5. Bölüm

5. Bölüm

Tuana sertkaya
o1yazarmiss

Görkem abiydi e ama YETERRR

 

-"Cimcime deme bana zülzülde alışmış"

-"Ne o küçük hanımın zoruna mı gidiyo"

Göz devirdim.

Umay tam birşey söyliyecektiki

-"Beni küçük olarak gördüğünü düşünmüyorum Görkem ABİ" dedim abi kelimesini bastırarak

Tabiki hiçbir şey söylemeden gitti.

Umay koluma girip

-"Çözemediğim tek konu ama çözücem"

-"Çözersen banadamı söylesen Umay, bende çözemiyorum da"

Hızlı hızlı yürümeye devam ediyorduk

Birden aklıma dahiyane bir fikir geldi

Heycanla Umay'a dönmemle

-"Heeh tamam söyle bakim zeki kız"

-"Bak ne diyicem"

-"Acaba ne diyicen"

-"Yarın (elimle tırnak işareti yaparak) "ikimizinde' ilk iş günü ya"

-"Eee" dedi Umay hâlâ yürüyorken az önceye göre biraz daha yavaş yürüyorduk sanırım heycanla bir şey anlattığım için

-"Diyorumki"

-"Kız çatlatırsın insanı ha"

Of Umay ben söylemeden anla zihnimi oku istiyorum belki olamaz mı çok mu zor

Evet

-"Yarın akşam içmeye gidelim diyorum"

Umay bana döndü ve ciddi olamazsın bakışı attı

-"Hadi ama Umay ya"

En şımarık ve elimden geldiğince tatlı halimle bakıyordum.

-"Yani" dedi harfleri uzatarak.

-"Ağlarım ha" dememle.

-"Aman tamam tamam"

Direk önüme bakarak sevinç gülmeleri attım ve şımarık şımarık Umay'a sırıttım.

Kabul etmeseydi gerçekten ağlardım ve ona rağmen kabul etmeseydi tek giderdim.

Muhtemelen tahmin etmiş olması lazımdı.

Kafamı kaldırıp etrafa baktığımda evin önüne gelmiştik.

Aman tanrım Didim

Vakit cidden konuşunca çok hızlı geçiyordu.

-"Konuşarak hızlıca gelmişiz, eve girer girmez hazırlan" dedim ama Umay anlamaz gözlerle bana bakıp

-"Neye?" Dedi sadece

-"Uçmaya değil herhalde azıcık dalga geçer sorguya çekerim"

-"Ne konuda"

Apartmana girdik, merdivenlerden çıkarken.

-"İşi yok mu acaba benim zülzülümün yazık yazık çok yazık benim zülzülüme" diye harfleri uzata uzata ufaktan ufaktan başladım.

-"Abike bence konuyu hiç uzatmaya gerek yok"

Sonunda bizim kata geldiğimizde, anahtarı çantamdan çıkarıp kapıyı açtım.

-"Çok ayıp" yalandan sitemli bir hale büründüm, bir yandanda ayakkabılarımı çıkarıp eve girdim.

Malum yorucu bir gündü ve utanç verici.

-"Zülzülümün elinede yazık oldu inşAllah kırılmaz çok morarmıştı"

-"Yazık"

Koltuğa oturup Umay'a doğru döndüm ve

-"Hayret sen birilerine acırmıydın" dedim

-"Zülzül müdür Ömer midir o dediğin kişiye değil"

-"Ya kime abime mi? Ya ben ne kaçırdım? Sizin aranız ne ara bu şekil oldu? Bana mı öyle geliyo-"

-"Sana öyle geliyor Abikem canım sana öyle geliyor"

-"Aynen ondan kafası yarışıyor hiçbir şey demiyor zülzülün elini mosmor ediyor ama bana öyle geliyor"

Ergenliğimin en yoğun olduğum zamanlardan bu yana hep yakıştırdığım imkansız favori çiftlerimdir kendileri.

Yalan yok ilk baş çok kıskanıp yediremedim de sonrası şüpheli

-"Abim hâlâ seni deli gibi kıskanıyor"

-"Ay Abike sen bi dur da önce bi Görkem konusunu mu anlatsan"

-"Ne anlatıyım sabah ablattım ya"

-"Sadece abinin onu kardeşi gibi gördüğünü söyledin ama sen ne olarak görüyorsun yada sizin aranızda ne var anlatmadın"

-"Çünkü anlatılcak bir şey yok"

Umay çok yapmacık bir kahkaha atıp

-"Yok olduğundan seni kucağına alıyor yatağına kadar çıkartıp yatırıyor bunları yaparkende sanki cammışsında kırılıcakmışsın gibi davranıyor ama aranızda bir şey yok"

-"Gerçekten yok o benden hoşlanamaz abimi öz kardeşi gibi gördüğünden otomatikman benide öz kardeşi olarak görüyor"

-"Ne belli"

-"Ne demek ne belli Umay "

-"Ay Abike"

-"Ay ne Umay tamam adam taş gibi çok havalı ve inanılmaz yakışıklı ama dediğim gibi"

-"Taş gibi? İnanılmaz yakışıklı?"

-"Hey çok havalı da dedim ayrıca anlamadığım bir şekilde abimlerin kadrosu full yakışıklı dolu"

-"Ama onlarda abilerin dimi"

-"Kesinlikle"

-"Bu kadar abi çok değil mi Abike"

-"Aşırı çok am kader iste "

-"Bir tanesini eksiltsek diyorum"

Umay'a doğru baktım.

-"Görkemi Abin değilde benim eniştem yapsak nasıl olur?"

-"Sen önce bi yengem ol da"

-"Ay tamam Abike bu konu bence fazla uzadı, ilk iş günüme geç kalmak istemem ama seni bilemem"

-"Çen utandın mı çen bakim bakim nasıl utanmış" diye sanki bir bebeğe söylüyormuş gibi yaparak dalga geçtim.

-"Abike " sesindeki o korku ve utanma tonu o kadar tatlıydıki o yüxden onu rahat bırakmaya ve harbidende yatmaya karar verdim.

-"Tamam tamam, yarın uzun bi gün olucak" tatlı tatlı [şüpeli] gülümsedim "Benim içinde senin içinde"

-"Sonunda" diye derin bir nefes verdi Umay.

-"Hadi pijamalarımızı giyelim" diye fırladım "Nerde benim kalpli pijamalarım"

-"Ayıcıklılara ne oldu" dedi Umay yalandan bir şaşkınlıkla

-"Kirlide, kirli olmasa üstümde olurdu" dedim yalandan ağlamaklı bir tavırla

kalpli pijamamı görünce mutlu oldum ve hemen aldım

direk yanından farklı bir rengini Umaya verdim.

bezmiş bir şekilde bana baktı.

-"Sakın uzatayım deme ve giy"

Umayın bezmiş şekilde bana bakıyordu.

Uzatma şansı olmadığından oda bende kalpli pijamaları giydik ve yattık hatta Umay çok yorulmuş demek ki ki hemen uyumuştu.

Bense yarını düşünüp aşırı heyecan yapıyordum yalan yok abimlerin timi taş gibiydi ama abimlerindi fakat diğerleri değildi ama acaba onlarda taş gibimiydi?

Kafamda ard arda oluşan bitişik soruları kovup uykuya dalmaya çalıştım.

 

Alarmın huzursuz sesi ile uyanmak zorunda kaldım.

Gözümü hafif açtığımda Umayın çoktan hazır pozisyonda olup yatağı topladığını fark ettim.

-"Hayırdır teğmenim erkencisiniz"

-"Her zaman" diyip göz kırptı.

Eridim.

Tamam şimdi şımarmayı bırakıp hazırlanma gerekiyordu.

Hızlıca rastgele bir gözeyi açtım ve herhangi bir eşofman takımı alıp giydim.

Saçımı at kuyruğu bağladım ve hazırdım.

Gözeden gözüme çarpan rastgele beyaz bir çorap aldım.

-"Bu hız beni şaşırtıyor" demesiyle Umay'a döndüm.

Gülümsedim.

-"Seni başka şeyleri de korkutsun güzelim" diyip göz kırptım.

İkimizde kahkaha attık.

Yatağıma doğru döndüğümde toplanmıştı.

Allahım golll

-"Ya kral ya" diyerek döndüğümde Umay da ne için dediğimi anlamış gülüyordu.

-"Kahvaltı yapalım da mı çıkalım yoksa orda mı yaparız?" Diye sorduğumda

-"Geç kalmayalım istersen, hem daha önce hiç gitmediğimiz bir yere gidiyoruz yani en azından ben öyleyim"

-"Bende gitmedim abim olucak bey çok fazla erkek olduğundan gelmeme kızıyormuş" isyankar bir şekilde söylediğim şeye bıkkınlıkla

-"Dengesiz işte" dedi Umay

-"Birileri abime katılmaya mı başlıyor?"

-"Saçmalamayı bırakta çıkalım Abike"

Herşeyi hazırdı eşyalarında çantamdaydı telefonumuda çantama koyup çantamı aldım.

-"İşime gelmedi demiyorsunda" diyerek Umayı kışkırtarak kaçtım.

Spor ayakkabılarımı hiç bu kadar hızlı giyinmemiştim.

Tabanına kuvvet Abike.

Tabiki arkamdan Umay geliyordu bıkmış bir şekilde

-"Hiç vazgeçmiceksin değil mi?"

-"Asla, vazgeçtiğim an öldüğüm andır" dedim hiç düşünmeden.

Öyledi ama yalan mı söyleseydim yani?

Umay yanıma geldiğinde yan yana yürümeye başladık. Umaya dönerek

-"Acayip heyecanlıyım ya"

-"Sakin sıradan bir iş günü gibi düşün o zaman rahatlarsın"

-"Doğru ama biraz gerginim"

-"Ben yanındayım, hem bu kadar paniklenilcek hiçbir şey yok sakin ol"

-"Denerim ama söz veremem"

Sohbet ederken çoktan gelmiştik.

Kalbim yerinden çıkıcak gibi atıyordu.

Sakin ol Abike

Sakin ol

Hiçbir şey yok Umay ın dediği gibi sıradan bir iş günü gibi düşün.

-"Benim burdan tim dekilerle tanışıp üniformamı giymem lazım söz ilk fırsatta yanına gelicem"

-"İlk fırsatta gel ama" dedim ağlamaklı bir sesle

Kafa salladı Umay.

Küçük bir çocuk gibi oturup ağlayabilirdim şuan.

Asansörde baba diye ağlayan çocuk modundaydım şuan.

Yavaş yavaş ilerledim.

Bana söylenen ismin yazdığı odayı aramaya başladım.

Prof. Dr. Demir Akgün.

Kapıyı tıklattım.,

İçeriden

-"Gel" sesini duyunca yavaşça kapıyı açtım.

Odaya girdim ama sanki ağır çekimde gibiydim benden beklenilmeyecek hareketler.

Ben niye bu kadar gerginim hatta neden gergin olayım ki benim abim bir Yüzbaşıydı sonuç olarak.

Şuan bir rahatlama geldi.

İçeri girdiktan sonra

-"Buyrun Abike hanımdı" cümlesini bitirmeden bana bakınca bir durdu hafif öksürdü oturuşunu daha dik hale getirip cümleye devam etti. "Değil mi?"

Kafa sallayarak "Evet bugün gelmem söylenmişti" dedim.

Dik durunca fark ettimde tam bir esmer bombaydı koyu ten kıvırcık saç ve kahverengi göz. Burdaki herkes bu kadar yakışıklımıydı?

Turşuhan koş bir tanem rızzık zamanı

-"Evet evet öncelikle hoşgeldiniz bu arada ben Demir Akgün" diyerek aya kalkıp bana elini uzatmıştı.

Elini sıktım "Abike Abike Soydaş" dedim

-"Soy adınız çok tanıdık geldi"

Tabiki tanıdık geldi Yüzbaşı sonuçta

-"Daha önce tanışmışmıydık"

Ay noluyo noluyo

-"Sanmam ama"

-"Doğru böyle bir güzelikle tanışsaydık unutmazdım"

Oğlum yahya bu bize açık açık uçuyor mu?

-"Sizinle ben ilgileneceğim sanırım 1 yıl merkezde görev almışsınız size odanızı gösterebilirim"

-"Aslında burda yanımda bir hemşire olucağı söylenmişti"

-"Kız mı erkek mi?"

Derken

-"Anlamadım?" dedim adamın suratına boş boş bakarken

-"Burası askeri bir lojman Abike hanım çok doktor yada hemşire olmaz burada sonuçta çok riskli o yüzden sadece sizinle beraber 4 kişi olduk"

Tahmin etmeliydim

-"Buraya zorundalık dışında gelen nadir insanlarsınız zaten bende bunun için sizinle çalışmak istedim"

Ulan Abike ulan Abike hep ön yargılısın

-"Anladım muhtemelen kızdır"

İnşAllah kızdır ya

-"Zeynep hanımdır muhtemelen, ben çağırayım"

-"Sağolun ama zahmet etmeseydiniz ben bulurdum"

Lütfen edin

-"Estağfirullah"

Gülümsedim.

Bu kelimeyi duyunca tek benim mi aklıma stella brondon türkçe versiyon repliği geliyor.

Şuan kahkaha atabilirdim ama atarsam beni ucube sanabiliceği için kendimi tutmaya karar verdim.

Sonuçta bir esmer bomba kaçırmak istemezdik tabiki abimin rütbesini öğrenince kendisi kaçmazsa.

Kapı tıklama sesiyle kafamdakilere son verip kapıya döndüm.

-"Beni çağırmışsınız hocam"

Diyen çok tatlı bir kız gelmişti ses tonu o kadar tatlıydıki onu yiyebilirdim.

-"Tanıştırıyım yeni gönüllü doktorumuz Abike hanım"

Dikkatli dinlersek gönüllü olduğum dikkatini çekmiş sanırım çok dikkatli bakarsanız.

-"Abike hanım tanıştırayım yeni mezun hemşiremiz Gül" kendide adı gibi tatlıydı

Elimi uzattım gülümseyerek "Memnun oldum Gül" dedim

Elimi sıktı ve oda gülümsedi yicem şimdi kızı "Bende" dedi

-"Evet hanımlar bundan sonra berabersiniz"

Buna şuan aşırı sevinmiştim.,

-"Biz yavaştan çıkalım o zaman" dedim

-"Gül size odanızı göstersin önlüğünüz ve kıyafetleriniz dolabınızda olmalı"

Kafa salladım gül odadan çıktı arkasından ben çıkıcaktım.

-"Kolay gelsin Demir bey"

-"Demir yeterli, sağolun"

Olalım bakalım.

Gülümsedim ve odadan çıktım.

Gül karşımdaydı.

-"Beni takip edin size odanızı göstereyim hocam"

Kafa salladım.

Gül yürümeye başladı ve bende onun arkasından ilerlemeye başladım.

Birden telefonumun bildirim sesiyle telefonumu elime aldım.

Bilinmeyen bir numaradandı.

Dikkatimi çekti ama şuan sırası değildi, odaya geçince baksam daha iyi olur diye düşünüp mesajı bile okumadan telefonu cebime koydum.

Gülü durduğunda bende durdum.

-"Odanız burası Abike hanım"

Demesiyle direk

-"Abike yeterli" dedim çünkü aramızda resmiyet olsun istemiyordum.

Gülümseyerek kafa salladı. Odaya girdim dolaptan kıyafetimi alıp giyindim ve takımımı geri dolaba koydum.

Artık mesaj kimden gelmiş ne yazmış bakabilirdim.

 

 

 

 

05: Lacivert takım çok yakışmış

?

 

 

 

 

05: İltifat ettim işte

- Sorun iltifatta değil

 

 

 

 

05: neyde

- Sende

 

 

 

 

05: Ne varmış bende

- Tanımadığım için bilmiyorum

 

 

 

 

05: Tanımadığını nerden biliyorsun

,- Sabır

Adın ne senin

 

 

 

 

05: Ne o güzellik beni mi merak ettin

- Bakın Demir bey eğer sizseniz sizi engellemek istemem ama

 

 

 

 

05: Demir?

 

 

 

Demir kim

 

 

 

Demir kim lan

 

 

 

Sana yazma cesaretini nerden bulabilir o cücük

 

 

 

Ne alaka

 

 

 

Hayırdır ne ara tanıştınız

 

 

 

Ne bu samimiyet yani

 

 

 

Güzelim bir şey söyle

 

Sakin ol moruk ne oluyor?

- Açıklama yapmak zorundamıyım?

Hemde tanımadığım birine

 

 

 

 

05: Tanıdığın tanımadığın kimseye hesap vermek zorunda değilsin ama

 

 

 

Demir kim

 

 

 

Sana bir şey mi söyledi

- Adın ne

Kimsin

Seni tanıyormuyum

Yada numaramı nerden buldun

 

 

 

 

05: Lojmanda bir askerim

 

 

 

 

şimdilik bu kadarını bilsen yeter

Lojmanda bir asker mi? Abimin yüzbaşı olduğunu bilse yazabilir mi acaba

- Anlaşılan beni tanımıyorsun ben Abike Soydaş Yüzbaşı Gökhan Soydaşın kardeşiyim

Bir daha yazmaya cesaret edebiliceğini sanmıyorum

 

 

 

 

yazıyor...

 

 

 

 

05: Biliyorum ;)

 

 

 

 

 

 

5. Bölüm sonu

Bölüm : 06.12.2024 21:31 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş
Loading...