Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Aciyor. Canim Çok Aciyor.

@nzlkrcn

Ebrar kapıyı açtığında şok olmuştu. Alperin sürpriz yapacağını biliyordu ama bu sürprizin. Ece’nin elini tutup annesiyle tanıştırmaya getirmek olduğunu tahmin dahi edememişti. Kapıda öylece onlara bakakaldı.

“Aaa.Sende mi burdaydın Ebrar? “

“Hatice teyze çağırmıştı. Ne zamandır görüşememiştik diye. Hoşgeldiniz bu arada”

“Hoşbulduk küçüğüm”

“Hoşbulduk canım. Seni de gördüğüme çok sevindim. “

Kapıdan çekilip geçmeleri için yol verdim. Onlar içeri girdiğinde mutfaktan ellerini havluya silerek içeri giren Hatice teyze içerdekileri görünce önce şaşırdı. Sonra yüzüne gülümseme yayıldı. Kim istemezdi ki oğlunun mürvetini görmeyi!

“Hoşgeldiniz oğlum. Sende hoşgeldin hanım kızım. “

“hoşbuldum efendim”diyip elini öptü müstakbel kayınvalidesinin.

Onlara öyle oturmaya niyetlenirken lavabodan içeri giren aysel salondakileri görünce gözleri arkadaşını aradı. Kapıda öylece bakakalan arkadaşını görünce hemen koluna girip mutfağa götürdü“biz çay koyalım” diyerek. İçeri girince arkadaşını sandalyeye oturtup eline su verdi. Genç kızın elleri o kadar çok titriyordu ki. Suyu ağzına götürecek bile takati kalmamıştı. Aysel arkadaşına suyu içirip çayı ocağa koydu.

“ İyi misin canım? “

“nasıl olabilirim? “

Biraz mutfakta sakinleştikten sonra çayları alıp içeri geçtiler. Genç kız sevdiği adamın aşkını izledi tekrardan. Onun ellerini tutuşunu, gözlerine aşkla bakışını, sevgisini. Netleştirene kadar demişlerdi. Bu kadar netler miydi artık? Annesiyle tanıştıracak kadar mı çok seviyordu? Emin miydi sevdasından? Nasıl bir sınavdı bu? Aşık olduğu adamın aşkını izlemek!

Onlar öyle oturup sohbet ederlerken ben birbirine kenetlenmiş ellerine bakıyordum.

“sana odamı göstereyim mi? “diye soran alper ile kendime geldim.

“Oluuur. Bende merak ediyordum oodanı”

Kızın elinden tutup odasına doğru çıkardı. Onlar gittikten sonra da içerde Hatice teyze hala gelinini övmekle meşguldü. Daha fazla içi el vermedi lavaboya gitmek için kalktı. Tam lavanonun önüne gelmişken Alper’ın odasının kapısının aralık olduğunu gördü. İstemsiz olarak başını uzattı. Ama keşke kafası kopsaydı da uzatmasaydı. Çünkü Alper bir elini sevgilisinin beline sarmış diğer eliyle saçlarini okşarken büyük açlıkla sevgilisini öpüyordu. Ebrar ise sesi çıkmaması için ağzını eliyle kapatmış hızla banyoya girdi. Aynada kendine bakmasıyla sol gözünden bir damla yaş düştü. Suyu açıp elini daha sıkı ağzina kapatarak sessiz hıçkırıklarla ağladı. Arkadaşının hala gelmediğini farkeden aysel banyoya doğru gidip kapıyı tıklattı. Kapıyı açan arkadaşını görünce “hiiiiiiii” diye sessiz bir nida koptu ağzından. Ebrar elini hemen ağzına kapatıp sessiz olmasını sağladı.

“Ben odana geçiyorum. Sorarlarsa başımı ağrıdığını ve uyıyacağımj söyle. Lütfen hiç birşey sorma. Söz veriyorum anlatıcam ama şimdi değil. “ Arkadaşı sadece başını salladı. Ebrar sessizce odaya geçip pikeyi kafasına kadar çekti. Ve içi çıkana kadar ağlayamaya devam etti.

Aşağıda Ebrarı sorduklarında migrenin tuttuğunu ve uyuduğunu söyledi Aysel. Hatice ve Alper Ebrarın durumunu bildiği için bişey demedi. Hatice hanım gelininin akşam yemeğine kalması için ne kadar ısrar etse de ailesinin merak edeceğini söyleyen kızı anlayışla karşıladılar. Alper ise sevgilisini eve bırakmak için onunla beraber gitti. Onların gitmesini fırsat bilen aysel koşar adımlarla odasına çıktı. Ebrarın üstünden pikeyi çeken kız arkadaşının halini görünce dili tutuldu. Gözleri ağlamaktan şişmiş ve kıpkırmızı olmuştu. Göz altları ise morarmak üzereydi. Hiç bişey demeden sadece sımsıkı sarıldı arkadaşına. Onlar konuşmadan bakışarakta anlaşırdı. Dostunu dizine yatırıp saçlarını okşadı. O saçlarını okşarken en sonunda gözlerinin acısına dayanamayan kız uykuya daldı. Aradan biraz zaman geçince odasının kapısı açıldı. Annesini gören kız işaret parmağını dudaklarına koyup sessiz olmasını istedi.

“yeni uyudu anne sessiz ol. “

“bırak uyusun o zaman. Sen gel sofra hazır o uyanınca ona ayrı hazırlarız.

“geliyorum” arkadaşının başını yavaça yastığa koydu.

Bir zaman sonra yavaşça gözlerini açan Ebrar yanında birinin varlığını hissetti başini çevirdiğinde yanında kitap okuyan arkadaşını gördü.

“Saat kaç? “

“8 buçuk.”

“çok mu uyudum ben”

“yok en fazla 2 saat”

“acıkmışsındır bişeyler hazırlayalım sana. “

“canım istemiyor.

“isteyip istemediğini sormadım. Aşağı mı inelim buraya mı getireyim? “

“ Gerçekten.. . “

“ Kabul etmiyorum”

“ burda yesem olur mu aşağı inecek kadar iyi değilim. “

“ sen git elini yüzünü yıka ben tepsi hazırlayıp geliyorum”

Ebrar banyoya gidip elini yüzünü yıkadı kendine gelmek için. Ama pek kendine gelebilecek gibi de değildi. Odaya geçtiğinde arkadaşının tepsiyle içeri girdiğini gördü. Çalışma masasına geçip yemeğini yemeye başladı. Lokmalar boğazında kalıyordu ama yemezse de ayselin durmayacağını biliyordu. Biraz yedikten sonra daha fazla içim almıyor diyerek bıraktı.

“Ben bir kahvr yapayım konuşalim mı? “

“balkona çıkalım mı duvarlar üstüme geliyor. “

“sen çıkakoy minderleri de at yere geliyorum ben”

Ebrar balkona çıkıp derin derin nefes alıp kendini toplamaya çalıştı. Aysel elinde iki kupayla içeri girince yere oturup beklediler. Aysel onun konuşmasını bekledi sıkmamak için.

“Onları gördüm”

“kimi? “

“Alper ile Eceyi. “

“ nasıl? “

“öpüşürken! “

“NEEEEE!!! “

“SUSSANA! “

Kardeşinin bağırmasını duyan Alper dann diye daldı odaya kapı falan çalmdan.

“ Aysel ne oluyor Neden bağırdın? “

“ Abi kapıyi çalmadan neden dalıyosun odaya? “

“ Kızım sen bağırınca ne yaptığımı bilemedim. “

“ Tamam abi yok bişey çıkar mısın? “

Odaya girdiğinden beri hiç kendine bakmayan Ebrarı görünce ona seslendi. Zaten son zamanlardaki durgunluğunun farkındaydı oda. Sanki kendisinden kaçıyormuş gibi. “ Ebrar?”

Seslenmesi ile başınu ona çeviren kızın gözlerini gören alperin nutku tutuldu. İki adımda yanına gelip kızın yüzünğ avuçlarının arasına aldı.

“Ebrar bu hal ne? “

“ Yok bişey Alper abi! “

“ Nasıl yok bişey şu gözlerine bak! “

“ İyiyim ben diyorum! “

“ Küçüğüm... “

“ Abi iyiyim diyor. Demekki konuşmak istemiyor. Rahat bırakır mısın çıkar mısın odamdan. “

Alper sessizce dışarı çıktı. Ama bişey olmaması mümkün değildi. Kim bu hale getirmişti küçüğünü? Yanlış olduğunu bildiği halde içinde dürtüye engel olamadı. Sessizce odasına girip balkon kapısını açtı. Kendini belli etmemek için içeri oturdu. Kül tablasını yanına alıp ışığı bile açmadan onları dinlemeye başladı.

“İsim sıfat kullanmak yok! “

“tamam anlat sen. “

“ dayanamıyorum artık. Kaldıramıyorum bu kadarını. “

“kaç sene oldu be kanka dedim sana kendini belli et diye. En sonunda biri gelecek diye. “

“6 sene oldu 6 koca sene içimde sessizce seviyorum onu. Anlatmadan farkettirmeden. Önceden bu kadar koymazdı sevgilisi olması. Ama bu başka bu çok başka. Gözümün önünde ona aşkla bakmasını artık kaldırmıyor kalbim. Acıyor. Canım çok acıyor. Keşke diyorum bazen keşke kolum bacağım kırılsaydı da şurasının acısı geçseydi. Ben gözlerine bir kere bakabilmek için yer ararken. O başkasının gözlerine aşkla bakıyor. Ben bir kere sarılmak için türlü türlü bahane ararken o sürekli başkasını sarıp sarmalıyor. Ben bir kere......... Neyse! “

“yapma bunu kendine yapma artık ben bile nefret eder oldum ondan. “

“ben nefret bile edemiyorum ki deli gibi aşiğim hala ama o bi kere bile görmedi ki beni. Hem sen zaten nefret edemezsin o... “

“biliyorum o. Ama başkası olsaydı çoktan karşısına geçip okkalı bir tokat yapıştırmıştım. “

“Bazen diyorum ki bunları yaşayacağıma keşke hiç gelmeseydim buraya. Kalsaydım annemlerle. Yada keşke bu kadar çok acıyacağına burası. Dursaydı bigün unutsaydı atmayı. Keşke gözümle aşkını görmektense ÖLSEYDİM. “

“Kes sesini! Yoksa..... “

“ÇATIIIRRTTT!!! “

“ O ses neydi? Nerden geldi o?


Nasıl buldunuz hikayemizi.?


Alper ve Ece hakkında ne düşünüyorsunuz?

Peki Ebrar alışabilecek mi bu duruma?

O son anda gelen ses neydi?

Yorum ve oylarınızı bekliyorum.

Sevgilerle


Loading...
0%