Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@o1yazarmiss

Yazmış olduğum hikaye tamamen KURGUDUR!

 

​​​​​​-"Yaran kolunda olduğu için çok şanslısın" dedim.

 

- "Daha kötülerini gördüm" dedi.

 

-"Bu biraz acıtıcak" dedim hiçbirşey söylemedi sadece kafasını salladı yeterliydi onun için.

 

Büyük bir patlama olmuştu 20'ye yakın hatta belki daha fazla yaralı vardı çoğunun yarası derin bi çoğununki ise ciddiydi acil yardım yapılması gerekiyordu bazıları şanslıydı tıpkı bu asker gibi...

 

-"Tamamdır tekrardan çok geçmiş olsun" dedim. Yine bir şey söylemedi ve sadece kafasını salladı. Son hastaydı ve oda bitmişti.

 

Yüz siması çok tanıdık geliyordu ama çok soğuk kanlıydı yani öyle gözüküyordu ama yinede adını sormalımıydım, sorucaktım çünkü bu merakla duramazdım.

 

-"Pardon bir şey sorabilir miyim?" Dedim.

 

Sadece baktı. Sonra kafası ile onayladı.

 

-"Yüzünüz çok tanıdık geliyor, adınız nedir?" Dedim. Önce baktı ve beni süzdü sonra.

 

-"Umay" dedi.

Hadi ama cidden mi dünyada kaç tane Umay var bari tam söleseydi

 

Soy adını söylemedi. Sorardım da çekindim.

 

Elimi uzattım.

 

-"Abike" dedim onun gibi soy adımı söylemedim ama adım zaten zor bulunurdu bu yüzden eğer öncesinde tanıştıysak hatırlardı. Yani öyle tahmin ediyordum.

 

Aklıma orta okulda çok yakın olduğum bir arkadaşım vardı onunda adı umaydı sonrasında ayrılmak zorunda kalmıştık daha doğrusu kader bizi ayırmıştı da denebilirdi şuan bana onu hatırlattı.

 

Şaşırmış gibiydi mimiklerini pek belli etmiyordu ama ben anlardım.

 

-"Abike" diye tekrarladı beni bu sefer şaşırdığı belliydi. Kafa salladım.

 

Adını söylediğinden beri aklımda sadece tek bir soru vardı ve sordum.

 

-"Orta okul şuben ne" dedik. Evet DEDİK sanırım onunda aklında bu soru varmışki aynı anda sormuştuk.

 

Bu komikti. Ben güldüm fakat o sadece hafif gülümsedi. Sonra ben

 

-"E idi sanırım" dedim. Bu sefer şaşırdığını saklamadı hoş saklasada ben anlardım ama bir anda bana.

 

-" Bela mıklatısı" dedi. Çok şaşırmıştım beklemiyordum. Bir anda sadece iki kelime ile geçmişe gitmiştim

Bu oydu Umaydı benim umayımdı küçüklüğümde kız kardeşimdi herşeyimdi bu oydu en son orta okul sonda gördüğüm umayımdı çünkü bana bela mıknatısı diye seslenen tek kişi oydu 7/24 istemeden de olsa kendimi belanın içinde bulduğum için bana bu lakabı o koymuştu.

 

-" Umay" dedim ve busefer kendime çekip sarıldım direk karşılık verdi.

 

-"Zerre beklemiyordum yıllar sonra karşılaşmayı" dedim.

 

-"emin ol bende" dedi.

 

-"Görüşmeyeli asker olmuşsun" dedim ve ekledim "tam hayal ettiğin gibi"

 

Onunla gurur duyuyordum

 

-"Fazlası oldu" dedi. "Üsteğmen oldum" dedi.

Dahada gururlandım. Sanki yavaştan gözlerimin dolduğunu hissettim. Hadi ama cidden mi?

 

-"Çok özlemişim gel kafeterya ya geçelim istersen" dedim. Asla red etmesine izin vermezdim.

 

Kafa salladı

 

-"Görüşmeyeli neler yaptın" dedim.

 

-"pek bir şey yapmadım" dedi. Bir yandan yürürken bir yandan da

 

-"Hadi ama banada mesafeli davranıcak değilsindir herhalde" diye sordum.

 

Vericeği cevap önemliydi çünkü ben onunla eskisi gibi olmak geçen yılları unutmak istiyorum diye o da istemek zorunda değildi belki fikirleri ve düşünceleri çok farklıydı. İnşAllah değildir.

​​​​​​

-"Yok mesafeli değilde, dalgınım birazda şaşkınım" dedi. "Aslında pek fazla da konuşmam zaten bilirsin" dedi sonunda kafeterya ya gelmiştik.

 

-"Bilmezmiyim herkesten iyi bilirim. Konuşmadan anlaşırdık seninle" dedim. Tıpkı şuanki gibi.

 

Gülümsedi ama acı bir gülümsemeydi, herkes değil ama ben anlardım ve yeterliydi. Özlem vardı gözlerinde benimkilerde öyle olmalıydı.

 

-"Eskiden küçüktük mecburduk fakat şuan değiliz yani tekrar ayrılmamız için bir sebep yok" dedim. Tepkisini çok merak ediyordum. Tebessüm etti

 

-"Hayatta herşey planladığımız gibi olmayabilir be Abike" dedi. Sanırım bu söz beni biraz kırmıştı. Biraz değil.

 

-"Bizde olması için çabalarız" dedim. Umutla. Her zaman için mutlu olmaya ve iyi yönlere bakmaya çalışmışımdır, bir nevi genelde pozitif olmuşumdur da denilebilir pek işe yarar mı orası tartışılır.

 

-"Nerde görev alıyorsun sabit bir yerin var mı yoksa" dedim. Devamını tamamlamasını isteyerek sözü ona bıraktım.

 

-"Sabit bir yerim yoktu ama" dedi. Ve durdu sanki bir şeyi söylemek ve söylememek arasında ikilemde kalıyor gibiydi.

 

-"Ama" dedim kırılmış gibi ve sonra ekledim "Hadi ama araya yıllar girdi diye benden bir şey saklıyacak değilsindir herhalde, bu tavır da ne böyle sanki yeni tanışıyor gibi" dedim ve güldüm.

 

-"Emin ol yeni insanlarla zorunda kalmadıkça tanışmıyorum" dedi. Ve sadece tebessüm etti.

 

-"Bekliyorum" dedim. Çok inat bir insanımdır ve beni en iyi o bilirdi tabi hala hatırlıyorsa.

 

-"Aslında sabit bir yerim yoktu gizli görevdeydim fakat son zamanlarda çok dikkat çektim bu nedenle artık belirli bir yerde belirlenen bir tim ile beraber olucam sanırım" dedi.

 

-"Aklında belirli bir yer var mı?" diye sordum.

 

-"Hayır" dedi.

 

-"Yani ben pek anlamam askerlerin yerlerinden falan filan neyse işte ama ben abimlerin olduğu bir askeri lojmanın oralarda bir yere tayin alıcam yani gelebilirsen beraber olsak?" Diye sordum.

 

-"Orasıda Şırnak'ta mı?" Diye sordu.

 

-"Evet evet" dedim.

 

-"Allah bilir" dedi.

 

-"Evet olarak kabul ediyorum, bu arada kolunu görmezden gelme ve pansuman yapmak için yanıma gelebilirsin" dedim ve güldüm.

 

Artık ayrılmak istemiyordum. Küçükken ailelerimizin istediği şekillerde yaşamak zorunda kalabiliyor duk ama şuan değildik ve benim umaydan tekrar ayrılmak gibi bir niyetim yoktu.

 

Ama o bu konu hakkında ne düşünüyordu o da benimle aynı fikirde miydi bilmiyordum.

 

-"Umay" dedim.

 

Belki birazdan alıcağım cevaplar beni kırıcak olsa bile sorucaktım

 

-"Söyle bela mıknatısı" dedi

 

-"Ben çok istedim seni tekrar senle olmayı asla ama asla sana haber bile veremeden senden gitmeyi planlamamıştım biliyormusun, sana o kadar alışmıştımki hep benimle olucağını düşünüyordum." Dedim. Yutkundum ve

 

-"Ama öyle olmadı" dedik evet DEDİK çünkü o da benimle aynı şeyi düşünüyordu derken birden bir alarm çaldı. İkimizinde gözleri benim cebime gitti molamın bittiğini gösteren bir alarm dı fazla unutkan biri olduğum için her şeye bir alarmım vardı.

 

-"Bundan sonra ayrılmak istemiyorum sen benim hakkımda ne düşünüyorsun bilmiyorum ama ben seninle tekrar eskisi gibi olmak istiyorum" dedim.

 

-"Tabiki çok isteri-" diyoduki daha fazla bekleyemedim ve

 

-"Bunları bizim evde uzunca konuşuruz sadece bir kaç saatlik işim kaldı zaten ben bu tayin işi için konuşucam abimlerin lojmanına diyorumki ben konuşurken sende bi konuşsan aklında bir yer olduğunu söylesen belki" diye ben kıvranırken sonunda beni kurtararak.

 

-"Tamam mıknatıs tamam denerim" dedi.

 

Tam kalkıcaktımki

 

-"Ama merak ettiğim bir şey var Gökhan abi nasıl izin verdi onlarla aynı lojmanda çalışmana hem göreve onlarla gitme ihtimalinde büyük ve bu oldukça riskli bir şey" dedi. Çok haklıydı.

 

-"Abim asla izin vermez Dİ" dedim

 

-"Di?" Dedi meraklıca

 

-"Ama haberi olsaydı" dedim gülerek.

 

Suratı buz gibi oldu ve bana 'ciddi olamazsın' bakışı atıyordu. Kahkaha atmamak mümkün değildi.

 

-"Eee Umaycım sen konuş bende işlerimi halledeyim tekrar burda buluşalım" dedim çünkü molam bitmişti.

 

Ayağa kalktı gidicektik

 

-"Hop" dedim.

 

Boş gözlerle bana baktı.

 

-"Duman yoluyla haberleşicek değilizdir herhalde " dedim.

 

Güldü, güldüm. Numaralarımızı aldık ve görev yerime döndüm. Ve tekrar tayinimin ne olduğunu sormak için görevli kişinin odasına doğru gittim.

 

Bir an önce Umayla beraber umayı bizim eve götürmek istiyordum umayı en son orta sonda görmüştüm ve o zamandan bu zamana çook şey değişmişti.

 

 

Sonunda odaya geldim. Kapıyı çaldım. İçeriden gelen

 

-"Gir" komutu ile

 

Odaya girdim. Beni görmesi ile

 

​​​​​​-"Bende seni çağrıcaktım Aybik-"

 

-"Abike hocam ismim Abike " diye böldüm

 

-"Tayin işini hallettim Abike bu pazartesi gidebilirsin" dedi.

 

-" Son üç gün gelicekmisin yoksa" dedim

 

-"İstersen gel vedalaş istersen şimdi vedalaş üç gün dinlen" dedi ve ekledi. "Gökhan komutanımıza selamlarımı iletirsiniz" dedi.

 

Tabiki abim için böyle davranıyordu, yoksa tabikide hiçbir çalışanına böyle davranmazdı.

 

Şuan bunu düşünemezdim bir an için eşyalarımı toplayıp hastanedeki lerle vedalaşıp Umayı aramak istiyordum.

 

-"Peki" diyip, Odadan çıktım​. Ve hemen kendi odama ilerledim.

 

Eşyalarımı toparlamaya başladım ve bir yandanda bir kaç arkadaşım ile vedalaştı ve beni seven hastalara nereye gidiceğimi söyledim.

 

Hemen Umay'ı aradım. Açtığı an

 

-"Ben hallettim ya sen" dedim heyecanla.

 

-"Sakin kız" dedi ve ekledi "Zaten bir yer düşünüyorlardı bende fikrimi söyleyince gönderdiler fakat eşyalarımı yerleştirmek ten arayamadım" dedi.

 

-"Bugün aldığım en güzel haberlerden biri" dedim. "E iyi bavulunu al gel bize" dedim​.

 

-"Burda zaten bir yer verildi bana mıknatıs gerek yok yani zahme-"

 

-"Saçmalamayı kes zaten ev lojmana yürüme mesafesinde o yüzden sadece dediğimi yap ve bavulunu al" dedim.

 

-"emredersiniz komutanım " dedi dalga geçerek.

 

-"Ederim" dedim gülerek. "Seni bekliyor olacağım" diyerek telefonu kapattım ve topladığım eşyalarımla beraber az önce çıkmış olduğum hastaneden arabama gidip yerleştirdim ve arabaya bindim.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

{¢¢}

 

Sonunda ebin önüne geldim ve telefonumdan Umay'a konum attım eve gelmesi için.

 

Kısa bir süre sonra taksi geldi yani Umay gelmişti.

-"Hemen yerleştirelim de uyuyalım lütfen şuan ölü gibi, hiçbir yanım tutmuyo ve çook uykum var" dedim.

Umay sadece gülümseyip kafa salladı.

Hızlıca Umay' on eşyaları​nı taksiden indirdik.

Anahtarı çantamda iki saat aradıktan sonra bulup kapıyı açtım ve içeri girdik. Umay'ı odama götürdüm ve eşyalarını yerleştirdik.

Ne alaka bilmiyorum ama odamda iki yatak vardı. Yıllarca işe yaramayan yatak artık yarıycaktı. Umay' a dönüp.

 

-"Artık gereksiz yere değiştirmiycem çarşafları" dedim ve güldüm Umayda güldü.

-"Bugün çok yoruldum artık uyusak mı?" Dedim.

-"Sana kalmış" dedi.

Pijama almak için dolabına ilerlerkwn Umay'a döndüm.

​​​​​​-"Sanada pijama veriyim mi hiç bavulunu açma" dedim.

-"Verme desem vermiceksin sanki" dedi. Kahkaha attım çünkü beni gerçekten çok iyi tanıyordu.

-"Sarı mı beyaz mı" dedim.

-"Sana kalmış" dedi.

Cidden sinir bozucu. Tekrarladım

-"Sarı mı beyaz mı" dedim.

-"E iyi beyaz olsun" dedi.

İki pijama da pandalarla doluydu tek fark renkleriydi çok tatlı diye çoğu pijamadan ikişer tane aldığım için gayet mutluydum. Napıyım seviyorum suç mu ama

Umay' a beyazı uzattım aldı ve pandaları fark edince bana 'ciddi misin' bakışı atıp .

-"Yok yok kesin anladım sen değilemezsin" dedi. Kahkaha attım çünkü haklıydı.

​Pijamaları giyindik ve çok geçmeden yattık

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

{¢¢}

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Umay'ın ağzından

 

Sabah bir kapı sesiyle uyandım hemen kalktım ve sese doğru sesiz sessiz ilerledim ve sesin salon'dan geldiğine karar verip koridor da direk elime gelen ilk şeyi aldım.

Elimdeki vazo ile tam salon a doğru gidicekken bir adam salondan çıktı direk elimdeki vazoyu boynuna vurucaktımki nasıl anladı bilemem ama hızlıca kolumdan tutup duvara yasladı

Dizimle özel bölgesine tekme attım eğildiği an vazoyu boynuna geçirdim. Ama bayılmadı bunu beklemiyordum hızlıca elime başka bir şey alıcakken Abikenin sesi geldi.

"Abi? Umay? Ne oluyo ya ne yapıyorsunuz?" Dedi.

ABİ MI????

 

 

 

 

 

 

 

 

 

1.BÖLÜM SONU

Loading...
0%