*Benim tek varlığım tek servetim sensin Lavinia'm.,

Artık sadece başımdan gitmelerini istiyordum sonunda da gerçek oldu. Yaklaşık 2 saatlik bir yolculuktan sonra Hogsmade ' e gelmiştik. Gelene kadar kırk defa kapım çalınmıştır neredeyse. Umursamak istemiyordum ama bu iki saatlik yolculukta sadece uyumak istiyordum.

Aşağı indim elimdeki ağıt valizi çekiştire çekiştire ilerledim bir tane kişi bile yardım teklif etmedi ya tamam belki yardım etmekten hoşlanmıyorsun ama insan tek başına gezen bir kıza teklif de etmezmi be . Ardından Hagrid geldi . Onu seviyordum ama bazen gıcık olabiliyordum.

-Selam , Lavinia nasılsın? Diye yanıma geldi Hagrid .

-Sağol Hagrid iyiyim sen nasılsın?

-Bende iyi olmaya çalışıyorum Dumbledore gönderdi beni de buraya yardım etmek için.

-Kime ?diye sorarken tek kaşım havalanmıştı.

-Sana tabii ki baban Sirius bize mektup yollamış yardım edebilir misiniz,diye bizde kırmadık .Bavulunu ver lütfen .

Benim canıma minnettu ama babamın neden böyle bir şey yaptığını anlamamıştım bu yüzden ona hemen bir mektup yazıp sebebini öğrenmek istedim çünkü babam kolay kolay insanları rahatsız etmek istemezdi.

Hagrid'le yol boyunca konuşmadık. Hogwarst'ı gördüğümüzde ben ondan bavulu alıp Hogwarst'a gittim . Kapının tam önünde Pansy ve Draco hararetli hararetli beste konuşuyordu. Pansy neredeyse çocuğun ağzına girecekti. Bu görüntü kaslariki çatmama neden olmuştu. Nedenini bilmiyordum ama bu görüntü hoşuma gitmemişti. Daha fazla dayanamadım bir yandan bavulu çekiştire çekiştire bir yandan d adusmeden yürümeye çalışıyordum . En sonunda yanlarına ulaştığında Draco 'nün soğuk bakışları bana dönüp yumuşama başlamıştı.

Beklettigim için çok üzgünüm okuldan dolayı yazmamıştım. Okuyup oy atanlar çok teşekkür ederim .💟💌💋💞