@nzlkrcn
|
. ...... YAZARDAN...... Serdar... Ebrarı en iyi anlayan serdar... Acıyla kavrulan serdar... İmkansız aşkına hala vurgun olan serdar...
Lise zamanlarıydı. Meleğe aşıktı serdar. Yüzü gibi kalbide güzel olan melek. Mahallelinin meleği. Kimin derdi olsa koşan melek.. Mühür gözlüm derdi serdar ona. İlk gördüğü an vurulmuştu yosun yeşili gözlerine kızın. 2 sene habersiz sevdi kızı.. Uzaktan sessizce.. Şimdilerdeki gibi değildi ki ozaman serdar. Mahallenin sessiz çocuğu. Sessiz sakin uysal. Pısırık denilen çocuktu. Nasıl söylerdi sevdiğini..
Okulun son senesiydi. Hatta son ayları. Ya açılacaktı kıza ya da okul bitince kaybedecekti.. Okul olmadan bidaha göremezdi. Koymuştu kafaya ogün okul çıkışında konuşacaktı kızla. Hatta ne söyleyeceğini bile ezberlemişti. Son zil çalınca hızla bahçeye çıktı. Kapıda yakalarım umuduyla. Karşıdan gülerek gelen kızı görünce kendi dudakları da kıvrıldı yukarı. Ama kız başka yere bakıyordu. Takip etti bakışlarını... Vural abi. Mahallenin abisi. Delikanlısı. Yüreklisi. Tığ gibi delikanlı dedikleri heybetli saygılı her annenin kızına istediği. Serdar ise çelimsiz kuru sıkı bişey. Koşa koşa gitti melek vuralın yanına sardı kollarını boynuna. Asker deydi vural. Bugün yarın gelir diyolardı demekki gelmişti. Sarmıştı kızın ince belini. Serdarın sarmayı istediği beli... Bir buse kondurmuştu yanağına.. İçi yandı serdarın.. Sevdiği varmış sevdalısının.. Öylece baktı onlara. El ele uzaklaşmalarını izledi. Aylar geçti okul bitti. Bi haber duyuldu mahalleden. Vural istemeye gitmiş meleği. Askerlik bitmiş mesleği eline almış artık yuva kurmanın zamanıymış... İsteme oldu resimlerini gördü serdar.. Nişan zamanı geldi mahalle gençlerini çağırdı meleğin babası. Sandalyeleri taşıdı serdar kapı önüne.. Herkes geldi yüzükler takıldı dans edildi oyun havası oynandı. Arkadaki evin duvarında izleri mühür gözlüsünün gülen gözlerini. Bir allahın kuluda bilmedi li derdini teselli etsin. Nişan bitti 2 ay sonra düğün dediler. Bu defa oğlan evine çağırdılat gençleri yemek dağıttı. Sağdıç havlusı attılar omzuna. O gece yaktı havluyu. Masaları sandalyeleri hazırladı. Akşam olunca bembeyaz gelinliğiyle göründü melek orta yerde. Tamda adı gibi melek gibi olmuştu.. Bütün gece salındı gelinliğin içinde. O gece o adamın olduğu gece zerre uyku girmedi Serdar'ın gözüne. O gece aklına koydu burdan gitmeyi. ertesi sabah araştırdı etti. Zamanı geldi yazıldı polisliğe. Kazandı sınavları çekti gitti buralardan. Kaç senr uğramadı memeleketine. Haberlerini aldı ama annesinden hamileymiş sevdiği. Bir kızı olacakmış. Okul bitti döndü mahallesine.. Hiç gülmeyen şans atamalarda güldü yüzüne. Kaçmak istediği şehre çıktı ataması. Bigün iş çıkısı üniforması ile eve gelirken sevdiğini gördü sokağın girişinde. Elinde sarı saçlı bir kız çocuğu. Karnı burnunda oğlana hamileymiş bu defa.. Gülümsedi arkasından öyle.. Nasılda yakışmış annelik kendisine.. Bunca sene geçti aradan ne kalbinden silebildi genç kızı ne de aklından. Boşa demedi kardeşine geçmeyecek ama alışacaksın diye. Geçmedi acısı içinden ama alıştı yarayla yaşamaktan. Pek kınamıyordu hemde eskisi kadar...
. ...... ALPERDEN......
telefonuma gelen bildirimle neye uğradığımı şaşırdım. Aklım durdu beynim durdu.. Ece.. Yok ece yapmaz bunu bana. Altında ise bir mesaj. "Bu kadar güvenme kimseye. Sevigili nişanlın suan benim sevgilimle........otelinde 403 nolu oda.." Önce inanmadım. Hemen telefona sarıldım. Açılmadı o telefon. Bi hışımla çıktım evden. Bindim arabaya bastım gittim otele. Resepsiyoniste bile bakmadan çıktım 403 nolu odaya. Kırarcasına çaldım kapıyı. Hala yalan dedim bi yabancı çikacak içeriden. Yarı çıplak bi adam açtı kapıyı. Fotoraftaki adam. Beni görünce nutku tutuldu. Adamı itip içeri daldım. Yatakta çarşaf altında benim nişanlım dediğim kadın yarı çıplak. Etrafa saçılmış giysiler. İçilmiş içkiler. Elime telefonu aldığım gibi görüntületini çektim. "Alper! " "Allah belanı versin! Bidaha karşıma çıkayım deme sakın. Yoksa bu görüntülerin hesabınu babana verirsin" Lafımı. Bitirdikten sonra yüzüğü çıkarıp attım yatağın orta yerine. Suratına tükürüp çıkıp gittim odadan. Arabama binip yola çıktım nereye gideceğimi napacağımı bilemeden dolandım süre. Arabayı tekelin önüne çekip 10 şişe bira aldım. Çıktım bizim tepeye açtm birini diktim kafama. Tek nefeste bitirip savurdum şişeyi aşağıya. Sesimin çıktığı kadar bağırdım. "NEDEEEEEN.NEDEN LAN NEDEEN. DOKUNMAYA KIYAMADIM SANA NEDEN?" sağı solu tekmeledim yerleri yumrukladım. Soğumadı içim ikinci şişeyi açtım. Saat çoktan sabah olmak üzereydi. Kaç şişe içtim kaç sigara söndürdüm bilemedim. Ağladım bağırdım çağırdım. Soğumadı içim. Sabah oldu gün akşama döndü şişeler bitti. Benim içim geçmedi. Kafam hafif iyiydi. Yapmamam gerekeni yaptım bindim arabaya indim bizim sahilin kenarına. Kuytu köşe yere oturdum. Bizim serdarlarla yerimizdi burası kimse pek görmezdi burayı. Aldım 3 5 şişe daha içerken yağmur başladı. Ben ağladım yağmur yağdı. Artık gece olmuştı hatta belkide geçmişti. Sırışsıklam olmuştum kafam ise iyice uçmuştu. Kimi arasam hesap sorardı biliyorum. Aklıma tek bi kişi geldi. Ebrar! Oda gelirmiydi bilmem aradım telefonunu uykulu sesiyle açtı "Alper abi? " "Ebrar? " "Abi noldu bu saatte. Sesin kötü geliyo? " "Ebrar bişey sorma bana nolur. Bizim yerdeyim sahikdeki. Kafam pek iyi değil. Kendimde de değilim. Kimseye bişey deme. Serdara bile. Gel al beni burdan. Arabam var sürecek kafam yok." "Abi korkutma beni bu saatte! " "Senden başka kimseyi arayamadım ebrar. Hesap verecek kafada değilim. Ama sende istemezsen beni sorun değil sabaha kendime gelirim. " "Geliyorum abi bekle orda beni taksi bulup geliyorum! "
....... EBRARDAN....
Gece vakti çalan telefonla korkuyla sıçradım yataktan. Alperdi arayan bu saatte hemde. Açtım telefonu sesi berbattı. Kimsesiz gibiydi. Konuştuktan sonra hemen giyinip çıktım. Dışarda yağmur vardı. Bu sahildeydi. Hemen taksi durağını arayıp taksi istedim evin önüden binemezdim dikkat çekerdi mahallenin başına gittim. Taksiye binip sahilin adresini verdim. Sahile inince koşarak yerimize gittim. Vardığımda taşın dibinde sızmak üzere olan sıçan gibi ıslanmış alperi görünce dona kaldım. Yanına vardım.
"Alper abi. " "Gelmişsin küçüğüm" "Geldim geldim de ne senin bu halin sırılsıkşam olmuşsun. Bu şişeler ne,? " "Bana bugün bişey sorma olur mu ebrar bans şimdi bişey sorma" Zil zurna sarhoştu. Kolunun altına girip zorla kaldırdım arabanın yerini sorup yanına götürdüm Allah'tan ehliyetim vardı. Yan koltuğa oturtup kendim direksiyons geçtim. Klimayı açıp kemerinş takmak için uzanmışken parmağı dikkatimi çekti. Yüzüğü yoktu. Öylece yüzüne baktım. Uyumuştu bile. Yüzüne dokundum saçlarını çekmek için ateşi vardı.. Allah kahretsin kaç saatir burdaydı? Hemen abimi aradım durumu biraz anlattım eczane bulup ilaç almasını söyledim. Arkadan ayseli aradım bi kahve yap su ve havlu hazırla diye. Arabaya binip alper lerin evine sürdüm. Allah'tan hatice teyzeler bursaya alperib babannesinin yanına gitmişlerdi de evde yoklardı. Arabayı park edip zorla indirdim arabadsn kapıdan bizi gören aysel koşarak geldi. "Ne oldu abime nolmuş ebar? " "Bilmiyorum hiç bişey bilmiyorum bana sorma bugün dedi. Tut hadi çok ıslak götürelim daha çok üşümeden" İkimiz zorla taşıdık eve. Odasına geçirip yatağa yatırdılk üstünün değişmesi lazım ama ben yapamam aysel tek başına yapamaz biz birbirimize bakarken kapı çaldı abim gelmiştir diyerek kapıya koştum. Kapıyı açtığımda hızla girdi içeri. "Nerde nolmuş? " "Odasında abi noldu bilmiyorum. Çok ıslak üstünün değişmesi lazım" Odaya girdik abim bizi dişarı çıkartıp üstünü değiştirdi. Bende ıslak olunca ayselden giydim bişeyler. Tekrar odaya girince aysel bi kahvr yaptı. "Kimse bişey sormasın. Sakın! O yüzden beni aramış siz sorguya çekersiniz diye. Sakın bişey sormayın kendine gelince anlatır isterse." "Sorsakta anlatçek kafada değil zaten hırbo kaldıralım şunu içsin kahvesini" Zorla kaldırdık biraz kalkar kalmaz midem bulanıyo diyinde lavaboya götürdük. Kustu baya. Odasına getirip kahveyi içirdik. Az kendine gelince boş boş yüzümüze baktı. İlacını içirip geri yatırdık. Başına havlu koyup ateşini düşürmeye çalıştık. O iyice uyuyunca aysel bozdu sessizliği "Yüzüğü nerde bunun? " "Bilmiorum benimde arabads dikkatimi çekti. " "Burnuma kötü kokular geliyor" Dedi abim merak etme abi hepimiz alıyoruz o kokuyu. Az ateşi düşünce aysel bizi eve yolladı. Zaten saat sabaha geliyodu. Eve gidip yattık. Öğlen gibi çalan telefonla uyandım "Efendim" "Ebrar yetiş. Allah aşkına yetişin çabuuk!!!
NELER OLUYOOORRR? ? ??
SERDAR'IN YAŞADIKLARI İÇİN NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ? SİZCE MELLEĞİ UNUTTURABİLECEK BİR AŞK ÇIKACAK MI KARŞISINA?
ALPERİN BAŞINA GELENLER PEKİ??
ECE HAKKINDA NE DEMEK İSTERSİNİZ? AYSEL O KADAR TELAŞLI NEDEN ARADI?? Destek olan herkesr çok teşekkür ederim😘💕 |
0% |