Yeni Üyelik
1.
Bölüm

BÖLÜM 1

@nzlkrcn

Aşkından yanaaaam yanaaam yanaaam kül olaayııım mıııı.
Kapında kalaam kalaam kalaaam kul olaaayıım mııı
Derdinden içeeem içeeem içeeem zil olaaayııım mııı
Ben senden geçeeem geeçeem geçeeem tel olaayyım mııı

 

 

Evet evet tam da bu şarkı ile evde hazırlanıyorum. Nereye mi? Şirketin kurulul yıl dönümü kutlaması için yapılan yemeğe.

Amcam olacak şahsın ömrü hayatımda bana yaptığı ilk ve tek faydası belki de bu şirkete girmeme ön ayak olmasıydı. Tabi ilk girdiğimde böyle büyük bir şirket değildi. Küçük bir lojistik firmasıydı. Sahibi Gürkan bey amcamın asker arkadaşı olması sebebiyle sekreter olarak işe alınmıştım. Saruhan lojistik olarak başladığım şirket. 3 yıl sonra Hanoğlu şirketiyle ortaklık kurup büyümüşlerdi. Şimdi 18 ilde bayiliği olan büyük bir şirket olmuştu. Saruhanoğlu lojistik. Evet evet iki ismi birleştirilip bulundu isim. Çook yaratıcı.. ..

Siyah elbisem gümüş rengi ayakkabı ve çantamla uyumu sağlamıştım. Nerdeyse belime gelmek üzere olan saçlarımı kalın dalgalar yapmış öndeki tutamları arkadan toplamıştım.

{temsili kombin}

Her sene yıl dönümünde bir ilde yemek yenilirdi. İlk sene İstanbul'da olmuştu. İkincisi Ankara'da üçüncüsü ise bizim organize ettiğimiz yani İzmir'de olacak. Son kez ayna da kendime bakıp evden çıktım. Erken varıp. Hazırlıkları kontrol etmem lazımdı.

Yemeğin yenileceği otelin önüne gelince arabamı valeye verip içeri geçtim. Balo salonındaki son hazırlıkları son kez kontrol ettiğimde herşey tamamdı. Hiç bir aksilik yoktu.

Benim şirketteki konumum ne mi? İzmir ortağının oğlu. Genel müdür Gökhan(abi) beyin özel asistanıyım. Bakmayın asistan dediğime çoğu müdür yardımcısından daha yok bilgiye sahibim. Kuruluştan geldiğim için.

Zaman geçtikçe misafirler tek tek gelmeye başlanmıştı. İstanbul Bursa Ankara Balıkesir Gaziantep Antalya Konya Trabzon derken 18 ildeki yetkili makamdaki kişiler gelmişti. Sadece ev sahibi şirketin tüm çalışanları dahil oluyor diğer şirketlerde sadece müdür ve müdür yardımcıları ceolar gibi kişiler geliyordu.

Herkes toplandıktan sonra konuşma yapılmış yemekler yenmiş şimdi kokteyl havasında tanışmalar sohbetler ediliyordu. Bizim kızlardan ayrıldıktan sonra Gökhan beylerin masasına doğru ilerlerken onların 3 masa arkasında olan bir kişiye takıldı gözlerim. Gerçekliğini sorgulatacak cinsten bir kişiye. Olmaması gereken bir kişiye. YİĞİT'E.

Antalya masasında üzerinde siyah takım elbisesi ile arkadaşlarıyla sohbet ediyordu. Gerçek mi yoksa yine benim hayal ürünüm mü diye defalarca sorguladım. Çünkü defalarca böyle hayallere daldığım çok olmuştu. Ben olduğum yerde kalmış öylece karşı masaya bakarken sanki farketmiş gibi bi anda bakışlarını benim olduğum tarafa çevirdi. Gözgöze geldiğimiz an onunda bakışlarında aynı şaşkınlık vardı. Ne yani biz aynı şirketin farklı bayiliğinde mi çalışıyorduk. Peki daha önce nasıl denk gelmedik. Ya o yeni başlamış olmalı yada önceki yemeklere katılmadı.

Gözgöze geldikten sonra sanki hiç bişey yokmuş gibi önce Gökhan beyin masasına gittim. Ama aklım başka yerde olduğu için masa da dönen sohbete odaklanamadığım için çantamı alıp dışarı attım kendimi. Çünkü koca salonun duvarları üstüme geliyordu. Nefes almaya ihtiyacım vardı.

Hala aynıydı. Evet yaş almıştı. Yüzüne olgunluk oturmuştu. Ama yüzü bakışı duruşu değişmemişti. Hala yüzü aynı şekilde sakalsız Babyfacedi. Onu ilk gördüğüm anki gibiydi.

 

.. Onüç yıl önce....

Lise zamanı. Okulun erkek Fatması. Hocaların tatlı belası. Kulaklarının hemen altında biten kısa saçları okulda kızların pantolon giymesi yasak olduğu için hocaların ikazlarına inat minicik etek giyen Aslı.

İlkokuldan en yakın arkadaşı Yasminin yalvarmasına daha fazla tahammül edemeyip. Bir aylık ücretsiz olan kursa katılmaya ikna olmuştu. Nerden bilecekti ki hayatının büyük bir kısmına sebeb olan çocuğu orda göreceğini.

Her zamanki gibi bol. Pantolonlarından birini giymiş. Üstüne iki beden büyük gelen tişörtü ve düştü düşecek çantası ile kursun önünde yasminle buluşmuş içeri girmişlerdi. Kayıt odasında ücretsiz kaydını yaptırmış sınıfa doğru ilerlediler. Aslı hala yasmine söylenmeye devam ederken sınıfa girmişlerdi bile. Aslı sınıfın içine şöyle bir göz attığında çoğunluğu kızların oluşturduğu bir sınıf vardı. Bir köşede tiki oldukları belli olan kızlar dedikodu yaparken diğer köşede yasmine el sallayan bir grup vardı. 3 kız bir erkek. Anında o gruba kanım kaynamıştı. Tekrar sınıfa göz gezdirdiğimde cam kenarında sıraya oturmuş iki arkadaşı ile sohbet eden onu gördü. YİĞİT'İ.

Tabi daha adını bilmediği çocuk ilk görüşte kalp ritmini değiştirmişti. Ne olmuştu. Oysa kendisi erkekleri sadece döverken yorulduğu için hızlanırdı kalbi. Peki şimdi olan neydi.

Ben Aslı her kızın tonunu tutturabilmek için kuaförlere tonla para döktüğü doğal geçişleri olan sarı saçlı beyaz tenli ela gözlü kız.

Yiğit ise kumral saçları sakalsız bebek gibi pürüzsüz yüzü açık kahve gözleri uzun boyu buyday tenli oğlan.

İlk gördüğüm an hızla atan kalbim kurs sonuna kadar durmadı. Tüm derslerde onu izledim. Gülüşü konuşması ses tonu her biri ona ayrı yakışıyordu. Arkadaşımın zoruyla geldiğim kursa sanırım bundan sonra kendi özgür ve hür irademle gelecektim

 

.... günümüz...

Aldığım nefesler ciğerlerime az geliyordu. Sanki oksijensiz bir alanda kalmış gibiydim. Kalbim ilk günkü gibi hızlı atıyordu. Nerden çıkmıştı sanki. Burda daha fazla duramazdım. Telefonumu alıp Oğuza namı diğer ozi ye mesaj attım

*Oğuz! Beni alır mısın burdan. Araba kullanacak kafada değilim.

"Oğuz mu? Durum o kadar ciddi mi. Ne oldu?

" Gelince anlatırım. Konum atıyorum. Beni alır mısın.

*konum*

*Geliyorum!

 

Dışarda oturmak için oluşturulan alanlara oturdum. Gelmesi en az yarım saat sürerdi. Çantamdan sigara çıkarıp yaktım. Oksijenin bile a geldiği ciğerlerime sigara dumanıyla doldurdum. Elimdeki sigaraya göz attım. Bu bile ondan hatıraydı bana. İki nefes çekmiştim ki arkamdan duyduğum sesle dondum
"İyi akşamlar". Onun sesiydi. Yıllar sonra tekrar duyduğum onun sesi. Ergen sesi oturmuştu. Ama tonu hala aynıydı. Yavaşça başımı kaldırdım. " İyi akşamlar"
"Oturabilir miyim" dedi hala aynı kibarlığı vardı. Asla izinsiz bişey yapmazdı. Başımı salladım. Bir duman daha çektim ciğerlerime.
"Sigara kullanmadığını hatırlıyorum" dedi. Hiç bişey eskisi gibi değildi ki. "Zaman herşeyi değiştiriyor" dedim
"Kokusunu bile sevmezdin oysa." Doğruydu yolda içenlerin dumanı bile rahatsız ederdi.
"Artık öyle değil" dedim ona bakmadan. Başlamama sebeb olduğunu bilmesine gerek yoktu.
"Seni burda görünce şaşırdım"dedi.
" Bide bana sor!." Dedim sitem eder gibi. "Daha önceki yemeklerde hiç görmedim seni"
"Geçen sene ki yemekten sonra başladım işe" dedi. Demek o yüzden denk gelmemişti.
"Nasılsın" dedi ilk sorması gerek şeyi sona bırakarak.
"İyi nasıl olsun. Sen nasılsın" Hala birbirimizin yüzüne değil karşıya bakıyorduk.
"Bende iyiyim." Bir süre sessiz kaldık. İlk sigaram bitmiş. İkinciyi yakmak istemiştim. Tam dudaklarıma yerleştirdiğim sıra agzımdan çekip aldı.
"Yeni söndürmedin mi" dedi. İçimdeki yangın ne olacak diyemedim.
"Bişey olmaz" diyerek elindekini almaya yeltendim. Geri çekti. Omuzlarımı silkip paketimden başka bitane çıkardım. Dudaklarıma koyup ateşledim. Ard ardına çekiyordum dumanı ama yetmiyordu. Aynı anda on tane içsem yine yetmeyecekti. Ozi nerde kaldı! Tam "Aslı" Demişti ki sesi yankı yapar gibi karşidan da adım duyuldu. Evet sonunda gelebilmişti. "İyi akşamlar" diyerek yanından kalktım. Hızla oziye doğru yürüdüm. Arkamda gördüğü adamı tanımış olmalıydı ki kaşları çatılmıştı. Koluna girip bahçeden çıkışa doğru ilerledik. Arabam otoparkta kalmıştı ama yarın gelir alırdım. Arabasına bindiğim an tuttuğum gözyaşlarım aktı. "O muydu o" dedi arabaya binerken daha. Başımı salladım sadece. "Ne arıyo burda" dedi tekrar. Siniri sesinden bile anlaşıyordu. Ben nasıl aşıksam hala ona. Oda bi o kadar nefret ediyordu. Çünkü zamanında beni toplaması çok zamanında almıştı biricik kankamın.
"Antalya bayiliğinde çalışıyor sanırım" dedim. Oysa sormamıştım bile. Sadece tahmin ediyordum. Onca sene sonra tekrar görmek acıtmıştı. Çok acıtmıştı. Acaba evli miydi o kızla. Parmağına da bakmamıştım ki alyans var mıydı acaba.

Ozi beni. Eve bıraktıktan sonra kalmak için ısrar etmişti ama nerdeyse kovmuştum. Allah'tan en yakın arkadaş kontejanındaydım. Alınmıyordu.

Hızla üstümü değiştirip duşa girdim. Sıcak su üzerimden akarken geçmiş tek tek gözümün önünden geçmeye başlamıştı. Ne kadar durdum duşta Bılmıyorum. İyice buruş buruş olduğuma kanaat getirince çıktım banyodan. Pijamalarımı giyip yatağa girdim. Sanki uyuyabilecekmişim gibi.

 

 

MERHABA CANLARIM.

YENİ HİKAYE İLE KARŞINIZDAYIM.

SANIRIM BU HİKAYEDE BOL BOL AĞLAYACAĞIZ GİBİ.

ASLININ BAŞINDAN GEÇENLER BİZİ FAZLASI İLE ÜZECEK.

PEKİ YİĞİT VE ASLININ ARASINDA NELER OLMUŞTU.

BUNDAN SONRA ARALARI NASIL OLACAK.

İLK BÖLÜMÜ BEĞENDİNİZ Mİ?

DÜŞÜNCELERİNİZİ YAZAR MISINIZ?

OY VERMEYİ YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN.

YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞÜRÜZ.

Loading...
0%