@nzlkrcn
|
Serdar ve Aysel koşarak hastaneye girdi. Ebrarın bulunduğı yeri arayacakken aysel arkadaşının çantasını tutan adamı gördü. Serdara söylediğinde oraya doğru geldiler. Kendilerine gelen ikiliyi gören adam tahmin etti. Sms karşısınds üniformalı polisi görünce tedirgin oldu "Selamın aleyküm kardeşim sen mi getirdin ebrarı" "Evet. Sahilde denk geldim. Bayılınca hastaneye getirdim. " "Nasıl durumu içeride mi" "Evet içeri aldılar kontrol ediyolar sanırım Bılmıyorum almadılar beni içeri" "nasıl oldu kardeşim durum abisiyim ben" Adamın üstündeki formadan çekindiğini anladı Serdar. "Tedirgin olma. Duyunca karaloldan çıkıp geldim üstümü değişemedim" "Sahikdeydim zaten. Kalkmaya niyetlendiğim zaman kardeşinin geldiğini gördüm. Hali hal değildi. Onun yaşlarında kız kardeşim var. Bırakamadım orda. Uzaktan izledim bişey olursa diye. Daha sonra kriz geçirdi. Dayanamadım yanına gittiğim an bayıldı zaten. Ne olduğunu anlamadım" "Adın neydi kardeşim hitap etmek için" "Mert ben" "Serdar bende mert. Nasıl kriz geçirdi. " "Önce çığlık attı sonra boynunu br kollarını çzidi tırnaklarıyla müdahale etmeye gitmiştim ama yetişene kadar zaten kendinden geçti. " "saolasın kardeşim. İyi ki ordaymışsın. " "Ben gideyim artık eğer benlik bişey yoksa" "Yok saolasın tekrardan" "Bide şeey. Eğer yanlış anlamassan numaramı versem. Uyanınca iyi olunca bana bildirir misin. Aklım kalır şimdi gerçekten hiç iyi görünmüyordu " "bende senden isteyecektim. O kadar kareşimi kurtarmışsın ayak üstü teşekkür etmek olmaz" "Yok abi estağfurullah. İnsanlıl görevi" "Hem ebrarda merak eder kendine yardım edeni" Numaralarını almışlardı. Mert gittikten sonra serdar aysele döndü. " Ne oluyor aysel, Ebrar nereye gitmişti " Şimdi genç kız için korku vaktiydi. Nasıl anlatacaktı mesajları. Orda ne görmüştü arkadaşı bu duruma gelmişti. Tam bişey söyleyecekken hemşire onları çağırdı. Kardeşinim yanına giden serdar dona kaldı. Çünkü boynu sargılıydı. Kolları boydan boya çizik içindeydi. Doktora döndü bakışları. "Büyük sinir krizi geçirmiş. Boynunu ve kollarını tırnakları ile çizmiş. Ama boynu daha derindi. Bir iz diperlerinden daha derindi sanırım zincir gibi bişey koparmış boynundan. Aysel boynuna baktığında kolyesinin olmadığını gördü. " Kolyesi yok"dedi oysa Ebrar onu hiç çıkartmazdı. İşler sandığından da büyüktü. "Bu gece burda kalması daha iyi olur. Tekrar kriz anı olabilir" dedi doktor. Yanlarından ayrıldıktan 1 saat sonra falan Ebrar uyandı. Önce nerde olduğunu düşündü. Ama burnuna gelen kokudan hastane olduğunu anladı. Kafasını çevirdiğinde ayak ucunda arkaşı uzanmıştı. Koltukta ise abisi vardı. "Aabi" dedi kısık sestiyle. Ebrarın sesini duyan adam hızla kalktı koltuktan. Kardeşinin yanına geldiğinde saçlarına öpücük kondurdu. "İyimisin abisinin gülü" Gözleri doldu kızın başını salladı sadece. Konuşsa ağlayacaktı. Kollarını gördü. Elleri boynuna gitti. "Abi" Dedi tekrar titreyen sesiyle "yat abicim" deri Serdar "şimdi değil dinlen by akşam burdayız yarın konuşuruz" Dedi. Ebrar geri yattı. Serumdan olsa gerek uykuya daldı. Sabah uyandığında Aysel ve abisi uyuyordu. Hafifçe kıpırdandı. Ayak ucundaki aysel hissetti hemen kalkıp arkadaşına sarıldı. Hiç bişey konuşmadılar. Sadece sessizce ağladı ikiside. Sesleri duyan serdar kalktı koltuktan" İyi misin güzelim" "Abi eve gidelim" dedi ebrar "doktor gelsin çıkıcaz güzelim." Doktor gelip muayene ettikten sonra çıktılsr. Eve girdiklerinde odasına çıkmak istemedi kız. Salonda oturdular. Bişeyler hazırladı abisi ama genç kız yiyemedi. "Abicim konuşmak ister misin. İyi değilsen sonra konuşuruz" "Sadece bir kez anlatıcam. Kimse bişey sormasın. Sözümü kesmeyin soru sormayın" dedi ebrar. Zaten aysel mesaj mevzusunu anlatmıştı. "O eve gittim. Kapıyı üstünde ona aldığım gömlekle Ece açtı." "NEEE" dedi ikiside. Ebrarın bakışıyla sustular. "Salona girdiğimde onu bornozla oturtken gördüm" Adını dahi anmıyor o diyordu. Duydukları ile konuşmamak için Aysel ağzını kapatmışken serdar yumruklarını sıkmıştı. "Unutamamış. Kollarımda onun adını sayıkladığını hatırlattı. Son olanlar ağır gelmiş. Böyle bişeyle savaşacak gücü yokmuş. Üstelik ailesi o kızı benim gibi istememezlik yapmamış" Serdar duydukları ile küplere binmişti. Aysel ağlamamak için zor duruyordu. "Ben uyucam" dedi genç kız. Odasına çıkmadı koltuğa uzandı bi süre sonra uyuyakaldı. "Yanında dur aysel. Marketr gidip gelicem" dedi serdar. Ama ikiside markete gitmediğini biliyordu. Kapıdan çıkınca arkadaşı sandığı adamı aradı. "Tepeye gel" diyip kapattı telefonu. Alper sorgulamadı bile. Direk çıktı evden. Tepeye geldiklerinde hiç bişey demeden yumruğu indirdi serdar. "Lan ben sana üzersen mahvederim demedim mi? Üzmek şöyle dursun mahvetmişsin lan. " Tekrar yumruk patlattı suratına. "Ben sana iyi düşün demedim mi. Emin ol demedim mi. Lan piç kurusu. Sen bunu nasıl yaptın şerefsiz herif." Alper asla karşılık vermiyordu. Serdar yakalarından tutup yere serdi. Üstüne çıkıp defalarca yumrukladı. Son kez karnına tekme atıp suratına tükürdü. "Bundan sonra ne ölüme ne dirime. Artık Alper diye birini tabımıyorum. Sakın bir daha karşıma çıkma. Bu defa mesleğimi yakar vururum seni" dedi adamı yerde bırakıp çekip gitti.
Hastaneden çıktıktan sonra 1 hafta geçmişti. Bu sürede kimseyi kabul etmemiş odasından çıkmamıştı. Serdar işten izin almış yanında kalmıştı. Kerem betül aysel gelmek istesede kız reddetmişti. Bugün sabah abisi uyanmadan evden çıkmıştı. Yanında sadece telefonu vardı. Çıkmadan abisine not bırakmıştı. 'Biraz hava alıp geleceğim merak etme abicim' İstediği yere gelince içeri girdi. "Saçımı kestiricem" dedi kuaföre. Nerdeyse beline gelen saçlarını omuzlarının üstünde kestirmişti. Kuaför çok güzel deyip kıyamasada kızın ısrarları sonucu kesmişti saçını. Kız kapşonunu takıp eve gitti. İçeri girdiğinde salonda abisini gördü. Kızın saçlarını gören abisi kaç gündür tuttuğu gözyaşını akıttı. "Abicim" dedi Serdar. "Güzel olmuş" diye ekledi. Soramadı neden diye. Nedeni belliydi. Adam saçlarını çok severdi kızın. Kız saçlarına o dokundu diye kıydı. "Abi beni bulan adam adı neydi" "Mert mi" "Evet çağırsana bugün gelsin. Ben teşekkür etmek ıstiyorum" "Tamam canım söylerim" Kahvaltı için mutfağa geçtikleri sıra kapı çaldi. Kapıyı açan serdar kapıda sevgilisini gördü. "Dayanamadım" dedi betül. "Kovacaksa bile birkez göreyim istedim" İçeri girdiklerinde betül kızın saçını görünce şok oldu. "İzinsiz geldim ama artık dayanamadım" dedi arkadaşına. "Hoşgeldin.iyi ki geldin. Kusura bakma sizide uzak tuttum ama böylesi daha iyiydi" dedi Ebrar. Üçü kahvaltı etti. Kahvaltıdan sorna merti arayıp çağırmıştı serdar. Bi süre mutfakta havadan sudan konışmuşlardı. Asla o konu açılmadı. Kapının çalması ile serdar kapıyı açtı. Mert salona girdiğinde betül şok oldu. "Abiii" "Betüül" "Abi mi" dedi serdar. "Abinin adı uraz değil miydi" "Uraz mert" Dedi elini uzatırken genç. İlk tanıştığı insanlara daha çok ikinci ismini söylerdi. "Arkadaşım dediğin ebrar mıydı" diye sordu ksrdeşine. "Evet abi. " "Sende sevgilisi olmalısın" diye serdarw sordu bukez "Böyle tanışmak istemezdim ama hayat diyelim. "dedi serdar. " Yakışmış "dedi ebrara bakarken. " İlk gördüğümde daha uzundu saçların. Ama kısa ayrı yakışmış sana" "Teşekkür ederim" Dedi ebrar "hangi ismini kullanacağımı bilemedim" "Uraz diyin siz yabancı değilmişiz" "Peki uraz abi. Gerçekten teşekkür ederim. Ogün sadece bir suliet hatırlıyorum. Daha doğrusu ne olduğunu da hatırlamıyorum ama iyiki sen ordaymışsın" "Boşver unutalım O günü bu günü konuşalım" dedi uraz. Hep berabee kahve içerken kapı çaldı tekrar. Gelen ayseldi. Hastanedeki adamın geleceğini duyunca gelmişti. Ebrarın saçlarını görünce dona kaldı. "Nasıl olmuş" dedi ebrar gülerek. "Çok güzel olmuş" Dedi arkadaşı. Ne diyeceğini bilemeden. Betülün abisi olduğunu duyunca çok şaşırmıştı. Hepsi beraber oturup güzelce sohbet ettiler. Saatler sonra gitmek için ayaklandı abi kardeş. Kapıdan onları geçirdiler. Betülden sonra Uraza sarıldı ebrar. Karşı evden onları izleyen adam bu yabancıyı merak etmişti. Bakışları kızın saçlarında kaldı.
Eve girdiklerinde ona dair ne varsa doldurdu poşete Ebrar. Tek birşey bırakmadı. Hepsini koca poşete doldurup dışarıda çöpe attı. Ona ait olan herşeyi çıkardı hayatından. Birtek portiye kıyamadı. İşe döndü tekrar. Canan hanım okadar iyiydi ki defalarca idare etmişti kızı. İşe gidip geldiği birgünde karşılaştı sokağın girişinde onunla. Kaç zamandır denk gelmemek için çabalamıştı. "Kesmişsin" dedi saçlarına bakarak. Elini uzattı saçlarına doğru" Nasıl kıydın" "Dokunma" Dedi kız "dokunma bu defa kökünden kazıtmak zorunda kalmayayım" "Ben dokundum diye mi kıydın saçlarına" "Elimde olsa şurasını söker atardım" dedi elini kalbine koyarak. "Sana değdi diye söker atardım. Ama ona imkanım yoktu. Ya canıma kıyacaktım. Ya saçıma. " Sadece baktı adam. "Birdaha çıkma karşıma. Adını bile duymaya tahammülüm yok." Çekti gitti yanından. Arkadasından bakakaldı genç adam. Başı önüne çıktı sokaktan. Artık iyi yabancıydı onlar. Zamanında birbirini çok seven iki yabancı....
BÖLÜM SONUUUUU. URAZI SEVDİNİZ Mİ? BETÜLÜN ABİSİ OLMASINI BEKLERMİYDİNİZ. !? SERDARIN TEPKİSİ NASILDI? BUNDAN SONRA NELER OLACAK? EBRAR KENDİNİ TOPLAYACAK MI? YORUM YAPMAYI VE OY VERMEYİ UNUTMAYIN CANLARIM TEŞEKKÜR EDERİM HEPİNİZE 💕🥰 |
0% |