@nzlkrcn
|
Ayseli kapıda gördüğümde çok şaşırdım. Çünkü daha önce hiç böyle endişeli görmemiştim. Resmen beti benzi atmıştı. "Ne oldu" dedim telaşla. Öylece yüzüme baktı bir kaç saniye "içeri geçelim" Dedi. İçeri geçtik ben yüzüne bakıyordum bişey anlatması için. O ise yere bakıyordu. "Ne oldu anlat" diye patladım sonunda. "Ekran görüntüsü alamadım anlar diye. Kendi telefonumdan çektim" dedi telefonu uzatırken. "Ebrar lütfen sakin ol" Elinden telefonu hızla çektim. Fotoraflara girdiğimde 3 4 tane görüntü vardı. Yoo yooo gördüklerim doğru değil. Okumayı unutmuş olmalıyım. Yada harfleri karıştırıyor olabilir miyim? 'Ece'ile mesajlaşmamıştır dimi? -ona ne zaman anlatıcaksın -müsait bi zamanda söyleyeceğim -gelmiyor musun hala -birazdan çıkıcam adresi atsana tekrar -..... Adres.....
Yok kesin başka bişey var bunda. Sıkıntılı bir durumdadır belki. Alper bana bunu yapmaz -"ebrar iyi misin " "Aysel biz yanliş anlıyoruz bence. Başka bişey vardır. " Ebrar bende öyle olmasını çok isterim ama" "Tamam sus. Alper ondan şüphe ettiğim için çok kızıcak ama ben gidip bakıcam. " "Bende gelicem" "Hayır. Kimse gelmicek. Kimseye bişey deme. Ben gidip bakıp gelicem. Kesin yanliş anladık" "Ebrar" "Aysel bekle beni. Haber vericem sana. " Çantamı ve telefonumu alıp evden çıktım. Çıkmadan önce taksi çağırnıştım zaten. Gelen taksiye bindim. Adresi şoföre söyledim. Araba durduğunda parayı ödeyip indim. Tekrar elimdeki adrese baktım doğruydu. 2.kat diyordu. Yükarı çıktığımda zile bastım.
Ben yanliş görüyorum. Bu bu karşımda üzerinde benim alpere aldığım gömlekle kapıyı açan kişi ece olamaz. Neden alperin gömleği onun üstünde. O ise şaşkınca bana bakıyordu. Ağzımı açmış bişey diyecekken sevdiğimin sesi duyuldu. "Kim gelmiş canım" Canım mı dedi. Benim kulaklarım mı bozuldu. "Çekil" diyerek içeri ittim. Salona girdiğimde Alper bornozla koltukta oturuyodu. Ben herşeyi yanlış anlamış olmayı beklerken. Herşey tüm çıplaklığı ile ortadaydı. "Ebrar! Ne işin var senin burda? " Şok olmuş şekilde bana bakıyordu. "Ne tesadüf bende sana aynısını soracaktım" "Ebrar ben sana anlatıcaktım" "Neyi anlatıcaktın. Bunun burda ne işi var. Senin bu kılığın ve alper" Sesim yüükselmişti sona doğru. Gözlerim ise çoktan dolmuştu. "Ebrar ben özür dilerim" "Neyin özürü alper neyin özürü" "Ben böyle öğrenmeni istemedim. Anlatıcaktım. Yeni toparlanmıştın" "Nasıl yaptın bunu? " diye sordum gayriihtiyari "Unutamadım" dedi. Başımı sağa sola salladım. "Yalan söylüyorsun" Yalandı. Doğru olamazdı. "Neden yalan olsun. Hatırla senin kollarında onun için ağlamadım mı? Seni o sanarak öpmedim mi." Sırtıma giren bıçağı hissettim. "Neden" Dedim göğsüne vurarak "neden yaptın. Bana söylediklerin. Benim için yaptıkların hepsi oyun muydu" "Özür dilerim" dedi tekrar bakışları yerdeydi. "Ben unuttum sandım. Seninle bir yola çıkarsak geçer sandım. " Tekrar ittim omuzlarından "neydim ben senin için. Boş zamanında acını unutturacak oyuncak mı? " Başını asla yerden kandırmıyor. Bana engel olmuyordu. "Ben denedim ebrar. Herşeyi unutmayı denedim. Seninle mutlu olmayı denedim. Son zamanlarda yaşananlar" Derin bir nefes aldı. "Ağır geldi ebrar. Ben bukadarını sırtlanamam. Ben bu kadarıyla savaşamam. Hem" dedi durdu. Söylemek istediklerini tarttı. "Ailem Eceye karşı değildi" Giren bıcağı çevirdi yaranın içinde. O an yüzüne bir tokat attım. Onun yanağından çok benim kalbim acıdı. "Allah belanı.... Kahretsin. Bela bile okuyamıyorum sana" Dedim. Elim boynumdaki kolyeye gitti. Zamanında aramızdaki aşkın sonsuzluğunu simgelesin diye aldığı kolye. Sonsuzluk simgesinin iki yanında isimlerimizin yazdığı kolye. Daha önce 2 defa zinciri kopunca sağlam olsun diye daka kalın zincire taktığımız kolye. Tek hareketle koparıp aldım boynumdan. Çizdiğini hisettim boynumu. Ama kalbim okadar acıyordu ki onun acısını hissetmedim bile. Yüzüne fırlattım. Üzerindeki bornoza takılı kaldı. Hızla dönüp çıktım evden ardımda açık bıraktığım kapıyı umursamadan. Merdivenlerden koşarak indim. Sokağa adım attığımda nefes almak için derin derin soludum.
Öylece yürüdüm nereye gittiğimi bilmeden yürüdüm. Ne kadar yürüdüm bilmiyorum dalga seslerinden anladım sahile geldiğimi. Ben ağlamıyordum ama gözyaşlarım durmadan akıyordu. Kayaların üstüne çıktım. Derin derin soludum denizin kokusunu hep iyi gelirdi bana. Şimdi çiğerlerime batıyordu kokusu. Bian içimdeki alev dışa vurdu. Ses tellerimi yırtacam şekilde bağırdım "AAAAAAAAHHHHHHH-H"
.. yazardan.... Ebrar sahile ayaklarını sürüyerek geldi. Kendinde miydi orası bile kesin değildi. Onu ise farkeden biri vardı. Aslınsa kafa dağıtmak için gelmişti. Tam kalkacakken genç kızı gördü. İyi görünmüyordu. İçindeki ses gitmemesini söyledi. Geri oturduğu kalktığı ağaç dibine. Dikkatle kızı izlemeye başladı kayalara çıkan kız derin derin nefes aldı önce. Sonra ise kulakları delecek güçte çığlık attı. Kendini kaybetmiş gibiydi. Saçlarını yoluyor. Boynunu tırnakları ile çiziyordu. Boynundan alamadığı siniri kollarına geçirdi. Bütün tırnaklarını derisine saplamak ister gibi çiziyordu kollarını. Tek kelime dökülüyordu dudaklarından. "Neden neden neden" Daha fazla dayanamadı genç adam. Hızla kalktı yerinden tam kıza yaklaşırken sendelediğini gördü kızın. Adımlarını hızlandırdı düşmek üzere olan kızın kolunu tuttu. Kızın yüzüne baktığında içi acıdı. Perişan haldeydi çünkü. Savaştan çıkmış gibiydi heryeri. Boynu ve kolları çizik içindeydi ve kanıyordu. "İyi misin" Diye sordu genç adam. Kız gözlerini ona çevirdi. Gördüğü bile meçhuldü. "Been" Diyebildi sadece. Cümlesini tamamlamadan bilincini kaybetti.
Kollarına bayılan kızla öyledice kaldı genç adam ne yapacağını bilemedi ilk baş. Bir kaç dakika kendine getirmeye çalıştı ama kendine gelecek gibi değildi. Hızla kucağına aldı kızı. Koşar adım arabasına geldi. Kızı arabaya bindirip hastaneye götürdü. Yol boyunca çantasında çalan telefona bakamamıştı. Kızı kucağına alıp acilden içeri girdi. "Yardım edin" diye bağırdı genç adam. İki hemşire koşarak yanlarına geldi. Güvenlik ise sedye getirmişti. Kızı sedye nin üstüne yatırdılar. "Ne oldu böyle" Diye sordu hemşire "Bilmiyorum" Dedi adam "sahilde sinir krizi geçirdi. " Neyiniz oluyor. Bu çizikler nasıl oluştu " "Tanımıyorum kriz geçirirken gördüm. Kendi yaptı hepsini. Müdahale etmek için giderken bi anda bayıldı"Diye durumu anlattı adam. Kızı hemen müşade odasına aldılar. Kız girdikten 1 dakika sonra tekrar telefonu çaldı. Telefonu eline aldığında ekranda KARDEŞİM yazısını gördü. Telefonu kulağına götürüp açtı -Alo?
Aysel ebrar gittiğinden beri kafayı yemel üzereydi arayacağını söylemiş aramamıştı. Kendisi aradığında sadece 2 kelime edip kapatmıştı. "Sonra aysel" Ardından defalarca aramış ama telefonlarını açmamıştı. Eğer biraz daha açmazsa Serdar abisini arayacaktı. Tekrar aradığında telefon açildi fakat karşıdsn yabancı bir ses geldi -alo -ebrar? Dedi sorgularcasına. -lütfen sakin olun dedi yabancı ses. -bu telefonun sahibi kim bilmiyorum. Ama şuan hastanede. -nee ne hastanesi sen kimsin -sakin olun. Sahilde sinir krizi geçirdi. Daha sonra bayıldı. Hastaneye getirdim. Müşade odasında şimdi -hangi hastane dedi aysel -.............. Hastanesi.. Telefonu kapatıp direk serdarı aradı. -serdar abi. Sesinden belliydi tedirginliği. -aysel iyi misin güzelim -abi ebrar -aysel noldu ebrara -abi beni al. Hastaneye gitmemiz lazım -ne hastanesi ne diyosun Aysel sen. -abi anlatıcam ama şimdi hemen gitmemiz lazım. Serdar beynınden vurulmuşa döndü. Ne olmuştu kardeşine. Neden hastaneseydi. Direk çikti karakoldan üstünü bile değiştirmeye fırsatı yoktu. Üniformasıyla düştü yollara. Eğer kardeşine bişey olursa dayanamazdı. Kardeşi onun herşeyiydi....
BÖLÜM SONUUUUU.. kusura bakmayın canlar bugün kışlık hazırlık yaptım. Yorgunluktan ölüyorum. Kısa oldu ama maruz görün olur mu? ECE YİNE Mİ GELDİ? ALPER VE ECE TEKRAR OLACAK MI SAHİLDE EVRARI BULAN KİMDİ. SİZCE NASIL BİRİ? SERDAR OLANLARI DUYDUKTAN SONRA NE YAPACAK. YORUM YAPMAYI VE OY VERMEYİ UNUTMAYIN. UNUTMAYIN BUNLAR BENİ MOTİVE EDİYOR. SİZLERİ SEVİYORE CANLAR. HEPİNİZE TEŞEKKÜRLER 😍💕 |
0% |