@nzlkrcn
|
Cuma günü hummalı test çözümü ardından kurstan çıkmıştık. Bu akşam ki durağımız meydandaki lahmacuncu olurken seyyar arabanın ertafındaki taburelere oturmuş lahmacunları bekliyorduk. Melih ayranları Emre lahmacunları getirince hepimiz sohbeti bırakmış yemeğe başlamıştık. Melih son lokmasını aldıktan sonra kağıdı buruşturup yan taraftaki çöpe attı. Yarın kurstaki hocaların semineri olduğu için bir günlük kurs kapalıydıı. Evde hafta sonu verilen ödevleri hazırlarken melihten mesaj geldi.
'Yiğit? '
'Evet ayağını burkmuş sanırım. ' 'Emre geliyor değil mi? ' 'Yarın idmanı varmış gelmicekmiş' 'Kızlar da gelmiyormuş. Biri temizlik yapacakmış diğerinin halası geliyormuş' 'Ne tesadüf değil mi? ' 'Plan iptal o zaman' 'Neden iptal olsun? ' 'E kimse gelmiyor' 'Seninde mi işin var? ' 'Hayır ama' 'Ee benimle yanlız olmaktan rahatsız mı olursun' 'Hayır hayır da. Şey. Sen belki istemezsin diye' Ben senden nasıl rahatsız olabilirim ki? 'Öyle bişey yok Aslı. Benimde rahatsız olacağım bişey yok. O zaman yarın sabah önce kahvaltı sonra sineme okey? ' 'Peki. Okey. '
Sabah erkenden kalkıp ilk defa elbise giymiştim. Havalar artık iyice ısınmaya başlamıştı. Dizlerimin hizasında kalın askılı turuncu üzerine beyaz çiçekli bir elbise giymiştim. Benim elbisem olmadığı için karşı komşum Diladan almıştım. Turuncu ilk buluşmada giyilecek renklerdenmiş öyle dedi dila. Altına krem rengi babetlerimi giymiştim. Saçlarım biraz uzamış olsa da hala kısaydı. Sabah serinliği olur diyerek krem rengi uzun hırkayı giyerek evden çıktım. Kursun ordaki durakta buluşacaktık. İlk defa biriyle başbaşa çıkacaktım. Belki ona göre bunun bir anlamı olmayabilir ama benim için fazla anlamlıydı. Otobüs ineceğim durağa yaklaştıkça içimde uçuşan kelebekler çoğalmaya başlamıştı. Durakta indikten sonra etrafıma bakınınca durağın sağında beni bekliyordu. Ufak adımlarla yanına gelince uzaktan selamlaştık. Bu defa Limon yerine başka bir yere gitmeye karar verince yakınlarda bir kahvaltı salonuna gittik. Birer kahvaltı tabağı siparişi verip sohbet etmeye başlamıştık. Kahvatımız gelince garsona dijital fotoraf makinesini verdi. Ben utanmış halde ameraya bakarak poz vermiştik. Adam 2 3 tane resmimizi çekince kahvaltımıza başladık. "Sence de hepsinin aynı anda işi çıkması ne tesadüf değil mi? " dedim. "Bence amaçları belli" demişti oda benim gibi. Kahvaltı bitince sinemaya doğru yürüdük. Ne kahvaltıyı nede biletleri ödememe izin vermemişti. Ablası siz öğrencisiniz sakın arkadaşına hesap ödetme demiş. O biletlerle ilgilenirken fırsattan istifade gidip mısır ve icecek almıştım. Onu az biraz tanıdıysam asitli içecek pek sevmezdi. Onun yerine meyve suyu almıştım. Bunu görünce biraz bozulsa da ben ikna etmiştim. Şimdi sinema salonunda yanyana mısırlarımızı yiyerek film izliyorduk. Romentik komedi tarzında bir filmdi. Sık sık dirseklerimiz temas ediyor her temasta kalbimin atışı hızlanıyordu. İlk yarı bitmişti. Herkes çıksada biz salonda ikinci yarıyı bekliyorduk. İkinci yarı başladıktan 10 dakika sonra telefonuyla ilgilenmeye başlamıştı. Sıkılmış olmalı ki ilgisi telefona dönmüştü. Benim istemsiz moralim bozulmuştu. Hem ne beklemiştim ki zaten. Birden yüzüme doğru telefon tutulunca ne olduğunu anlamadım. Ekrana baktığımda yazan yazıyı okudum 'elimi omzuna atabilir miyim? ' bunu mu yazıp yazıp silmişti. Kalbim bir anlık atmayı unuttu. Başımı kaldırdığımda onun zaten bana baktığını gördüm. Hafifte başımı sallayınca telefonunu cebine atmış ve kolunu omzumun üstünden diğer omzuma doğru uzatmıştı. Hafiften kendisine doğru çekince başım göğsüne doğru yaslanmıştı. Tabi çift koltuk almadığımız için arada koltuk kolları vardı. Bir yarım saat bu şekilde film izleyince diğer eli hafiften çeneme doğru uzandı. Göğsündeki başımı yüzüne doğru kaldırdı. Uzun uzun gözlerime baktıktan sonra bakışları dudaklarıma düştü. Tam öpmek için yaklaşmışken kendimi çok az geri çektim. Hala fazla yakındık ama. Boştaki elimi kalbinin üstüne koydum. "Burası hala dolu mu?" diye sordum gözlerine bakarak. Eğer hala o kızı seviyorsa bu yakınlaşmamız hiç doğru değildi çünkü. Beni sevmeyen bir adamın öpmesini istemezdim. " Ordaki kişiyi ordan atmasaydım bugün burda olmazdım"dedi fısıldayarak. "Tekrar girmeside mümkün değil. Kalan izleri de beraber temizlemek istiyorum" dedi gözlerime bakarak. "Ya tekrar gelirse? " dedim emin olamayarak "iki cihan bir araya gelse biz tekrar bir araya gelemeyiz" diyerek burnumun ucuna belli belirsiz bir öpücük kondurdu. Bakışları tekrar dudaklarımızı bulduğunda nefes almayı unutmuştum. Yavaşça yaklaşarak dudaklarımızı birleştirdi. Önce küçük küçük öpücükler bıraktı dudaklarımın üstüne. Belki bir karşılık bekledi. Fakat ben hem anın heycanı hemde daha önce hiç böyle bişey yaşamamanın tecrübesizliği ile öylece kalmıştım. Çenemdeki eli ile ağzımı aralayınca alt dudağımı dudaklarının arasına aldı. Bir süre öptükten sonra geri çekildi. Ben yüzüne bakamayacağımı bildiğim için başımı iyice göğsüne sakladım. Hafiften güldüğünü duymuştum. Yanağımı okşayarak tekrar kendisine bakmamı sağladı. Baş parmağı ile biraz önce öptüğü dudağımı okşadı. "Bu dudakların tadına ilk bakan kişi olmak" dedi. Derin nefes alarak devam etti. "Bu gerçekten çok başka bişey" Oysa onun dudaklarına ilk değen dudaklar benimkiler değildi. Bunu söylemek istesem de anı bozmamak için susmuştum "aklından geçeni biliyorum. Senin kadar temiz gelemedim sana. Ama dediğim gibi kalan bütün izleri seninle temizlemek istiyorum" diyerek tekrar küçük bir öpücük bırakarak daha çok çekti kendine. Film bitmiş herkes çıkmaya başlamıştı. Kalabalıkta uğraşmamak için biraz salonun boşalmasını bekledik. "şuan elini tutarak burdan çıkmayı çok isterdim" dedi. "Sana engel olan ne? " diye sormuş bulundum. Çünkü bunu ondan daha çok istiyordum. "Bir gören olur" dedi açıklama olarak ki bu benim zerre umrumda değildi. "Benim için bir sorun değil" demiştim. "Ama benim için sorun" diyince öylece yüzüne baktım "yanliş anlama alışık değilim. Biri görse o halde ben çekinirim" diyince rahatlamıştım biraz. Beni durağa bıraktıktan sonra otobüsü gelsede binmedi. Önce beni geçireceğini sonra bineceğini söyledi. "Şey bizimkilere hemen söyleyecek miyiz? " diye sordu Otobüsüm gelince kısaca vedalaşıp bindim. Onunda yarım saat sonra diğer otobüsü gelmiş oda binmişti. O akşam kızlar ayrı melih ayrı bissürü mesaj atsa da dönmemiştim. Yiğitide sakın cevap verme diye uyarmıştım. Ertesi gün kursa gidince hepsi beni kapıda bekliyordu. Birsürü soru sorsalarda cevap vermemiş öylece geçirmiştim beş dakika sonra sokağın başında yiğit görününce genişçe gülümsememe engel olamadım. Yanıma geldikten sonra elini belime atmış yanaklarımızı değdirerek selamlaşmıştık. Ayrıldıktan sonra belimden elini çekmemişti. Emre biliyordu büyük ihtimalle çunkü bizimkiler gibi şaşırmamıştı. Çünkü bizim tayfa ağızları yere değecek kadar açıktı. Melih ilk Yiğit'e doğru atılınca Ülkü ve yasmin bana koşmuştu. Esra ve emine ücretiz kurs bitince ayrıldıkları için artık aramızda değillerdi. Kapı önü selamlaşmamız bitince sınıfa girdik. Her ne kadar istesemde hocaların gözünde dikkat çekmemek için ayrı oturmuştuk. O cam kenarında en önde koridor tarafına oturmuştu bende orta sırada en önde onun tarafına oturmuştum. Ara ara birbirimize kaçamak bakışlar atmayı ihmal etmiyorduk.
Hafta içi Ozi beni fena sıkıştırmış her detayı almıştı. Tabi öptüğünü anlatmamıştım. Ama onun bunu da anladığından emindim. Çünkü o günden beridir ne zaman o an aklıma gelse elim dudağıma gidiyordu. Benim için nasıl kıpır kıpır olsa da Ozinin içine sinmeyen bişey vardı. "Bişeyler oturmuyor" demişti. "Senin sevgini aşkını görebiliyorum hissediyorum. Ama ondan aynısını hissetmiyorum" dedi. Fakat benim mutlululumu bozmamak için uzatmamayı tercih etmişti.. Daha 3 günlük sevgiliydik. Belki diğerlerinden farklıydık. Mesela herkes gibi sürekli mesajlaşmazdık. Özellikle derslerde hiç bakmazdı. Ama o yazdığında ne olursa olsun ben cevap atardım. İlk hitap kelimesini ben kullanmıştım "Canım" demiştim. Ama o hep ismimle hitap ederdi. Bir kere o şekilde hitap etmesini beklemiştim. Ama sanırım fazla acele ediyorum diyerej avutmuştum kendimi.
Bir bölüm daha biter Sizce Yiğit'in gerçekten duyguları var mı Aslıya. Yoksa kıza boşa mı ümit veriyor. Ozi hislerinde haklı mı. Sizce de olmayan bişeyler var mı? Yiğit söylediklerinde ciddi miydi? Bölüm hakkında yorumlarınızı alabilir miyim? Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. |
0% |