Sabah evde herkes erkenden uyanmıştı. Bugün köstebeğin kim olduğu öğrenilecekti. Herkes kahvaltısını ederken şüphesiz en mutlu olan Adaydı. Ukde ablasını bu kadar çok severken babasyla evlenmesi demek ondan hiç ayrılmaması demekti. Bıcır bıcır aklında kurduğu planları anlatırken sofradaki herkesi güldürmeyi başarmıştı.
Karan kahvaltıdan sonra evden ayrılmış ayrılmadan önce Hüseyin Ve Rafete iki saat sonra Ada ve Ukdeyi hastaneye getirmesini söylemişti. Korayla beraber arabaya binip evden ayrıldıktan sonra şirkete değil hastaneye geçmişlerdi. Aslında ortada hiç birşey yoktu. Sadece rutin bir kontrol yaptıracaklardı.
İki saat sonra hazır olan Ukde ve Ada araca binmek için kapıya çıktıklarında yanlarına Rafet değil Suat ve Hüseyin vardı. Suat dikkatle iki kızı izliyor bir sorun arıyordu. Binbir lafla Rafeti ikna edip yerine kendisi geçmişti. Hastaneye gideceklerinin haberi ise çoktan karşı tatafa ulaşmıştı.
Hastaneye vardıklarında karşılarında Suatı gören karan sinirden deliye dönmüştü. Kızlara hiç bişey belli etmeden sanki normal bişeymiş gibi rutin muayene yapılıp eve dçnülmüştü. Karşı hanelerinde olan köstebekten alınan bilgiye göre hastaneden çıktıklarından sonra yine bilgisi gitmişti Ve karşı taraf hastaneye ulaşıp raporları istemişti.
Karan akşam eve gitmeden önce halletmesi gereken bir işi vardı. Güvendiği adamlarına çaktırmamalarını söyleyerek uydurma bir olay için Suatıda alıp gelmelerini söyledi. Clupteki alt odaya geçen Karan şimdi o haini beklemeye başlamıştı.
Suat ve adamlar clube girdikten sonra alt kata indiklerinde Suat herşeyi anlamıştı ama artik kaçacak herhangi bir deliği yoktu. İhanetin cezası netti. Ama bu işe yine karan elini sürmeyecekti. "Dersini verdikten sonra dilini kesip eski kayınpederimin kapısına atın" diyip clupten ayrılmıştı.
~UKDE~
Akşam Karan bey pardon karanın ailesinin evine yemeğe gidecektik. Ama hala kendisi gelmemişti. İşlerinin biraz uzadığını gecikeceğini belirtmiş beklememizi söylemişti. Dün karar verilen konu orada da detaylıca konuşulacaktı. Hiç ummazdım o evden yaka paça çıktığım zaman hayatımın böyle evrileceğini. Hatta içimde kelebekler uçuran patronum dediğim adamın kısa süre sonra sahte de olsa kocam olacağına hayallerimde bile ulaşamamıştım. Bana sarıldığını beni öptüğünü hayal kurarken bile çekinirdim. Ama onunla evliliği hayal etmemiştim hiç.
Biz Ada ile fark bulmaca oynarken Karan gelmişti. Hızla üstünü değiştirip yanımıza gelmişti. Daha fazla geç kalmamak için oyalanmadan evden çıkmıştık. Ben o kadar heycanlıydım ki bacaklarım sürekli titriyordu. Yanımıza koruma almamıştık am arkamızdan bir araç dolusu adam takip ediyordu. Titreyen bacaklarımın üstünde bir el hissettiğimde irkilere soluma döndüm.
"Sakin ol lütfen. Zaten tabıdığın kişiler. Onlarda seni tanıyor. Konuyuda biliyor. Stres yapacak bir konu yok. Kendini kasma lütfen" demesi kolaydı da icraate dökmesi pek kolay değildi.
"Denerim" dedim içime kaçmış sesimle. Biz konuşurken çoktan gelmiştik bile.
Kapıdan içeri girdiğimizde nerdeyse bayılacak gibiydim. Sanki erkek arkadaşımın ailesiyle tanışmaya geliyordum. "Hoşgeldiniiz" diyen Nurhayat hanımla başımı yerden kaldırdım. Haluk beyde babacan gülüşüyle bize bakıyordu. Ben ellerini sıkmak için uzanmışken Nurhayat hanım beni kolları arasına alıp sıkıca sarıldı. Ada çoktan dedesinin kucağına atlamıştı. "Hoşgeldin canııım" Dediğinde "hoşbuldul efendim" dedim onun gibi sarılarak. "Hadi ayakta durmayın yemeğe geçelim hemen" diyince hepimiz masa başında yerimizi aldık. Ben yardım etmek istediğimde Nurhayat hanım izin vermemişti.
"Ee nasıl olacak şimdi" diyen Haluk beye
"Önce Ukde ile bir kaç kez dişarda görünmem gerek. Bir anda dan diye kıyılan nikah şüphe çeker" diye cevap verdi Karan.
"En iyisi oğlum. Kimsenin ağzına laf vermeninde Ukdeyi yanlış konuma koymanın da anlamı yok" dedi annesi.
"Bende öyle düşünüyorum anne. Bu yüzden eğer yarın müsaitseniz akşam Adayı size bırakıp başbaşa yemeğe gitmek istiyorum" dediğinde içtiğim su boğazımda kalmıştı. Girdiğim öksürük krizinden Nurhayat hanımın sırtıma vurması ile kendime gelirken bakışlarım karşımdaki adamı buldu.
"Sanırım Ukde de şuan burda öğrendi" dedi Halık bey gülerek
"Kusura bakmayın efendim bir anda boğazıma kaçınca" dedim mahçup şekilde
"Ona daha danışmamıştım." dedi Karanda babası gibi gülerek.
"Tamam oğlım sen yarın bırak bize torunumu. Gidin yemeğinize" dedi annesi.
Yemekten sonra salonda kahve içerken Ada boyama yapmak için beni çağırdığında Nurhayat hanım bizim biraz konışacağımızı söyleyip beni bırakmamıştı.
"Canım. İçin rahat değil mi. Kendini zorunda gibi hissetme"
"Yok efendim. İsteyerek kabul ettim. Ada benim için çok değerli. Onun üzülmesine asla müsaade etmem"
"Zaten senden bir başkasını da ben istemezdim. Senin kalbinin nasıl güzel olduğunu bilmiyorum ben. Ada da sana öyle çok alıştı ki. Bir başkası olsa sorun çıkaracağından emindim"
"Teşekkür ederim Nurhayat hanım."
"İşte bu konumda artık hanımı bırakmalısın. Kimse kayınvalidesine hanım demez. Şüphe çekmemek lazım. Ya teyze de ya da anne. Tabi gönlüm anneden yana" dedi kolumu sıvazlarken.
"Peki Nurhayat anne" diyince gülümseyerel beni kolları arasına aldı.
"Hoş geldin kızım ailemize"
Kahvelerimizide içtikten sonra daha eve gitmek için ayaklanmıştık. Kapıda bizi geçirenlere sarılırken "iyi akşamlar Nurhayat anne. İyi akşamlar Haluk bey" diyince Haluk bey kaşlarını çattı. "Bana neden beyde karıma anne" dedi sahte kızgınlıkla "efendim" dedim kısık sesimle
"İnan darılırım."Diyince " Peki. İyi akşamlar Haluk baba"dedim. Sanırım şuan kulaklarıma kadar kıprkırmızıydım.
"Yine utandı" dedi Ada kıkırdayarak.
"Ada. Ayıp kızım" diye babası uyarınca elini ağzına kapatıp kıkırdamaya devam etti.
Dün akşam yeni öğrenmiş olduğum başbaşa yemek olayı için şuan odamda hazırlanıyordum. Sabah Nurhayat han- annenin gönderdiği elbise ayakkabı ve çantayı yatağımın üstüne koyup kısa bir duş aldım. Vücudumu ve güzelce kuruttuktan sonra saçlarıma dümdüz fön çektim önlerden aldığım tutamları gevşek şekilde arkada birleştirerek bir kaç ince teli yüzüme serbest bıraktım. Aşırı parlatan makyajları sevmediğim için soft tonlarda göz makyajımı yapıp maskaramı sürdüm. Kırmızı uzun kollu fakat göğüs dekolteli ve benim için fazla mini olan elbisemi giydim. Gold renk ayakkabı ve çantamla uyumu fazlasıyla güzeldi.
Gerdanımın boş kalmaması için ufak bir kolye takıp kombinimi tamamladım. Bir kaç fıs parfüm sıktıktan sonra odamdan çıktım. Ben hazırlanırken Karan Adayı annesine bırakıp gelmiş. Üstüne hazırlanmıştı bile. Ben merdivenleri inerken topuklu ayakkabımın sesiyle oturduğu tekli koltuktan telefonda olan başını kaldırıp bana baktı. Usul usul ayağa kalkarken saçımdan ayakkabıma kadar beni süzdü. Derince yutkunduğunu hareket eden ademelmasından anladım.
"Ben hazırım" dediğimde
"Nerden buldun elbiseyi" dedi hala göğüs dekoltesinde ve açıkta kalan bacaklarıma bakıyordu.
"Annen göndermiş sabah" dedim çekinerek.
"Bi azın olsun be anne" diyerek kravatını genişletti. "Neyse çıkalım hadi" diyerek kolunu uzattığında şaşkınca ona baktım. "Gir koluma. Bundan sonra kapıdakilerde dahil olmak üzere herkes gerçek sanacak" dedi. Titreyen elimi kolunun üstüne bıraktım. Açtığı kapıdan çıktığımızda dışardaki bütün adamlar kocaman gözlere bize bakıyordı. Hele ki Furkan ve Hüseyin ve Keremin gözleri yerinden bile çıkabilirdi. "İyi akşamlar çocuklar bir araba bizi takip etsin. Koray sende benim arabaya geç" derken kolunda benimle arabaya doğru yürüdük. Biz arabaya bindiğimizde diğerleri hala şaşkınca arkamızdan bakıyordu. "Lan yürüsenize" diyen bağıran Koray. "kusura bakma yenge" diyerek arabaya bindi.
Önlü arkalı arabalarla yemek yiyeceğimiz restoranın önüne gelince önce Karan inmiş sonra benim kapımı açıp inmeme yardım etmişti. Ben inmek için ayağımı atınca herhangi bir frikik için önüme geçip engel olmuş ve derince burnundan solumayı ihmal etmemişti. Bu defa koluna girmemi istemek yerine elimi tutmuş el ele restorana girmişti. Şuan şak diye bayılsam bütün herşeyi berbat ederdim dimi. Bir tuzlu ayran alabilir miyim tansiyonum düştü sanırım.
Masamıza geçene kadar bir kaç gözün bize döndüğünü hissetmiştim. "Başını dik tut Ukde. Sakin ol titriyosun. Doğal davran" dedi kulağıma fısıldayarak. Kolaydı sanki. Masamıza geldiğinde sandalyemi çekip oturmama yardımcı oldu. Garsona siparişlerimizi kendi verip beklemeye başladığımızda dışarıda adamların belli aralıklarla nöbet tuttuğunu farkettim. Gelen yemeklerle nasıl bir yol izleyeceğimizi konuşarak karnımızı doyurduk. Karan kırmızı şarap içerken ben sadece su almıştım. Alkol kullanmazdım.
Gecenin sonuna doğru başımıza gelen bir kemancı hoş notalar çalarken Karan olduğu yerden ayaklandı. Ben şaşkın şaşkın ona bakarken. Elini bana uzattı. Uzattığı eli tutarak ayağa kalktığımda o önümde diz çökmüştü. neler oluyor ?!?! Hiç beklemediğim bir anın içinde şaşkınca kalmıştım. "İçinde hiç bişeyin kırıklığı kalsın istemiyorm Ukde. Madem herşeyi gerçek gibi yapıyoruz. Bu anında olması gerekiyor. Benimle evlenir misin" dediğinde gözlerimin dolduğunu hisettim. Etrafa göz attığımda bir kaç kişinin bizi çektiğini farkettim. Bozmamalıydım. "Evet" dedim zor çıkan sesimle. Başımı sallayıp cevabımı daha sesli olarak tekrarladım "evet!" Karan dizinin üstünden kalkıp elimi tuttu kutunun içindeki yüzüğü Parmağıma taktı. "İzninle" diye fısıldayarak dudaklarını anlıma bastırıp beni kolları arasına aldı. Dudaklarını kulağıma yaklaştırıp "bunu yapmak zorundayım. Şuan çekiliyoruz" dediğinde sadece başımı salladım. Geri çekildiğinde yanağıma düşen bir iki damlayı baş parmağı ile sildi. Tekrar masaya oturduğumuzda gelen tatlılsrımızı yedik. Artık kalkma vakti geldiğinde el ele restorandan ayrıldık. Daha biz dışarı adım atar atmaz etrafımıza etten duvar örülmüştü. Yüzüme patlayan flaşlarla neye uğradığımı şaşarken. "Lütfen sakin ol çok kısa sürecek" diyen Karanın elini daha sıkı tuttum. Arabanın yanına geldiğimizde çevremizdeki fotorafçılar çoktan onlarca soru sormuştu.
"Karan bey yanınızda ki hanım efendi kim"
"sevgiliniz mi"
"Bunca zaman herkesten neden gizlediniz"
"Ne zamandır birliktesiniz"
"Az önce evlilik teklifi mi ettiniz"
"Hanımefendi yüzüğü taktığına göre düğün yakın mı" Gibi gibi onlarca soru arasında soğuk soğuk ter atıyordum. Karan elimi bırakmadan onlara dönerek
"Öncelikle sakin ve sessiz olun. Her sorunuza toplu cevap vereceğim" dediğinde ben onu izliyordum. Nasılda soğukkanlıydı.
"Evet yanımdaki hanıefendi bugüne kadar sevgilimdi. Şimdi ise nişanlım. Biraz önce içeride ona evlilik teklifi ettim ve oda kabul ederek beni dünyanin en mutlu erkeği etti"
"Neden bugüne kadar gizli tuttunuz" diyen magazinciye çevirdi bakışlarını
"Bu zamana kadar yanımda herhangi bir kadın hiç gördünüz mü? Ukde teklifimi kabul edene kadar onu kendime saklamak istedim. Bundan sonra da zaten çok fazla medyada gündeme gelmesini istemiyorum"
"Düğün ne zaman Karan bey"
"Büyük bir düğün düşünmüyoruz. Nikah arkası yakın dostlarımızla küçük bir kokteyl düzenleterek kutlama yapacağız"
"Peki kızınız Ukde hanımı kabul etti mi"
"Ada Ukdeye benden daha çok bağlı. Aralarında öyle güzel bir sevgi bağı varki. Birlikteliğimizi öğrendiğinde çok mutlu oldu. Şimdi müsadenizle arkadaşlar. Kızımı dedesinden almaya gideceğim iyi akşamlar" diyerek kapıyo benim için açtı. Bindikten sonra diğer tarafa dolanıp kendisi bindi.
Nurhayat hanım Adanın uyuduğunu almamamızı söylediği için direk eve geçmiştik. Son bir kaç gündür yaşadığım tempo beni fazlası ile yormuştu. Odama doğru gitmek istediğimde Karanın seslenmesi ile durdum.
"Herşey için teşekkür ederim Ukde."
"Teşekküre gerek yok Karan. Ada benim için çok değerli. Onun için herşeyi yaparım"
"Sadece Ada mı" dedi gözlerime bakarken.
"Anlamadıım? "
"Sadece Ada için mi. Bi tek o mu kıymetli senin için"
"Sende çok değerlisin Karan. Benim hayatımı sen kurtardın. Size çok şey borçluyum"
"Borç ödemek için mi kabul ettin bunca şeyi"
"Hayır tabi ki"
"Ne öyleyse? "
"Sen de benim için çok kıymetlisin çünkü" dedikten sonra koşarak merdivenleri çıkıp kendimi odaya attım. Ben bugün kendimi çok aştım. Allah'ım aklıma, kalbime ve dilime mukayyet ol. Çünkü bu sıralar hepsi fazla arsız.
BİR BÖLÜM DAHA BİTTİ.
AYY BUNLAR PEK HOŞ YA.
KARANIN AİLESİNİN UKDEYE YAKLAŞIMINI ÇOK SEVİYORUM.
ÖNÜMÜZDEKİ BÖLÜM EVLENDİRİYORUZ ARTIK BU KUŞLARI.
BAKALIM KARI-KOCA OLUNCA NASIL OLACAKLAR.
YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE CANLARIM.
ÖPÜLDÜNÜZ KOCAMAN. 😘😘😘
Okur Yorumları | Yorum Ekle |