@nzlkrcn
|
Serdar mektubu gördükten sonra delirmişti. Hızla alperi arayıp evden çıkmıştı. Anne babasının telefonu kapalı ebrarın telefonu evdeydi. Alper kağıdı gördüğünde sinir krizi geçirmişti. Bu kadar ileri gitmiş olamazdı. Arabaya binip hızla Ayvalık'a gittiler. Ama evde kimse yoktu. Komşular bile uzun zamandır gelmediklerini söylemişti. Babasının arabası kapının önündeydi başka arabayla gitmişlerdi plakadan bulunmamak için. Telefonlarına ise sinyal bulunamıyordu.
Ebrar gözünü açtığında yabancı bir odadaydı. Etrafı inceledikten sonra kapıyı açmaya çalıştı ama kapı kilitliydi. Kapıya vurarak bağırmaya başladı. Kapıdan kilit sesi gelince korkuyla geri çekildi. Giren kişiyi görünce şokta kaldı. Ne yani babası mı kilitlemişti onu "Baba? Neresi burası. Ne yapıyosun sen" "Beni zorlama dedim kızım. Sen yada o vazgeçmedikçe burdan çıkamazsın. Beni buna siz zorladınız" "Baba sen ne diyosun adam kaçırmak derler buna nasıl beni zorla burda tutarsın" "Boşuna söylenme Ebrar. Sizi uyardım ben" "Sevdim diye mi bu eziyet bana bunu nasıl yaparsın" Artık çığlık çığlığa ağlıyordu kız. Ama babası dinlemeden kapıyı kilitleyip gitmişti. Nerdeydi burası neresiydi. Abisi alper delirmiştir. Burdan nasıl kurtulacaktı.
1 hafta geçmişti. Ne alper ne de serdar kızı bulamamıştı. Heryeri aramışlardı ama yoktu. Babası ya da annesine ulaşamadılar. Ebrar ise asla odadan çıkamıyordu odada banyo tuvalet vardı annesi günde 2 defa yemek getirmek dişinda kapıyı açmıyordu. Oda yemekleri yemiyor hep yerlere atıyordu. Kafayı yemek üzereydi. Bu adam babası olamazdı. Babası kızını incitmekten korkardı. Babasının sımsacık kolları vardı. Kızının üzülmesine izin vermezdi. Şuan bu eziyetleri eden kişi babası olamazdı. 3.katta bir dairedeydi. Dışarda plakalardan anladığı kadarıyla Bursadaydı. Ama burda kimseleri yoktu. Kimin eviydi burası. Çok kez kaçmayı denemiş ama babası yakalamıştı. 3.kattan aşağı inmeye ise cesareti yoktu. Bu düşüncelerdeyken kapısı açıldı elinde tepsiyle annesi girdi. "İnat etme kızım iki yudum bişey ye. " "Git başımdan" dedi sadece. Annesi tepsiyi bırakıp çıkmıştı. Ama kız kafaya koymuştu. Düşüp ölse dahi bu gece burdan kaçacaktı. Ne olursa olsun abisine ulaşacaktı. Güç bulabilmek için yemekleri yedi. Yediğini gören babası yola geldi sanıyordu. Keyfi yerindeydi. Gece saat 2 sularıydı annesi ve babası uyumuştu. Sesiszce balkonun kapısını açtı. Ev terliklerini giydi. Dolaptan hırkayı üstüne geçirdi. Aşağı baktı önce eğer sallanarak alt balkonun üst demirlerine basabilirse belki kurtulabilirdi. En kötü düşerdi ama bu umrunda değildi.Yavaşça demirlerdeb diğer tarafa geçti. Çökerek demirlerin alt kısmına tutundu. Tek ayağını aşağı sarkıttı. Ama demire değmiyordu. Biraz daha uzansa düşmekten korktu ama dönüşü yoktu. Biraz daha uzanınca ayapı değdi. Diğer ayağınıda sallandırıp alt balkona zor bela atladı. Şimdi aynı tekniği diğer balkons demesi lazımdı. Uzun uğraşlar sonucu birinci kata inmişti. Biraz yüksek olsada aşağıya atladı. Ayağını incitmişti. Buna rağmen unursamadan hızla yürümeye başladi. Nereye gideceğini bilmeden sağa sola bakındı. Çapraz apartmandaki emine teyze kızı görmüştü. Zaten balkonda ağlarken hep görüyordu kızı. Pijamalarla ev terlikleri ile balkondan aşağı indiğini görmüştü. Yaşından dolayı müdahale edememişti. Kapının önünden geçen kıza seslendi. "Kızıım" ebrar korkarak sesin geldiği yere baktı. "Korkma kızım. Korkma yavrum. Bu halde neden yollardasın. Üstelik 3.kattan indin be yavrum" Ebrar korksada teyze sıcacık sesiyle yaklaşmıştı ona. Yavaşça cama doğru yaklaştı. "Teyze neresi burası" "sen nerde olduğunu da mı bilmiyosun yavrum. Donarsın böyle gel bana" "Gelemem teyze burda duramam. Babam zorla eve kapattı beni. Kaçmam lazım abimi bulmam lazım" "Gel kızım benim torunum polis onu ararız yardım eder sana. Vermem seni babana ben" Ebrar korksada gecenin bu saati gidecek başka yeri yoktu kadına güvenmekten başka çareside. Eve girdiğinde kadın sıcacık sarmaladı kızı. Halinden dermansız olduğu belliydi. Önce torununu aradı kadın zaten 2 sokak arkasında oturduğu için gelmesi çabuk oldu. Abisi yaşlarında olan Yunus polisti. Durumu ona bildirdi anlattı. Ama işlem yapılmadan önce abisine ulaşmak istediğini söyledi. Önce abisini görsün sonra karar verceklerdi. Aslında şikayetçi olmakta istemiyordu. Nede olsa babasıydı. Yunus abisini arayıp durumu bildirmişti. Abisiyle telefonda konuşan ebrar ağlamaktan anlatammıştı derdini. Yunustan adresi alan Serdar ve Alper gecenin o saatinde yola çıkmış sabah olmadan gelmişti. Kapıda onları Yunus karşılamış içeri almıştı. Ebrar ise günlerin stresiyle koltukta uyuyakalmışdı. Saçlarının okşanması ile gözlerini açan Ebrar karşısınds abisini görünce ağlamaso tekrar başlamıştı. Abisine sarılıp dakikalarca ağladı. Alper ise uzaktan izliyordu sadece. Gözleri alperi bulunca dudaklarını bükerek baktı ona. Abisi yunusu alıp dışarı çıkınca kız kollarını açıp alperi bekledi. Adam hızla yanına geldi sevdiğinin. Sımsıkı sardı kızı. Saçlarına boynuna yanaklarına sayısız öpücük kondurdu. Kokusunu derin derin soludu. "Çok korktum Ebrar. Kafayı yedim seni bulamadıkça delirecek oldum" "Bende çok korktum. Bidaha seni göremicem diye çok korktum" diye ağladı ebrar. Abisi ve Yunus içeri girince ayrılmak zorunda kaldilar. Gençler uzun uzun konuştu ama Ebrarı şikayet etmeye ikna edemediler. Babasına yine de kıyamadı Ebrar. Sabah odaya giren kadın kızı göremeyince ortalığı ayağa kaldırdı. Babası sokağa fırlamış etrafı ararken ilerideki apartmandan çıkan kızı ve oğlunu gördü. Serdar hızla babasına gitti. "Dua et babamsın. Büyüğümsün. Yemin ederim kimse seni elimden alamazdı. Bidaha eğer ebrara böyle yaklaşırsan babam demem seni o parmaklıklara tıkarım. Sen ebrar dua et. İkna edemedim şikayetçi olmasına. Bana kalsa zerre acımazdım sana" diye bağırıp kardeşini arabaya bindirip ordan ayrıldılar.
Evlerine gelmişlerdi 1 hafta geçmişti üstünden ama hala ebrar etkisinden çıkamamıştı. Bütün arkadaşları hergün yanına geliyordu. Aysel zaten evden çıkmıyordu. Ama kız hala toparlamış değildi.
Alperde ise durumlar farklı değildi. Sürekli kendini suçluyordu. Eğer kızın hayatında olmasaydı bunlar olmazdı. Onu sevmeseydi başına bunlar gelmezdi. Babasının gözü dönmüştü belliydi. Asla huzur vermicekti ebrara. Artık düşünmekten kafayı yemek üzereyken gelen bir mesaj alperde iplerin kopmasına neden olmuştu.
Ozamanların üstünden 1 ay geçmişti. Ebrar tekrar kliniğe dönmüştü. Hayvanlar ona herzaman iyi gelmişti. Kendini baya toparlamıştı arada kabusları oluyordu ama oda zamanla gececek diye düşünüyordu. Tek skkıntı alperdi. Son zamanlarda alper bşr garip davranıyordu eskisi gibi yanına gelmiyor sürekli işleri olduğunu yorgun olduğunu söylüyordu. En son bir kaç hafta önce sıkıca sarılmıştı öpmüştü kızı. Eskisi gibi güzelim sevgilim bırtanem demek yerine ismini kullanıyordu. Bu gece ise klinik gene nöbetçiydi. Canan abla müsaade etmesede ebrar kendine iyi geleceğini söyleyip kalmıştı nöbete. Amacı alperi çağırıp başbaşa kalmaktı. Müsait değilsr diye mesaj atmayı tercih etti -sevgilim. -efendim. -bugün işin var mı -ne oldu ebrar? -bu gece klinikte nöbetçiyim. Yanıma gelir misin diyecektim. -sen neden kaldın yeni toparlandın daha. -sen gelirsin diye düşündüm. Uzun zamandır yanlız kalamadık. -keşke bana sorsaydın önce çok yorgunum işimde geç biter zaten. Serdara söyle o gelsin yanına. -geç falan gelemez misin abimi istesem ona söylerdim. -çok yorgunum ebrar. Aysele söyliyim ben o gelir -gerek yok Alper! Kimseye söyleme. Ben seninle kalabilmek için demiştim. Gerek yok kimseye! -tek korkmaz mısın -hayır! Külliyen yalan deli gibi korkuyordu. Kapıları kilitleyip içeri girdi. Bi kaç saat telefonla ilgilendi. Zaten gelen olmazdı da yine de kalıyorlardı. Bi süre sonra mesaj geldi. -kapıyı aç! -efendim? -ebrar kliniğin önündeyim korkutmamak için zili çalmadım. Kız telefonu kenara atıp koşarak içeri girdi. Sevgilisi gelmişti. Kapıyı açıp sımsıkı boynuna sarıldı. Ama aynı tepkiyi karşıdan alamadı. Belki işte canı sıkılmıştır diye düşündü. İçerş geçtiler. Ebrar kahve yaptı. İkiside kahve içerken ebrar Alperi alper ise etrafa bakıyordu. Kahve bittikten sonra ebrar başını Alperin omzuna yasladı. Bi süre öyle kaldı. Oysa ne zaman omzuna yaslansa alper onu kolunun altına alırdı. Şimdi almadı. Kız yine de pes etmedi. Çenesine burnuna boynuns yanağına şakağına bolca öpücük kondurdu. Tam dudağına gelmişti ki alper kendisinş geri çekti. Kız şaşkın ve dolu gözlerle alpere baktı. Çenesinden tutup kendine çevirdi. Sevdiğinin gözleri boş bakıyordu kendine. Hemen koltuktan indi. Arkasını dönüp odanın kapısını açtı. "Git alper! " "Anlamadım" "Belli ki rahatsızsın burda olmaktan. Git! " "Saçmalama ebrar otur şuraya " "Ne saçmalama ya. Kaç haftadır garipsin. Her ne olursa olsun yanıma gelen adam kaç haftadır türlü bahaneler uyduruyor. Hiç mi özlemedin ya. " "yorgunum ebrar son zamanlarda işler yoğun" "önceden de yoğun olurdu ama yanımda dinlendiğini söylerdin. Sarılmadın bile. Öpmeye kalktım kendini geri çektin. İyi madem yorgunsun git evine.! " Artık kızın gözlerinden yaşlar akıyordu. Çünkü sevgilisi böyle biri değildi. Ebrardan önce o öperdi onu. Şimdi ise vebalı gibi kendisinden kaçıyordu. Tam tekrar kapıya gitmişti ki kolundan hızla tutulup geri döndürüldü. Ne olduğunu anlamadan dudaklarına kapanan dudaklarla olduğu yerde kaldı. O an siniri yumuşadı. Deli gibi özlemişti çünkü. Anında karşılık verdi. Alper belinden tutarak daha çok çekti kendine hoyratça öpüyordu kızı. Nefessis kaldıklarında Ebrar geri çekilince bu defa boynuna gömüldü alper boynuny öpüyor burnunu yaslayıp kokluyordu. Bi anda kızı kalçalarının altından tutup kucağına aldı. Bacaklarını beline dolamasını sağlayıp tekrar dudaklarına döndü. Geri geri gidip koltuğa oturdu kucağında kızla. Çölde su bulmuş gibi içiyordu kızın dudaklarını. Bi süre sonra dili devreye girince ikisininde ağzından birer inleme döküldü daha fazla devam ederse kendini durduramayacağını anlayan alper geri çekilip kızı göğsüne yasladı. Saçlarını öptü uzun uzun sevdi aşık olduğu saçları. Kız kucağından kalkmak istediğinde izin vermeden yan oturttu kucağında. Bebek gibi göğsüne yaslayıp sıcaklığını hissetti. Bir süre sonra uyuyakalan kızı uzun uzun izledi. Her bir zerresini hafızasına kaydetti. Bilmem belkide son kez böyle izlemişti.
O gecenin ardından 15 gün geçmişti. Alper ise eskiye nazaran daha da uzaktı kızdan. Artık aramalarına ve mesajlarına da pek dönmüyordu. Serdar ise hala kendini suçladığı için böyle davrandığını düşündü. Bu gece ise işler başkaydı. Evrar sevdiğini sormak için aysele yazmıştı. -abin evde mi çiçeğim -evet evde noldu ki? -son zamanlarda pek konuşmuyor ya benimle. Süpriz yapayım dedim. -şuan seninle konuşmuyor mu? -hayır! Bana uzun zamandır pek yazmıyor. Evdeyse size gelecektim. -Ebrar abim sabahtan beri sürekli telefonda mesajlaşıyor. Ben seninle konuşuyor sandım -hayır dünden beri hiç konuşmadık. Kiminle konuşuyor öğrenebilir misin -bi dakika bebeğim
"Abi kiminle konuşuyosun" "Arkadaşlarımla" "Kimmiş onlar" "sanane Aysel dışarı çikicam ben bizimkilerle" telefonu koltuğa bırakıp odasına geçti. -arkadaşlarıyla konuşuyormuş. Şimdide dışarı çıkacakmış -bana neden söylemedi. -telefonh koltuğun üstünde bakiyim mi -bak bakalım alper telefonunu pek bırakmaz öyle. Aysel abisinin telefonunu açtı. Mesajları gördüğünde dondu kaldı. Bu gerçek olamazdı ekran görüntüsü alsa yakalanabilirdi. Kendi telefonundan ekranı çekip hızla yerine koydu. -sana gelicem birazdan -neden noldu aysel -gelince konuşuruz. Allaha kahretsin dedi kız. Bunu ebrara nasıl söyleyecekti. Bunu yapmış olamazdı. Bu kadarını yapamazdı. Onca eziyeti çileyi bunun için mi çekmişti. Ebrar bunu görürse yıkılırdı. Ama ne olursa olsun buna göz yummaya niyeti yoktu...
BÖLÜM SONUUUU ALPERE NELER OLUYOR BÖYLE. ALPERE GELEN O İPLERİ KOPARAN MESAJ NEYDİ? AYSEL NE GÖRDÜ? ALPER NEDEN BÖYLE DAVRANIYOR. EBRAR GÖRDÜKLERİNİ KALDIRABİLECEK Mİ?
YORUM VE OY VERMEYİ UNUTMAYIN CANLARIM. SİZ YORUM YAPTIKÇA YAZMA HEVESİM GELİYOR. DESTEK OLAN HERKESE TEŞEKKÜR EDERİM😘💕 |
0% |