Seungmin Kim ailesi ve Rusya haberleri hakkında güzel bir araştırma yaptı. Henüz haberlerde bu konu yoktu. Ailenin sabıkası temizdi. Ortak bir turizm şirketi ve kadının bir kozmetik şirketi vardı. DNA örnekleri elimize geçince Chan veya bu olaya karışanların kim olduğunu bulabilirdik. Daha fazla bilgi için acil bir şekilde aile ile görüşmeye gittik. Hoş bir karşılama ile içeri geçtik.

"Rahatsızlık verdik özür dileriz bayan ama ne kadar hızlı davranırsak o kadar iyi olucaktır."

Bizi anlayış ile karşıladı ve işbirliği yapacağına dair yemin etti.

"Eşinizin yakın zamanda garip olayları, davranışları yada anormal birşeyler oldu mu? Husumeti biri yada."

Bayan Kim uzun bir düşünmeye girdi. "Anlaşmazlıklar elbette oldu ama kimse bu derece bir vahşet yapacak kadar olmadı. Son aylarda hep aynıydı ama ev dışında çok fazla işi olmaya başlamıştı. Sık toplantılar, görüşmeler."

Biraz sustu aklındakileri toparlamaya çalıştı. "Bu tür şeyler olurdu ama şirket çökmeye yakın olurdu. Şuan durumlar iyi gidiyor ama."

Bu işte bir iş vardı. Sıradan bir adam olamazdı. Özellikle Chan ihtimalli varken olmazdı. Tüm ihtimalleri biraz konuşup olası bir durumda hemen bize ulaşmasını söyledim ve kartım verdim.

"Çok teşekkürler Bayan Kim. Sizi güvenlik altına almalıyız eğer husumetli biri durmayıp ailenize saldırırsa bunu önlememiz gerekecek."

Çocukların da güvenliği için bizi geri çevirmedi ve kabul etti. Koruma sayısını arttırıp polis eşliğinde bir güvenliği aldık.

"Chan'dan bahsetmemek iyi bir fikirdi."

"Evet eğer o bu işte yoksa ve söylersek hayatı boyunca diken üstünde yaşarlardı." Arabaya binip merkeze geçtik.

"Seungmin sen Amerikalı için hükümet ile iletişime geçmeye çalış. Elinizi üzerlerinden bırakmayalım."

Eğer Chan bu işte ise bu sefer büyük bir açık verecekti. Tüm kapıları bize çıkıyordu. Belki de çok yakında son oyununu oynayacaktı ve kaybedecekti. Yolun sonuna yaklaştın Chan.

•

(Chan'dan)

Gözümü açtığım gibi Jeongin'in attığı belgelere bakmaya başladık. Panomu yeni plana göre düzelttim. Kimin ne olduğunu, ne tür bir öneme sahip olduğunu herşeyine kadar elimdeydi. Changbinle bilmem ksçımcı kahvemizi içerken plana göz gezdirdik. A dan Z ye bir sürü plan yapmıştık. Kadını bir şekilde almamız gerekiyordu. Olmazsa çocuklarından birini. Her türlü istediğimiz şeyleri alacaktık.

"Uyandılar mı acaba?"

"Uyanmazlar daha Han halsizdi. Diğer ikilide Hyunjin izin vermiyor zorla uyuttu kızı."

Elindeki bardağı biraz sallayıp içindeki kahvenin dönüşünü izledim.

"Hâlâ çocuk ruhlular."

Öylelerdi. Her zaman da öyle olacaklardı. Çocuklukları öldü ama içlerindeki çocuk ruhu asla ölmeyecekti. Buna izin vermeyecektim.

"Ben Han'a bakayım."

Odasına çıkıp kapıyı tıkladım. Ses gelmeyince kapıyı açıp ilk önce başımı çıkardım. Usulca uyuyordu. Ateşi yada bir ağrı göstergesi yoktu. Diğerleride derin bir uykuya dalmıştı. Aşşağı inip mutfağa geçtim. Fishcake ve Bibimbap yapmaya başladım. Yemeği bitirince herkes mutfağa toplandı.

"Kim işinin kalan kısmını hemen bitirmeliyiz yoksa işler daha da karışır."

Yaptığımız tüm planları tel tek tüm olasılığı ile anlatıp değerlendirdik. Ekleme ve çıkartma yapıp son haline karar verdik.

Zoe şirketin içine farklı bir isim ile giriş yapacaktı. İçerden destekçimiz olacaktı. Tüm iç meseleleri bulup bize bildirecekti. Daha sonra eve girip bankadaki malları alacaktık. Tabikii parayı da. Jeongin hemen sahte bir imaj ve kimlik göndermişti bile. Bizde hemen plana başladık.

Şirketin önünde son düzenlenmeyi yaptık. GPS, kamera ve dinleme cihazını da takıp içeri yolladık.

"Temiz giriş yaptım hapı yuttular."

İşte duymak istediğimiz cümle.

"Kim Yeri burda yok. Yada aile üyesi."

Evde olmalı o zaman. Eve nasıl girecektik peki? Yada girebilecek miydik?

"Çık Zoe gece eve girip kadını alacağız."

Hızlı bir şekilde araca binip evin yakınlarını taradık. Polis ve koruma doluydu. Gündüz vakti çok zor olacaktı bu iş.

"Beklediğimizden zor olacak gibi."

"Hem de ne zor."

Lee bu işte ise her şeyi deneyecekti. "Akşam halletmek zorundayız uzarsa sorun çıkabilir."

•

Bir sürü koruma ve polis ile iş baya zordu. Jeonginden destek alıp adamlar ile bilikte eve giriş yaptık. Adamlar hemen saldırıya geçti. Arkadan ve önden evi çembere aldık. Ne koruma ne de polis kalmıştı bahçede

"Hızlı olun desten birazdan gelir."

Tam da beklediğimiz olmuştu. Lee Minho ve ekibi gelmişti.

"Kendinizi kollayın dikkat edin!"

"Evde kimse yok kaptan!"

Lanet olsun işte şimdi köşeye sıkışmıştık. Adamlarıma geri çekil emrini verip buradan çıkmaya çalıştık.

"Çıkıyoruz hızlı olun!"

Büyük bir destek gelmişti. Buradan çıkmak neredeyse imkansız gibiydi.

"Siper alın beyaz dumanı atıyorum."

Han ses bombası ile beyaz dumanı salınca bizde hızlıca arka tarafa ilerledik.

"Zoe yok!"

"Tanrı aşkına nerde!"

Hyunjin dönecekken onu durdurup kendim gittim ama arkamdan geri geldi. Görüş alanımıza girmesi ile vurulması bir oldu.

"Siktir!"

"Hyunjin gitmeliyiz!"

Zar zor oradan çıkmayı başarmıştık. Gergin ve sinirliydik. Jeongin'in malikanesine geçecektik.

"Onu orada bıraktım."

"Eğer gelmeseydin onu geri alma ihtimalimiz yoktu."

"Chan haklı eğer yanımızda gelseydi hastaneye de gidemezdik."

Eğer birşey olursa bunun acısını çok pis almasını iyi biliyorduk. Lee'nin tüm ailesini hatta tüm sevdiklerini elinden en vahşi şekilde almasını bilirdim. Ne çocuk ne de kadın bilirdim hepsini ortadan kaldırırdım. Jeongin bizi kapıda bekliyordu. İçeri geçip yaralı olanları hemen bir kadın onlara pansuman yapmaya başladı.

"Ne oldu? İyi misiniz?"

"Zoe vuruldu ne kadın ne de çocuklar evdeydi başka bir yere almışlar."

"İşte şimdi sıkıntı başlıyor."

•

(Minho'dan)

ABD işi beklediğimiz gibi geçmişti. Kısa bir görüşme sonucu bilgilerin hepsi elimize geçti. Zoe Hennig iyi bir eğitim almış biri. Sabıkasında belli başlı birşey yok. Temiz bile denilebilir. Anne, babası ve kardeşleri de aynı şekilde temizlerdi. Bir anda ortadan kaybolmuş ama bulunamayınca dava kapanmış. En son ki fotoğrafları dosyası ile elimizdeydi.

"Minho izin çıktı Kim Yeri'yi özel evlerden birine alacağız."

Böylece Chan eğer olayda ise yanlış yönlenecekti ve tuzağa düşecekti. Rusya ile görüşüp Kim'in kaldığı yerlerin bilgilerini de elimize aldık ama bundan elimize birşey geçmedi.

"DNA sonucunu getirdim."

Ağır darp izleri vardı bedende. Sert bir cisim ile omzu ve kafasında delik oluşmuştu. Mermi izi yoktu ve delikler büyüktü. Kanda tetanoz bulunmuştu. Aklımıza birşeyler geliyordu ama ihtimal vermek istemiyorduk. Tüm testler bitince dörene götürmek için merkezden çıktık.

"Chan oraya da gelir mi?"

"Her türlü ihtimali göz önünda bulundurmak zorundaydık."

Güvenlik için sadece 1.derece akrabaları gelmişti. İyi denilebilecek bir tören ile herşey iyi gitti.

"Bayan Kim sizi başka bir eve almalıyız. Eğer başka biri bu işte ise size ve çocuklara yönelik saldırı yapabilir."

İtiraz olmadan kabul ettiler bizde aile ile birlikte eve geçtik."

Seungmin sen sabah Felix akşam nöbetini alın."

Diğer evdeki birlikler ile senkronize hareket etmeliydik. Sık sık arayıp birşey var mı diye kontrol etmek zorundaydım. Gece saatlerinde beklediğimiz hamle gelmişti. Eve saldırı yapmışlardı.

"Seungmin'i ara hemen merkezdeki ekip ile gelsin." Bu sefer hepimiz ön taraftan giriş yaptık.

"Koruyun kendinizi! Kuş bile kaçmayacak!"

"Dikkat beyaz duman geliyor dikkat edin!"

Beyaz duman ile sağır edici bir ses patlaması bir oldu. Yerimden kalkıp fırlamam ile birini vurmam zor oldu. Aynı zamanda Chan ve yanındaki adam ile göz göze gelmem de bir oldu. Hemen geri kendimi koruduğum yerin arkasına geçtim. Chan adamın kolundan çekip zorla götürdü.

"Yürüyün peşlerinden!"

Chan ve diğerleri elimizden kaçmıştı ama bir adamı elimizdeydi. Zoe Hennig elimizdeydi. Chan adamını almak için herşeyi yapacaktı. Bundan adımız gibi emindik. Çoğu kişi burada ölmüştü ama yaşayanlar birşey biliyor ise onları öğrenmek zorundaydık. Acil yardım ve savcılıkta gelmişti.

"Durumlar nasıl Lee."

"Adamlardan biri elimizde." Acil yardım gerekli şeyleri yapıp ambulansa aldı.

"Durumu nasıl?"

"Tam birşey söylemek zor acil hastaneye götürmemiz gerek detaylı bilgiyi ancak doktorlar verebilir."

Seungmin ambulans ile hastaneye gitti. Bizde olay yerinde ki son işlerimizi hallettik. Chan dundan sonra çok tökezleyecekti. Bu sefer ben kazanmıştım. 1-1 Chan sonunda skoru eşitledim.