@nymph_38_30
|
''Poyaz-'' ''Dur hemen bişey söyleme biliyorum güven problemlerin var anlıyorum ama biraz düşün sonra guvenmek istersen beklerim seni ömrümün sonuna kadar şehit olana kadar beklerim seni Allah'ım karşımıza ne gibi engeller koyar bilemem ama sen benimle bu engelleri aşmaya ve beni tanımaya ne dersin''
Meraklı gözleri Lidya'ya döndü ''Seni tanımak değil sevmek istiyorum yüzbaşı ama tek sıkıntı seni tanımadan sevmek istiyorum. Ama bunu yapabilecek cesaret var mı bende işte onu bilmiyorum. Belki askeriyede nasıl biri bana nasıl biri olduğundan ya da bana nasıl davrandığından belki de bana nasıl baktığından anlayabilirim seni ama bunu zaman gösterecek sende bunu bekleyebilir misin??''
Bu sefer meraklı gözlerle bakan yüzbaşı değil Lidya'ydı
''Dedim ya son nefesime kadar beklerim seni..''
''Neyse yüzbaşım yarın iş başı yapacağım sana iyi gecelerr sakın yanıma gelmek için yaralanma yoksa rapor yersin haberin ola''
''Emredersiniz hemşire hanım''
Lidya düşünerek uyudu o da hoşlanmıştı yüzbaşının ona karşı tavırlarından ama yine de güvenmesi gerekiyordu.
Ertesi sabah giyindi ve hazırlandı biraz kısa olabilirdi ama kime neydi dimi ama sırf kısa diye bakmaları saçmaydı bizi dış görünüşe yargılayamazlardı. Bu sapıklığa girerdi. Hem kendim eyek kombini yapmıştım, hem de revirde giyeceğim önlüğü hazırlamıştım. Bunu giderken giyecektim. Bunu da orada revirde giyecektim. Bu çizmelerime bayılıyordum. Ve etek kombini yaparak bunu giymek aklima geldi. Hakkari'de havalar soğumaya başlamıştı. Bu da demek oluyorduki kalın giymemiz lazımdı. Ben de eteğin altına kalın yünlü tül gibi görünen çorap giymiştim. Kapıya çıktığımda karşımda tüm heybetiyle askeri üniformayla göreceğimi bilmediğin için bi sendeledim. Beni görünce bi gözleri iriledi. Ayağa kalktı ve yanima geldi. ''Bak güzelim ben seni burada bekliyorum sende üstüne düzgün seyler giyiyorsun. Tüm taburun sana bakmasını istemiyorum.'' ''Hayır tabiki Poyraz ben ayrica kıyafetlerimi yanıma aldım oraya gidince üniformamı giyicem'' ''He tamam o zaman ama önünu kaoat bari'' ''Hayir dedim Poyraz o zaman bu güzeller güzeli kombinim boşa gider.'' ''Peki zolamıycam'' Gülümsedim ve yanağından öptüm ''Aferim yüzbaşım'' Koşarak aşağı inmişti. Poyraz da şoka girmişti. Arkasından gülümseyerek bakıyordu Lidya'nın sonra ise hızla aşağı indi. Sonra birlikte arabaya bindiler. Askeriyeye geldiklerinde ise Lidya hızla revire gidip üzerini değiştirdi. Sonra da yaralı aslerler ve dikişleri alınacak askerlere baktı gün sonunda yorulmuştu ama bugün nöbet günüydü. O gelmeden önce giden hemşire tam iki hafta önce gitmişti ve bir sürü dosya işi bırakmıştı. Söylene söylene dosyaları bitirdiğinde saat tam 4'e geliyordu. Kantine inip kahve alıcaktı. Cüzdanını ve ceketini giydi kantine doğru yürümeye başladı. Aklına yüzbaşı geldi. Gülümsedi. Sonra kahvesini alıp dışarı çıktı. Bir bankta oturan yüzbaşıyı görünce yanina yürümeye başladı. Gitti oturdu. Yüzbaşı anında elindeki sigara pakedini Lidya'ya uzattı Lidya ise aldı. ''Ben sana şans vermeye karar verdim yüzbaşı seni tanıdım insanları hızlı tanıyan biriyim ve senide direk tanıdım. Sen askeriyede acımasız ama olması gerektiği gibi dışarda ise iyi bir arkadaş ve eş gibisin. Doğru mu anlamışım.'' ''Vay be ne kadar doğru anlamışsın ayrıca şunu unuttun sana da iyi bir ponçiğim'' Lidya güldü ''Öylesin ponçik'' ''Peki o zaman soruyorum Benimle sevgili olur musun??'' ''Olurum yüzbaşım olurum'' ''Allah beee'' Diyerek Lidya'yı kucağına alır ve döndürür nöbetteki askerler onlara bakar ve Lidya utanır yüzbaşı indirdiği anda kaçarak revire gider. Yüzbaşı arkasından gülümser. Ama Lidya'yı göz önünde tutmak istemiyordu. Çünkü onun bir sürü düşmanı vardı. Ya Lidya'ya zarar verirlerse diyerek saklıcaktı. Zaten yüzbaşının suan tek isteği Lidya'nın tamamen güvenini kazanıp evlilik teklif etmek istemesiydi çünkü ikiside yaşlarını almışlardı. Ama buna Lidya'nın tepkisini kestiremediği için şuanlık bahsetmemişti. Sade bir nikah ile evlenirlerdi zaten ikisininde yakınları yoktu. Elif'i tanıştıracaktı onunla ama biraz eğlenmek istiyordu. Ama ilk iş ikisininde nöbetlerinin bitmesini beklemekti. Poyraz'ın nöbeti bitmişti. Lidya'nın hazırlanmasını bekliyordu. Lidya kapıdan çıkınca elindeki bitmiş sigarayı atarak. Ona gülümsedi. ''İsterseniz şık bir yemeğe gidebiliriz Lidya hanım'' ''Olabilir Poyraz Bey ama eve geçip hazırlanmam lazım o yuzden hızlı sür'' ''Tabiki hanımefendi emriniz olur'' ''Olur tabii Allah Allah'' Eve gelirler ikiside hazirlanmak icin evlerine geçer. Poyraz hazırlanınca Lidya'nın evinin kapısını çalar. Lidya kapıyı açar açmaz üzerindeki deri siyah kısa elbisesine ve ayağındaki yeşil kadife topuklu çizmeye baktı tam konuşuyordu ki Lidya onu susturdu. Eline yeşil bleazer ceketini alinca çıktık birlikte ben onu süzüyordum o da beni süzüyordu. Bende fena değildim. Anlaşılan yanlışlıkla takim olmustuk. Ama bu hoşuma gitmişti o çok guzel ve şık olmuştu. Bende fena değildim, hem şık hem de yakışıklı olmuştum. Ama bu kız topuklu takıntılısıydı. Ama ćok yakışıyordu. Ve bugün bi risk alıp ona fikrimi söylicektim. Heyecanlıydım. ''Ben aslında seninle bir şey konuşmak istiyorum. Ama beni kesme ve dinle olur mu??'' ''Tabi ki buyur söyle'' ''Bak Lidya benim yarınım bugünüm hatta sonraki saatim bile belli değil ansızın şehadet haberim helir sana belki ama benim diyeceğim konu bu değil ikimizde yaşını başını almış insanlarız birbirimizi biraz daha tanıdıktan sonra eğer sende istersen sade bir nikahla evlenelim diyorum. Hemen karşı gelme bak ben ciddiyim. Mesela tam tamına 2 günümüz var seninle sonrası göreve gidiyorum. Bunları bir düşün hemen cevao verme Allah'ın izniyle görevden sapa sağlam dönersem cevabını o zaman duymak istiyorum.''
''Peki sen ne zaman gidiyorsun göreve''
''Dün albay çağırdı yanına beni iki gün içerisinde gitmem lazım ne kadar süreceği belli değil sağ gelip gelmeyeceğim de belli değil Allah sonumuzu hayır etsin inşallah sağ salim yanına dönerim güzelim''
''İnşallah sevgilim bu arada düşünecek bişey yok bende bu düşüncedeyim evde mi kalayım ayol kusura bakma da bu güzelliğin boşa gitmesine göz yumamam''
Deyip güldü. Poyraz'da güldü ve konuştu.
''Boşa gitmicek güzelim bana gitcek ama bence eve gidelim artık yeter sana dayandığım''
''Ahahshs iyi de sana mı bana mı''
''Sana geçelim bence de sen İslamın kızına ahlaksız bir teklif mi yapıyorsun''
''Yok komserim olur mu öyle şey yaa bi kahve bi sigara içecektik''
Güle oynaya evlerine giderler ve dedikleri gibi kahve sigara yaparlar
Ertesi gün veda vaktidir. Poyraz ilk önce ailesinin yanına gider bu süreçte Lidya çok istese de gidemezdi çünkü nöbetleri ve evrak işleri vardı ama hepsine selam söyletti. Poyraz gelince o küçük Elif'le de tanışacaktı. Ve bu Lidya'yı heyecanlandırıyordu. Ama Poyaz'ın gelmesini beklemekten başka çare yoktu. Poyraz gideli bir buçuk saat oluyordu. Beklerken öyle bahçede bir telefon geldi yabancı bir numaraydı. Önce açmadı sobra meraklanıp aradı. Poyraz'ın yengesi kalp krizi geçirmişti. Ve benim hemen oraya yetişmem lazımdı.
_____________________________________ Bir hüsranla bitti ama diğer bölüm çok iyi olacak. Buna eminim. Sizce Poyraz'ın yengesi hamile mi yoksa sadece kalp krizi mi?? Biraz merak çok değil istediğiniz gibi ilerlemiyorsa yorum yapabilirsiniz. Ben istediğiniz gibi ilerletmeye çalışacağım. Seviliyorsunuzz görüşmek üzere hoşçakalınn🤍🌸
|
0% |