@nzlkrcn
|
Hain uzun araştırmalar ve kanıtlar sonucu bulunmuştu. Telefon görüşmeleri, mesajları ve maddi yardımlar tek tek ortaya çıkarılmıştı. İtirafçılar tutuklanarak ceza evine atılırken. Hain sorguya alınmıştı. Uzun zamandır vatan hainliği yapıyordu. Onu ortaya çıkaran şey ise duyguları oldu. Tabi benimde başımı belaya buladığı için sorguda bende vardım. Delilleri önüne koyunca itiraz edecek yanı kalmamıştı.
Bu hafta sonu kutlama vardı. Askerler tören üniformalarını giyeceği için dertleri yoktu. Peki kadınlar ne yapacaktı. Resmi kutlama olduğu için abiye saçma kaçardı. Biraz daha resmi olması açısından siyah bir elbise tercih etmiştim. Uğurla birlikte Kutlamanın yapılacağı büyük bir otelin salonu tutulmuştu. İçeri girdiğinde gözünün görebileceği her yer yıldızdı. Teğmenler yüzbaşılsr binbaşılar albaylar yarbaylar heryer askerdi. En az onlar kadar da sivil vardı. Uğur ile birlikte bizimkilerin olduğu bir masaya geçmiştik. Deren gelmemişti. Böyle ortamları sevmediğini söylemişti. Demet teyze arkadaşlarıno görünce onların yanına geçti. Kızlar ve tim ile bir masada otıruyorduk. Yemekler yendikten sonra resmi konuşmalar yapılmış ödüller verilmişti. Şimdi ise masalardan ziyade biraz daha kokteyl havası vardı.
Uğur müsademi arkadaşlarının yanına uğramak istedi. Nurdan ve yasemin abla bebeği ve meleği nurdanın annesine bırakmıştı. Yasemin ve yeliz tuvalete gidince biz nurdanla masada Doğan bebek hakkında konuşmaya başladık. Konuşmanın ortasında masaya yabancı bir beden geldi. Kafamı çevirdiğimde bir teğmen olduğunu gördüm. "Merhaba hanımlar" diyerek selam verdi. Başımızla selam verdikten sonra amacını sorgulamak için dikkatle onu izlemeye başladık. Bana dönerek "Asker misiniz acaba" diye sordu. Salak olabilir mi. "Asker olsam sizin gibi üniformam olması gerekirdi" diyerek tersledim. "Haklısınız fakat güzelliğinizle ateş edince askersiniz sandım" diyince göz devirmek zorunda kaldım. Bu bayat yavşama teknikleri geçmedi mi hala? Tam cevap vermek için ağzımı açacaktım ki belime dolanan elle kaldım. "Sevgilim" dedi bana bakarak. Karşımda az önce gevşek gevşek duran adam Uğuru görünce hemen toparlandı. "Teğmen" Dedi uğur önce soyadına baktı "Ateş. Sorun nedir acaba" Diye sorunca ben söze atladım. Hadsizliğini bilmesi lazımdı "asker miyim diye merak etmiş sevgilim. Malum güzelliğimle ateş ediyormuşum" diyince belimdeki el kasıldı. Çenesi seğirdi. Demesemiydim acaba? "Sevgilim doktor teğmen. Benim kafasını gözünü patlattıklarımı pansuman ediyo çokçası" Diyince adam iyice gerildi. "Özür dilerim yüzbaşım" diyince adamın omzunu sıktı. Artık nasıl sıktıysa yüzü renkten renge girmişti. "Benden değil asker. Sevgilimden özür dileyeceksin" Diyince adam benden de özür diledi. "Bu arada bu klişe davranışları başkasında uygulama pek işe yaramaz" Diyerek omzunu patpatladı. Sonra bana dönüp anlıma öpücük kondurdu. Sonrasında rahat geçen bir kaç saat sonunda ordan ayrılmıştık.
Uğur ile dolu dolu 6 ay geçmişti. Bu altı ayda dört defa göreve gitmişti. Biri bir aydan uzun sürerken en kısası dört gün sürmüştü. Kızlarla iyice kardeş gibiydik. Bu sürede esra Revirden ayrılmış nişanlısının yanına tayin istemişti. On gün yanlız kalsamda sonunda yanıma bir hemşire gelmişti. Gül hemşire oldukça zarif bir kızdı. Fazla çıtı pıtıydı. Askerleri gördükçe gözleri büyüyordu. Hele ki efeyi görünce gözbebekleri farklı bir büyüyordu. Sanırım efe de farklı değildi. Ne hikmetde bi yenge sevgisi başlamıştı içinde sık sık kahve içecek atıştıracak bişeyler alıp revire geliyordu bana getirmeye. E bana getirmişken ayırmak olmaz diyerek Gülede getiriyordu. Ya da tam tersi olabilir miydi. Sanırım bu defa çöpçatanlık işinde bende vardım. Bu 6 ayda uğurla birlikte annemin yanına gitmiştik izin alıp. Orda teyzemlerle ve kuzenlerimle tanışmıştı. Baba tarafımdan birtek halamı sevdiğim için onunla da tanıştırmıştım. Zaten nir halam bir amcam vardı. Dedem ben doğmadan ölmüştü. Babannem ise babamın şehadetinden sonra çok dayanamamıştı. Uğur 3 gün önce tekrar göreve gitmişti. Artık alışmıştım göreve gitmesine. Sanırım zamanla insan herşeye alışıyordu. Revirde ay sonu düzenlemelerini yaparken birden kalbime bir sızı girmişti. Sanki nefesim kesilir gibi hissetmiştim. Göğsüme bıcak saplanmış gibiydi. Elimi göğsümün üstüne koydum. Hızlı hareketimle masadaki kalemlik yere düşmüştü. Sesi duyan gül koşarak yanıma geldi. Hızla camı acıp nefes almama yardımcı oldu. Tansiyonum ölçüldüğünde herşey normaldı. O keskin sancı geçmişti ama böyle ince bir sızı kalmıştı. Sanki iğneler batıyor gibiydi. Gül albaya haber vermişti. Ne desem de dinlememişti. İyiyim diye dil dökmelerim boşa kürek çekmekle aynıydı. Hızla hastaneye götürdüler. Çekilen ekd de hiç bişey yoktu. Diğer kontrollerde temizdi. Fakat sızı hala devam ediyordu. Rahatlatıcı serumun bitmesini beklerken albayın telefonu çalmıştı. Konuşurken çatılan kaşları ve kasılan yüzü ile bana baktı. Arkasını dönüp odadan çıktı. Ben gözlerimi kapatıp sızının geçmesini bekledim.
BÖLÜM SONUUU BİLMİYORUM ÇOK BEKLENTİM AMA İNANIN Kİ O KADAR DOLUYUM Kİ YETİŞTİREMİYORUM. BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ ŞUANA KADAR OLAN HİKAYEMİZİ NASIL BULDUNUZ. HAİNİN DERYA TEĞMEN OLDUĞUNU TAHMİN EDERMİYDİNİZ GÜL NASIL BİRİ SİZCE EFE İLE GÜL OLUR MU YAKINDA ONUR İÇİNDE VAR BAZI AŞK PLANLARIM AMA SANKİ BİRAZ ONUN BAŞINI YAKICAM 😄 YORUMLARINIZI ÇOK SEVEREK OKUYORUM. LÜTFEN ESİRGEMEYİN. OYLARINIZIDA BEKLİYORUM. ZATEN ZOR VAKİT BULUP YAZIYORUM. İNANIN HEVESİM KAÇIYOR.
|
0% |