Yeni Üyelik
6.
Bölüm

Tim ile tanışma.

@nzlkrcn

YÜZBAŞI:Yonca time sendrn bahsettim seninle tanışmak istiyorlar...

NEEE! !

-ne? 

-kim? 

-kimle?

-nerde?

-neden?

-ne zaman?

YÜZBAŞI: Yonca?

-efendim?

YÜZBAŞI: nefes al.

-aldım.

-YÜZBAŞI: biliyosun seninde izninle time senden bahsettim. Seni tanımak istediler. Biz her görevden sağsalim dönünce hep beraber yemek yeriz. Bu defa yemeğe senide bekliyolar.

-nerde olcak ki yemek?

YÜZBAŞI: kahraman binbaşının evinde.

-ya şey tamam ama. Sen beni onlara anlatmışsın. Ben hiç birini bilmiyorum.

YÜZBAŞI: e tanışmanız için zaten bu yemek.

- haklısın ama en azından biraz bahsedemez misin?

- hatta şöyle yapalım mı? Benim bugün dışarı çıkmam lazım birkaç eksik için. Müsaitsen bana eşlik eder misin. Hem orar anlatırsın.

YÜZBAŞI:tamam olur 6 gibi çıkalımmı uygun mu sana?

-uygun. Akşam görüşürüz ozaman

 

 

Nefes alıp toparlandım. Çıkmak üzereydik zaten. Eve gidip ayak üstü bişeyler atıştırdım. Altıma koyu renk bit kot. Üstüne açık mavi düşük omuz bir bluz giydim. Saçlarımı at kuyruğu yapıp, çok hafir bir makyajla hazırlığı bitirdim.

-ben hazırım

YÜZBAŞI: bende hazırım çıkalımmı.

-tamam

Kapıya çıkıp beyaz spor ayakkabılarımı giydim.. Kapıdan karşılıklı çıkınca önce selamlaştık. Sonra şööyle bi, üstümü süzdü

"neden baktın öyle. Kötü mü olmuş"

'yok bu defa pantolon giymişsin de.". gülümsedim elimi hafiften belime doğru attım.. Gülümsedi.

Beraber apartmandab arabaya doğru yürüdük.

"Ne işin vardı? "

"Şey revir için kişisel ürünler alacaktımda. Birkaç eksik var. "

"Anladım. Hallederiz ozaman. "

İşlerimizi bitirmiş alışaverişi yapmiştık. Şimdi bi kafede oturup kahve içiyoduk.

"Anlatsana sizinkileri"

"6 kişiyiz. 2si evli. Kahraman binbaşı ve Yavuz üsteğmen. Binbaşının 1 kızı var adı melek 4 yaşında. Üsteğmenin eşi hamile oğlu olcek. Akif var nişanlı onınkiside öğretmen. Diğerleri bekar. Onur var timin delisi. Efe var onun çanak tutanı. Bide ben."

"Sen neyi oluyon timin"

"ben mi. Yüzbaşısı"

Sohber ederek kahveleri bitirdik. Kalktık arabaya giderken son dakka aklıma gelen fikirle kolundan tutup durdurdum. Önce kolunu tutan elime sonra bana baktı sorgular gibi. Anında elimi çektim.

"Kusura bakma durdurmak için şey etmiştim. "

"Yok sorun değil. Bişey mi olmuştu. "

"Buralarda oyuncak satan yer var mıdır"

"Oyuncakla oynayacak kadar büyük duruyosun aslında"

"Ayy aman. Kendime değil heralde. Melek için bakıcaktım. "

"Şaka yaptım tamam kızma. Şu ilerde bi yer vardı eğer açıksa bakalım. "

Dükkana doğru gittik. İçeri girince heryer cıvıl cıvıl kendime de bir ayıcık alabilirdim ama yüzbaşının diline düşmek istemedim. Ayıcıklara gözüm kala kala geçtim önlerinden. Ama nasıl gözüm kalmasın kocamandı. Yumuşacık tüylü tüylü. Gece sarılır uyurdum. Neyse ilerde bigün tek çıkarsam yada deren ile falan ozaman alırdım. Bebeklerin olduğu reyonu gezerken. Bi bez bebek gözüme çarptı. Bizim zamanımızın bebekleri gibiydi. İpten saçları. Uzun bacakları. Benim safinazımı andırıyordu.

"Eski bebeklere benziyor. Ama zamane çocukları artık bunları pek beğenmiyor" Dedi yüzbaşı.

"Çünkü değerlerimizi hatırlatmıyoruz. Bunlar yerine pilli süslü şeylere bakıyoruz."

"Sende haklısın. Bizim çocuklulumuzda böyle çok oyuncak yoktu ki. "

"aay annem gibi konuştun. Bizim zamanımızda da vardı. "

"vardı tamam ama. Bu kadar teknolojik. Süslü aşırı şeyler yoktu. "

"Ee devir değişiyor. Herşey değişiyor"

"Karar verebildin mi? "

"Evet.değerlerimizi hatırlatmakla başlayalim diyorum. Bez bebeği alıcam"

Bebeği alıp kasaya gittik. Yine önünden geçerken gözüm ayıcıklara kaydı. Nefes alıp yoluma devam ettim. Ödemeyi yaptık. Arabaya binip. Karargaha geri döndük. Lojmana girip kapı önüne gelince birbirimize baktık.

"Teşekküe ederim bana eşlik ettiğin için"

"nedemel rica ederim. Yarın akşam 8gibi beraber çıkarıs olur mu? " Tam cevap verecekken arkadan bir ses duyuldu.

"İyi akşamlar yüzbaşım" İkimizde kafamızı çevirdiğimizde. Bi kadım teğmen vardı.

"İyi akşamlar teğmenim"sonra bana döndü.

" teğmen Derya Öz. "Diğerek elini uzattı.

" Doktor Yonca Yılmaz. Karargahın yeni hekimiyim. "Diyerek elini sıktım.

" memnum oldum doktor hanım. Hoş geldiniz" dedi ama ne bok yemeye geldin der gibiydi.. "Bende memnun oldum teğmenim " dedim aynı onun gibi. Tekrar baş selamı verip devam etti. Bizde İYİ geceler dileyip evlere girdik.

Kendime bir bitki çayı yapıp balkona oturdum. Yarın napıcaktım. Ne diyecektim. Ay ben gerilirim okadar insan içinde. Eli boş gidimez diyip mutfağa girdim. Tiramisu yapıp dolaba attım. Yarına kadar dinlensin. Yarın giyecemlerimi planlamak için dolabın karşısına geçtim. Pantolon tişört giyip umursamaz görünmek istemedim. Aynı şekilde elbise giyip abatmakta istemedim. Ee ne giyicem? Yarım saatin ardından krem bilekten bir karış yukarıda eteğimi. Kahverengi kemerim, ve koyu kahve kalın askılı blüzü ütüleyip astım. Yatağa girip uykunun kollarına teslim oldum.

 

Sabah alarmla uyanıp işlerimi halledip evden çıktım. Gitmeden önce kantinden simit alıp revire geçtim. Evden kahvaltılıkta koymuştum. Ben gidene kadar esra gelmiş çayı demlemişti. Esra lojmanda değil dışarıda evde kalıyordu.

"Hoşgeldiniz doktor hanım"

"esra anlaşmıştık. Doktor hanım değil lütfen yonca de. "

"Saygısızlık olmasın diye ben şey. "

"bunu ben istiyorum. Saygıyla alakası yok bunun lütfen ismimle seslen"

"tamam yonca. Çay içer misin"

"Olur kahvaltı ettin mi simit aldım ben"

"Evde atıştırmıştım ama eşlik ederim sana"

Kahvaltımızı etmiş rutin işlere dönmüştük. Öğleden sonra bsşka bir timden olan yaralanmış bşr asker geldi. Hastanede kontrolleri yapılmış pansuman için gelmişti. Onun pansımanını yapıp kalan işleride toparlayıp revirden çıktık. Eve girip aldım saçlarımı şekillendirip giyindim. Tam Uğura yazacekken kapı çaldı. Kapıyı açtığımda kahve pantolon ve krem gömlekle onu görmek son beklediğim şeydi. Telepatiyle mi anlaşıyoz acaba biz haberimiz olmadan.

"Hazır mısın? "

"Hazırım. Nereye gidicez? "

"üst kata"

Tatlıyı ve meleğin bebeğini alıp kapıyı kapattım. Bir kat çıkacağımız için merdiveni kullandık. Kapıyı çaldığımızda güler yüzlü tatlı bir kadın açtı.

"Hoşgeldiniz" Diyerek içeri davet etti. İçeri geçtiğimizde bu kadar kaşabalıl gözümü korkuttu. Ürkek adımlarla salona ilerledim. 6 erkek 3 kadın vardı. Kapıyı açan kadın gülümseyerek bana yaklaştı ve hafif sarıldı. Elim dolu olduğı için tek kolumla ona karşılık vermeye çalıştm.

"Hoşgeldin canım. Yasemin ben."

"Yonca bende memnun oldun" Diyerek elimdekini uzattım.

"Ayy neden zahmet ettin ellerine sağlık"

"Estağfurullah zahmet olur mu hiç"

aralarından biri elini uzatarak selam verdi

"Binbaşı kahraman kılıç hoşgeldiniz"

"Hoşbuldum."

Sırasıyla herkes kendini tanıttı

"Üsteğmen yavuz demir. Eşim Nurdan. "

"Teğmen akif kurt. Nişanım Yeliz"

"Teğmen onur yıldız. "

"Teğmen efe güç. "

Hepsi rütbeyle selam verince istemsizce bende aynısını yaptım.

"Doktor yonca yılmaz memnun oldum. "

Hepsi gülmeye başladı. Ben anlamsız gözlerle onlara bakıyordum. Ne vardı yani. Hepsi aynısını yaptı ben diyinde komik olan ne. Ne gülüyonuz be diye carlamak vardı ama mşsafir olduğum helede ilk tanıştığım imsanlara bunu yapmak olmazdı. Olmazdı dimi?

"Bizimkisi alışkanlık yonca hanım. Sizim mesleği biliyoruz zaten" Bunu diyen binbaşıydı.

"Ay ne biliyim hepiniz öyle diyince bende istemsizce şey oldu. "

"Estağfurullah sizde haklısınız"

Herkes otururken kenarda miniminnacık dünya tatlısı sapsarı saçlı biri çarptı gözüme. Öylece bana bakıyodu. Küçük adımlarla yanına gittim. Yavaşça çöküp aynı boya geldim. "Merhaba biz tanışmadık sanırım. Benim adım yonca. Tabışabilir miyim seninle"

"Olur. Melek beniö adım. Sen gerçekten doktor musın"

"Evet güzelim doktorum"

"Bana iğne yapmazsın demi"

"o nereden çikti neden iğne yapayım sana"

"Annem beni ne zaman doktora götürse iğne yapıyo ama koluma"

"Onlar senin iyiliğin için yapıyor. Ben asker doktoruyum. Askerlere bakıyorum. Sana iğne yapmam"

"Onlara yapar mısın" Dedi timi göstererek.

"Gerekirse evet yaparım" Gülerek başını salladı.

"Melek benide alsana be abicim yanına. Bende yırtarım belki senin kontejandan"bunu diyen onurdu. Timin kırığı.

" Sen iğneden mi korkuyosun "

"Hıh sen korkmuyon sanki"

"Ama ben çocuğum"

"ne var bende annemin çocuğuyum"

"Hı? "

Arkadan bir şaplak sesi geldi. Dönüp baktığımda onur ensesini ovuyordu.

"Uğraşma lan kızımla" Herkes gülmeye başkadı.

"Geçelimmi yemeğe? Herkes masada bi yerde otururken ben nereye oturacağımı bilemedim. Uğurla gözgöze geldiğimizde yanındaki sandalyeyi çekti.

Hoşsohbet eşliğinde yemeği yemiş salonda çay içiyorduk. Benim getirdiğim tatlı eşliğinde.

" Bu arada yonca hanım.. "Kahraman abi seslendi.

"yonca yeterli. Hanım benim için çok fazla resmi geliyor. "

"Peki yonca. Yemek girince araya kaldı. başın saolsun"

"VATAN SAOLSUN! "

"Yıldırım binbaşıyı görmek nasip olmadı. Ama çok duyduk dinledik albayım dan. Bizim timin adını bile o verdi. YILDIRIM TİMİ"

"Saolsun albayımin yeri bende çok ayrıdır. Baba yarım o benim. Baba oldu bana. Elinin varlığını hiç unutturmadı. "

"Sadece bizim timde değil bütün karargah bilir binbaşımı. Her sene yıl dönümünde karargahta mutlaka bişeyler yaptırır binbaşımın hayrına"

"Allah kabul etsin. Kendi özlerimden görmediğimi gördüm onda. "

"Bizi abi kardeş bil. Binbaşımın kızı bizim emanetimizdir. Ömrümüz yettiğince burda yanındayız"

"Hepiniz saolun. Rabbim hepinizi korusun"

"AMİİN"

Bir süre sonra herkrs kendi aleminde sohbete dönmüşken aklıma meleğin bebeği geldi.

"Melek yanıma gelir misin? " Pıtı pıtı çıktı geldi.

"Eğer kabul edersen bunu senin için almıştım. "

"neki bu"

"Aç bakalım beğenicek misin? " Açtı bez bebepi görünce gözleri kocaman oldu.

"Bunun benzeri küçükken bende de varsı. Eğer bulabilirsem bi ara sana resmini gösteririm. Ben çok severdim. Adıda safinazdı. Şimdş artık pek böyle bebekler yok. Belki seninde bez bebeğin yoktur diye düşündüm. Beğedin mi? "

"çok beğendim. Yumuşacık çok güzel. Adını yonca koyimmi? "

"Benim adımı mı vernek istiyosun? "

"Evet.senin gibi çok güzel çünkü. İzin veirr misin"

"Sen istersen neden olmasın" Küçücük kollarını boynuma sardı. Yanaklarıma öpücük kondurdu. "Beni bekle tamammı heöen geliyorum" Koşa koşa gitti.

"Zahmet etmişsin yoncacım. Teşekkür ederiz"

"Ne demek abla ben severim çocuk mutlu etmeyi. " İçerden koşa koşa geldi. Avucunda bişey vardı bana uzattı. Elimi açtım. Ellerimin içine. Papatyalı iki toka bıraktı.

"Bunlar bana mı? "

"evet saçlarında çok güzel durur. Çiçek açmış gibi olur. "

"Ama.bunlar senin tokan"

"Bende çooook var bunlar senin"

"Teşekkür ederim beni çok mutlu ettin. " Bu defa ben onu öptüm.

"Aşk olsun melek. Hani benim kızıma toka vericektin"

"O daha doğanaa kadar ohoooo babam bana bissürü toka alır. Ozman o hangisini Beğenirse onu veirrim" Ah merhametli güzelim benim.

Biraz daha sohbetin ardından hepimiz ayaklandık. Vedalaşıp evlere indik. Her zamanki gibi kapı önünde iyi geceler diyip baş selamı ile evlere girdik.

Babam kahraman babam. Mutlu musun şuan. Senin olduğun yerlerdeyim. Nefes aldığın yerlerdeyim. Gurur duyuyor musun bebimle?

 

 

BÖLÜM SONUUUUU.

TİMLE SONUNDA TANIŞTIK

MELEK ÇOK ŞİRİN DEĞİL Mİ?

TİM İLE ARKASAŞLIKLARI NASIL OLACAK.

UĞURUN YANINDAKİ SANDALYEYİ ÇEKMESİ PEKİ?

ANLAŞMADAN UYUMLU GİYİNMELERİ?

HİKAYEMİZİ BEĞENDİNİZ Mİ?

YORUM VE OY ATMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN. .

HEPİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM 🌸🥰

 

Loading...
0%