Karan eve döndükten sonra arabada uyuyan kızının yatağına yatırıp kendisi de odasına geçmişti. Üzerini değiştirip yatağa uzanmış ve bu akşamki konuyu derinlemesine düşünmeye başlanmıştı. Olur muydu? Ukde bunu kabul eder miydi? Sağa dönmüş sola dönmüş bir türlü uyuyamamıştı. Aklında dönen deli sorulara cevap bulmadan da uyuyamayacaktı. Bu evlilik gerçek gibi olmalıydı. Aksi takdirde kızından uzak kalabilirdi.
Sabh erkenden kahvaltıyı beklemeden evden ayrılmıştı Karan. Erkenden şirkete geçip avukatı çağırmış durumu detaylıca görüşmüşlerdi. Eğer şuan hemen öylece bir nikah yapılması bunun gerçekliğini sorgulatırdı. Eğer bir nikah olacaksa bu gerçek bir evlilikteki gibi olmalıydı. Aksi takdirde bunun Mahkemeyi kandırmak için yapılan bir nikah olduğu iddiasında bulunabilirdi karşı taraf. Avukatla uzun süre enine boyuna yapılan toplantı sonrası Karan şirketten ayrılmıştı. Artık işler iyice ciddiye binmişti. Adamından aldığı haberlerle Adanın anneannesi ve dedesi dosyayı hazırlamıştı. Mahkemeye başvurmaları an meselesiydi. Bu yüzden elini hızlı tutmak zorundaydı.
.
.
. ..... KARAN'DAN......
Şirketten çıkıp evin yolunu tuttum bir an önce Ukde ile bu konuyu konuşmam lazımdı. Tabi birde köstebek vardı evde. Kimdi?
"Abi" dedi yanımdaki Koray. Sağ kolumdu. Pek konuşmazdı. Uzaktan gözlerdi herkesi ve herşeyi. "Kim sence?"
"Bilmiyorum Koray. Ama bulduğum an çökücem gırtlağına"
"Abi evden biri bu. Bu olayları bilmesi için eve yakın olması gerekir."
"Şüphelendiğin biri var demi?"
"Var abi. Bilirsin sesim çıkmaz ama gözüm keskindir"
"Kim?"
"Şu geçen sene eve giren adam. Suat. Fazla dengesiz hareketleri var. Evi korumaktan ziyade sürekli izleme çabasında."
"Nasıl yani"
"Abi korumalar etrafı izler. Ama o sürekli evi izliyor. Küçük hanım ve Ukde hanım ne zaman evden çıksa mutlaka o bulunuyor yanlarında. Diğerleri öne atılsa da bi şekilde kendini koyuyor yerlerine üstelik... "
"Üstelik??" dedim devam etmesi için tek kaşımı kaldırarak.
"Abi elinde çok sık telefon oluyor. Bir kaç kez gizli konuştuğunu gördüm."
"Ve bunu şimdi mi söylüyorsun" diye sinirlendim.
"Abi kimsenin günahına girmeyeyim dedim. İzledim sadece altından bişey çıkacak mı diye."
"Nasıl anlayacağız onun olduğunu"
"Abi yarın Ukde hanım ve Ada dışarı çıksın.Ama yanında gidecek adamları sen seç özellikle. Eğer birini iptal ettirip yerine geçerse tamamdır. Hatta siz bi rutin kontol için hastaneye mi gitseniz. Bakalım hastanede olduğunuz haberi diğer cepheye ulaşacak mı?" Evet işte bu yüzden seviyordum bu adamı. Şahin gibi gözü vardı. Ve hep bir iki adım ilerisini düşünürdü.
"yine haklısın koray. Bu işi yarın bitirelim"
Arabadan inip eve geçtim. Ukde mutfakta Sultan teyze ile hazırlık yaparken benim minik kızım ortalıkta görünmüyordu. Kapıyı kendim açtığım için beni farketmemişlerdi. Ada dikkatlice elindeki içli köfte hamurunu oymaya çalışırken kalp ameliyatı yapar gibi ciddiydi. Sultan teyze ise ona öğretmeye çalışıyordu.
"E yine patladı bu ama yaaa" diye ettiği isyana dudaklarım iki yana kıvrıldı.
"Kolay gelsin" dediğimde ikiside olduğu yerde zıplayıp bana dönmüşlerdi. Korkacaklarını hiç düşünmemiştim. Hele ki aynı anda ellerini kalplerine atıp damaklarını kaldırmaları gülümsememi iyice genişletmişti. Sultan hanım iyice kendine benzetmişti kızı. "korkuttum mu?" diye sorunca ikiside yüzüme avel avel bakıyordu.
"Yüreğime indirdin Karan bey oğlum. Ne ara geldin sen"
"Yeni geldim."
"Duymadık hiç kapıyı. Erken gelmişsin oğlum"
"Kendim açtım zaten. Siz fazla odaklanmıştınız işinize farketmediniz.. Devam edin siz Ada nerde"
"Yeni uyudu Karan bey" dedi Ukde sonunda konuşarak. Başımı sallayarak yukarı çıktım. Üzerimi değiştirip koltuğa oturdum. Aslında şimdi tamda zamanıydı. Tekrar odadan çıkıp mutfapa yöneldim.
"Ukde bir kahve yapıp çalişma odasına getirir misin.? Seninle konuşmak istediklerim var" dediğimde ürkek gözlerlr önce bana sonra Sultan teyzeye baktı.
"Tabi efendim" diyerek ellerini yıkadı. Ben yukarı çikarken o kahveyi yapmaya başlamıştı. Yaklaşık beş dakika sonra odanın kapısı çaldı "gel" komutumla usulca kapının kolu aşağıya indi. Ukde tek elinde tuttuğu kahve tepsisi ile içeri girip kapıyı kapattı tepsiyi önüme bırakıp "afiyet olsun efendim" diyerek iki adım geri çekildi. "Otursana Ukde" dediğimde tedirgin gözlerle karşımdaki sandalyeye oturdu.
"Bir problem mi var efendim" Usulca başımı sallayarak onayladım."bilmeden bir hata mı yaptım."
"Hayır, hayır. Seninle alakalı değil. Ama belki senin sayende çözülebilir" Ne diyorum lan ben. Kız kafası karışmış şekilde yüzüme bakarken oturduğum masadan kalktım karşisindaki sandalyeye oturdum.
"Ukde hiç dolandırmadan direk konuya gireceğim." başını sallayarak onayladı. "Eşim, eski eşim, yani Adanın annesi vefat ettiğinden beri onun ailesi Adanın velayetini almak için uğraşıyor" gözleri şaşkınca açildi. "İlk olarak kızları vefat ettikten sonra açtılar davayı. Ben o zamanlar pek kendimde değildim. Adayla da pek ilgilenemedim. Bunu öne sürdüler fakat davayı kazanamadılar. Sonra Ada ikibuçuk yaşındayken tekrar dava açtılar. İlgilenmediğimden işte olmamdan dem vurdular. Adanın bakıcıları sürekli istememesi de onlara fayda sağladı. İyi bir baba olmadığımı öne sürdüler "
"Mümkün değil" diyerek kesti sözümü. "Siz mükemmel bir babasınız. Sizi övmek için demiyorum. Kendim görüyorum aranızdaki bağı. Hatta bazen imreniyorum bile. Keşke benimde böyle bir babam... " diyip sustu. Haklıydı. Kendi babası kızının borcuna karşılık satmıştı.
"Öncelikle teşekkür ederim. Neyse işte yine kazanamadılar davayı. Ama şimdilerde yeni dava açacaklar. Bu defa elleri güçlü."
"Ne gibi bir güç bu"
"Son zamanlarda olanlar. Hande olayı benim yaralanmam. Sinemadaki olay."
"Nerden biliyorlar ki" diye sordu haklı olarak.
"İçimizde köstebek var. Yani tüm olan biteni onlara duyuran birisi var"
"Kim ki"
"Daha bilmiyoruz. Ama yarın öğrenicez büyük ihtimalle. Neyse konumuza dönelim. Ellerinde bu kanıtlarla davayı alabilirler"
"Benim yüzümden"
"Saçmalama senin hiç bir suçun yok. Üstelik sen olmasan ben o Hande denen kadının gerçek yüzünü göremezdim bile. Hem benim yaralanmam tamamen kendi hatamdan kaynaklı."
"Ama babamın saldırıs-... " Sert sesle kestim sözünü
"Baba deme o adama! . Asıl onda senin hiçbir suçun yok. O pezevenk sana layık bir baba olmayı beceremedi. Sakın bu konuda kendini günah keçisi ilan etme"
"Ama o gün benim yüzümden yaşandı"
"Hayır Ukde. O adamın sus payı fazlası ile verilmişti. O kendi belasını arıyordu buldu."
"Öldü mü? "
"Keşke ama sağlam çıktı puşt. Ama merak etme sana asla dokunamayacağı yerde parmaklıklar arkasında. Konumuza dönebilir miyim" Yine başını sallayarak onayladı
" Bak ukde avukatla da babamlarla da uzun uzun konuştum bu konuyu. Önce bir başkası için düşündük. Ama olmazdı eve hakim adayı tanıyan biri olmalıydı."
"Anlamıyorum efendim"
"Ukde benimle evlenir misin?" .
.
.
.
..... UKDE'DEN....
"Ha?" Evet evet verdiğim ilk tepki buydu. Af buyrun ne dedi o.
"Ukde" diye tekrar sorusunu yönelttiğinde kendimi toparladım.
"Anlamadım efendim"
"Ukde biliyorum fazla böyle dan diye oldu. Ama Ada için sana bunu sormak zorundayım. Bu dışarıdan gerçek bir evlilik gibi görünmeli. Seni asla bişeye zorlamam. Ev içinde yine aynı şekilde devam ederiz. Çünkü eminim mahkeme eve Konrtol için sosyal hizmetlerden adamlar gönderecek. Anlaşmalı başka birini bulayım desem eve ve Adaya alışması uzun zaman alacak. Buda vakit kaybı demek. Vaktimiz yok. En azından sen uzun zaöandır bizimlesin. Bu şekilde yakınlaştık diyebiliriz herkese. Sadece annem ve babam bilecek bu durumu birde Sultan teyze. Çünkü eve geldiklerinde durumu idare etmesi lazım. Ada da dahil olmak üzere herkes gerçek sanacak. Bekar olmam rn büyük sorunlardan biri. Adanın anne ihtiyacından vuracaklar mahkemede."
"Anlaşmalı evlilik gibi yani"diye sordum.
" Öyle de diyebiliriz. Kabul etmek zorunda değilsin. Seni buna asla zorlayamam. Ama Adanın bir başkasını kabul etmesi çok zor. Sana çok ayrı bir bağı var. Adanın ev içinde mutlu olması önem-"
"Evet" dedim direk.
"Ama kabul etmek zorunda değilsin dediğim gibi. Mahkemeyi ertelemeye çalişırım en kötü karşı dava açar-"
"Evet diyorum"
"Ha?" bu defa aynı tepkiyi o verdi. "Anlamadım Ukde"
"Kabul ediyorum. Ada için kabul ediyorum. Siz ne kadar aksini söyleseniz de bu olanlarda benimde payım var. Adanın bu evden gitmesine razı gelemem. Ne gerekiyorsa yapmaya hazırım"
"Ukde eğer kalbinde yada hayatında biri varsa bu olmak zorunda değil"
"Hayatımda kimse yok Karan bey. Peki Ada bizim bu durumumuzu kabul edecek mi"
"Edeceğini düşünüyorum."
"Peki ne zaman başliyoruz"
"Şimdi"
"Nasıl"
"Şu odadan çıktığımız an başliyoruz. Sultan hanıma durumu izah ederiz. Geri kalan herkes bu durumu gerçek sanacak. Sadece seninle bir kaç kez göz önünde samimi olmamız lazım. Daha sonra düğünü duyururuz"
"Düğün derken?" Düğün mü olacakto birde.
"Herşey gerçeğe uyması lazım"
"Karan bey nikah yetmez mi"
"Öncelikle artık beyi unut. İsmimle seslen"
"Ama"
"Aması yok kim sevgilisine yada kocasına bey der. Sade nikah olmaz. Kimse buna inanmaz"
"Sevgili?"daha be kadar şaşıracaktım
" Evet bir süre göz önünde sevgili olmamız lazım. Kısa sürede diğer işlemlere başlarız"
"Şey düğün büyük bişey değil mi"
"Nikah arkası küçük bir kutlama gibi düşün"
"Peki efendim"
"Karan"
"Nasıl?"
"İsmimle hitap et Ukde. Alışman lazım"
"Peki karan be- karan"
"Tamam ozaman çıkalım odadan. Eğer Ada uyanmadıysa yemekten önce Sultan teyzeye durumu anlatalım. Adanın yanında ağzından kaçırmasın."
"Peki" diyerek ayaklandığımda masanın üstünden kahve tepsisini alıp odadan çıktım. Oda arkandam çıktığında alt kata indik. Ada hala uyuyordu. Şimdi ben hoşlandığım 'aşık olduğun' dedi içsesim. Neyse o adamla evlenecek miydim. 'Göstermelik bir evlilik'dedi diğer ses. İkisinide susturup mutfağa girdim.
"Sultan teyze otursana bi sana bişey anlatıcaz" dedi karan. Ayy buna nasıl alışıcam.
"Buyur oğlum" dedi Sultan teyze masaya oturarak. Karan kısaca ve hızlıca durumu ona anlattı. Durumun vehametinden ve öneminden bahsetti.
"Merak etmeyin. Bu konu bu masada ve üçümüz arasında kalacak. Ada kuşumu kimselere vermeye niyetim yok." diyerek ikimizin bir elini tuttu. Şimdi tek kalan durumu Adaya anlatmaktı. O bizim gerçekten evli sanacaktı.
Akşam yemeğini yerken stresten ölebilirdim. Ada beni kabul edecek miydi. Ne diyecekti. Ya beni sevmekten vazgeçerse. Aklımda milyon düşünce dönerken başımı kaldırdığımda onunla göz göze geldim. Kaşıyla yemeğimi işaret etti. Onun uyarısı ile oynadığım yemeğimi yemeye başladım. Sofradan kalkıp masayı toplamak isterken "geç kızım sen ben hallederim" dedi Sultan teyze. Daha kaçacak yerim yoktu. Salona girdiğimde Ada kucağıma atladı.
"Ukde abla bana yine oje sürer misin?" Gülümseyerek yanaklarını öptüm. "Ne renk sürelim?" Uzun uzun parmaklarına baktı. "Pembee" diye bağırdı. Mümkün olsa heryerini pembeye boyayabilirdi.
"Ada" dedi Karan. Başlıyorduk. Bismillahirrahmanirrahim.
"Efendim babacım"
"Kızım Ukde ablanla birlikte seninle bişey konuşmak istiyoruz"
"Ne konuşçez ki"
"Gel bebeğim" diyerek kucağına alıp koltukta ortamıza oturttu.
"Kızım sen Ada ablanı seviyorsun değil mi" Hızla başini salladı. "Bak güzel kızım. Biz Ukde ablanla bir süredir konuştuk ettik. Biz eğer sende kabul edersen evlenmek istiyoruz" Kocaman gözlerle hem babasına hemde bana bakıyordu.
"Sende mi seviyorsun Ukde ablamı" diye sormasını ikimizde beklemiyorduk. Bir kaç saniyelik şaşkınlıktan sonra gözlerime bakarak konuştu "evet kızım seviyorum" Bu defa koca gözlerlr bakan bendim.
"Sen seviyor musun Ukde abla" diye bana dönünce fena bocaladım. Ama bende onun gibi gözlerine bakarak "seviyorum bitanem" diyinde gözbebeklerinin büyüdüğünü gördüm.
"Sana anne mi diyeceğim" dediğinde saçlarını okşadım.
"Seni hiç bir şeye zorlayamam güzelim. Senin bir annen var biliyorum. Bana ne istersen öyle diyebilirsin. İstersen abla demeye devam et." Babasına baktığında onunda onaylaması ile koltukta ayağa kalktı. Biz merak ve heycanla onu izliyorduk. Birden koltuğun üstünde zıplayıp ikimizin başını da koltuğunun altına aldı.
"Oley oley oley. Babamla ablam evleniyo oley. Ukde abla hep bizimle olcak oley yaşaaaasssııın" Küçükçük kolları ile ikimizin başini kendine çektiğindr ona engel olmadık. Ellerimizi beline ve sırtına sararak göğsüne yaslanmış şekilde birbirimzr baktık. Aynı ayda gülümseyerek gözlerimizi kapattık onaylamak ister gibi. Başımızı kaldırıp aynı anda yanaklarına öpücük kondurmaya başladığımızda Adanın kahkahalarının dışarıdan dahi duyulduğuna emindim. İşte şimdi bir yola girmiştik. Sonumuz hayırlı olsaydı bari..
SELAM CANİKOLAR.
GELDİK BİR BÖLÜMÜN DAHA SONUNA.
NASILDI YENİ BÖLÜM.
ADANIN BÖYLE ÇABUK KABUL ETMESİNİ BEKLER MİYDİNİZ?
BİR SÜRE SEVGİLİCİLİK OYNAYACAKLAR. SONRASINDA EVCİLİK.
BAKALIM NELER OLACAK.
ETRAFINDAKİLER NE TEPKİ VERECEK.
HAİN ORTAYA ÇİKACAK MI
OY VE YORUM ATANI DÜĞÜNE DAVET EDİYORUM 🤭🥰💕💕
Okur Yorumları | Yorum Ekle |