3. Bölüm

3. Bölüm

Tuana sertkaya
o1yazarmiss

 

 

 

 

 

 

 

 

SEBEBİMM🫶🏻' arıyor

 

Ne diyicem şimdi ben

 

Telefonu açtım.

-"Efendim abicim" dedim. Hiçbir şey olmamış gibi

-"Saat kaç oldu güzelim eve gelsenize artık" dedi.

'Abi bu sen misin' demek istiyorum.

-"Bizi almaya gelirsen çok iyi olar ya, elimizde çok fazla poşetler var da beni biliyorsun." Dedim.

-"Peki gülüm, at konumu" dedi abim.

Hemen attım konumu.

-"Attım abiş bekliyorum hatta ruz da denilebilir" dedim.

-"Geliyorum prenses" dedi.

-"öptüm abiş Allah a emanet ol dikkatli sür" dedim ve kapattım.

Umay'a dönüp.

-"Kıyamet geliyorum diyor" dedim.

-"Elimde sonunda öğrenicekti" dedi.

-"Ben başladıktan sonra öğrenseydi" dedim.

-"Senin de dediğin gibi kader " dedi Umay.

"Neyse hava kararmış bu yüzden abim gelicek, bu arada haberin olsun yani" dedim.

Kafa salladı.

Kısa bir süre sonra abim geldi.

Elimizdeki poşetler arka kolduğu kaplayanilicek kadardı.

-"Ben poşetlerle arkaya geçicem kimse itraz etmesin. Ayrıca ben yerleştiririm siz sakın dokunmayın" diyip,

Umay'ın elindeki poşetleri alıp arka koltuğa geçtim.

 

Poşetleri zorda olsa yerleştirdim.

Sonrada kendim oturdum.

Abimle Umay boş boş bir bana bir de bir birlerine bakıyorlardı.

En sonunda camı açıp.

-"Bakışmanızı bölüyorum ama binseniz mi nefes alamıyorum da" dedim.

-"Bu kadar alışveriş yapmasaydın" diye ikiside beni azarlayınca onları zerre umursamadan camı kapattım.

Sonunda Umay ön koltuğa, abim de sürücü koltuğuna oturdu ve arabayı sürmeye başladı.

 

Sonunda eve gelmek üzereydik.

Çok yorulmuştum çünkü bebek gibi Uçmayı nazlamak ve alışveriş yapmakla geçmişti günüm.

Pişmanmıyım ASLA ama bu yorgun olduğumu gerçeğini değiştirmezdi.

Gözlerim isyan eder gibi kapanmaya başladığını hissediyordum ama neden, yorgun olabilirdim ama yada vazgeçtim aması yok gözlerim kapanıyordu.

Gözlerim dahada kapanmaya çalıştı eve gelmişmiydik hiçbir fikrim yok ama ben gözlerimle olan savaşımı kayıp etmiştim.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YAZARIN ANLATIMIYLA

 

 


Görkem kapının önünde bütün heybetiyle duruyorduki Gökhanın arabasının gelmesiyle direk arkaya baktı.

Cam'a yaslanmış Abike ve araba dolusu poşet görmesiyle haklı olduğunun farkına varmıştı.

Arabadan önden bir kız inmişti.

Görkem birini beklemediği için önden inen kişiye baktı bir kızdı ama

Ama o kıza baktığı an içinde garip bi his oluştu bir samimiyet bir bağ gibi.

DAha önce kimseye olmayan bir histi bu anlatılıcak bir his değildi hoşlantı falanda değildi bu farklı bir şeydi.

Gökhan da arabadan inip abikeye seslendi.

-"Hadi gülüm davetiye mi bekliyorsun?" Dedi. Boşaydı.

Çünkü Abike çoktan uyumuştu hatta çok derin bir şekilde uyuyordu.

Gökhan sabır çekermişcesine cama baktı ve kardeşinin uyuduğunu fark etti.

Umay ilk daha önce görmediği kişiye bir de Gökhan a baktı.

Gökhan bu sessizliği bozup.

-"Ben Abikeyi sen poşetleri kardeşim" dedi.

Ama Görkemin öyle bir niyeti yoktu.

-"Tam tersi" dedi ve kısıkca "asker" diye ekledi. Bu birnevi ben senin komutanınım unutma demekti ve bunu Umay da dahil herkes anlamıştı.

-"Neyse" dedi Gökhan pes edercesine.

Arabanın kapısını açarken adeta çok hassas bir parça varmış gibi hassasiyetiyle kapıyı açtı.

Açmasıyla Abikenin düşmesi bir oldu ama Görkemin refleksleri kuvvetli olduğu için hemen tutup kucağına aldı.

-"Dikkat etsene oğlum" dedi, anında Gökhan.

-"Bende" dedi sadece Görkem.

Sonra merdivenlere yöneldi Görkem hızlı ve dikkatli adımlarla çıktı.

Gökhan ise Umay' a

-"Umay" dedi.

Umay ona bakınca ise.

-"Anahtarı alsan kapıyı sen açsan olur mu elim dolu olucak malum" dedi poşetleri göstererek.

"Denerim" dedi Umay.

Sonra poşetlerden bir kaç tane alıp merdivenlerden çıktı.

Geri kalan poşetleri zorda olsa yüklenip arabayı kitledi Gökhan.

Ardından da o da çıktı kapıya.

 

 

 

Kapıda kucağında Abike ile kapının açılmasını bekliyordu Görkem.

Kapıyı açmak için geldi ve açtı Umay.

Görkem kapı açılır açılmaz içeri girip, Abikeyi odasına götürüp dikkatli bir şekilde yatağına yatırdı.

Ardından üstüne ince bir pike örtüp çıktı.

Umay sadece baktı, sabah olunca Abikeye sorucak çok sorusu vardı artık.

-"Öldüm lan" diyerek geldi Gökhan.

Görkem odadan çıkıp Gökhan'ın haline güldü.

Esmer olmasına rağmen kızarmıştı Gökhan.

-"Sizin ailede genetik herhalde" dedi. Dalga geçerek Görkem.

-"Sende onlardansın herhalde bu kadar iyi bildiğine göre" dedi Umay.

-"Sizde Abikenin ruh ikizisiniz sanırım" dedi, Görkem.

-"Sanırım mı" dedi, Gökhan. "İkiside birbirinden beter" diuede ekledi.

-"Belli oluyor" dedi Görkem.

Birşey söylemeden odaya girdi Umay.

Üstünü değiştirmesi gerekiyordu.

Sonunda bavulunu açıp pijama takımlarını aldı ve giyindi.

Ardından Umayda yatmıştı.

 

Görkem içeriye geçerken

-"İçerdeki kişi?" Dedi.

-"Abikenin kayıp ikizi" dedi Gökhan.

-"Ha şu orta okuldaki" dedi Görkem anında anlayarak.

Abike Umaydan çok bahsetmişti, hatta o kadar çok bahsetmiştik kimse görmemesine rağman tanıyor gibiydi.

-"Ee sen daha konuşmadın mı cadıyla" diye sordu Görkem.

-"Fırsat olduda biz mi sormadık" dedi Gökhan.

-"Tahmin etmeliydim, neyse biraz salla şuanlık" dedi. " Zaten göreve çıkamayınca anlıycak" diye de ekledi Görkem.

-"Ya çıkarsa" dedi Gökhan şüpheyle.

-"Böyle bir şeye izin vermiyceğimi biliyor olman gerekiyordu" dedi Görkem.

Gökhan bir kere daha gurur duyuyordu en yakın arkadaşı adeta kardeşi ile.

Görkem Gökhan için sadece bir arkadaş olamazdı, kardeş hatta kardeştende öteydi onun için.

O kadar yakındı.

-"Hadi hadi yatağa, ballı sütün olmadan uyuyamıyor musun yoksa hemen yapıp getireyim." dedi gülerek.

-"Tabiki annecim sen yap ben bi ara gelir içerim" dedi ve Görkemin kafasına hafifçe vurmak için elini kaldırmıştıki Görkem anında elini tutup geriye çekilince

-"Cık cık cık anneye kalkan el taş olur." dedi ve bu sefer ikiside çok yüksek sesle kahkaha attı.

-"Yeter bu kadar gülme harbide yatalım, zaten senin cadı sabahın köründe hepimizi uyandırır bari uyuyalım" dei Görkem.

Kafa salladı Gökhan.

Normalde tam tersi olurdu Gökhan Görkemin yanında asla susmazdı ama şuan durumlar farklıydı ve Görkem onu çokn iyi anlıyordu.

Zaten Görkem Gökhanı en iyi ve tek anlayandı.

 

İkiside yorgunluktan yattıkları gibi uyudular.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ABİKENİN AĞZINDAN

 

 

Yatağımda uyandığıma göre abim beni odama çıkartmıştı canım abim ya kızmayı bile unttu herhalde daha oraya geliceğim için sinşrlendiyse zaten onun adını kullanıp süreci hızlandırdığımı öğrense ne yapar acaba

Neyse Umayda daha uyuduğuna göre kahvaltıyı hazırlayıp hepsini mükemmel bir şekilde uyandırıcammm

Hemen yataktan adeta fırlayarak kalkıp mutfağa koştum.

Önce yağı ocağa ısınması için koydum sonrada patatesleri soymaya başladım.

Ardından soyup doğradım tuzunu döktükten sonrada o süre zaafında ısınan yağ a attım.

Sonra buzluktan hazır soğan halkası ve KFC tavuklarını çıkarttım.

Patates hazır olunca tabağa koydum, hemen ardından soğan halkasıyla tavukları attım.

Ve herşey hazırdı hepsini masaya koydum şimdi en güzel kısımdaydı HERKESİ UYANDIRMAK.

İlk umaydan başlıyacam, seni seçtim pikaçu bekle beni.

Hızlıca odaya gidip Umayın üstüne atladım.

Zıplar gibi sallanıp,

-"Uyanma vaktiiiiii" diye bağırdım.

Umay isyankar bir şekilde bana baktı.

-"Günaydın" dedim.

-"Sanada" dedi.

-"SEn uyandığına göre ben sıradaki kurbana gidiyorum" dedim.

-"Hangisine" dedi Umay.

Sanırım hala abime alışamamıştı, neyse sorun değil zamanla alışırdı illa.

-"Abime tabikide" dedim.

Koşarak abim odasına girdim sanki gelicem diye üzerindeki örtüyü kafasına kadar çekmişti.

Fakat bu benim atlamama engel değildi önce iki saniye bocalıktan sonra hemen kaldığım yerden devam ederek koşup atladım.

Sanırım abim görmeyeli dahada kas yapmıştı neyse umrumda değildi.

-"Uyanma vakti abiş kardeşe küsemezsin" diyerek abimi koala gibi sardım ama bir problem vardı.

Çünkü koala gibi sardığım abim karşımdaydı.

 

-"A abi"

 

 

 

 

 

 

3.BÖLÜM SONU

Bölüm : 28.09.2024 10:38 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş
Loading...