Yeni Üyelik
21.
Bölüm

BEKLEMEK

@nzlkrcn

Onlar içeride otururken ben masayı hazırladım. Herşey hazır olduktan sonra içeriye seslendim

"Yemek hazıııırrrr" Annemle ve müstakbel damadı masaya otururken bile sohbet ediyorlardı. Ne çabuk kaynaştı bunlar. Daha biraz önce parmak bükmüyor muydu bu? Ordan burdan konuşarak yemeğimizi yedik. Beyefendi anneme çay demleyerek hanesine +1 puanı yazdırdı. Annemin bir bakışları var. Ben istemesem zorla verecek beni.

"Asker yolu beklemek zordur" dedi içli sesiyle "ama ardında bekleyen bırakmakta zordur" diyerek tamamladı sözünü. "Yıldırımı senelerce bekledim. Her görevinde bekledim. Son görevinde dönmek nasip olmadı. Şimdi aynı yola siz çıkmışsınız. Peki beklemeye ve bekletmeye hazır mısınız "

"" Hülya teyze. Yoncayı anlarım baba beklemenin ne demek olduğunu. Sizi ise annem anlar ancak. Ben sadece tahmin edebilirim. Yonca ya kadar asla birini istemedim hayatımda. Bilirim beklemete zor bekletilmekte. Gidene de zor kalanada. Onun aklı bende benim aklım onda. Ama Rabbim nasip ettiği sürece isterim her döndüğümde o açsın kapıyı bana. Varsa yaram o sarsın sarmalasın. Benim dağdayken dönmek için sebebim olsun. Önceden körü körüne giderdim göreve. En fazla babama kavuşurum derdim. Ama şimdi körü körüne gidemem. Babam bekleyebilir. Ama ben yoncayı bekletemem." annem gözleri yaşlı yüzünde gurulu bir memnuniyeti vardı. Ben bu adamı sağlığında da bu dünyadan göçse de bir ömür beklerdim.

Ertesi gün annem demet teyzelere gitti. Albayım kendi götürdü kimseye emanet etmeden. Ben ise revirde işlemlerimi tamamlarken yüzbaşım göründü kapıdan "gelebilir miyim doktor hanım"
"buyrum yüzbaşım "gülümseyerek içeri girdi. " Nasılsın"dedi iş başında fazla hitap kullannıyorduk. "Çalışıyorum sen nasılsın"
"Ben sana bişey sormak için gelmiştim" Baş parmağı ile çenesini kaşıdı "annenle seni yemeğe götürmek istesem çok ileri gitmiş olur muyum" Ah kıyamam utanıyodaaaa
"Olmazsın ama zahmet etme boşuna annem aramaz öyle şeyleri"
"becerebilsem kendim yapardım ama bende o kabiliyet pek yok. Bi hazır çorba bi makarna o kadar " Seslice güldüm "ben öğretirim sana"
"Valla mı" dedi saf heycanla. Gözleri parladı resmen.
"Valla" dedim onun gibi neşeyle.
"Anlaştık o zaman müsait zamanlarında bana öğretirsin bişeyler. Belki ileride lazım olur"
"Anlaştık" diyerek el sıkıştık.
"O zaman annende kabul ederse yarın akşam çıkalım beraber yemeğe olur mu"
"Olur yüzbaşım çıkalım bakalım"

Akşam annem orda olduğu için albaycığımla beraber yemeğe gittik. Yolda bir süre Uğur ve benim hakkımda konuştuk. Aslında adı gibi eminmiş her verdiği cezayı yapacağından ama benim kızımı almak kolay değil. Sürünsün bakalım biraz demiş. Evde şen şakrak kahkahalarla yemeğimizi yedik. Eskisi gibi hala Albaycığım iki kızını kolunum altına aldı. Ee bu defa canlı olamasa da demiri görüntülü arayıp kıskandırdı. Dönüş yolunda ne kadar taksi ile gidelim diye ısrar etsekte kabul etmedi albayım kendi bıraktı karargaha. Evde anneme yarınki yemeği söyledim. Biz yapardık yerdik. Masraf olacak oğluma dedi. OĞLUMA dedi. Ama gönlü kırılmasın diye kabul etti.

Bu akşam üçümüz yemeğe çıkmıştık. Pardon annemle Uğur çikmiş ben fazlalık olarak yanlarında kalmıştım. Hani tamam allah bozmasın sohbet edin eyvallah çok mutlu da olurum da. Beni de unutmazsınız demi. Hele anne kızınım yahu. Yemeklerden sonra uğur biraz çarşıyı gezdirmek istedi anneme. Şuan son halimizi anlatayim mi. Annem ve Uğur önde kol kola ben arkalarında sallana sallana. Bi dakka ya bunlar acep beni farkeder mi diyerek kaldırım kenarlarına konmuş banklara oturdum. Gittiler gittiler gittiler ve gittiler. Gözden kayboldular. BEN ŞOK. Resmen beni unuttular. Tahmini 5 dakika sonra koşarak karşıdsn gelen adamı gördüm. Eee sen beni unutursun da ben sana trip atmaz mıyım? Atarım. Yani atmalıyım. Atarım demi. Evet atıcam. Sanırım.

Koşarak yanıma geldi. "Yoncam, nerdesin sen aklım çıktı
" Yok canım çıkmamışır çıksa bana gelirdi" Anlamsıs suratla bana baktı.
"neden oturdun burda bişey mi oldu"
"Hiiiç acaba beni ne zaman farkedersiniz diye düşündüm" diyerek saatime baktım" 7 dakika sonra anca"
"Güzelim annenle kahve içmeye oturalım dedik bi baktık yoksun. Anneni cafeye oturttum seni aramaya koştum"
"He kahve içmeyecek olsanız eve varınca aklınıza gelecektim" dedim trip atarak. Bu arada biz tartışarak yürümeye başlamıştım. Elimi tutmak istedi fakat kollarımı önümde bağlayınca tutamadı. Elini omzuma atmak istedi bir adım yana kaydım atamadı. "Yok canım arabaya varınca farkederdik" dedi. Yuh. Ters bi bakış atıp adımlarımı hızlandırdım. Bi anda kolumdan tutup durdurdu. "Sen anneni kıskanmadın demi" Yok canım yapmamışımdır öyle bişey. Anam canım anam neden kıskanayım. "Saçmalama" diye tersledim. Cafeye gelmiştik. Daha oturmadan fırçaya başladı "nerdesin kız sen bizde arkamızdan geliyo sanıyoruz. Bi baktık yoksun. Aklı çikti oğlumun senin yüzünden" Hey anneee kızın benim damadın o damadın diyemedim tabi. "Sizde arkada bırakacağınıza yanınıza alaydınız"
"Aa aa üstüme iyilik sağlık delinin zoruna bak kız bizmi dedik arkada kal diye"
"Yemektede beni görmediniz zaten. Tek başıma yedim yemeği"
"Oğlum sen iyi düşündün mü bu deliyi" dedi anam. Yok anne çek vur en iyisi.
"Deli meli ama napalım sevdik bıkere" hiiiiiii. Ne dedi. Koluna bi cimcik attım.
"Hııffsss.arı gibi yaktı" dedi kolunu ovarken.
"Kız çürütçen çocuğun etini" Ee yeter ama.
"Annne senin kızın benim. Damadın o farkında mısın" dedim en son. Bunu dememle ikisi bir kahkaha attı.
"Yooo damadım değil ki oğlum" dedi annem
"E bende gelinin miyim" diye sorunca daha da büyüdü kahkahaları.
"Ben sana demedim mi kısmançtır diye. Çocukken oyuncaklarını bile saklardı gelenlerden. Paylaşmayı pek sevmez" dedi annem.
"Onu gayet iyi anladım hülya teyzem"
"Banane" dedim küçük çocuk gibi "benim olan benimdir. Patlaşımcı olamam. Ama bende Sevinç teyzeyle bir olup seni dışlamazsam sen gör" diye tehdit ettim. Masanın üstünden elimi tuttu
"Bende seni kimseyle paylaşamam. Benim olan benimdir" Dedi gözlerime bakarak. Eridim galiba. Ayyy annem masada. Hemen elimi çektim. Masanın altından geri tuttu elimi. . İki trip atacaktım. Oda elimde kaldı. Kahve lerimizi içtikten sonra eve gitmek için arabaya yürümeye başladık. Eee akıllandı adam bu defa bir koluna annemi. Bir koluna beni aldı.

Evin kapısına geldik. Annem direk içeri girerken uğur elimi tutarak beni durdurdu.
"İlk tribimide yedim. İlk kıskanılmamıda yaşadım. Başkası bunlardan şikayet edebilir fakat benim fazlasıyla hoşuma gidiyor"dedi.
" İlk değildi ki"dedim. Hay ben şom ağzımı.
"Aa bide neşe vardı demi. Daha o konuyude derinlemesine konuşmadık"dedi.sonra sanki sır verecekmiş gibi kulağıma yaklaştı " Farkında mısın hep aile üyelerindrn gidiyosun" Bir cimcikte karnına yedi. "Uuffsss kızım nasıl bişey bu ya. Acıması şöyle dursun yanıyo yemin ederim"
"Sen geç dalganı ben sana sorarım hesabını sonra" dedim.
"Bekliyorum" dedi sonra önce arkama baktı evin içine doğru. Sonra aşağı ve yukarı baktı. Bianda yaklaşıp dudağıma ufacık bir öpücük kondurdu.
"İyi geceler sevgilim"
"İyi geceler yüzbaşım"

 

Annem gideli 10 gün olmuştu. Uğurlara bir görev çıkmıştı. Ona hazırlık yapıyordu. Ben ise görev emrini duyduğumdan beri dolu gözlerle geziyordum. Tamam daha önce de girmişti. Ama ozaman sevgilim değildi. Şimdi ise daha zordu onu yollamak.

Tim hazırdı. Artık yola çıkma vakti gelmişti. Herkes sevdikleriyle vedalaştı. Ben ise gözyaşımı asla durduramıyordum. "Yapma güzelim. Ağlama. İçim gidiyor her bir yaşına. Bak aklımın görevde olması lazım. İşimde olması lazım. Sen böyle yaparsan sende kalır aklım" doğruydu. Ya aklı bendeyken dikkat edemezse. Hemen sildim gözyaşlarımı. "Tamam yok ağlamak aklın bende kalmasın. Kendine çok dikkat et tamam mı. Sakın beni düşünme sadece göreve odaklan"
"Aferin benim sevgilime. Ağlamak yok. Hem artık bekleyenim var. Daha çok dikkat ederim" Artık zaman gelmişti. Çikma vaktiydi. Alnıma uzuuuun bir öpücük kondurdu koklayarak bende avuç içini öptüm aynı şekilde.
"Seni seviyorum sevgilim"
"Seni seviyorum sevgilim"

10 gün olmuştu Uğur gideli. Gittiği günün gecesi çok ağlamıştım. Hep böyle zor mu olacaktı. Neyse ki kızlarla birbirimize destek olduk. Her akşam birimizde yemek yedik. Doğan bebiş ve Melek en büyük motivasyonumuzdu. Gittiğinden beri sadece 1 kere konuşabilmiştik kısacık. Bidaha hiç haber alamadım. Biliyordum zaten zor olduğunu babamı beklerkende zordu. Fakat sevdiğin olunca daha başka oluyormuş.

 

"Doktor mu" dedi telefonun diğer ucundaki kaba ve yabancı ses
"Doktor." dedi tanıdık olan "Üstelik albayın manevi kızı ve yüzbaşının da sevgilisi"
"Bu daha iyi işte. Hem bize fayda sağlar. Hemde askerin canı yanar"dedi kaba ses. " Sen ayarla bi şekilde. Karargâh dışında olduğu vakit paketleriz"
"Anlaşıldı. Ben tetikteyim. İlk fırsatta haber edeceğim. Yakınlarda adamlar olsun her ihtimale karşı"
"Tamam daha çok dikkat çekme kapa telefonu"...

 

BÖLÜM SONUU.

NASILDI BÖLÜM

UĞUR VE MÜSTAKBEL KAYINVALİDESİ ANLAŞTI SANIRIM

BU GÖREV YONCAYA DAHA AĞIR GELECEK GALİBA

PEKİ TELEFONDAKİ KONUŞAN KİMDİ

YONCANIN BAŞI DERTTE Mİ

ACABA NELER OLACAK

YORUM VE OYLARINIZI ESİRGEMEYİN CANLARIM

SİZLERE KOCAMAN KALP💜❤

Loading...
0%