"Ukde ablaaaa" diyerek bacaklarıma sarılan Ada ile şoka uğramıştı ukde. Bir kaç saniye sonra kendine geldiğimde diz çöküp boylarını eşitledi. "Sen buyda napıyosun" diye sordu şaşkın sesiyle. "Ben burda çalışıtorum" diye cevap verince babasıda kendiside şaşırdı. "Hiii sen dedemlerdemi çalışıyosuuuun. " Başini salladı genç kız. Ada koşarak içeri gitti. Ukde ise hala kapıda kalan adamı içeri buyur ederken beklettiği için özür dilemeyi unutmadı.
"Dedeeeee" diyerek haluk beyin boynuna sarıldı. "Aen ukde ablayı nerden buldun" dedi. "Onum işe ihtiyacı varmış. Benimde yardımcıya ihtiyacım vardı denk gelsik prensesim. sen nerden tanıyosun ukde ablanı"

"Ben geçen babamlarla oynarken kaybolmuştum" Adam bunu duyunca sinirle oğluna baktı "eee prensesim" "Sonra parkta ukde ablayı gördüm. Ağlıyordu. Orda tanıştık. Babamı aradı. Beni babama verdi" Diye tek nefeste anlattı minik Ada.Babaannesi ile de sarıldıktan sonra hazır olan sofraya oturdular. Masanın ortasından ağzına bitane sarma atan karan tadına bayıldı.

"Oooo fatma sultan. Sarmanın değişik bir tadı var bu defa ama enfes olmuş ekşili ekşili ellerine sağlık" dedi neşeli sesiyle.

"Karan bey oğlum. Sarmayı ukde kızım yaptı. İçini o hazırladı."diyinde masaya salataları getiren kıza baktı adam.

" Eline sağlık"dedi sadece

"Afiyet olsun efendim" dedi başı önde kız. Hepsi sofraya oturmuştu. Ukde son olarak tatlıları Masanın kenarına koyarken ada elini tuttu.

"Ukde abla sende benimle yeseneeee" Kız patronlarınıın masaya oturulmayacağını biliyordu.

"Tatlım ben içerde yerim olur mu"

"Banane yemem o zman bende" Ukde ne yapacağını bilemedi.

"Otur ukdecim" Dedi nurhayat hanım "yoksa gerçekten yemez" Kız itiraz edemedi. Kendine servis almak için kalktığında Fatma teyze ona servis getirmişti.

Ada sofraya yüzünü buruşturarak bakıyordu. O sofranın içinden sadece önündeki çorba ve yaprak sarması yiyebileceği katagorideydi sarma da en fazla 3 tane.

"Ne oldu adacım" dedi ukte yüzünü görünce

"Ben bitek çorba içicem" Dedi ada.

"Peki" Dedi ukte ısrar etmeden. Herkes iştahla yemeğini yerken ada zorla çorbayı içiyordu. Ukde çatalına batırdığı ekmeği salatanın suyuna bandırdı. Adanın dikkatini çekecek şekilde yedi. "Tadına bakmak ister misin" Dedi elindeki minicik ekmeği gösterirken. Ada başını salladı. Salatanın suyuna batırılan ekmeği yiyen ada tadıyla gözlerini büyüttü. "Bitane daha" Dedi neşeyle. Sofradaki diğerleri şaşkınlıkla bu ikiliye bakıyordu. Ada nerdeyse bir dilim ekmeği salata suyuyla yemiş çorbasının yarıdan fazlasını içmişti. Ukde tabağına 3 4 tane yaprak sarması ve 1 tane lahana sarması koydu "ben onu yemem" dedi ada çatalıyla lahanayı iterken. "Neden tadını sevmiyor musun" diye sordu ada. Tadını bilmediğine emindi.

"Tadını bilmiyorum ki görüntüsünğ sevmiyorum" dedi çocuksu sesiyle.

"Aaa ben yapmıştım kötü mü olmuş" Dedi ulte üzülmüş gibi yaparak.

"Hayır hayır güzeldir bence de ama yemek istemiyorum" dedi ada. Ulte bıcakla ufacık parçalara böldü sarmayı.

"Bir parça tadına bakar mısın benim için beğenmezsen yeme" Dedi en ikna edici sesiyle. Ada istemesede en ufak parçayı ağzına attı. Sonra 1 parça daha diğer sarmaları Küçücük parmakları ile yerken bir lahana sarmasını da yemişti. Babannesinin şaşkınlıktan ağzı açık kalmıştı. Çünkü ada fazlasıyla yemek seçen hatta yemek yemeyi sevmeyen bir çocuktu bu yüzden çok zayıftı. Ukte bu defa haydariden bir çatal alarak ağzına attı ve beğeni mırıltıları çıkardı.

"O ne" dedi ada. İşte dikkatini çekmişti.

"Haydariiii" dedi gayet normal şekilde Ukde.

"Erkekmi bu" diye sordu ada. Herkes kahkaha attı. "Hayır adı öyle" dedi Ukde. "
Tadı güzelmi" dedi bu defa ada..
"Bence çok güzel" Dedi çatalın ucuna minicik haydari alacak adaya uzattı"denemek ister misin" Ağzının ucuyla çataldakini aldı ada "aaa yoğurtlu güzelmiş" Dedi bir kaç çatal daha yerken.

"Kızım" dedi babası fazlası ile şaşkındı. "Çok karnın açıktı sanırım"

"Yemekleri ukde abla çok güzel yapmiş" dedi ada. En son tatlısını yerken ağzı burnu puding olmuştu. Ukte onu temizledikten sonra. Masayı toplamaya başladi

"ukde anla resim yapalımmı" diye sordu ada.

"sen başla güzelim ben sofrayı toplayayım." Torununun yüzünün düştüğünü gören Nurhayat hanım müdahale etti. "Gel ukdecim semalar toplar masayı" diyerek çağırdı ukdeyi. Diğerleri masayı toplarken ulde ve ada kenarda sehpanın üzerinde resim yapıyordu. Bir süre sonra ada babasının ve dedesinin iş sohbetinden sıkılınca baböeye çikmak istedi.

"Ukde abla bahçede boyayalım mi" Müsade almak için Karan bey ve Nurhayat hanıma baktı. İkisinden de onay alınca defterleri toplayıp bahçeye çıkmadan önce mutfağa uğradılar.
"Meyve yer misin" dedi ukde.
"Ben meyve sevmem" Ee ukde bunu da sevdirecek yol bulurdu. "Peki ben kendime hazırlarken beni bekler misiin" Başini salladı minik kız. Ukde dolaptan çıkardığı çilek muz ve kiviyi minicik doğradı. Bir kasenin içine doldurdu. Üstüne sütlü ve beyaz çikolata sıktı. Saha üstüne pasta süslemesinde kullanılan boncuklar dan attı. Ada merakla ona bakıyordu. 2 tatlı kaşığo ve kaseyi tepsiyr koyup beraber bahçeye çıktılar. Kaseyi, ortaya koyarak boyama yapmaya başladılar. Ukde aklına gelenle boş defteri aldı. "En çok hangi hayvanı seviyosun" diye sordu "kedi" dedi da. Ukde eline kalemi alarak bir kedi çizmeye başladı. Ara ara kaseden bir kaşık meyve yiyor ve mmmhhh diyerek adayı cezbetmeye çalışıyordu. Bir süre sonra Ada dayanamadı. "Çok mu güzel" diye sordu. Ukde dudaklarında zafer gülümsemeyle adaya döndü "çooook" dedi sadece "bende yiyebilir miyim" İşte bu dedi ada içinden. "Zaten iki kaşık getirmiştim" Diyerek diğer kaşığı adaya uzattı. Ada iştahla meyveyi yerken ukde kedi çizimini bitirmişti. "Çoook güzeeel" Dedi ada ağzı meyve doluyken. İkisi gülerek bir kase meyveyi bitirmişti. Kapıdan onları izleyen adamdan bi haber boyama yapmaya devam ediyolardı. Karan şaşkınca içeri döndü.

"Napıyolar" dedğ annesi.

"Meyve yiyolar" Dedi karan. "Hemde kivi de var içinde" Ada meyve yemezdi hele kivi ağzına sürmezdi. Belki bir iki ısırık muz yerdi. Çileğin sadece tadına bakmış daha sonra yememişti. Herkes bugün çok şaşkındı.

"Bu ukde nasıl başardı bilmem bugün sofrada bile neler yedi. Üstüne meyve yemesi. Gerçekten şaşılacak şey" dedi nurhayat hanım.

"Nedir bu ukde mevzusu" dedi babasına. Haluk bey durumu anlatınca karan kız için üzülmüştü. Küçücük yaşında neler yaşamış dedi. Kendi kızıda vardı.. Belkide bu masumluğu kızını bu kadar etkilemişti.

Artık saat geçmiş gitme saatleri gelmişti.

"Adaaaa hadi kızım gidelim" dedi karan. Ama ada gitmemek için diretmişti.

"Burda kalalım baba ben gitmicem" demişti küçük kız.

"Okulun var yarın" demişti babası. Ama kızı ikna etmek mümkün değildi. Ukde el atmak zorunda kaldı.

"Adacım sonra yine gelirsin olur mu"

"Baba yarın okuldan çikinca buraya gelirsem giderim" diye şartını sundu Ada.

"Yarın koray abin geritir olur mu"

"Tamam anlaştık. Yarın yine resim yapalım olur mu ukde abla."

"Olur canım yaparız" dedi ukde. Onları uğurladıktan sonra işlerini bitirip eve odasına geçti.

Sabah kahvaltıdan sonra hummalı temizliğe girişmişlerdi. Ev dip bucak temizlenmişti. Ukde murfakta yemek yaparken ada koşarak gelip arkadan sarılmıştı. İkisi sıkıca sarıldıktan sonra ukde kızı mutfakta masaya oturtup hem onunla resim yapıyor hem yemeklerle uğraşıyordu. Diğerleri kalan temizlikle mesguldü. "Napıyosun" diye sordu ada. "Senin için tatlı hazırlıyorum" Dedi neşeyke ukde. "Bende bakiyimmi" Diye sorunca Ukde kızı tezgaha oturttu. Soğuyan keki ıslatırken "bende bende" Diyen ada ile birlikte keki ıslattılar üstüne kremasını sürerkek Ukde kızın burnuna bir parça krama sürdü. Kahkalarla tatlı bitmişti. Tatlıyı dolaba atıp 2 şeftali çıkardı Ukte önce Soydu sonra kalın kalın dilimledi. Kurabiye kalıbıyla şekiller verdi. Üzerine biraz bal döküp adanın önüne koydu. İlk baş burun kıvırsa da Ukdeyi kıramayarak yedi ada. Şeftalisini yerken mutfağa giren Nurhayat hanım torununu öptü kocaman. Afiyer olsun bitanem dedi. Sonra Ukteye yaklaştı. "Nasıl yapıyosun bilmem ama aynen devam et. İlk defa böyle şeyler yiyor" Diyerek sırtını sıvaslazladı genç kızın. Yayla çorbası. Pilav ve fırında beşamel soslu tavuk patates hazırlamıştı ukte salatayı da hazırşayıp masaya koydu. Karan ve haluk bey gelince sofraya oturulmuştu. Adanın da ısrarı ile Ukte yine masadaydı. Ada iştahla salatanın suyuna saldırdu. Çorbasının yarısını içmişti. Pilavdan 3 4 kaşık almış. Soslu tavuğa bayılmıştı. 2 gündür nerdeyse tıka basa yemel yiyordu Ada. Hepsi gerçek mi diye sorguluyordu. Yemekten sonra Ukde ve Ada resim yaptılar. Hava serin olduğu için bugün dışarı çıkmamışlardı. "Bana ev çizer misin" dedi ada. Ulte kalemi almış hayallerindeki işi yaparmış gibi evi çizmeye başlamıştı. Kocaman bahçesi olan. Bahçesinde meyve ağaçları çiçekler. Kocaman balkonlu büyük bir ev çizmişti Ukte. Kız onu boyamaya kıyamamış kenara kaldırmıştı. Artık gitme saatleri geldiğinde kapıda dedesine o soruyu sordu Ada.

"Dede ukDe ablayı babama verir misin" arkadaşından oyıncağınu ister gibi dedesinden Ukdeyi istemişti. Babaı babannesi ve dedesi öylece bakakalmıştı.

BİR BÖLÜM DAHA BİTER.

UKDE VE ADANIN ARASI NASIL

ADAYI NASIL İKNA EDEBİLİYOR.

BÖLÜMÜ BEĞENDİNİZ Mİ

DEDESİ UKDEYİ VERECEK Mİ 😄

YORUM VE OYLARINIZI ESİRGEMEYİN LÜTFEN🙏🙏💓