Yeni Üyelik
7.
Bölüm

GÖREV.

@nzlkrcn

Günler aynı sıradanlığı ile devam ediyordu. Yonca revirde işlerine bakıyor. Uğur ise timiyle eğitim antreman gibi işlerle uğraşıyordu.. Bu sıralar çok fazla karşılaşmamışlardı. Arada denk geldiklerinde selamlayıp iki hal hatır sormadan ötesi yoktu. Yemekten sonra yasemin ve diğer kızlarla bir kere daha oturup kahvce içmiş sohbet etmişlerdi.

Bu sürede uğurun yaraları tamamen iyileşmişti. Artık göreve hazırdı herhangi bir görev çıktığında gidebilirdi. Uğur ise eksik kaldığı zamanın acısını çıkarır gibi sürekli eğitim ve spordaydı.

Revirde boş durmaktan sıkılan yonca elinde kahvesiyle kapıya çıkmış bahçede dolanıyordu. Bian gözleri karşıdaki adama takıldı. Üzerindeki askeri atlet terden vücuduna yapışmış bütün hatları ortaya çıkmıştı. Saçları ıslak olduğu için rengi koyulaşmış uçlarından ter damlaları omuzlarına düşüyordu. Elinde fincan ile manzaraya kitlenmiş öylece izlerken arkadan esranın sesiyle irkilmiş fincan yere düşmüştü. Tabi kahvede eline dökülmüştü.

"Yonca iyi misin? Yandı mi elin"

"İyiyim canım. Çok sıcak değildi kahve ama yine de biraz yaktı. "

Sesi duyan uğur arkasına baktı yerdeki fincanı ve eline üfleyen kızı görünce hızla yanına geldi.

"Yonca,? Noldu? "

"ee y-yok bişey kahve döküldü sadece"

"elin kızarmış suya tutalım"kızın kolunu tutmuş revire doğru ilerledi. Esra ise arkalarından bakıp kalmıştı.

İçeride elini suya tutmuş acıyı azaltmaya çalışan ikili esranın sesiyle o tarafa baktılar

" Krem sürelim acısını alır"kremi sürdüler. Eh bi nebze iyi gelmişti. İnşallah kabarmaz diye düşündü yonca.

"Daha iyi misin? "

"iyiyim merak etme senide sporundan bıraktım"

"Boşver sporu sonra devam ederim ben"

"üstünü değiştir istersen. Terlisin üşütüceksin" Başıni sallamış revirden ayrılmıştı. Aklı kızada olarak eve gidip üstünü değiştirmişti.

 

 

Deren ile Yonca bu akşam dışarı çıkacaktı. Önceden planlamışlardı. Çarşıda buluşacak ları için yanlarında kimseye pek gerek yoktu. Deren evden gelecek yoncayıı ise Albay bırakacaktı. İki kız çarşıda buluşup önce yemek yemişler arkasından sinemaya girmişti. Sinemadan sonra birer kahve içip evlerine ayrılmışlardı.

Lojmandan girerken kapıda kızla karşılaşan genç gözlerini kızın üzerinde gezdirdi. Beyaz diz hizasında elbisesi. Hafif göğüs dekoltesi gerdanını açıkta bırakmıştı. Kıvır saçlarını açik bırakmış önlerden hafif toplamıştı. Dudaklarına sürdüğü kırmızı tonda ki ruj onları ön plana çıkarmıştı. Fazla güzeldi. Bu halde nereye gitmişti. Yada kimle gitmişti. Bu saate kadar nerdeydi? Peki bunlardan ona neydi?

"İyi akşamlar."

" İyi akşamlar" Şimdi nerden diye sorsa kız sanane der miydi?

"Dışarıda mıydın,?

" Evet derenle dışarı çıkmıştık biraz"

"Hımm."

Sessizce yukarı çıktılar kapıdan baş selamı verip evlerine girdiler. Yatağa yattıktan sonra düşünmeye başladı Uğur. Nerdeydi acaba? Ya da başka kim vardı yanlarında? Kim götürmüştü ki onu? Peki en önemlisi neden sürekli aklındaydı?

 

 

Ertesi sabah karargahta fazla bir hareketlilik vardı. Anlam veremedi ilk önce.

"Esra bugün fazla bir hareketlilik yok mu sence de? "

"Görev varmış sanırım. Yıldırım timi göreve çıkacakmış. "

"Yıldırım timi mi? "

"Öyle diye duydum kantinde."

Hızla telefonunu alıp dışarı çıktı. Karargahın önü gerçekten kalabalıktı. Telefonuna baktı acaba bir haber verirmiydi diye. Ama yoktu. Hem neden haber versin ki? Ailesine sevdiklerine bildirmiştir belki. Ama o neden haber beklemişti. Kapının önünde yaseminleri gördüğünde onlara doğru ilerledi. Eşlerini uğurluyolardı kadınlar gözleri dolu dolu. Yasemin, nurdan ve yeliz sıkıca sarılmıştı sevdiği adamlara. Bütün tim ordaydı hazır bi şekilde. Peki Uğur nerdeydi. Diğerlerine allaha emanet olun dileklerini ilettikten sonra kapıdan Uğur'un çıktığını gördü. Gözleri birbirine kenetlenmişti. Ama ikisinden de hiç ses çıkmamıştı.

"Allaha emanet olun. Dikkat edin kendinize" dedi enson Yonca.

"Saolasın. Sende dikkat et kendine" dedi Uğur duygusuz bi şekilde. Yonca ise içi buruktu. Peki neden? Neden içinde anlamsız bir sızı vardı. Herkes son kez sarıldı sevdiklerine. Tim helikoptere doğru ilerledi. Yonca ise sadece gözleri ile veda etti.

"Kızlar revire gidelimmi? Kahve ikram edeyim size"

Hep beraber kahve içmişlerdi. Diğerleri gözleri dolu da olsa alışığız biz dediler. Peki yonca alışabilrcek miydi? Yada neden alışması gerek gibi hissediyordu. Neden yaptığını bilmeden eline telefonu alıp mesaj attı.

-kendine dikkat et. Lütfen sağ salim dön.

Uğur yüzünden hafif bir gülümseme ile okudu mesajı.

-inşallah. Sende kendine dikkat et.

İşte sadece bu kadardı. Daha fazlası yoktu. Kızla kahve içtikten sonra evlerine gitmiş Yonca ise aklıyla başbaşa kalmıştı.

 

 

10 gün geçmişti tim göreve gideli. Ama hiç bir haber alamamıştı. Acaba diğerleri eşlerinden haber almışmıydı? Sorsa? Yok olmaz. Neden sordun deseler verecek cevabı yoktu. Dayanamadı telefonunu çıkarıp mesaj bölümüne girdi.

-Yüzbaşı? 2 gün geçmiş ama cevap yoktu. Silmeyi düşündü ilk baş. Ama silemedi. Merak ediyordu. Ya bişey oldu sanarmıydı adam?

-ben sadece iyimisin diye merak ettim. Tekrar gönderdi mesajı

 

Gece telefonuna gelen bildirimle yüreği ağzına gelmişti.

-Doktor hanım? İşte beklediği mesaj gelmişti. Dakika beklemeden cevap yazdı.

-yüzbaşı,? -nasılsın - iyi misin?

-iyiyim doktor hanım. Kusura bakmas pek telefon çekmez buralarda. Yeni geldi mesajın. Sen nasılsın?

-bende iyiyim. kusura bakma. Ben şey sadece merak ettiğim için yazmıştım seni yani sizi.

-estağfurullah. Merak etme ben yani biz iyiyiz.

-peki ozaman dikkat edin kendinize. Allaha emanet.

-sende dikkat et kendine doktor hanım. Allaha emanet.

Yüzünde geniş nir gülümseme ile mesajlaşan yüzbaşı timdekilerin gözünden kaçmamıştı. Onur sessizliği bozdu.

"kahraman abi?"

"söyle onur."

"Ya ben şey sorcem. Hani kemal sunalın bi filmi vardı ya. Bu sahte doktor olup köydekileri iyi falan ediyordu. Neydi be onun adı?"

Herkes anlamıştı aslında niyetini de ses etmiyordu

"Nerden çıktı olum şimdi o film?" Onur yandan yandan Uğura bakarak cevap verdi.

"Hiiiiç aklıma geldi de."

"Doktor Civanımdı devrem." Buna cevabı veren yandakçısı Efeydi "bende pek severim o filmi. Sen sever misin Uğur abi?"

"ben sizi bi sevicem şimdi o olucak. Göreve mi geldik goygoya mı belli değil."

Diğerleri kıs kıs gülerken Uğur hepsinr ters ters bakıyordu.

"Onur!"

"Buyur abi"

"Karargaha varınca hatırlat bana da senin şu eğitimi bidaha gözden geçirelim."

"Hatırlaranı siksinler." diye fısıldadı onur.

"anlamadım ne dedin teğmen. "

"Emredersiniz komutanım! "

 

 

Tam. Bir ay geçmişti görevin üstünden o mesajlaşmadan başka haber alamamıştı yonca. Revirde otururken esra hızla içeri girdi. Aslında oda anlamıştı bişeyler Yonca herhangi bişey anlatmadığı için ses edememişti.

"Yonca! "

"ay esra aklımı aldın. Neden bağırıyosn"

"Ay kısura bakma. Tim görevden dönmüş helikopter inmiş onu haber vereyim dedim"

" Dönmüşler mi"heycanla sordu bunu yonca "varmıymış yaralı? "

"bilmem daha haber yok o konuda"

"ben bi bakayım"

"Bak sen bi bakalım"

Yonca hızla revirden çıkarken esra arkasından gülümseyerek bakıyordu. Karargahın oraya gelmiş timi görmüştü. Diğerleri eşlerine sarılırken bekar olanlar kendi aralarında konuşuyordu. Tam oraya doğru ilerlemek için adım atmıştı ki. Karşıdan bir kız koşarak gelmiş uğurun gözlerini kapatmıştı. Yonca ise olduğu yere mıhlandı. Uğur kızın ellerini gözlerinden çekip arkasına döndü. Gördüğü yüz ile gülümsemesi kocaman oldu.

"Güzelim? "

"Yakışıklıım"

"Sen nerden çıktın"

"sürpriz yaptım kötü mü ettim"

"Kötü mü olur hiç. Hoşgeldin bitanem"

"Hoşbuldum canikom."

Sımsıkı sarılmışlardı diğerleride onları izliyordu. Yonca ise gelldiği gibi arkasını dönüp revire doğru gitmişti. Hem ne beklemişti ki? Neden gitmişti zaten. Peki bu gözleri ne halt yemeye dolmuştu şimdi.

Yonca arkasını dönmüş giderken bunu farkeden bir kişi vardı!

 

 

 

 

BİR BÖLÜM DAHA BİTTİ.

BU BÖLÜM NASILDI?

SİZCE GELEN KIZ KİMDİ?

BU DURUMU FARKEDEN KİMDİ?

UĞUR VE YONCADAN OLUR MU SİZCE?

 

YORUM VE OYLARI EKSİK ETMEYELİM LÜTFEN.

HEPİNİZE TEŞEKKÜRLER🥰🌸

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%