Hızla arkamı dönüp revire geri girdim. Esra ile bakıştığımızda bişey söylemeden yerime oturdum.

"Varmıymış yaralı? "

"bilmiyorum"

"Nasıl gidip bakayım demiştin.? "

"gitmedim. Herkes sevdiği ile hasret gideriyordu rahatsızlık vermek istemedim. "

"Herkes? "

"Esra işimize bakalımmı? "

"Yonca eğer konuşmak istersen? "Esranın bazı şeyleri anladığını biliyordum. Ama dillendirmek istemiyordum. Hele şimdi asla.

" Şimdi değil esra. Şimdi değil."

"Kafamı dağıtmak için ilaç dolabını boşaltıp yeniden yerleştirdim. Sözde tarih kontrolü yapıyorum oysa daha 1 hafta önce yapmıştık. Nasıl kendimi kaptırdıysam saatin farkına varmamışım.

" Yonca çıkmıyor musun mesai bitti. "

"sen çık esra işim var benim daha"

"yonca is-.. "

"esra lütfen"

Aslında işim falan yoktu. Sadece lojmana geç girmek istemiştim. Kimseyle karşılaşmamak için. Tabi karşı dairemle karşılaşmamak için özellikle. Saat baya geçtikten sonra çantamı alıp eve doğru ilerledim. Tam kapımın oraya gelmiştim ki karşı dairenin kapısı açıldı. O kız üzerinde Uğurun olduğunu tahmin ettiğim tişörtle kapıdaydı. Elinde çöp kapının önüne koymak için çıkmıştı.

"Merhaba" Şimdi de selam verdi. Duymamazlıktan gelsem ayıp olur muydu? Olurdu elbet çünkü yüzyüzeyiz şuan

"Merhaba" Sadece bukadar.

Anahtarı deliğe takmış kapıyı açmıştım ki diğer sesi duydum.

"Güzelim napıyosun kapıda"şimdi çıkmanın sırasımıydı?

" Çöp atmaya çıkmıştım"

"Yonca? " Mecburen arkamı döndüm."nasılsın? "

"iyiyim yüzbaşı. Siz? " Siz mi? Bide trip at yonca.!

"Güzelim sen içeri geçer misin"

"tamamdır içerdeyim" arkasını dönüp içeri geçti

"Yonca bi sıkıntı mı var? "

"yoo ne olabilir ki? "

"resmiyeti bırakmıştık diye hatırlıyorum enson? "

"Öylesine çıkmış ağzımdan. Dönmüşsünüz. Yaralı falan yoktur inşallah"

"Yok çok şükür de. Sen pek iyi gibi değilsin. Yüzün neden bi değişik"

"Yorgunum yüzbaşı. İyi geceler size" Bişey demesine fırsat bırakmadan içeri girdim. Bu defa herzaman ki ritüeli beklemeden kapıyı kapattım. Delikten baktığımda bi kaç saniye kapıya baktı. Sonra arkasını dönüp eve girdi.

Salaksın kızım işte. Ne sandım ki. Seninle iki alışverişe çıkıp sohbet etti diye. Amaan neyse. Ne diye düşünüyorum ki. Peki. Bu içimdeki his neden? Kırılmış gibi? Neden kırılayım ki. Sonuçta adam albay emri ile geldi yanına.

Mutfağa girip bişeyler hazırladım. Ama yiyecek kadar iştahım olmadığı için dolaba koydum. Duşumu alıp yatağa uzandım. Neden uyuyamıyorum? Aklım neden karşı dairede? Kendine gel yonca. Neden burdasın unutma!

Sabah erkenden kalkıp revire indim. Esra bile daha gelmemişti. Beni revirde görünce şaşırdı.

"Yonca? Erkencisin. "

"Hiç bugün öyle denk geldi"

"Canım. Dün ne oldu? Neden timin yanına gitmedin. "

"Bişey olmadı esra. Ne olabilir ki"

"yüzbaşı ile konuştun mu"

"neden konuşayım."

"yapma yonca. Ben yakın olduğumuzu düşünmüştüm. Kusura bakma" heh kızın kalbinide kırdın yonca aferin.

"Canım.sen kusura bakma gerçekten seninle alakası yok. Elbet yakınız burda senden başka böyle arkadaşım yok zaten"

"neden içine atıyosun ozaman. Ben yüzbaşı ile olan şeylerin biraz farkındayım. Ses etmedim ama aranızda farklı bişey var gibi"

"yokmuş esra. Biz yanlış anlamışız"

"Anlatır mısın dün neden gitmedin"

"Gidemedim. Gitmek üzereyken bir kız koşa koşa boynuna atladı. "

"Kimmiş? "

"ne biliyim. Akşamda evindeydi"

"sen nerden gördün"

"Eve girmek üzereyken kapıya çöp koymaya çıktı. "

"Sevgilsii falan mı"

"Bilmiyorum.ama o şekilde boynuna atlaması. Kapıya onun tişörtü ile çıkması. Büyük ihtimalle."

"Onun tişörtü olduğunu nerden anladın? "

"Esra salak mıyım ben kıza nerdeyse 4 5 beden büyüktü. "

"Öyle demek istemedim canım ben ne bilim"

"Boşver esra konuşmasak daha iyi"

Bugün albay ile görüşecektim. Geçen seneki tarihe göre yıllık rutin aşı zamanı gelmişti. Revirden çıkıp albayın odasına geldim. Kapıdaki askere durumu bildirip odaya girebilmek için sormasını istedim. Asker içerden çıktıktan sonra odaya girdim

"Albayım müsait misiniz? "

"Gel yonca bi sorun yok inşallah"

"Yok albayım. Geçen seneki tarihlere bakıyordum aşı zamanı gelmek üzere sizinle bu konu hakkında konuşacaktım. Nasıl. Yapalım bu sene. Geçen sene hastaneye gidilmiş ama bu sene burda halledebiliriz. Gerekli şeyleri ben buraya isteyebilirim."

"Seni yormasın yonca kalabalık burası"

"sorun değil. Askerlerin hastaneye gitmesi daha zordur tahminimce"

"Haklısın grup grup ayarlamak zor oluyor biraz. Hallederim diyosan burda yapalım ozaman"

"Peki karakollat nasıl olacak"

"Yakındakiler geliyor zaten. Diğerlerine biz gönderiyoruz ordaki sıhhiye eri hallediyor. "

"Biz gidemezmiyiz? "

"yakın karakola gideriz ama üs bölgelerine gitmek mümkün değil"

"Önlem alınarak gidilemez mi. Hem rutin muayene leri yapardık. "

"büyük risk kızım. Öyle kafamıza göre gidemeyiz malesef. "

"peki.ozaman yakın karakolları hallederiz. Siz bir takvim ayarladsanız ona göre plan kurarıs uygun mudur? "

"tamam ben takvimi ayarlar sana yönlendiririm"

"Anlaştık albayım. Başka bişey yoksa ben çıkabilir miyim"

"Demet seni soruyordu hafta sonu müsaitsen ayarlayalım bişeyler"

"haberleşiriz ozaman albayım hafta sonu için"

"Tamam kızım çıkabilirsin. Kolay gelsin"

"saolun albayım"

Revire gidip durumu esraya anlattım iki koldan alırsak eğer karargah çabuk biterdi. Gün geçmek üzereyken Nurdanın beni aradığını gördüm.

"Efendim canım? "

"napıyosun yonca"

"revirdeyim sen napıyosun"

"evdeyım bende malum. Yarın akşam seni yemeğe bekliyoruz. Tim döndü. Bu defa bizde yemek yenicek"

"beni.saymasanız olur mu işlerim çok bu hafta"

"Valla darılırım. Akşam da işin yokya. Ben anlamam yarın akşam bizdesin"

"Yardım edilecek bişey varmı"

"Yok canım yasemin gelicek zaten. Hallederiz biz. "

"Bende erken çıkabilirsem eğer gelirim. Hamile halinle seni yormayalım"

"Zahmet etme güzelim"

"olur mu öyle şey haberleşiriz yarın"

Revir deki işleri bitirip eve gittim. Ee yasemine tatlı ile gittik nurdana boş gitmek olmaz ellerimi yıkayıp mutfağa girdim. Güzel bi trilice yapıp dolaba attım. Odama geçip yarın giyeceklerimi hazırladım siyah keten pantolon ve ince uzun kollu açık mavi bi bluz çıkardım. Ee havalar biraz soğumaya başladi kısa kollu ile üşüyebilirim.

Ertesi sabah erkenden revire gittim. Karargahtaki ve karakollardaki asker sayısını istedim gelen sayıya göre dilekçe doldurup gerekli aşıları istedim. İmzalanması için albaya gönderdim. Gelen evrağı gereken yerlerde faksladıktan sonra. Revire gelen bir kaç askeri muayene ettim. Bacağından yaralanan askerin pansumanını yapıp dinlenmesi için rapor yazdım. Albaydan gelen takvimi incelediğimde önümüzdeki hafta 3 gün karargahı bitirip diğer 2 gün karakollardaki askerlere aşıya gidecektik. Zaten yakında sadece 3 karakol olup günde 2 karakolla işi bitirecektik. Tabi haftaya olan müsaitliğe göre bir tim bize eşlik edecekti.

Öğlene kadar işleri bitirip. Kalan işleri esraya emanet ettikten sonra nurdanlara gitmek için lojmana ilerledim. Gitmeden önce kantine uğrayıp melek için bir kaç bişey alıp nurdanı aradım evini bilmiyordum. Benim iki. Üstümde oturduğunu öğrenip evden tatlıyı alıp yukarı çıktım. Zaten çoğu şeyleri hazırlamışlar. Mezeleri salataları hazırladık. Biraz sohbet ettikten sonra duş alıp üstümü değişmek için eve indim. Kapıdan girerken gözüm karşı daireye takıldı. Acaba o kızda gelecek mi akşam. Tabi gelecek sonuçta adamın evinde. Duşumu aldım üstümü değiştirdim. Saçlarımı salaş bi şekilde toplayıp hafif bir makyaj yaptım. Çantamı alıp evden çıktım. Yukarı vardığımda kahraman abi, yavuz, onur ve efe gelmişti. Biraz sohbet ettikten sonra akif ve yelizde geldi. Tek eksik yüzbaşılardı. 10 dakika sonra onlarda geldikten sonra sofraya oturduk. Herkes kızı çok iyi tanıyordu. Kızda onları.

" Neşe iyiki geldin sende özlemişiz seni. "dedi nurdan

"Bende sizleri özledim nurdan abla, hele yasemin ablanın sarmasını çok özledim" bu kadar mı samimilerdi.

"Yaparım canım ben sana yarın gel bana hem oturalım hem saralım"

"Olur valla bu evde tek bırakıyo beni canım sıkılıyo, bi yerede tek göndermiyo" parmağı ile Uğur'u işaret etti.

"Sus bakim sen" diyip saçlarını dağıttı kızın.

"Abi yaa bozma şu saçımı kaç. Kere dicem sana"

"Abi mi? "bunu dememle hepsi bana baktı. Hiih ben bunu içimden demedim mi? Hepsi bana bakarken yüzümün kızardığına eminim.

" Kardeşim neşe"dedi uğur yüzünde belli belirsiz gülümseme ile.

"Kardeşin olduğunu bilmiyordum"

"Bahsetmeyi unutmuşumdur"

"ama senden bana bahsetti -.. Ahh " Bahsetti mi dedi o? Ne diye bahsetti ki

"Yani kapıda siz karşılaşınca ondan yani" utandı mı bana mı öyle geliyor. Sessizcr masaya baktığım da nurdan ve yasemin ablanın birbirne bakıp imalı gülüşlerini gördüm... Ne oluyor?

....yazardan küçük kesit...

O gün arkasını dönüp giden kızı gören Kahramandı. Görevde ilk defa Uğurun telefonla ilgilenmesi, gülümsemesi, sürekli doktorun yanında olmasından bişeylerden şüpelenmişti. Kızın hevesle gelip neşeyi gördükten sonra dönüp gitmesinden şüpeleri büyümüştü. Bu durumu evde karısına anlattı adam. Tabi yasemin bundan emin olmak içim Nurdanla plan kurup bu yemeği ayarlamıştı. Bugün ise artık emin olmuşlardı. Bu ikisi birbirine boş değildi ama sanırıms kendileri de bunun farkında değildi.

.......................

Yemekler yenmiş tatlı faslına geçilmişti.

"Ellerine sağlık nurdan abla çok güzel olmuş. Böylesini yememiştim hiç. " dedi neşe.

"Ben yapmadım canım. yonca getirmiş. "

"Aay öyle mi ellerine sağlik ye- yonca abla harika olmuş"

"afiyer olsun"bugün neden hep yüzüm kızarıyor.

Gece ilerlerken kahraman abinşn telefonu çaldı.

-buyrun albayım.

-...........

-haftaya mı?

..............

-bizim için uygundur albayım.

-.............

-emredersiniz albayım ben time iletirim.

-..............

-iyi geceler albayım.

"Görev mi abi? " bunu diyen akifti.

"Görev sayılır. Yonca haftaya karakollara aşıya gidilecekmiş. "

"bilgim var abi. Albayla görüşmüştük bugün takvim ayarlandı. "

"Size biz eşlik edicez"

"Tamam abi. Haftaya 3 gün karargahı bitirip diğer 2 gün karakollara gidecek mişiz"

"Karargahada mı aşı olacak" dehşetle sordu onur.

"Evet hatta ilk senden başlıycam"

"Ben yeni oldum"

"Öyle mi raporlarda öyle bişey yok ama"

"şey ben rapora işletmeti unuttuysam demekki. "

"Eh bidah olursun onu işleriz" bana doğru yaklaştı

"Yonca beni es geç. Ne dersen yaparım valla bak"

"Ne dersem mi"

"Valla ne dersen"

"Tamam o zaman ilk aşıyı olup önder olmanı istiyorum"

"yaa ama ben aşı yapma öyle dedim"

"Korkuyo olabilir misin"bunu dememle kucağımdaki melek kahkayı bastı.

" Ahahaha onur abi aşıdan korkuyooooıı"

"Sua kız sus allah seni ne etmesin sus" ama melek çoktan ayağa fırlamış dans ederek şarkı söylüyordu.

"Onur abi aşıdan kor ku yoooor. Onur abi aşıdan kor lu yoooorrr"

"Kız susaana. Fındık faresine bak sen. "

"hıh sensin fare. Korkak fare"

"Kız bak gelırsem yolarım saçını"

"öhhhöh denesene onur bi"

"yok abim canım abim ben şaka diye şey ettim. Ben meleğime kıyar miyim hiç"

"korkma devrem elini tutarım ben senin"

"iyi geçin siz dalganızı"

"oğlum kurşundan korkmuyon iğneden mi korkuyon" gülerek konuştu akif. Hatta herkes şuan deli gibi gülüyordu.

"Bu fobi abi napim. Bu başka bişey"

Gülüşüp ederek geceyi bitirdik. Ben gitmek için ayaklanmışken Uğur ve Neşe de ayaklandı bizimle birlikte. Hep beraber kata inerken Uğur'un ara ara olan bakışlarını hissediyordum. Ama asla ona bakmıyordum asansörden inince neşe tuvaletim geldi diyerek eve koşarak girdi. Kapıyı tam açmıştım Uğur'un sesini duydum.

"Neşeyi kim sandın? "

"He? Ne? Kim? "

"abi mi diye şaşırmıştın. Kim sandın? "

"hiç canım ben ne sanabilirim. "

"geçen o yüzden mi öyle davrandın"

"Nasıl davrandım canm ne münasabet" Sıva kızım sıva iyice sıva.

"Suratıma kapıyı kapattın yonca. "

"Sana öyle gelmiştir ya ne alakası var. Yorgundum ondandır"

"Öyle olsun bakalım doktor hanım. "

"öyle zaten yüzbaşı iyi geceleeeeer"

"İyi geceler yonca iyi geceler"

Eve girdim oda kapıya geçti. Baş selamını verip aynı anda kapıları kapattık. Kapıya sırtımı yasladım. Kafamı çevirdiğimde portmantoportmantoda aynada kendimi gördüm. Yüzümde kocaman bir gülümseme ile.

Demek kardeşiymiş......

BÖLÜM SONUUUUI

NEŞEYİ SEVDİNİZ Mİ?

YASEMİN VE NURDAN BU İŞİ HALLEDECEK GİBİ.

GÖREN KİŞİNİN KAHRAMAN OLDUĞUNU TAHMİN ETMİŞMİYDİNİZ?

YORUM VE OY VERMEYİ LÜTFEN UNUTMAYIN

HEPİNİZE TEŞEKKÜRLER 🥰🌸