Yeni Üyelik
26.
Bölüm

AFFET BENİ.

@nzlkrcn

"Asla affetmeyecek değil mi" dedi alper ağlamaklı sesiyle serdara bakarken. "Herşey düzelsin derken daha berbat ettim. "

"Yanliş yaptın" dedi serdar. "En azından bana gelip anlatsaydın ya. Avukatsın oğlum sen nasıl düştün bu tuzağa."

"Düşünemedim. O an korkumdan hiç bişey düşünemedim. Birinize söylersem alır götürür sandım. Senden sevdiklerinden kopartılmasına razı gelemedim"

"Lan ben polisim. Böyle bişey mümkün mü? Gerekirse 724 koruma talep ederdim. Kolay mı öyle o işler"

" Bursaya götürürken ruhumuz duymadı serdar. Burnumuzun dibinde bulamadık. Ne kamere ne izleme hiç birine yakalanmadı"

"Bu aynı şey değil. Bundan haberimiz olsaydı. Korurduk. Böyle daha mı iyi oldu. Yok yere seni de dövdüm"

"Yok yere değildi. Haklıydın. Onun o halini düşündükçe keşke çekip vursaydın diyorum. Seni de kaybettim. Tek dostumu"

"Benim bi yere gittiğim yok. Sana akıl veriyorum ama Betül'ün başına aynısı gelse mantıklı olabilir miydim bilmiyorum"

"Ne yapıcam ben şimdi. Arkasına bakmadan gitti. Yüzüme bile bakmaz artık"

"Onu düşünücez işte. Kolay olmayacak. Çok kırdın oğlum. Kızgın olsa affederdi. Ama kırgınlık ayrı şey"

Haklıydı serdar. Kızmaktan çok kırılmıştı Ebrar. Yalan da olsa yaşadıklarını kendi biliyordu. İçindeli ateş sönmemişti. Hem o günün izi boynunda hatıra kalmıştı.

 

2 gün sonra hastaneden çıktı alper. Ertesi gün çıkacaktı. Ama doktor müsade etmedi. Ebrarıda daha fazla kızdırmamak için kalmayı kabul etti. Bu sürede defalarcs mesaj attı kıza. Ama dönüş alamadı. Bir kere dinleseydi belki bi şans verirdi. Ama o dinlemeyi bile kabul etmiyodu. Hatta en sonunda engellemişti adamı

Eve gelmesinin üstünden 3 gün geçmişti. Camlarda kapılarda beklemiş kıza denk gelememişti. Kapısına gelmiş kapıyı açmamıştı. Son çaresi vardı. Acısına aldırmadan tırmandı balkona. Elindeki anahtarla açtı kapıyı. Yatağında telefondan müzik dinleyen kız ilk kapı sesini duymadı. Fakat hareketlenme dikkatini çekmişti. Kapıya baktığında karşısında gördüğü adamla şoka girdi nasıl girmişti ordan içeri. Kapı kilitliydi.

"Sen nasıl. Nasıl açtın o kapıyı" diye sordu şaşkınca. Alper ise sadece elindeki anahtarı gösterdi. "Ne işi var onun sende" diye sordu bu defa sinirle.
"İki dakika müsade eder misin nefes almam lazım anlatıcam" Dedi alper. "Hayır" dedi Ebrar "geldiğin gibi çık git şimdi"
"Gidemem ki" Diye acı içinde soludu alper. Ameliyat yeri acımıştı zorladığı için elini oraya koydu. Ebrar baktığında kanadığını gördü. Hızla yanına gelip tişörtü kaldırdı. Yarası kanamıştı. Koşarak içeri gidip ilk yardım çantasını aldı. "Otur" dedi emir veren sesiyle. Üstündeki tişörtün eteğini kaldırıp sargıyı açti. Şükür ki dikişler patlamamış sadece zorlandığı için kanama yapmıştı

"Gerizekalısın"
"Haklısın"
"Aptalsın"
"Haklısın"
" Salaksın"
"Haklısın" yine takılı kalmıştı.
"Beni hiç sevmedin" dedi şaşırtmak için. Hazır cevap veriyordu çünkü
"Hayır çok sevdim. Hala seviyorum" dedi ebraın eli yaranın üstünde kaldı.

"Beni mahvettin, piskolojimi mahvettin. Hayatımı mahvettin. Sürekli Halisünasyon görüyorum senin yüzünden"

"Ne halisünasyonu" dedi alper. Korkmuştu. Durum bu kadar mı ciddiydi

"Bazı sabahlar kokunla uyanıyorum bu odada. Hayalimde saçlarımı sevdiğini görüyorum yolda yürürken bile kokun geliyo. Gittiğim mekanlarda sülietini görüyorum" Bunları derken asla yüzüne bakmıyor yarayla ilgileniyordu. "Eda abla olmasa tırlatmıştım kafayı"

"Halisünasyon değildi ki"dedi bi anlık boşlukla

" Anlamadım"

"Eda kim? " Konuyı değiştirmek istedi.

"Ne demek istedin alper" Dedi Ebrar sertçe.

"Hiç hiç bişey" diye geçiştirmek istedi ama pek mümkün değildi.

"Alper delirtme beni ne demek değildi"

Alper köşeye sıkışmıştı. Elindeki anahtarı gösterdi. "Siz evde yokken bizdeki anahtarla eve girip balkonun anahtarını kopyalattım" dedi başı önünde "gece yarıları sen uyuduktan sonra sesizce girdim. Dayanamadım. Sensizliğe katlanamadım. Kokunu hiseetmedeb nefes alamadım." Yavaşça kızın yüzüne baktı. Kızgın miydi şaşkın mı. "O kafede keremle otururken bian yakaladın beni ama hemen saklandım. O clupe bilerek geldim. Yolda yürürken arkana baktığın anlarda ordaydım ama gizlendim. Bu defa kimseyi köstebek etmedim. Gölge gibi kendim düştüm peşine" Neydi bu adamın derdi. Ne diyordu böyle. Ben kendimü yedim günlerce yine geri geldiler diye. "Böyle olduğunu bilemedim özür dilerim" Kız hala şaşkınlığı atamamıştı "eda kim" dedi tekrar Alper. Kız o anın şaşkınlığı ile doğruyu kaçırdı ağzından

"Uraz abinin sevgilisi psikolog"

"Abi mi" diye şokla baktı Alper. Hep uraz derdi. Abimi diyordu. Kız kırdığı potu farketti. "Bilerek adıyla seslendin hep yanımda. Canımı yakmak için"

"Benimkinin yangınının yanında seninki kibrit ateşi kalır" dedi ebrer acımadan. Yarasını bitirmişti. "Git artık"

"Lütfen sadece 5 dakika dinle. Yalvarırım. Sadece 5 dakika. Söz gidicem"

"6.dakikada balkondan atarım" Genç adam gülümsedi. "Kabul" Deri tereddür etmeden herşeyi anlattı korkularını tereddütlerini. Kurduğu saçma oyunu. Onun için kurduğu planı. Herşeyi anlattı hızlı hızlı sadece 5 dakikası vardı. Oysa çoktan 15 dakika olmuştu.

"Kabul edeceğime nasıl inandın" dedi ebrar sonunda konuşarak. "Onca şeyden sonra o kiliniği kabul edeceğime mi inandın. Yada seninle evleneceğimi mi sandın. Yalan da olsa oyunda olsa o yaşadıklarım çıkmıyor aklımdan. Anlıyomusun. Onca zaman kavruldum acısıyla. Şurası varya şurası. Öyle bi acıdı ki ölmek istedim. Hani nerde o çok sevdiğin saçlarım. Hani nerde sonsuz aşkımızın simgesi. O yok. Ama izi hala burda"dedi kolyenin çizdiği yeri göstererek. Onun her kelimesinde gözlerindrn yaş süzüldü alperin. Elini saçlarına uzatmak istedi yapamadı.

"İzin ver herleyi telafi edeyim. Affet demiyorum. Kendimi affettirmek için izin istiyorum. Varsın yıllarca sürüneyim kapında. Bebek gibi bakayım saçlarına. Tekrar uzatayım. Her yaranı öperek iyileştireyim. Kendimi affettirmek için bana şans ver" dedi hıçkırıkları arasında. "Hem sende benim kokum olmadan duramıyosun" dedi yastığı işaret ederek. Anlamadı ebrar. "Yastığın altındakini diyorum. Ayselle az kavga etmedim onun için bulamadıkça" Gece geldiği zamanlar görmüştü tişörtüne sarılarak uyuduğunu. Ebrar anladığında hızla kalktı yanından yanakları kıpkırmızı olmuştu. Yakalanmıştı. "Lütfen ebrar dedi arkasından kollarıno sararak. Lütfen bana bi şans ver. Kapında yatayım gerekirse. Ama bana bi şans ver"

"Kolay olmayacak" Dedi ebrar. "Hiç kolay olmayacak"

"Razıyım.sen köpek ol de kapında havlamaya da razıyım" dedi alper. Gözünü karartmıştı öl dese ölecekti.

. Sonraki zamanlarda sürekli uğraştı alper. Kızın duvarlarını yıkmak için. Nerdeyse hergün evine kurye geliyordu. Bazen bir demet çiçek bazen küçük hediyeler. Bazen sevdiği tatlılar geliyordu evine. Ebrar asla taviz vermiyordu. Bu arada Eda da dönmüştü artık. Alper Urazla arasını düzeltmişti. Abi gibi gördüğünü anlayınca onlarda yakın arkadaş olmuştu. Herkes seferber olmuştu alper ve ebrar için. Türlü süprizler organizasyonlar hazırlanıyordu. Ama Ebrar Nuh diyor Peygamber demiyordu. Bu defa daha büyük oynadı alper. Sahilde her zaman gittikleri kafeyi süsledi. Tüm sevdiklerini çağırdı. Herşey o kadar mükemmeldi ki. Diğerleri bile bayıldı buna. En son ebrar girdi mekana. Herşey masallardaki gibiydi. Alper elinde çiçeklerle diz çöktü önüne.

"Ebrarım. Yaşam kaynağım. Ömrüm. Nefesim. Sen beniö bu hayattaki en büyük şansımsın. Kendi eşşekliğim yüzünden kaybettim şansımı. Affet beni. Eskisinden daha mutlu edeyim seni. Söz açtığım her yarayı tek tek tedavi edeyim. Affet artık bu aptal adamı"

Ebrar dolu gözlerle baktı karşısındaki adama. Kalbi affetse bile mantığı kabul etmiyordu. İkisi arasında büyük bir savaş veriyordu. Kendisi ise bu savaşta daha çok yara alıyordu.

"Beni bi süre yanlız bırak alper. Bü süre gelme karşıma. Hediye süpriz yapma. Bırak biraz sakin kalayım. Sensiz ve sessiz düşüneyim. Sen böyle yaptıkça daha çok karışıyorum. Benim sakinliğe ihtiyacım var" diyerek ayrıldı mekandan. Ne yapması gerektiğini bilemiyordu. Deli gibi sarılmak isterken onu durduran şeyleri es geçemiyordu.

Ardından perişan halde baktı alper giden kızın. Affetmeyecekti. Eda geldi yanına "biraz müsade et alper. Sen üstüne düştükçe daha çok çaklanıyor içi. Bırak biraz sensizliği hissetsin. Seni özlemesine fırsat ver.. Emin ol böylesi daha sağlikli" dedi.

 

 

Alper kararını vermişti. Çıkmamışyı karşısına. Zaruri. Durumlar hariç karşılsşmadılsr bile. Bu sitede Eda ve Uraz nişanlandı. Orda biraraya geldiler mesela iki yabancı gibi. Daha önce reddettiği teklifi kabul etti alper. Almanya'ya gidecekti büronun davaları için. Hem uzak olursa daha kolay olurdu. Çünkü yanıbaşında uzak kalamıyordu. Herkesle vedalaştı. Ailesine söylemedi bile. Çünkü bu duruma sebeb onlardı ve onları silmişti hayatından. Kimse havaalanına gelmeyecekti. Yoksa bırakııp gidemezdi. En son hepsinden uzak duran kızın yanına gitti. Başı önde ne diyeceğini düşündü. Sonradan elini çebine attı. Çıkardığı şey ebrarın göz yaşaının düşmesine sebeb oldu. "Hani nerde demiştin ya. O günden beri kalbimin üstünde taşıdım bunu. Kopan zincirini yine tamir ettirdim. Bigün bunu sana tekrar takabilmeyi umut ettim hep. Burda olursam uzak kalamam senden. Seni daha fazla yıpratmamak için gıdıyorum"

"Ne kadar sürecek" dedi kız ağlamamak için zorladığı sesiyle.

"En az 3 ay en fazla 6 ay"derin bşr nefes aldı alper. Gözlerinden akan yaşları silmedi bile. " Bunu sana bırakıyorum."dedi avcunun içine bırakırken "bem geldiğimde eğer beni affetmeye karar verirsen boynuna tak. Ben görünce anlarım. Eğer affedemeyeceğine karar verirsen boş boynunu görünce de anlarım. Sana söz veriyorum. Eğer ogün boynunda olmazsa asla rahatsız etmem bidaha. Canım acıya acıya çıkarım hayatından. Sen bensiz mutluysan ben buna da razı olurum. Yeterki benim yüzümden tek damla daha yaş akmasın gözünden." Kız avcuna aldığı kolyeyi sımsıkı tuttu. Gözyaşlarını ile baktı kaşısındaki adama. "Son kez sarılabilir miyim gitmeden" dedi alper. Kız sadece başını salladı. O an sardı kollarını kızın bedenine. Burnu'nu o saçlarına gömdü. Derin derin soludu hasret kaldığı kokuyu. Ebrar elleri yanlarında durdu öylece. Eğer bir kez sarılırsa bırakamayacağını biliyordu. Bi süre sonra ayrıldı alper. Yüzünü avuçlarının arasına aldı. "Kendine dikkat et canparem" diyerek anlına küçücük bir öpücük kondurdu. Valizini aldı. Kendisini bekleyen taksiye binip mahalleden çıktı....

 

 

BÖLÜM SONUUUU.

BİRAZ HÜZÜNLÜ BİR BÖLÜM OLDU.

KENDİ YAZDIĞIM BÖLÜME AĞLADIM.

ALPER GİTTİ. EBRAR ŞİMDİ NE YAPACAK.

NE ZAMAN GELECEK.

EBRAR KOLYEYİ TAKACAK Mİ

BUNDAN SONRASI NELER OLACAK.

YORUM VE OYLARINIZI BEKLİYORUM

BİR SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE 🖐😍🥰❤🌸🌺💕

 

Loading...
0%