Yeni Üyelik
22.
Bölüm
@nzlkrcn

Uğur gideli 1 ayı geçmişti. Arada aldığım iyi olduğunu bildiren bir kaç mesaj hariç sesini duyamamıştım. Bu süreçte kızlarla iyice yakınlaşmıştık ayrı kalmamak için sık sık birbirimizde kalıyorduk. Kah bende. Kah yaseminde çokça nurdanda çünkü doğan bebeği yerinden etmemek lazımdı. Bazen yelizde. Hatta böylelikle minik melekle aramız fazlasıyla iyi olmuştu. Annesini bırakıp benimle uyuyordu çoğu zaman. Bazen annesinden kaçıp bana geliyodu. Bir keresinde annesi öğlen uykusuna yatırmak istedi diye kaçıp revire gelmişti. Kapıda onu gördüğümde arkasında annesini aradım. Göremeyince şok olmuştum. Askerlere sora sora gelmiş akıllı bıdık. Yasemin abla evde onu arayadursun. Hanımefendi benim stetoskopla oynuyordu. Annesine haber verdim diye biraz trip yemiştim ama pinqui alarak anlaşmıştık.

Bugün revirden çıkmış yemeğimi yemiş. Duşumu almış kitap okurken kapı çaldı. Kızlardır diye umarak kapıyı açtığımda karşımda yakışıklı yüzbaşımı görmeyi beklememiştim. Şaşkınlığımı üzerimden attığımda. Hızla boynuna atladım. Bianda bir sızlanma sesiyle belime sarıldı. "Ne oldu" Dedim biraz geri çekilerek. Daha üstüne bile değiştirmemişti. Direk kapıma gelmiş. "Yok bişey güzelim" Diyerek tekrar sarıldı bana. Yüzünü dikkatle inceledim.
"İçeri geç" Diyerek kapıdan çekildim. "Güzelim önce üzerimi değiştirmem lazım"desede dinlemedim.
" İçeri geç yüzbaşı"diyerek kolundan tutup çektim. Oan yüzü buruşunca emin oldum. Yatak odasına doğru ilerlerken "soyun" demeyi ihmal etmedim. Görmesemde gözlerinin büyüdüğünden eminim.

İçeriden sağlık çantasını alıp salona geldiğimde hala aynı duruyordu. "Çıkart üstünü" dedim.
"Canım iyiyim ben yok bişey" Boşa konuşuyordu.
"Kendim görücem çıkart uğur " dedim sert tonda. Kurtuluşu olmasığını anladığında askeri gömleği çıkarmaya başladı. Ağıır ağıır hareketlerle. Ellerini itip hızla düğmelerini çözdüm. Gömleği çıkardığımda omzunun sargılı olduğunu gördüm. Eldivenlerimi giyip sargıyı açtım. Çok derin ve büyük olmasa da hatrı sayılır bir yarası vardı. "Nasıl oldu" Dedim net sesimle. Vurulmuşmuydu. Fakat kurşun yarasına benzemiyordu. "Güzelim" Dedi durdurmak için ama bakışlarımla karşılaşınca " Görevi anlatmamam lazım ama kısaca yakınımızda bomba patladı"dedi. Oan aklıma diğerleri geldi. Hızla başımı kaldırdım. "Kayıp varmı? "
"Yok güzelim şükür kayıp yok" Sorgulayarak yüzüne baktım. "Yaralı? "
"Hepimiz de böyle ufak yaralar var" İşte gerçekle yüzleşmek böyleydi. Belkide her görevden geldiğinde saracaktım yaralarını. Hepsi demişti. Onlar ne alemdeydi. Hızla yarasını temizleyip pansumanını yaptım. Eşyaları toplayıp çantayı elime aldım. "Kalk giriyoruz"
"Nereye yoncam? "
"Diğerlerine bakıcam" Yoksa içim rahat etmezdi.
"Olmaz güzelim. Yengelerin haberi yok. Eğer ben yakalanmasam seninde haberin olmazdı" diyince bende kayışlar koptu.
"Ne demek olmazdı"
"Üzerime atlamanı beklemediğim için güzelim refleks verdim. Biz hep böyleyiz. Onlar çoğunu saklar eşinden. En azından geldiği gün saklar. Üzmemek için. "
"Seni neşterle doğrarım Uğur!. Ne demek saklardım. Ben asker kızıyım. Şehit kızıyım. Ben bu yaraları iyi etmek için doktor oldum. Senin yaranı saklaman ne demek" diye yükseldim. Sinirim bozulmuştu. Hızla kollarının arasına aldı beni.
"Şehit kızı asker yariyim ben. Annem babamın yarasını elleriyle sarardı. Sen saklamaktsn bahsediyosun. Bundan sonra eline diken batsa haberim olacak yüzbaşı! "
"Yüzbaşıma ne oldu"
"Benden bişey saklayan ancak yüzbaşı olur" dedim tripli halimde.
"Özür dilerim bitanem. Seni üzmemek için saklamıştım. Bidaha olmaz. Özür dilerim"
"Söz mü"
"Söz güzelim"
"Yarın söyle hepsi revire gelecek. Gelmeyeni karısına söylerim. Onur gelmezse iğne yaparım. Efeyide sana dövdütürüm. " Bu halime güldü. Hatta kahkaha attı.
"Tamam güzelim yarın bütün tim emrine amade" dedi neşeli sesiyle. "Ama önce eve gitmem lazım. Duş almam lazım felaket haldeyim" Dedi ayağa kalkarken
"Bende geliyorum" dedim hızla. Gözleri büyüdü
"Derken? "
"Aklına başka şey gelmesin. Su geçirmez bant sarıcam duştan sonra sargıyı yenileyeceğim." Dedim çantamı telefonu aldım evden çıktım. Karşı daireye girdik. Bantı yapıştırıp onu duşa yolladım kendim mutfapa girip kahve için su koydum. Yarım saat sonra uğur duştan çıktı. Altında siyah bir eşofman üstü çıplak ve ıslak!. *Ben pansuman yaparken atleti vardı. * elinde havlu saçlarını kurutuyordu. Adamı resmen süzdüm. Baştan aşağı hemde. Karnında fazlasıyla oyalanarak. Kıkırtı ile kendimr geldim. Gözlerimi zorla yüzüne çıkardım. Yüzünde fazla çapkin gülümseme vardı. "Dokunmak istermisin" diye sordu. "Neye" Dedim safça. "Gözün kaldı da" diye cevap verdi. Dalga mı geçti o benimle. Kaşlarımı çattım. "Neden giyinmedin" diye sordum.
"E pansuman yapmayacak mıydın"
"Atletin üzerindeyken de yapabiliyorum" diye cevap verdim. Güldü. "Tamam tamam giyiyorum" Diyerek havluyu koltuğa bırakıp odaya gitti. Üzerine siyah bir atlet giyerek geri geldi. Pansumanını yeniledim. Havluyu alıp saçlarını güzelce kuruttum. "Aç mısın lahve yapmıştım ama istersen önce yemek hazırlayayım" dedim.
"Yok güzelim inince aşağıds yedik bişeyler. Kahve yeter" diyince mutfağa adımladım. Kupalarla içeri geldim. Kahvemizi içerken o yokken olanları anlattım. Artık gitmek için ayaklandığım sıra elimi tuttu "bu gece benimle uyur musun? " Nasıl baktım Bılmıyorum ama gülümsedi önce "belertme gözlerini. Sadece kokunla uyumak ıstiyorum. İnanki uykusuzluktan ölüyorum. Şimdi sen olmazsan yine uyuyamam" dedi. Ama sen böyle bebek gibi bakarsan ben hayır diyemem ki. Sonuç olarak yine diyemedim. Şuan onun yatağında. Diğer omzunun üzerinde Uzanıyorum. O ise saçlarımı seviyordu. Bi süre sonra eli durdu. Nefesi normal seyrine döndü. Uyumuştu. Ben hafif geri çekilerek onu izledim bi süre. Sonra hafif gözlerini araladı. "Uyuman lazım sevgilim. Yarıniyi etmen gereken bşr tim var" Dedi fısıltıyla. "Sen uyumuyo musun? " diye sordum. Ama uyuyordu. "Sen omzumdan kalkınca uyandım. Baktım beni izliyosun bozmayayım dedim" dedi. Uyuz! Sağlam omzuna bıtane vurdum. Sonra vurduğum yeri öptüm. Geri yerime yatıp uykuya kendimi bıraktım.

 

Sabah revirde timi bekliyordum. Kapıda önce sevgili yüzbaşım görüldü. Heh bak günüm nasıl aydı. Ardından tim geldi. İlk kahraman abiye baktım. Onun sırtındaydı yarası. Onu sardım. Kızlara söylememem konusunda uyarıldım. Eğer hergün gelirler ise anlaşma sağlamayı kabul ettim. Onur bacağından yaralanmıştı. Akif kolundan. Yavuz alt karında yara vardı. Efe ise Uğur gibi omzunda. Efe aralarında sıhhiyeci olandı. Ve eksik malzeme ile fazlasıyla idare etmişti. Onuru pansuman ederken küçük bir şakadan bişey olmazdı değilmi. Time hafif göz kırptım. "Esra hemşire ordan tetenazo hazırlar mısın" Dedin aynı şekilde ona da göz kırparak. Anında kasıldı onur. "O niye o" diye sordu onur telaşeli sesiyle. "E seninki enfeksiyon kapmış tetenoz şart" dedim. Gözü döndü resmen "lan it" Dedi efeye ithafen "beni neden düzgün sarmadın. Diğerlerine bakmış beni başından savmış" Diyerek kalkmaya çalıştı. Omzundan tutarak oturttum. İşbirliçi esra vur deyince öldürdü. Büyük daha çok yara temizliği için kulandığımız enjektörü çıkardı.
{iğne bu}

Onur bunu görünce ortalığı ayağa kaldırdı. "Sikseler vurdurmam" Diyerek fırladı yerinden. Ben esranın elinden iğneyi aldım. "Onur gel acımaz. Yoksa daha kötü olur" diyerek üstüne yürüdüm. Hızla odanın diğer ucuna kaçtı. Kapıya gidemedi çünkü tim etten duvar örmüştü kaçması imkansızdı. "Gelme be. Kışt. Katil doktor. " Camı açtı. "Adam öldürüyolsaaar" Diye bağırırken ben yaklaştım. Masanon üstünden öbür tarafta geçti. Esra artık çatlamak üzereydi gülmekten. "Komutanım mümkünse sevgilinizi bi alır mısınız" diye seslenri uğura. Uğur başını iki yana sallayınca daha da delirdi. "Şuna bak zebani gibi geliyo bide. Git be gelmesene yenge dedik bağrımıza bastık. Hainlik bu senin yaptığın. O vurulurmu be insana" Diye bağırıyordu. Tabi efe bu anı ölümsüzleşriyordu. Ben masanın diğer yanına geçince tekrar masadan atladı. "Allah allah Allah" nidaları ile etten duvarı aşıp direk kaçtı. Camdan gördüğüm kadarıyla ayakları totosuna vura vura ardına bile bakmadan kaçıyordu. O çikinca hepimiz kahkahayı patlattık. Bunun sonucu onurdan sağlam trip yemekti ama napim çok komikti.

Dğer günlerde pansuman ve işler olarak devam etti. Albaydan aldığımıza göre bu ay sonu TSKya özel kutlama vardı. Bende davetliydim. Albay kızı yüzbaşı sevgilisi olarak. Deren ile plan yapmıştık. Hafta sonu alışverişe gidecektik. O gün için elbisem yoktu. Hem resmi hemde şık olması lazımdı. Günler günleri kovalamış hafta sonu gelmişti her ne kadar Uğur da gelmek istese biz kızkıza gideceğiz diyince ses etmemişti.

Alışverişe çıktık. Bissürü yer gezdik. Elbise ayakkabı çanta herşey alındı. Deren ile her ne kadar zor olsa da bi şekilde halletmiştik. Bizi alacak olan arabanın geleceği yere doğru ilerlemeye başladık. Deren susadığını söylerek büfeye su almaya indi. Onu beklerken bi anda boynumda bir sızı hisettim. Gözlerim kayarken sırtımdan tutulduğumu. Ve derenin YONCA ABLA diyen çığlığını duydum.

Onlar benim başıma bela olaca gibiydi. Peki kendi başlarına aldığı beladan haberleri var mıydı?

 

 

BÖLÜM SONU...

Arkadaşlar şuan 1.sınıf hazırlığında olan bir anneyim. Biraz fazla telaşeliyim. O yüzden geç geldi bölüm. Bu sene bana biraz zorlu geçeçek. Beni maruz görün.

BÖLÜM NASILDI.

AY BEN ONUR'A ÇOK GÜLÜYORUM.

SİZCE YONCA KURTULACAK MI

ALBAY NE YAPACAK

YÜZBAŞI NE YAPACAK

DEREN BİREBİR ŞAHİT OLDU. O ME YAPACAK.

EN ÖNEMLİSİ YONCAYA NE OLACAK

OY VE YORUMLARINIZI UNUTMAYIN CANİKOLAR 💕❤🥰

Loading...
0%