Kamera kaydını izleyen iki genç sinirden deliye döndü. Ece. Garsona para verip alkol koyduran kişi Ece ydi. İkisi mekandan çıktığında serdar kızı parçalamak için plan yaparken alper daha mantıklı bir plan kurmuştu bile.

"Şikayet edicem o kahpeyi. Hapse attırmak için ne gerekiyosa yapıcam. "

"Serdar dur bi. Öyle kolay değil o işler. Alacağı ceza oara cezasından ileri olmaz. Benim aklımda çok daha başka şeyler var. Merak etme eve git sen kızların yanına. Ben ilgilenicem. Tamamen çıkıcak hayatımızdan artık. "

"Ne diyosun Alper ne dönüyo aklında. Bende gelicem seninle. "

"Hayır! Ben tek halledicem bana güven"

Serdar eve dönerken alper ise ecenin yanına gitmişti.

Genç kız başına geleceklerden habersiz evinde otururken deli gibi kapının çalması ile yerinden sıçradı.

"Ece! Aç şu kapıyı! " Alperin sinirli sesinş duyan kız kapıyı açtığında karşısında bu kadar sinirli bir adam beklemiyordu. Eliyle kapıyı itip hiç bişey söylemeden içeri dalan adamın arkasından bakakaldı.

"Bu şehirden gideceksin! "

"Anlamadım? "

"Duydun pılını pırtını topla ailene ne uydurursan uydur. Bu şehri terk et. Başka yerde bi hayat kur kendine"

"Oldu başka isteğin var mı? "

" Var senin seçeneğin. Hapse de girebilirsin? "aslında öyle bi durum yoktu. Sadece korkutmak istemişti

" Ne hapsinden bahsediyosun alper. Ne oluyor? Gece yarısı evimi basıyosun. "

"Sen ne halt yediğini iyi biliyosun Ece.. Sabrımı sınama. Herşeyden haberim var. "

"Neyden haberin var? "

"Hala salağa mı yatacaksın. Peki o zaman. Bugece clupte tuttuğun adamdan bahsediyim istersen. ebrarın kokteyline alkol koydurnandan falan ne dersin? "

"ne ne diyosun anlamıyorum"

"Kes sesini ece! Kanıtlar var elimde. O adamla konuşup veririken görüntülerin var. Adamda itiraf etti zaten herşeyi. "

"Alper ben beb seni kıskandım. Ben seni hala çok seviyoru.. "

"kes! Sus ece. "

"pişmanım çok pişmanım seni kaybetmek istemiyorum"

"Ece. Yeter! Pişmanmış. Ne pişmanlığı lan. Benim içimde zerre bişey kalmadı sana. Serdarı zor tuttum. Eğer şikayet ederlerse işin kötü ece. Mekan sahibi de şikayet edecek seni. Mekanının adını kötülediğin için. Elimde her türlü kanıt var. Hayatını mahvederim. Hattaa. Elimdeki o rezil görüntüleri ailene gösterirsem ailen kendş elleriyle atar seni buralardan. Babanon namusa nasıl önem verdiğini çok iyi bilirsin "

"Alper yapma. Nereye gideyim. "

"Orasını bilmem nereye gidersen git. Ama şehirden bizim çevremizden git 1 haftan var. Eğer bşr hafta sonunda hala burda olursan ailene görüntülee gider. Mahkemede görüşürüz" Kızın bişet demesine fırsat vermeden hızla evden çıkıp gitti.

O sıralarda eve gelen serdar kardeşine bakmak için odasına girince gördüğü manzara karşısında donakaldı. Kardeşi bir arkadaşı ile koyun koyuna uyuyordu. Bu kız bahsettiği arkadaşı olmalı.

Serdar kızdan gözünü alamadı. Nasıl bişeydi bu kız. Küçücük ufacık. Sarı uzun saçları. Uzun kirpikleri. Minicik burnu. Yastığa yaslandığı için büzülen küçücük dudakları. Millet neden dolgun dudak diye ararki. O küçüçük dudaklar bu kadar güzelken. Yatağın içinde küçük bebek gibi kalmıştı. Telefonun sesiyle kendine gelen serdar kızları uyandırmadan odadan çıktı. Kapıya gelen alperle olani biteni konuşmuş. Eper bir hafta sonunda kız gitmezse ona göre bir yol çizeceklerine karar vermişlerdi.

Sabah ilk uyanan betül. Elini yüzünü yıkamak için lavaboya gireceği sıra kapının açılmasıyla karşisinda gördüğü bedene bakakaldı. Bu adam dev dünyasından mı geldi diye düşündü kendince? Geniş omuzları., kasları, sivri çenesi, hele o gece gibi gözleri. Adamın gözlerine bakabilmek için başini baya bi geriye kaldırması gerekti. Adamın yanında ufacık kalmıştı. Göğsüne bile gelmiyordu nerdeyse boyu. İkisi avel avel birbirine bakarken odadan çıkan ebrar sessizliği bozdu.

"Telepati yöntemiyle mi anlaşıyosunuz. "

Bi anda duyduğu sesle ürken betül korkusan serdarın koluna sarılmıştı. Aynı saniyede de kendini geri çekmişti. "Korkuttum mu özür dilerim. Siz öyle bön bön birbirinize bakakalınca ben ses edeyim dedim"

"yok e şey ben bi anda ses olunca ondan şey oldu da. Kusura bakmayın sizde"

"Yok ö önemli değil"

"Anaa kekeliyo bunlar"

"ebrar sus abicim.

Ebrar mutfağa doğru giderken serdarda kızın geçebilmesi için kapıdan çekildi. Elini yüzünü yıkayan kız ne olup bittiğini hala anlayamadı. Üstüne tişört giyen serdar mutfağa girince kardeşinin pis sırıtmasıyla karşılaştı.

" Abiiciiim"

"Güzelim! " Bu uyarı güzelimiydi. "Bahsettiğin arkadaşın mı? "

"Evet abi betül. Dün zaten bize gelecekti. Ama dün be oldu ne bitti ben hatırlamıyom. Eve ne zaman geldik hatırlamıyorum"

"Anlatıcam canım herşeyi kahvaltıyı hazırlayalım anlatıcam" Bu sırada betülde mutfağa gelmişti. Utana sıkıla içeri giren kız iki kardeşe baktı "günaydin"

"Günaydin canikom gel. Kahvaltı hatırlıyoruz."

"Benim yapabileceğim bişey var mı? "

"Yabancı gibi durma gel dolaptan domates salatalık doğraya bilirsin. Abi sende çaya bak. Ben bi. Lavaboya gideyim. Malum sıra anca geldi. "

Betül dolaptan malzemeleri çıkartmış doğramak için tabak aradı. "E şey tabaklat nerde acaba"

"İkinci rafta bulabilirsin." Dolabı açan kız bir rafa baktı bide kendine. Uzandı ama ermesi pek mümkün değildi ne gerek vardı bu kadar yüksek dolap yapmaya sanki. Arkasını dönüp masanın yanından bşr sandalye kaptı. Tezgahın yanına koyup üstüne çıkarken adamın sesi duyuldu. "Napıyosun? "

"Tabak alıcam"

"Tamamda sandalye ne alaka? "

"boyum ermedi. Hep çok yüksek bu dolaplar. Evdede böyle alıyorım"

Serdar gülümseyerek yanına geldi. "İn aşağı in ben alırım. Hem dolaplar yüksek değil sanki sen biraz miniksin"kız hemen kaşlarını çattı. " Dolaplar yüksek ben minik değilim"zıplayarak sandalyeden indi. Bu haline gülen serdar "öfkeli şirin" Diye fısıldadı. Tabağı tezgaha koyan adamın telefonu çalınca murfaktan çıktı. Onun arkasından ebrar geldiğinde çatık kaşlı arkadaşına yaklaştı" Noldu canikom çatılmış kaşlar"

"Abin bana minik dedi"

"O nerden çikti"

"Tabağa eremedim sandalyeye çıktım. Beni indirdi kendş aldı tabağı. Dolaplar yüksek diyince. Dolaplat normal sen miniksin dedi"ebrar kahkasına engel olamadı " Gülme ya. Hem senin boynun ağrımıyor mu buna bakarken. Fasulye sırığı" Ebrar daha çok güldü. Betül daha çok kaşlarını çattı.

Telefonla konuşması biten serdar içeri girdi. "Abim alperle aysel de geliyor kahvaltıya. Dün olanları konuşuruz"

"Tamam abicim"

"Bu arada biz tanışmadık. Serdar ben"

"betül bende memnun oldum"

"Bende memnun oldum. Demin şaka yapmak istemiştim seni kırmadım değil mi? "

"yok zaten biliyorum boyumu. Dolaplar düşmanım benim. Eremiyorum hiç birine. "

"Kızma ama bian sandalyenin üstünde görünce kendimi tutamadım. Annesinden gizli bişeylet araklamak için sandalyeye tırmanan çocuklar gibi geldin gözüme"

"Aaabiiii! "

"sorun değil, abimde aynısını diyo zaten"

Üçü gülerek kahvaltı hazırlarken alperlerde gelmişti. Hep beraber kahvaltıyı edip dünü konuştular. Eceye verilen süre ve sonuçlarından. Kahvaltı bitince ebrar o bomba soruyu sordu.

"Alper, sen bizim orda olduğumuzu nerden biliyodun? " Bu soruyu serdar da meral ediyordu. Alper şimdi sıkışmıştı. "Hatta gittiğim her mekanı? "

"Bilirim ben.. Dün bi arkadaş görmüş. O şey etti bana. Dedi öyle yani"

"Yemedik kardeşim"

"gargara yapın ozman. Benim işim var ben çıkıyorum. Tanıştıtığımıza memnun olduö betül. " Hızla kapıya gitti. Kaçmazsa köstebeği ortaya çıkacaktı. Ayakkabılarını giyerken arkasında dikilen bedeni hisseti. "Kaçamazsın kardeşim. Bu konuyu sonra konuşucaz"

"Hıhı tabi kardeşim konuşuruz elbet bigün. Hadi görüşürüz"

O günün ardından 1 hafta geçmişti. Betül aysel ve ebrar toplanmış kız gecesi yaparken serdar ve alper bir mekana gitmiş rakı masası kurulmuştu. Eğer rakı masası kurulduusa mevzu derindi.

"Öt bakalım bilader. Köstebek kim"

"Söylemem, sonra nasıl haber alıcam? "

"Neden haber alasın? "

"bunu bende bilmiyorum"

"Kerem mi"

"Nerden anladın lan? "

"salak bunca zamandır ebrarın her anında yanında olan kişi kerem zaten. Diğerleri her ortamında olmaz. Betül desen daha çok yeni. Seni tanımıyo bile"

"ebrar anlamışmıdır? "

"Benim saf kardeşim bu kadarını akıl edemez ama aklına giren olurmu onu bilemem"

"kim gircek lan"

"Senin şeytab kardeşin"

"Hay amk onu düşünemedim ben"

"Sen asıl mevzuyı öt bakalım. Neden ebrarın bu kadar peşindesin? Keremle ortaklkl yapacak kadar? "

"bilmiyorum.anlamlandıramıyorum. haber alamayınca delircek gibiyim. Ben eceyi yada bi. Başkasını hiç kıskanmadım mesela. Ama ebrarın yanında birini görünce onu öldüresim geliyo. Kardeşçe bişey mi desemm... "

"Sen ayselide kıskanmazsın"

"işte orda ipler kopuyo. Ben ayseli koruma iç güdüsündeyim kaç yıldır ümitle birlikte hiç kıskanmadım bu şekilde. Hayatıma giren diğer kızları da kıskanmazdım ama ebrarda işler değişiyo.. Hatta ece bile buna çok kızıyodu. Beni, ayseli kıskanmıyon sanane ebrardan diye. Ama eceden önceden beri de ben ona karşı hep böyleydim ki. Kardeşçe sandım hep. Ama aysele böyle değilim. "

"Bu içindekiler başka duygu olmasım? "

"ne gibi? "

"Sen hiç aşık oldun mu alper? "

"Aşk.. Çok yüce bi duygu serdar. Evet sevdim daha önceleri ama aşk dersen. Yok bunların hiç biri aşk değildi. Nerden çıktı lan bu şimdi? "

"Bişey sorucam. Ece aldatmadan çekip gitse üzülür müydün bu kadar? "

"zannetmiyorum. İhanet bana koydu. Hazmedememek belkide. "

"Peki ebrar yarın bigün ben buralardan gidiyorum dese"

"tövbe de lan. Nereye gidiyor. Gitmesin. "

"Neden? " alper hafif çakır keyifken serdar emin olmak için köşeye sıkıştırmaya çalişıyordu.

"Ne bilim lan gitmesin. Özlerim oğlum. Dayanamam lan. O 2 3 ay kaçtı ya benden göğsüm sıkıştı göremedikçe. Eğer giderse hiç dayanamam. "

"Peki ya aşık olsa başkasına. Seviyorum dese öyle gitse başkasına. "

"Deme be. Deme şöyle. Bu daha ağır. Ama ne diyim eğer gerçekten mutluysa. Gözleri gülüyorsa ses edemem sanırım. Mutlu olsun yeter ki derim"

"ebrarın kaç senedir senin mutluluğunu izlemesi gibi mi? "

"Ney? Nasıl? Ne demek istiyosun serdar.? "

"Sol tarafına diyorum sor bakalım ebrarın konumu neymiş?"

"Aşık mıyım ben? "

"E onu da sen bilcen. İyi düşün taşın alper. Çok iyi düşün. Saçma hareketlet yapıp kıskanıcana iyi düşün. Bazı şeylerden emin ol önce. "

Bi süre sessiz kaldılar. "Sen öt bakalım şimdi. Nedir şu öfkeli şirin"

"Sorma lan. Ufacık tefecik bişey bi kızıyo bıçaklı. Civcive dönüyor. Öyle hoşuma gidiyo ki o halleri. Sürekli sinir edesim geliyo. "

"Diyosuuun.. Peki o? O artık ne konumda? "

"Onun burda konumu kalmadı artık. En fazla eski okuldan arkadaşım olur kendisi. Ötesi yok"

"ne zamandan beri"

"Lan sıra. Bana mı döndü. "

"eee keser döner sap döner demişler.. "

"ben o sapı senin... Tövbe tövbe. "

"Söyle bakalım ne zamandan beri? "

"sanırım ilk ebrarın yatağında gördüğümden beri. Hergece aklıma gelen o kadın. O gece gelmedi. O gece gözümün önüne sadece bertülün uyuyan hali geldi. Ertesi gece sandalye tepesindeki sinirli hali. Lan ben geceleri onu düşünmeden edemiyorum. "

"sor bakalım sol yanına. Betül'ün konumu neymiş? "

AY AY AY NOLUYOOO.

SERDAAAAAR.. YENİ BİR AŞK MI DOĞUYOR.

ALPER EBRARA KARŞI NE HİSSEDİYOR.

BUNDAN SONRA NELER OLACAK?

YORUM VE OYLARI UNUTMAYIN LÜTFEN

HEPİNİZE TEŞEKKÜRLER 🌸🥰