Hoşgeldin Ukde!

Karşımda en az ellili yaşlarda. Hafif kırlaşmış saçları ve koyu mavi gözleriyle oturan bu adam kimdi. Korkarak adamın yüzüne baktım

"Kk-kimsiniz benden n-ne istiyorsunuz? " Korkum sesime de yansımıştı. Bu adamlar bu arabalar kumar borcu. Hiç tekin adama benzemiyordu.

"Korkma kızım" dedi naif sesiyle. "Benden korkma. Korkmam gereken kişiden kurtuldun. Rahat ol anlatıcam sana herşeyi. " Derin bir nefes aldım. Ama hala korkum geçmiş değildi. Araba hareket etmişti bile. Beş bilemedin on dakika sonra araç durdu. Büyük bir park gibi park gibi biyerdeydik. Yanımdaki adam şoföre işaret verdi adam araçtan indi.

"Beni iyi dinle kızım. Baban olacak o adam tam bir şerefsiz. Bu seni bize ilk sunuşu değil. Öncelerinde dayak atıp göndermiştik. Ama bu defa fena battı borca. Ve yine ilk olarak seni sürdü önüme. Ben zaten seni araştırmıştım. İlk sunduğu anda araştırdım. O babadan nasıl senin gibi evlat çıktı bilemedim. Eğer bu defa kabul etmeseydim kafaya koymuştu başkalarına satacaktı. "Ağzım açik dinliyordum herşeyi. Adamın konuşması çok babacandı. Kendi babamdan duymadığım kadar şefkatliydi sesi. " Aslında seni bana tek gecelik sundu. Ama ben bir dakikalık heves için karımı aldatacak adam değilim. Üstelik bunu kızım yaşındaki kızdan bekleyecek hiç değilim. Kabul etmedim tamamen istedim seni. Yanliş anlama sakın beni. Asla öyle bir niyetim yok. Bunuda baban kabul etmedi. Bu borç için seni tamanen vermek fazlaymış. Üstüne para verince sesi kesildi. Anında gözden çıkardı seni. Biz öyle pis insanlar değiliz kızım. Tamam kumar oynatıyor olabiliriz. Ama namussuz da değiliz. Eşim durumu biliyor. Şimdi seni bekliyor. Bundan sonra hiç bişeyden korkmana gerek yok. Bundan sonra benim himayemde benim evimde yardımcımsın. " Gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

"Peki kabul etmek istemezsem"

"Gidebilecek bir yerin var mı? Yada biyere bile gidebilecek kadar paran. Ve emin ol kızım o adamın elindeki para biter bitmez yine sana salça olacak. Ama benim himayemde olursan sana bulaşamaz." Haklıydı. Sonuna kadar haklıydı.

"Peki" Dedim sadece önüme eğdim başımı.

"Bu arada ben Haluk" Dedi adam "başta söylemem lazımdı ama unuttum kusuruma bakma"

"Estağfurullah efendim" dedim başım önümdeyken. Haluk beyin hareketiyle şoför tekrar arabaya bindi. Bir saatlik yolculuğun ardından bir evin önünde durdu. Ev mi dedim ben. Tövbe bi şato, saray, köşk gibi bişey. Çok büyük çok çok büyük bir malikane. Gözlerim kocaman açılmış evi inceliyordum. "Hadi kızım" Diyen haluk beyin sesiyle kendime girdim. Valizimi almak için arabaya döndüğüm sıra. Adamın korumalarından birinin valizi aldığını gördüm. Eve ufak adımlarla ilerledim. Kapıyı tahmini benim yaşlarımda siyah saçlı ve aynı saçının renginde gözlere sahip minyon tipli bir kız açtı.

"Hoş geldiniz Haluk bey"

"Hoşbuldum sema. Nurhayat nerde? "

"İçeride efendim" Ardından gözleri bana döndü yüzünde sahici bir gülümseme ile baktı. Bende hafif gülümseyip içeri geçtim. Koruma valizimi kapının oraya koymuş dışarı çıkmıştı.

"Hayatım" Diye seslendi halul bey salonda kitap okuyan kadına. Hiç öyle sosyal medya yda tvde gördüğümüz gibi sosyete kadını değildi. Dışarıda belki farklıdır ama. Öyle sıcacık bakıyordu ki insanın yüzüne. Kahverengi saçlarini ensesinde toplamış ela gözlerine birr gözlük takmıştı. Bildiğimiz zengin kadınları gibi giyinmekten ziyade altında bir tayt üzerinde uzum bir tişört vardı topuklu ayakkabı yerine ise ayakları çıplaktı. Bunlar asla o bilgiğimi gördüğümüz zenginlerden değildi

"Hoşgeldin canım" dedi kadın kocasının yanağına buse kondıçururken. Sonra bana döndü bakışları "hoşgeldin ukdecim"

"Hoşbulduk efendim" Dedim başım önümde.

"Tatlım bizden çekinmene gerek yok. Durumunu anlattı bana haluk. artık sende bizdensin. Sema gibi fatma gibi. Rahat ol canım" Ne kadar içten konuşuyor bu kadın. "Hadi sana yerini göstersinler dinlen bugün. Detayları diğerlerinden öğrenirsin. Yarın güzel bir güne başlarız. "

Ardından sema ya seslendi. Sema bana kaldıkları müştemilatı gösterdi. Eğer burası müştemilatsa benim yaşadığım ev neydi? Burası bile benim kaldıpım evin 2 katı. Hizmetlilere ayrılmış. Sema benle yaşıt sayılır. Annesi Fatma teyse 40larını geçmiş. Babası Selim amca ise bu evin daimi kahyası gibi bişey. Herşey ondan soruluyormuş. 3ü by evde kalırken aralarına bende dahil oldum. Bekar korumalar için ayrı bi ev daha varsı. Evli olanlar ise kendi evlerinde kalıyormuş. Anlatılanlardan öğrendiğim kadarıyla bu evde kimseye hizmetçi onların tabiriyle yardımcılara bile kötü davranış söz olmazmış. Bana evin düzenini kuralını anlattılar. Hepsi çok tatlı insanlar. Benim odam semanın tam karşi odası. Herkesin odasında ayrı banyosu var. Hizmetçideki lükse bak. Ben babamın sıçıp kustuğu banyoyu kullanırken burası 5 yıldızlı otel gibiydi.

Sabah kalktığımda kahvaltıya yardımcı oldum. Öyle kıyafete çok müdahale etmeselerde yine de salaş giyinmek uygun değildi. Diğerleri gibi siyah pantolon ve beyaz tişört giymiştim. Masayı hazırlarken Nurhayat hanım geldi.

"Alıştın mı Ukde"

"Alışmaya çal işiyorum efendim" İşime dönüp hızla masayı hazırladım. Sofrayı yeme düzenine göre kurdum. "Elin çok hızlıymış ukde. Belli ki yemek kurallarını da biliyosun"

"daha önce restoranda çalışıyordum. Oyüzden sonra düzenine hakimim"

"Tebrik ederim seni. Elinden her iş gelmiş bu zamana kadar"

"teşekkür ederim efendim. "

Onlar kahvaltısını ettikten sonra sofrayı toparladık. Sabah kahvelerinş yapıp ikram ettim. Mutfağa dönüp kalan işleri halletim akşam için yemek telaşı başladığında bende işe koyuldum. Herkes bi işin ucundan tutarken ben islim kebabı için hazırlıklara başladım. Kebabı fırına atıp ısladığım pirinçleri süzdüm. Pilavı hazırlayıp demlenmesi için üzerini örttüm. Fırından yemeği çıkarıp servis tabağına alacakken fatma teyze benim masayı kurmamı istedi. Masayı hazırlayıp yemekleri yerleştirdim. Yemekten sonra masayı topladık.

"Ellerine sağlık Fatma Kebab çok güzel olmuş"

"Ben yapmadım Nurhayat hanım. Ukde hazırladıı"

"Öylemii.elin lezsetliymiş canım harikaydı ellerine sağlık".

" Afiyer olsun efendim" Utanarak şöyledim bunu. Daha önce yemeğimi öveb pek yoktu.

1 haftadır burda çalışıyordum. Sema ile arkadaş olmuştuk. Fatma teyzeler ise beni kendi kızları gibi koruyup kolluyordu. Patronlar bile sanki ailedenmişiz gibi davranıyordu. Öğlen Nurhayat hanım mutfağs geldi.

"Kızlar akşam oğlumlar gelecek. Lahana sarması hazırlar mısınız pek sever. Bizim bıcırığın pudingi unutmayın" Gülümseyerek çikti mutfaktan.

Sema çorbaya başlarken ben sarmanın iç harcını hazırladım. Fatma teyze lahanaları haşlarken ben normal yaprak çıkarıp sarmaya başladım. İki çeşit daha iyi olur diye düşünmüştüm. Sarmaları el birlik sandıktan sonra salatayı kalanları hazırladık. Sema ağzına sarmalardsn atınca bi mmmm sesi çikti.

"Kız ne koydın bunun içine. Ekşili gibi harika olmuş"

"Afiyet olsun canım normal iç hazırladım. " Yemekleri bitirip masayı kurmaya geçmiştik. Tam masayla ilgilenirken kapı çaldı. Ben masayo bırakığ kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm o dünya güzeli ile şaşkınlığım büyüdü.

"Ukde ablaaaaa" Diye oda şaşkıncs bana baktı.

"Ada! "

BÖLÜM SONUUUUU.

HİKAYEMİZİ BEĞENDİNİZ Mİ.

SİZCE HALUK VE NYRHAYAT SAMİMİ Mİ?

ADANIN HALA UKDEYİ UNUTMAMASI.

PEKİ BABASI HAKKINDA NE DİYORSUNUZ.

SİZCE BABASI PEŞİNİ BIRAKIR MI?

OY VERİP YORUM YAPARSANIZ ÇOK MUTLU OLURUM

🦋🌺🦋🌺