Yeni Üyelik
23.
Bölüm

BAŞLAYALIM BAKALIM.

@nzlkrcn

Deren yoncayı o halde görünce çığlık çığlığa koştu. Ama yetişmesi mümkün değildi. Plakayı almayı ihmal etmedi. Direk babasını arayarak hıçkırıklarla durumu anlattı. Karargahta acil operasyon hazırlığı başlamıştı. Uğur deli gibiydi. Önüme kim çıkarsa fırtınasından savruluyordu. Gözü kimseyi görmüyordu.

Yonca yavaşça gözlerini açtığında bir mağaradaydı. Belli ki itlerin inlerinden biriydi. Ellerini yokladı arkasından iple bağlıydı. Çıtı pıtı bir doktor sandıkları için ipler gevşekti. Yani yoncaya göre! Önce etrafı dinledi. Sesler dışardaydı. Yakında pek kimse yoktu. Hem bir doktordan kim şüphe edebilirdi ki. Bir kaç hareketle ipleri gevşeltti. Çantası yanındaydı. Hemen içini kontrol etti. Telefonu yoktu doğal olarak fakat gizli bölmedeki silahı hala duruyordu. Bacağını yokladı oda yerindeydi. Sesler yaklaşınca tekrar ellerini ustaca bağladı. Gözlerini yeni uyanmış gibi etrafta gezdirmeye başladı.
"Ooooo gözde doktorumuz uyanmış sonunda. " İt soylarından biri başına gelmişti. Yonca korkak gözlerle ona baktı. Tüm vücudu titriyordu. Bunu gören it daha da keyiflendi
"Güzel mişsin de. Yüzbaşı ağzının tadını biliyormuş" diyerek yoncanın saçına dokundu. Korkarak kendini geri çekti yonca.
"Ne istiyosunuz benden" dedi sesi titrerken. "Nolur bırakın beni" Nerdeyse ağlayacaktı.
"O öyle kolay değil doktor hanım. Önce senin işimizi görmen lazım. Sonra napacağımıza karar veriririz. Şu baban yerine geçen albay ve sevdiceğini azıcık kudurtmayalımmı" Pis bir kahkaha attı.
"Ne derseniz yaparım nolur bana zarar vermeyin" dediğinde gözünden bir yaş akmıştı. Bu o piçleri daha da keyfe getirmişti. "Çöz ellerini" Dedi yanındaki adama. "Bu kuş yavrusu uçmayı öğrenememiş daha. " Adam ellerini çözdü. Kızı kolundan tutarak mağaranın ileri bir bölümüne götürdü. Orta yerde minderin üstünde yatan yarı baygın bir adam vardı. " Sizinkilerin işi"dedi adam simirle. "Onu iyi edeceksin doktor. Yoksa sonun ondan beter olur" diyerek yoncayı itti. Dizlerinin üstüne düşen kadın ağlamaklı bir ses çıkardı. Yanına konan sağlık çantasına baktı. İhtiyacı oşan herşey vardı. İHTİYACI OLAN HER ŞEY! Bilirmisiniz ilaçlar her zaman ilaç değildir. Mesela asla birbirne karışmaması gerekenler vardır. Karışımı zehirden bile beter olan. Hele ki normal dozajından bir iki miligram bile fazla verilirse komaya sokacak ilaçlar bile vardır. Peki ya 10 ml verirlirse nolur acaba? E öğrenelim bakalım. Yonca titrek ellerle eldivenleri giydi. Başındaki adam elinde silahla onu bekliyordu. Önce yarayı temizledi. Serum fizyolojille sözde anestesini yaptıktan sonra ilk harekette açılacak olan dikişleri canlı canlı attı. Adam hissetmesine rağmen tepki dahi veremiyordu. Önce damar yolunu açtı. Serumu taktı. El çabukluğu ile zehir etkili ilacı karıştırıp damardan verdi. Çok değil ya yarım saat sonra uzuuuunca bir uykuya dalacaktı. Ama adam çok ateşliydi. "Bez ve su lazım" Dedi yanındaki adama."çok ateşi var" Silahlı adam başını sallayarak ordan ayrıldı. Yonca yüzündeki sinsi gülğmseme ile El çabukluğu ile gerekli karışımları ve dozları ayarladığı şırıngaşarı göğsüne soktu. Adam geldikten sonra bezi ıslatıp alnına koydu yaralının. "10 dakikada bir yenilenmesi lazım" Diye uyarıda bulundu. Dışarıdan başka bir adamı yaralının başına dikti. Yoncayı tekrar aynı yere bıraktılar. Bu masum kadının ellerini bağlamaya gerek duymadılar. Sürekli ağlayan korkudan tir tir titreyen. Her dediklerini yapan bu kızcağızdan ne zarar gelir ki?

Bu sırada karargahta durum karışıktı. Olay yerine gidip kamera görümrülerine bakmışlardı. Plaka tabiki sahhteydi. Araba ise boş bir arazide terkedilmiş halde bulundu. Uğur sinirden kafayı yemek üzereyken albay ise çok fazla sakindi. Hatta şuan kahve içiyordu ve bu uğuru deli ediyordu.
"Albayım şimdi nasıl bir yol izleyeceğiz" Dedi kahraman dayanamayarak. Çünkü uğur patlarsa işler sarpa saracaktı. Eğer az daha böyle dururlarsa Uğur techizatı toplayıp tek başına dağlarda karış karış yoncayı arayabilirdi.
"Bekleyin" Dedi albay sakinlikle. Uğur ellerini yumruk yaptı. "Siz hala yoncayı tanımıyosunuz. Beklediğim tek bişey var. Sonra nokta atışı ile bulucaz" dedi kahvesinin son yudumunu içerken.

Yonca içli içli ağlamaya devam ediyordu. Başında adam ise ruhsuzca dikiliyordu. En son kısık sesiyle konuştu yonca "çok acıktım bir parça ekmek veremezmisiniz" Ah masum doktorcuk çekinerek sormuştu bunu. Yanındaki adam başını sallayarak çıktı. Yonca hızla çantasındaki silahı iç çamaşırına sakladı. Diğeri zaten bacağındaydı. Adam içeri girince yemeği önüne koymak için eğildiği sıra yonca göğsündeki şırıngayı şah damarına sapladı. "Siz türkleri fazla hafife alıyor gibisiniz" Dedi ama adam son kelimesini duymamış olabilirdi. Olduğu yere yığıldı. Yonca üstündeki tabancayı aldı. Tüfek onu uğraştırırdı. Belindeki bıçağı da bacağına soktu. Son olarak saçlarını tepeden topladı. 4 şırıngası daha vardı ne kadar sağ ele geçirirse eğer. O kadar iyiydi. Bilgi bilgiydi sonuçta. Son olarak babasının yadigarı künyeyi çıkardı arkasındaki çipe parmağını okuttu. Künyeyi öpüp tekrar içine soktu. "Ya Allah bismillah" Diyerek ilerlemeye başladı.

Albayın bilgisayarına düşen sesle albay yerinde dikleşti. Yüzü ciddileşti. "Yıldırım timi. Harekata başlayın. Yoncanın korrdinatlarını veriyorum" Dedi. Heps şok olmuştu. Açiklama zamanı yoktu tim tam tekmil hazırlanarak yola çıktı.

Yonca sessiz adımlarla ilerlerken 3 adım ilerisinde bir kişi vardı. Bunlardan bilgi çok çıkmaz diyerek küçük silahını aldı. Adama yaklaştı ensesinden tek kurşunla işi bitmişti. Silah susturuculu sesi çıkmamıştı. İlerlemeye devam etti. Fazla kalabalık değillerdi. Daha takviye gelmemişti demekki. En fazla 10.kişi falan olmaları lazım diye düşündü. İlerlemeye devam etti. Kapı ağzında 3 kişi vardı. Duvarın girintisine saklandı ses lazımdı dikkat çekmek için. Kenardaki taşı dışarı attı. Sesi duyanlardan biri içeri adımlaması ile boynuna batan iğne bir oldu. Diğerleri onun yere yığılan bedeninin sesini duyunca oraya yöneldi. Daha silahlarına davranamadan ikisininde alnında delik açılmıştı. Mağaradan dışarı kafasını uzattı. 4 kişi oturmuş sigara içiyordu. Biri de biraz önce onunla alay eden adamdı. Gülümsemesi genişledi yoncanın. Küçük silahı yerine koydu. Çamaşırına sakladığı silahını çıkardı. Hafif nişan alarak yüzü kendisine dönük olana doğru göz kırptı. Adam ne olduğunu anlamadan göğüs kafesinden kurşunu yemiş yığılmıştı. Diğerleri silahlarına davranarak siper almaya başladı. Ama biri daha alamadan silah tutan elinden vuruldu. Silah öteye savruldu. Diğerleri ateş açmaya başlamıştı. Yonca başını çıkarmadı bi süre çıkarmadı. Arkasından sinsice gelen ayak sesine kulağını verdi. Tam başına dayanmak üzere olan silahı ani bir hareketle bertaraf ederken burnundan kırılma sesi gelmişti adam daha davranamadan iki bacağının ortasından vurulmuş acıdan bayılmıştı. Dışardaki silah sesleri azalmıştı. Yavaşça uzandı dışarı doğru. İçlerinden biri kendine doğru yaklaşıyordu. Tam iyice yaklaşmışken yonca "selam" Diyerek girtlağına kurşuny yemişti. Diğeri tek kalmıştı. Keşke daha önce destek çağırsaydı. "Sen nesin amk" dedi diğer adam. "Selam orospu çocuğu" Dedi yonca. "Ben şehit kızı yonca. Babamın kanını almaya geldim" dedi kahkaha atarak.
Adamda ayni kahkahayı attı. "Demekki babanın canını da biz aldık. Ah şu topraklar onların kanıyla yeşeriyor biliyor musun. Susuz bırakmayı hiç sevmem. Seninde baban olacak soysuzla buluşma vaktin gelmiş. Sevenleri kavuşturmak lazım" dedi piç kurusu. Yonca sinirden gözleri kızarmıştı. "Sen hiç merak etme şeref yoksunu. Nasıl ki diğerlerini kavuşturdum kendi leşleri ile seni de onlardan ayırmayacağım"
"Nasıl becerdin bilemem ama ben o beceriksizlere benzemem" Dedi adam " Ama seni hemen öldürmeyeceğim. Daha seni altımda inleteceğim. Yüzbaşı benim kadar iyi değildir eminim"
"O her konuda sizin topunuzdan daha iyidir" diye üstüne oynadı yonca.. Bu arada silahın mermisi bitmişti. Boş olan silahı dışarı attı. "Ne o güzel kız mermin mi bitti. Vereyimmi bendekilerden" dedi adam. "Mermiye gerek yok soysuz köpek ellerimde öldüreceğim seni" diye cevap verdi yonca. Salak mermisi bitti sanmıştı. Oysa kendi adamlarının silahları hala ondaydı. Adamın ayak sesleri duyuldu. Elleri arkasında bekledi yonca. Adam karşısınaa çıktı. Pis pis sırıttı. "Demek silahsızsın. Dövüşelim güzelim bakalım kim kimi elleriyle öldürecek. Şahsen ben sevişmeyi tercih ederdim" Diye bir adım attı üzerine. "Kim demiş" dedi yonca arkadaki ellerini çıkarıp adamın iki omzundan aynı anda vururken. Piç yere savruldu. Yonca hızlı davranarak düşen silaha tekme attı. "Silahsız olduğumu" diye cümlesini tamamladı. Adamın üzerine doğru çıktı. Ayakları ile ellerine bastı. Silahın namlusunu az önce ateş ettiği yere bastırdı. "Denk düşmezsin ama olurda babam imtikam için karşına çıkarsa benim selamımı söyle" Diyerek adamın suratına silahın kabzasını geçirdi. Ölmedi ama bayıldı şerefsiz. İlk olarak ölüleri kontrol etti 6sı ölmüştü. Onları bir kenara üst üste attı. 4ünün 2si ağırdı. Nabzı yavaştı. Onları dışarı sürükleri. "Eşek ölüsü gibiler mübarek" diye mırışdandı. Sonra eşeklerden özür diledi. İçerde muayene ettiği adamın nabzı iyice azdı. Hemen bir iğne yaparak durumu toparlamaya çalıştı. En kötü tarafı buydu. Gebermek istediği adamları iyi etmeye çalışmak. Çünkü belki onlardan bir parça bilgi çıkabilirdi. Diğer durumu iyi olanlar kan kaybından gitmesin diye pansumanını yaptı. Ellerini kollarını sımsıkı bağladı. Hepsini birnirindeb ayrı oturttu. Diğer ağır olanlara gerekli müdahaleleri yaparak hayatta tutmaya çalıştı. Sinyal çoktan gitmişti. Gelmeleri yakındır diyerek bir taşın üstüne oturdı. Bacak bacak üstüne attı. Aşırı susuzdu ama bunların suyu. Bile içilmezdi.

 

Tim son sürat göreve çııkmıştı. Koordinat yerine yaklaşmış herkes yerini almıştı. Uğur kafayı yemek üzereydi. Sevdiği kim bilir ne haldeydi. Aklını yitirmesine az kalmıştı. Madem albay sinyal alacağını biliyor neden kendilerine söylemedi diye kudurmuştu. Bu kadar rahat olmasında bi bildiği var dedi ama bunu onlara da söyleseydi en azından. "Konutanım napıyoruz" Dedi yavuz. "Herkes yerinde sakin dursun. Uğur özellikle sen. Sakın tehlikeye atacak bir aksiyon yapma" dedi kahraman. "Sakin demeyin bana. Riske atmam elbet ama sakin kalamam" Dedi Uğur. "Onur akif etrafı gözetleyin" Dedi kahraman. Onur silahının dürbününden etrwfa bakarken biraz uzakta bişey gördü. Gördüğünün doğruluğu var mıydı. Dürbünün menzilini ayarladı tekrar baktı" Siktir amk"Dedi."noluyo lan"diye alevlendi uğur. "Akif 12.45yönüne bak menzil 5 km ben doğrumu gördüm" dedi. Akif ayarlamayı yapıp baktı "yok amk" dedi akif. "Lan noluyo" dedi uğur. Onlardan daha geridelerdi. "Yüzbaşım. Doktorum yengem ortalığın amına koymuş şimdi de bacak bacak üstüne atmış bizi bekliyo" Dedi gülerek. "Ne diyon onur" dedi kahraman "Valla doğru diyo" dedi akif "bende inanamadım ama öyle." Uğur ve kahraman onlara yaklaştı dürbünden baktıklarında gördüklerine inanamadılar. Hızla yola düşüp temkinli adımlarla ilerlediler. İyice yaklaştılar hertürlü tuzağa dikkat ederek mağaranon etrafını kuşattılar. Uğur büyük adımlarla yoncaya yaklaştı. "Yoncam" Diye seslendi. "Yüzbaşım" dedi yonca gülerek. Etrafına baktı tüm tim ordaydı. "Güzelim" diyerek kollarının arasına aldı yoncayı. Alnından öptü " İyi misin güzelim var mı bişeyin"
"İyiyim yüzbaşım. Ben iyiyim de onlar için aynı şeyi diyemem" Dedi etrafını göstererek "hem nerde kaldınız ya. Canım sıkıldı burda. Bunlarda konuşmuyo zaten" Dedi yarı baygın olanları gösterirken.

"Doktorum yengem naaptın sen kız" Dedi onur. "Köpeğin olayım eğit beni" Diye ekledi. Anında uğur ensesine bıtane geçirdi. "Gevşeme lan" Dedi uğur. "Ben özel olarak eğiticem seni. Hem daha siz ikinizin cezanızı unuttum sanmayın" Diyerek ikiliye baktı. Efe adamlardan birine yaklaştı ayağıyla dürttü. "Şşşt lan soysuz anlatsana noldu burda" Dedi sessizce. "Sıkın kafama" Dedi adam "allahınız varsa sıkın daha fazla şu karıya maruz bırakmayın" Karı lafını duyan Uğur adamın çenesine bir tekme artı. "Hadi şimdide karı desene lan" diye kükredi. Kahraman çoktan telsizle irtibata geçmişti. Burayı temizleyecek tim ve onları alacak helikopter yola çıkmıştı. "Şşşt"dedi yonca uğuru kenara çekerken. Adama yaklaştı" Neden öyle diyosun daha sizinle çook eğleneceğuuk"dedi değişik şiveyle. "Allah için uzak tutun bizden ömrümde duymadım küfürleri duydum bu kadından." Dedi diğeri. Bütün tim yoncaya baktı. Yonca ise yüzünde masum gülümsemesi ile hepsine göz gezdirdi. "Şey" Dedi yonca "bitane de içerde var taşıyamadım şerefsizi. Ama onun durumu daha ağır. Sanırım zehirin dozunu ayarlayamadım" dedi masumca. Akif ve yavuz içeri girerken onur biraz önce konuşan adamın yanına çöktü. "Ne dedi lan ne dedi söylesene bi" dedi fısıltıyla. "Söylemezsen valla salarım üstüne" Diye tehdit ettiği sıra "ONUUUR diyen Uğuru duyunca geri çekildi. " Napim merak ettim"dedi bıkkınlıkla. Telsizden gelen sesle helikopterin onları alacağı bölgeye doğru yürümeye başladılar. "İyi misin güzelim yürüyebilecek misin" dedi Uğur. "Yok yürümekte sıkıntı yok sadece su var mı çok susadım" dedi yonca. Uğur çantasından suyu çıkarıp Yoncaya uzattı. Bol bol içti kız. İçi yanmış resmen. Hepsi temkinli şekilde helikopterin attiği koordinat yerine ulaştı. 10 dakika sonra helikopter gelmişti. Sırayla bindiler yoncanın bir yanına uğur diğer yanına onur oturmuştu. "Yengem doktorum. Bana son yaptığın şakayı affetmemi istersen onlara ettiğin küfürleri bi desene valla çok merak ettim" Diye fısıldadı. Uğur arkadan kafasına bitane daha geçirdi. "Kalk lan ordan git yavuzla yer değiştir" Diye emri verdi. El mahkum yer değiştirdiler. Ama onur hala durmaya niyetli değildi. Silahın ucuyla yoncanın ayağını dürttü. Kaş göz işareti yapmaya devam etti. "Onur kapa gözünü inene kadar açarsan eğer o silahın ucunu senin götüne sokarım" dedi. Onur anında gözünü yumdu. Ee göt korkusu kolay mı? Sonra yoncanın varlığını hatırlayıp ona döndü "özür dilerim yavrum ağzımı bozduruyo bu it" Dedi. Onur yine dayanamadı. Gözlerini açıp konuştu. "Yengemin ağzı daha fenaymış komutanım. Her ne kadar ne dediğini bilmesekte" Dediği sıra Uğurun bakışları ile otırdupu yere iyice sindi. Götü emniyete alıp gözlerini kapattı.

Uğur sevdiği kadının göğsüne bastırdı. Saçlarına minik bir öpücük kondurup çenesini başının üstüne koydu.

 

 

BÖLÜM SONUU

NASILDI BEĞENDİNİZ Mİ.?

YONCADAN BU KADARINI BEKLER MİYDİNİZ.

ONUR YİNE KENDİNİ TUTAMADI. BAYILIYORUM ONA. ONUR OLMASA ÇEKİLMEZ VALLAHİ.

BAKALIM BUNDAN SONRA BİZİ NELER BEKLİYOR.

OY VERMEYİ YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN CANLARIM.

SONRA YENİ BÖLÜM GELMİYOR DEMEYİN BANA HİÇ

SİZLERİ SEVİYORUM ❤💕🥰😍😘

Loading...
0%