir şey değildi. "Aslında benim aklıma güzel birşey geldi." "Seni dinliyoruz Hyunjin."

 

 

Plan için ortalığın durulmasına ihtiyaç vardı. Güzel ve başarı oranı iyi bir plandı. Ne kadar güvenli olduğunu hiç bilmediğimiz güvenli evlerden birine geçtik. Birkaç koruma kapıya yerleştirdik. Eski ev kadar olmasa da burası da iyi bir yerdi.

 

"Tamam Jeongin teşekkürler yardımların için." Planın birkaç kısmını halletmiştik yarın sabah herşey tıkırında işleyecekti. Köstebeğimize de planı anlatıp iyice kafasına oturttuğumuzdan emin olduk. Bir pislik çıkmaz ise güzel bir başarı elde edecektik.

 

"Patron hazır mısın?"

"İçeri gel Changbin." Takım elbisenin kravatını da takıp üstüme çeki düzen verdim. Bu gece bir toplantımız vardı. İyi giderse ayağımızı biraz daha sağlama alacaktık. "Diğerleri hazır mı?" "Evet hepimiz hazırız."

 

Evden çıkıp buluşma noktasına yola çıktık. "Gelecekler listesine baktım az çok hepsi tanıdık ve güvenilir kişiler. Lucas Kore'ye dönmüş. Bay Park ve eşi de gelecek. Seo Jun ve Kim Yoon orda bulunacak." En alakasız kişi bile olsa hepsine sözüm geçerdi. Sonuçta kimse Cris ile yan düşmek istemezdi. Güzel bir gece olacaktı.

 

Arabadan inip içeri geçtik bizim için ayrılan masaya dağılarak oturduk. Birçok kişi zaten gelmişti. Kimi bu gece sonunda anlaşma sağlayacaktı kimi ise yeni düşmanlar kazanacaktı ama ben hepsi ile bir anlaşma sağlayacaktım.

 

"Haberleri aldık Cris baskın yapmışlar evine." İşte haber böyle hemen dağılıyordu kiminin işine gelmişti kimi ise anlaşmalarına zarar gelecek diye endişelenmişti. "Maalesef öyle oldu ama bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek Bay Park."

 

"İsterseniz başlayalım." Jeongin'in eşliğinde toplantı başlamıştı. Kim Yoon çok sessizdi. Adamlarımın gözü üstündeydi. Bir baskı hissetmesi gerekiyordu. Tabi salak değil ise.

 

Sıra uyuşturucu konusuna gelmişti klasik ilk önce arsa muhabbeti dönerdi sonra uyuşturucu satışı başlardı. Bu işi Hyunjin yapıyordu. Kim Yoon sürekli işe burnunu sokup anlaşmaları kökünden değiştiriyordu. Bu hem Jeongin'i hemde Hyunjin'i fazlası ile sinirlendirmişti. Çoğu zaman Jeongin mallarını Hyunjin'e verirdi o bu işi en iyi şekilde yapardı ama bugün birşey yapamamıştı.

 

Lucas alışveriş bitince güzel bir teklif ile gelmişti. "Yeni tüfekler var elimde eğer ilgilenen varsa makul bir fiyata anlaşabiliz." Peter ile göz göze geldik gözüm ile işaret verince kısa sürede alışveriş tamamlandı.

 

"İzniniz ile biz erken kalkalım siz içkilerinizi içmeye başlayın." Canımız bir önceki alışveriş için zaten baya sıkkıntı. Selamlaşıp ordan uzaklaştık.

 

"Bay Hwang Hyunjin eğer alışverişte sorun çıkarsa mutlaka ulaşın yardımlarım dokunur." Güzündeki sırıtış yerini almıştı. Bu adamı hemen şimdi kafasına sıkabilirdim ama sakin kalacaktım. "Aksine Bay Kim Yoon benim alışverişlerimde asla sorun çıkmaz çıkarsa alnının ortasına güzel bir delik açarım ve alışveriz son bulur."

 

Bu cevap ona yeterdi bile. Yarın gidip tüfeklerimizi alacaktık bu da bir başarı idi. "O adamın anlına kocaman bir delik açmazsam en adi şerefsizim." "Sakin Hyunjin." " Ne sakini Tanrı aşkına Jisung adam oynadı bildiğin ama o malları onun boğazına dizip boğmazsam bende ne olmayayım."

 

Hırs, bu duyguyu çok severdim. Lakin bir o kadar da tehlikeliydi. Lee Minho çok hırslıydı ve düşünmeden hareket ediyordu. Hırrsen kaybedersin. Bu kadar basitti

 

Loading...
0%