6. Bölüm
Nazlı Kerçin / UKDE. / BÖLÜM 6

BÖLÜM 6

Nazlı Kerçin
nzlkrcn

Karan hızla eve gelmişti. Ukde Adanın uyuduğunu söylediği için zile basmak yerine kapıyı anahtarla açarak içeri girdi.

Kapı sesini duyan Ukde mutfaktan çıkarak gelen adamı karşıladı.
"Ne oldu? " dedi Karan teleşlıydı sesi. Özellikle Ukdenin yüzünü gördükten sonra telaşesi iyice artmıştı. Çünkü karşisinda ki kız ağlamıştı gözleri kızarmıştı.

"Karan bey. İçeri oturalım mı önce? " Adam başını sallayarak salona girdi. "Bugün Hande hanım geldi. " dedi Ukde. Adam başını salladı bildiğini belirterek. "Geçen sefer geldiğinde bir gariplik sezmiştim. Özelikle Adanın davranışlarında. Hande hanımdan korkuyordu. Biraz onunla konuştuğumda bana Hande hanımın onu tehdit ettiğini korkuttuğunu anlattı. Ve sanırım daha önce size de bahsetmiş bu durumdan. "
"Evet bahsetmişti fakat Handeyi istemediği için. Onu uzak tutmak için olduğunu düşünüyorum"
"Keşke düşündüğünüz gibi olsa. Özür diliyorum fakat ben bugün geldiğinde bişey yaptım" diyerek cebinden telefonunu çıkardı. Adam anlamsız gözlerle ona bakarken telefonundan ses kaydını açıp ortadaki sehpanın üzerine koydu. Karan kaydı dinledikçe gözlerinin rengi iyice kararmaya başladı. Hele ki Adanın 'kolumu acıtıyosun' dediği yerde gözlerini sımsıkı kapatmış çenesini dişlerini kıracak kadar sıkmıştı. Kayıt bittiğinde Ukdenin yüzüne baktı. " Ben kahve yapmak için mutfağa giderken kaydı açmıştım. Adaya zarar vereceğini hesap edememiştim. Bilseydim eğer asla yanlız bırakmazdım. "
"Bişey olmuş mu? " dedi buz gibi sesiyle.
"Hafif kızarmıştı kolu. Lazım olursa diye fotorafını çekmiştim. Krem sürdüm uyurken." diye kendini açıkladı Ukde. Karan hızla yukarı kızının odasına gitti. Ukde biraz çekingen adımlarla onu takip etti.

Karan sessizce odaya girip kızının kolunu sıvadı. Evet geçmiş bile olsa hafiften hala belirgindi kızarıklığı. Derin derin nefes alarak sakinleşmeye çalıştı. Odadan çıkıp tekrar salona indiğinde Ukde ayakta karşısında dikiliyordu
"Karan bey özür dilerim. Şüphelerime güvenerek yanlız burakmamam lazımdı. Ama eğer yanlız bırakmazsam da bu kaydı alamazdım. Eğer canını yakac... " Elini kaldırarak kızı susturdu adam.
"Suçlu benim." dedi başını ellerinin arasına alarak. "Bana daha önce söyledi. İnanmadım. İstemediği için şımarıklık yapıyor sandım. Oysa sen tek sözüne bakarak doğruyu bana gösterdin." derken koltuktan ceketini alarak kapıya doğru adımladı. "Karan bey? " dedi Ukde şimdi ne olacak der gibi.
"Bu kaydı bana at. Fotorafı da. Kimseye bişey deme. Akşama ben gelince Ada ile konuşurum. " diyerek kapıdan çıktı gitti.

 

Evden ayrılan karan sinirle soluğu Handenin evinde aldı. Kapıyı hızla çalarken kendisini sakin tutmaya çalışıyordu karşısındaki kadındı. Eğer sinirine hakim olmazsa haklıyken haksız konuma düşebilirdi. Hande kapıda Karanı görünce ilkte şaşırsada bunu üstünden çabuk attı. Kollarını boynuna dolamak için uzattığında adam kollarını iterek içeri girdi.
"Hoşgeldin canım" dedi karşısındaki kadın. Hala yüzsüzce gözlerine bakabiliyordu. "Otur! " dedi emir verir tonda. Hande anlamasa da dediğini yapıpı oturdu. Karan cebinden telefonu çıkarıp kaydı açıp yanına koydu. Telefondan çıkan sesle Handenin gözleri kocaman açılmıştı. "Karan? " diyecekken karan susturdu. "Kes sesini."
"Karan bi yanlış anlaşılma var"
"Sana sesini kes dedim" diye resmen gürlemişti. "Seni ilk ve son kez uyarıyorum Hande. Bir daha ne benim ne ailemin ne kızımın yüz metre yakınında seni görürsem canını çok kötü yakarım."
"Karan bak herş.. Aahh" Cümlesini bölen karanın sımsıkı kolunu tutması olmuştu. "Böyle mi tuttun kızımın kolunu?. Eğer bir daha onun yanında yakınında yamacında seni görürsem bunu mumla ararsın. Sen beni tanırsın Hande sinirimi daha çok bozmak istemezsin değil mi? " derken biraz daha sıkmıştı kolunu. Daha sonra tuttuğu kolu fırlatır gibi bırakarak evden kapıyı çarparak çıktı.

Eve gitmeden önce pastaneye uğrayarak kızının en sevdiği pastayı aldı. İçi acıyordu. Kızı ona her şeyi anlatmıştı oysa. Fakat o şımarıklık yapıyor diye inanmamıştı. Belki daha önceleri de canını yakmıştı o kadın. Ama kızı korkudan söyleyememişti bile. Ne biçim babayım diye düşündü adam. Kızını yeni gelen abla dediği kişi kadar bile mi tanıyamamıştı.

 

Ada uyanmış gözlerini ovarak mutfağa Ukde ablasının yanına gelmişti. Ukde ise onu bu günün etkisinden kurtarmak için sevdiği menüyü ayarlamakla meşguldü. Spagetti ve köfte hazırlamıştı. Yanına salata ve meyve suyu vardı. Ukde masada son hazırlığı yaparken Ada yanına gelerek bacaklarına kollarını doladı. Hala uyku mahmurluğu vardı üstünde. Fazla uyumuştu zaten bu gün. Ukde minik kızı kollarının arasına aldı. Yanaklarına sulu sulu öpücük kondurdu. Ada bunu hiç sevmezdi. Fakat Ukde öptüğünde yüzünü büzüştürsede ses çıkarmıyordu. O yüzünü büzünce de Ukde kahkahayı patlatıyordu. Minik kızı tezgaha oturtup kalan işlerine devam etti. O sırada kapı çalınca Ada tezgahtan atlayamadığı için kollarını kaldırmıştı ukde nin onu indirmesi için. Ukde onu tezhagtan indirmiş poposuna ufacık şaplak atmıştı. "Koş baban geldi".

 

Ada parmak ucunda yükselerek kapıyı açtı. Babasının hızla boynuna doğru atıldı. Karan tek eliyle kızını kucağına alırken diğer eli arkasındaydı. " Arkanda ne var babacım "diye sordu meraklı sesiyle. Karan arkadaki elini öne getirince pasta kutusunu gören Ada sevinç çığlıkları atarak babasının yüzüne onlarca öpücük kondurdu.

Karan Ukdeye kısa bir baş selamı vererek içeri girdi. Elindeki pastayı genç kızın eline bırakırken kucağında minik kızıyla salona girdi. "Ben üstümü değişip geleyim meleğim olur mu" diye kızının saçlarına öpücük kondurup yukarı doğru adımlamaya başladı. Babası salondan çıkan Ada koşarak mutfapa girdi. "Pasta neyli Ukde ablaaa" diye heycanla sordu. Ukde saha poşetten anca çıkardığı pastayı dolaba koymak üzereydi "bilmiyorum bitanem" diyerek dolabı kapattı. "Baksak ya" dedi minik kız. Ukde işaret parmağını burnuna sürterken kızın boyuna göre eğilmişti. "Bence baban senin en sevdiğini almıştır ama önce yemek yiyelim tamam mı? " Kücük kız başını sallarayarak onayladı "hadi o zaman önce eller" diyerek banyoya yolladı kızı. Makarnaları tabağa koydu. Yanlarına köfteleri dizdi. Ortaya salatayı bıraktı. Bardaklara meyve suyu koyarken ada çoktan yerini almıştı. Karan altında gri bir eşofman aynı renk bir tişört ile mutfaktan içeri girmişti. Aslında ilk baş salonda yemeklerini yerlerken karan içeri dışarı taşımaya uğraşmasın diyerek mutfakta onlarla beraber yiyordu.

Ukde son anda aklına gelenle durdu. Menüyü küçük kıza göre ayarlamıştı fakat Karan beyi hesaba katmamıştı. Kızın ayakta öylece durduğunu gören karan "bir sorun mu var? " diye sordu yerine otururken.
"Şey Karan bey ben menüyü hazırlarken Adanın sevdiği şeyleri düşünerek yaptım. Fakat siz eğer başka bişey isterseniz hemen ayarlayabilirim. Düşünemedim kusura bakmayın" diyerek başını eğdi. " Yok sorun değil. Hep sağlıklı olacak değil ya. Bende severim makarna köfte"diyerek kıza göz kırptı.

 

Yemekleri yemişlerdi. Şimdi salonda ellerinde pasta ile televizyonda animasyon izliyorlardı. Aslında ukde tekli koltuğa oturmuştu fakat Adanın ısrarı ile mecburen yanlarına oturmak zorunda kalmıştı. Adanın keyfi kimsede yoktu. Çünkü kendisi bacaklarını uzatmış keyfine bakarken. Ukde çatalla ağzına pasta tutarken babası pipetle meyve suyu içiriyordu. Kendisi asla gözlerini tvden ayırmıyor ne istiyorsa onu tutanın bacağına dokunuyordu. Genç kız ve adam ise gülerek küçük kızın isteklerini yerine getiriyordu. Film bittiğinde karan kızını uyutmak için yukarı çıktığında Ukde mutfağı topluyordu.

Ada yatağa uzanmıştı. Babası hemen yanına oturarak kızının saçlarını okşadı. "Meleğim" dedi kızına bakarak. "Bugün olan olayları Ukde ablan anlattı. Sana daha önce inanmadığım için özür dilerim bebeğim. Artık Hande diye biri hayatımızda yok. Birdaha onu görmeyeceksin. Bidaha seni üzmesine seni korkutmasına izin vermeyeceğim. Peki sen bu babanı affeder misin minik kızım " diye kızına baktı. Ada duydukları ile sevinçle babasının boynuna sarıldı. "Ben sana küsmedim ki babiş. Ama bidaha onu bu eve getirirsen o zaman küserim" diyerek yanağından öptü "Söz kızım bidaha asla gelmeyecek. Hem babacım varken babiş ne oluyo küçük hanım? "
"Ama Eda babasına babiş diyormuş. Bende desem olmazmı? " dedi en masum sesiyle. "Babacım daha samimi aslında ama sen çok ıstıyosan" dediğinde minik kız kıkırdadı. "Arada derim bende ozaman" diyerek yatağına uzandı.

 

Karan kızı uyuttuktan sonra aşağı indi. Ukte hala mutfakta bişeylerle uğraşıyordu. Hafif boğazını temizleyerek kendini belli etti.
"Bir isteğiniz mi var efendim" diyerek sordu Ukde. Karan elini ensesine atarak kaşıdı. Bir kaç kez ağzını açsa da konuşamadı. En son elini cebine atarak küçük bir kutu çıkardı. Ukde önce masadaki kutuya sonra karşısında ki adama baktı.
"Bugün olanlardan ötürü teşekkür ederim. Benim farkedemediğim daha doğrusu şımarıklık sandığım şeyin dikkatini çekmesi çok şeyi önledi. Sen olmasan belki daha neler yapacaktı o kadın. Şey ee ben teşekkür etmek için" derken Ukde parmağı ile kutuyu karanın önüne doğru itti. "Gerek yok efendim" dedi sert sesiyle. Morali bozulmuştu. Karşılık için yapmamıştı bunu. Adayı kendi çocuğuymuş gibi seviyordu. "Ben bir karşılık için yapmadım bunu. Ada için yaptım. Yine olsa yine yaparım. Bir daha böyle bişeye ihtiyaç duymayım lütfen" diyerek işine geri döndü. Karan kendini açıklayamamıştı. Ya da genç kız yanliş anlamıştı. "Ukde lütfen. Yanliş anladın. Bir karşılık için yaptığını ima etmek istemedim. Sen benim gözümden kaçanı gördün. Benim gözümü açtın. Sen olmasan belki hiç farketmezdim. Lütfen. Bir teşekkür hediyesi olarak kabul et. Kesinlikle bir art niyetim yok" diyerek kendini açıklamaya çalıştı. "Anlıyorum efendim ama gerçekten gerek yok" dedi Ukde.
"Lütfen" dedi tekrar karan. "En azından baksan. Beğenmezsen kabul etme." diyerek kutuyu tekrar ona doğru itti. Ukde çekingen şekilde kutuyu aldı. Üstündeki kurdeleyi sökerek açtı. İçinden melek kanatları bir kolye çıktı. Ukde kolyeyi görünce yüzünde istemsiz bir gülümseme oluştu. Gerçekten çok zarif ve hoştu. "Beğendin mi? " dedi karan. Yüzünden beğendiği ne kadar belli olsa da belki de ağzından duymak istedi. "Çok güzel" dedi gözlerini kolyeden ayırmadan. "Kabul edeceksin değil mi" dedi tekrar. Ukde hafifçe başını salladı. "Ama lütfen ilk ve son olsun" demeyi ihmal etmedi. Karan da aynı onun gibi başını salladı. "Takabilir miyim" diye sordu. Ukde bu soruyla afallamıştı. Karan cevap vermesine fırsat tanımadan elinden kolyeli alıp arkasına geçti. "Saçlarini toplar mısın? " diye sorınca kendine gelen kız tek eliyle saçlarını havaya kaldırdı. Karan kolyeyi kızın boynuna takıp klipsi geçirdi. Daha sonra tekrar karşısına geçip kızın boynuna baktı. "Evet gerçekten şimdi daha güzel oldu".

 

 

BÖLÜM SONU.

NASIL BEĞENDİNİZ Mİ

SİZCE HANDE SESSİZ DURACAK MI?

KARANIN UKDEYE KOLYE ALMASI ÇOK İNCE DEĞİL Mİ

KARAN SEN BENİ TANIYORSUN DERKEN NE DEMEK İSTEDİ.

BUNDAN SONRA NELER OLACAK.

AH ADACIK MİNİK KUŞ.

UKDE İLE ADANIN ARASINDAKİ BAĞ ÇOK HOŞUMA GİDİYOR.

YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞÜRÜZ

OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI LÜTFEN UNUTMAYIN

DİĞER HİKAYEM OLAN YUÀNFÈN^EDE BİR ŞANS VERMEYİ DENEYİN.

💐💐💐💐

Bölüm : 26.12.2024 20:07 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...