@nzlkrcn
|
UĞURDAN... O akşaö eve girdikten sonra geç olduğu için arayamamıştım. Ama sabah ilk işim Neşeyi aramak oldu. -abiiiiciiim. * aklınca şirinlik yapıyordu. -neşe sen napıyosun -iyiyim abicim sen napıyosun -neşe bundan bahsetmediğimi biliyorsun. Sen ne çeviriyosun yasemin ablayla -ee kötü mü ettik abi. Biz arayı ateşlemesek siz hala yerinizde sayıyordunuz. -tamam neşe uzatma. Dün yaptığın çok yanlıştı. Anneme seslenmek ne Allah aşkına. -ne varmiş oğlum bana seslendiyse -anneee!? -anne ya anne. Yaseminle neşe olmasa bişeyden haberim olmayacak. -anne daha dün bir bugün iki bi durun ya. -ben anlamam dünü bugünü. Kızla tanışayım dedim suratıma telefon kapattın -anne zaten Yonca bi süre aramızda kalsın dedi. İlk günden ortaya döküldü. Onun çekincesi varken daha üstünde bide neşe sana duyurdu. Kızın ne hissettiğini düşündünüz mü? -kötü bişey yokki oğlum bunda -anacım ben kötü demiyorum zaten. Ama çekiniyor kız. Utanıyor. Hem daha birbirimizi anca tanıyoruz. Bakalım hemen ailemle tanışmak isteyecek mi? -nasılsa 1 ay sonra zaten tanışacak.. dedi arkadan neşe. -nasıl yani? -Yeliz abla haber verdi dün. Düğüne çağırdı bizi. Annemde gelecek. -anne yapmayın lütfen. -sen sus eşek sıpası. Sana mı soracağım. Ben Akif oğlumun düğününe geliyorum. Gelmişken de gelinimi göreceğim. -anneee! -hiç anne deme uğur. O zamandan sonra ilk defa birini aldın hayatına. Ben bu defa geri duramam. -anne kapatıyorum ben sonra görüşürüz.
Asla durmayacaklarına eminim. Yoncanın çekinip huzursuz olmasınıda istemiyorum. Ara yolu nasıl bulacağım. İşte bunu bilmiyorum.
Herşey bianda Oldu benim ona açılmam. Gizleyelim derken ilk günden yakalandık. Yasemin ablanın yüzünden anneme kadar duyuldu. Üstüne bide 1 ay içimde düğün çıktı ortaya. Neden hayatımız raydan çıkmış tren gibi hızlı? Herşeyi bir kenara bırakıp Yoncama mesaj attım. En azından kafamızı başka şeylere yormakta fayda var. -nasılsın doktorum? -iyiyim yüzbaşım sen nasılsın? -iyiyşm bende yarın akşam salona gıdıcez bizimkilerle gelmek ister misin? -ay emin olamadım. Daha yeni patladık. çekiniyorum. -sen içini rahat tut. Ben konuşurum onlarla kimse seni rahatsız edecek bşr durumda bulunmayacak. -rahatsızlık değil aslında. Ama ne bileyim. Utanıyorum sanırım -utanma güzelim. Ben ayarlayacağım -tamam ozaman yarın kaçta? -akşam 9 gibi orda oluruz ben çıkarken alırım seni. -tamam anlaştık ozaman.
YONCADAN... O gün evde aniden yakalandıktan sonra. Üstüne neşenin annesine duyurması cabası olmuştu. Bütün akşam zaten yüzüm kızarıkken bundan sonra iyice domatese döndüğümden emindim. Ertesi gün hiç bişey yokmuş gibi işime devam ettim. Aklım hala dünde olsa da kafamı toparlamak zor olmuştu Ee bunda Yüzbaşımın attığı mesajda etkili olmuştu. Salona gidecektik. Kabul etmekle iyi mi ettim bilmiyorum ama uzun zamandır spordan uzaktım. Hamladığımı hissediyorum. Toparlanmam lazım.
Şimdi evde spor takımlarımı giyip hazırlanmıştım. Boynuma havlumu attım. Elimde çantama gerekli eşyaları koyup uğur'u bekliyorum. Çok geçmeden çalan kapıyla evden çıkmış salona geçmiştik. Vardığımızda tim çoktan gelmişti. Herkes başıyla selam verip işine geri döndü. Demekki gerçekten uğur dediğini yapmış hepsini uyarmıştı. Kimse imada bulunmamıştı. 'Şimdilik' Yanlız şaka bir yana ben bunları hep kamuflaj yada kıyafetle gördüğüm için. Bu kadar beklemiyordum. Tamam kasları olduğu belliydi de hepside maşallah şimdi. Üzerlerinde sporcu atletleri. Altlarında şortlarla hepsi büst gibiydi. Ama benim gözüm sadece birinde takılıydı. Kim olduğu malum... Biraz ısınmadan sonra ilk koşu bandıyla başladım. Yirmi dakikalık tempolu koşu sonrası. Haltere geçip biraz ağırlık çalıştım. Ah canlarım beni toy sandıklarından sanırım. Kaldırdığım ağırlığı görünce şok olmuşlardı. Ordaki kondisyonumu tamamlayıp göğüs presine geçtim. Ardından biraz bacak ve karın çalıştım. "Helal olsun valla yenge" dedi onur enson sessizliği bölerek. Ardından salonda yankılanan "şraak" Sesiyle ensesine şaplağı yemişti. "Komutanım neden vurdunuz. Helal olmasın mı. Kaldırdığı ağırlıklara bak" "Sua onur işine dön" dedi uyarıcı tonda Kahraman abi. Ben ise ağırlılkı skuata başladım. Son olarak barfiks çektikten sonra. Bisikletle sporu tamamladım. Zaten diğerleride sporunu bitirmiş olacakki. Salondan çıkmaya başaldılar. Ben havluyla terimi silmiş suyumu içiyordum. Omzuma bir hırka bırakıldı. "Dışarısı serin üşütme" dedi sevgilim. Ayyy sevgilim dimi... "Sen üşüyeceksin ama" "Bana bişey olmaz asker adamım ben" "İki gün sonra revire gelırsen görürüm ben seni" dedim imayla. Gelmedi. Gerçekten de bişey olmuyomuş. Eee alışık adam kar kış demeden dağlarda.
Son zamanlar biraz telaşlı geçiyordu. Özellike yeliz ve nurdan için. Yeliz düğün hazırlıkları ile uğraşıyordu. Son dakika karar verdikleri için herşey bir araya sıkışmıştı. Elimizden geldiğince destek olmak için çabalıyorduk. Gelinlik mobilya düğün salonu ev eşyası derken harala gürele bir koşturmaca içindeydik. Nurdan için ise durum çok farklıydı. Doğan bebek. Evet ismini doğan koydular. Kolik bir oğlancıktı. Bazı geceler bişeyi var diyerek kapıma dayandındıkları olmuştu. Nurdan hortlaktan hallice etrafta dolanıyordu. Yavuz ise uğur'dan duyduğum kadarıyla ayakta uyumakta çağ atlamış horlamaya bile başlamıştı. Bazen bebişin sesi benim eve kadar geliyor bense daynamayıp yukarı çıkıyordum. Ben doğancıkla uğraşırken nurdan biraz dinleniyordu. Bazı gecelerde ise Uğurla beraber çıkıyorduk. Küçük sıpa ne hikmetsr uğurun göğsüne yattığı vakit uyuyor kaldırınca ortalığı yıkıyordu. Allah'tan kız bebek değildi. Yoksa az büyüyünce uğura aşık olabilirdi. Tabi burası işin şakası. Hoop hoop o geniş omuzlar benim demek istesemde onun o bükülen dudağına hiiiç kıyamıyordum. Nurdan düğüne tarihinden hiç memnun değildi zira daha doğum göbeğim var diyerek söylenmişti. Bizde korseyle onu kapatavileceğimisi söyleyip bşr nebze rahatlatmıştık. Bir keresinde nurdan ve yavuz'a alan tanımak için Doğan bebeği bize almış onları dışarı kahve içmeye göndermiştik. Sanırım anne babanın stresi bebeğede geçtiğinden onlarda asla durmayan bebek bize gelince mışıl mışıl uyumuştu. Benim yatağıma yatırmış sağına ben soluna Uğur uzanmıştı. Böylelikle ilk defa yatağıma girmiş olmuştu. Ayy tövbee böyle diyince de pek fesat oldu. Oysa amaç fazlasıyla masumane. Ortamızda miniminnacık bişey vardı. 2 saat sonra gelen anne ve babasını uyuduğuna ikna etmek daha zordu.
Düğün günü iyice yaklaşmıştı. Biz yelizin ısrarı ile nedimeler olmuş hepimiz lila renl aynı elbiseyi giymiştik. Lila renk tek omuz detaylı, diğer göğsü taşlı ve uzun tüllü eteği olan elbisenin gayet cürretkar bir yırmacı vardı. Üst bacağı açıkta bırakacak kadar!! Kızlar olara ki nurdan hariç. Çünkü doğancık pek müsade etmiyor. Bazen anneannesi baksa da çiyaklamalarıyla kapıya dayandığı çok olmuştu kadıncağızın. Yavuz'un eski eşyalarını ihtiyacı olan birine göndermiştik. Beyaz eşyalar iyi olduğu için değiştirilmemiş. Sadece mobilyalar yenilenmişti. Biz kızlar temizliği ve yerleştirmeyi yapmıştık. Fındığım meleğim bile bize yardım etmiş daha çok getir götür işi olsa da eline bez alıp silmeye çalışmıştı. Arkasknsan gizlice tekrar sildiğimizi iyiki görmedi. Yoksa beğenmiyomusunuz diyerek küsmesi çok normaldi. O eksik kalmasın diyerek ona da lila rengi gelinlik gibi bir elbise almıştık. O en küçük nedimeydi. Doğanı ilk baş kıskansa da sonradan minikliği cezbetmiş oşsa gerek oyuncak niyetine görüp sevmeye başlamıştı. Bu arada Uğur ile konuşmuş. Annesinin durumunu anlatmıştı. Evet düğüne müstakbel kayınvalideciğimde gelecekti. Ve bu her aklıma geldğinde bacaklarımın titrediğinden bahsetmeme gerek yok sanırım. Neşe sık sık mesaj atıyor özellikle yenge ile başlayan mesajlarlar benı durumdan haberdae ediyordu. Onur ve Efe birkaç kez şaka girişiminde bulunsada Uğur tarafından sürünmekle tehdit edilince sessiz kaşmışlardı. Düğüne son 4 gün kalmıştı. Yarın müstakbel kayınvalideciğim geleceği için dünden dip bucak temizlik yapmiş evi bal dök yala kıvamına getirmiştim. Bugün ise yarına hazırlık olsun diyerek bir kaç yiyecek hazırlamaya başladım. Önce uğurun sevdiği börekten yapmıştım. Yanına ıslak kek yapıp dolaba atmış. Bir tencere de sarma sarmıştım ki şuan oda pişiyordu. Ben tam mutfağı yeni toplamışken kapı çaldı. Uğur gelmiş olmalıydı. Çünkü her seferinde mutlaka uğrardı. Tavşan gibi selerek kapıyı açtım. Anında gözlerimindr kocaman açılması bir oldu. Ev Topuzum üstümde eşofman ve bulaşık yıkarken ıslanan tişötümle karşımdakilere bakalaşmıştım. "Süüpprriizzzz" dedi neşe en neşeli sesiyle. "Baskın basanındıe yengecim. " Yanında ise samimi gülümsemesiyle neşeye tıpatıp benzeyen müstakbel kayınvalidem. Ve karşılarında paspal halde ben.....
BÖLÜM SONU GELDİİİİ. BİR SONRAKİ BÖLÜMDE DÜĞÜN VAR CANLAR TAKISINI ALAN GELSİN. KAPIDAKİ SÜPRİZ NASILDI. BU BÖLÜMDE SPOR SALONU SAHNESİ BEKLEYEN @seyma.ctnn44 İÇİN GELSİN. ACABA UĞUR'UN ANNESİ YONCAYO SEVECEKMİ. DÜĞÜNDE NELER OLACAK. OY VERMEYİ VE YORUN YAPMAYI UNUTMAYIN CANLAR. NE KADAR DESTEK O KADAR HIZLI YENİ BÖLÜM 😉 HEPİNİZE TEŞEKKÜRLER 🥰😍💕
|
0% |